geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
221.
sen bilirsin.ne denizler dağlardan bu kadar yüksek,ne sevinçler acılardan bu kadar ayrı.daha önce dökülmesi yaprakların;doğrudur.yoksa neye benzer gül dönemi kiraz zamanı... umutsuzluk bile ne güzel bilir misin,ikide bir umudu getirir karşımıza.ölüm büyük bir saçmalık olurdu;ışık yüzlü bebekler doğmasa... sen bilirsin.ne denizler dağlardan bu kadar yüksek,ne sevinçler acılardan bu kadar ayrı... sen bilirsin.ne ben senden iyice başka biriyim,ne bu kuşlar göklerden başka bir şey.
afşar timuçin
afşar timuçin
devamını gör...
222.
seni saklayacağım inan
yazdıklarımda, çizdiklerimde
şarkılarımda, sözlerimde.
sen kalacaksın kimse bilmeyecek
ve kimseler görmeyecek seni,
yaşayacaksın gözlerimde.
sen göreceksin duyacaksın
parıldayan bir sevi sıcaklığı,
uyuyacak, uyanacaksın.
bakacaksın, benzemiyor
gelen günler geçenlere,
dalacaksın.
bir seviyi anlamak
bir yaşam harcamaktır,
harcayacaksın.
seni yaşayacağım, anlatılmaz,
yaşayacağım gözlerimde;
gözlerimde saklayacağım.
bir gün, tam anlatmaya...
bakacaksın,
gözlerimi kapayacağım...
anlayacaksın.
özdemir asaf
yazdıklarımda, çizdiklerimde
şarkılarımda, sözlerimde.
sen kalacaksın kimse bilmeyecek
ve kimseler görmeyecek seni,
yaşayacaksın gözlerimde.
sen göreceksin duyacaksın
parıldayan bir sevi sıcaklığı,
uyuyacak, uyanacaksın.
bakacaksın, benzemiyor
gelen günler geçenlere,
dalacaksın.
bir seviyi anlamak
bir yaşam harcamaktır,
harcayacaksın.
seni yaşayacağım, anlatılmaz,
yaşayacağım gözlerimde;
gözlerimde saklayacağım.
bir gün, tam anlatmaya...
bakacaksın,
gözlerimi kapayacağım...
anlayacaksın.
özdemir asaf
devamını gör...
223.
seninle aynı yaşta mı olmak gerekiyordu?
seninle aynı yaşta ölebilmek için!
google da bulamazsiniz çünkü benim.
seninle aynı yaşta ölebilmek için!
google da bulamazsiniz çünkü benim.
devamını gör...
224.
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır.
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır.
devamını gör...
225.
aşktan yana söz duyunca,
ben hep seni düşünürüm.
uçsuz hayaller boyunca,
ben hep seni düşünürüm.
yıldızlar kayar yüceden;
renkler sıyrılır geceden;
yüreğim sızlar inceden;
ben hep seni düşünürüm.
aklın ucu değer hiçe;
yol ararım içten içe.
kâinat uyur sessizce,
ben hep seni düşünürüm.
korkunun bittiği yerde,
haz duyarım perde perde.
bir mezar görsem bir yerde,
ben hep seni düşünürüm.
zaman hep sonsuza akar
meyve dökülür, dal kalkar.
çiçeklere bakar bakar,
ben hep seni düşünürüm.
rüzgâr eser ilden ile
sağlıkta bitmez bu çile.
vardan öte, yokta bile
ben hep seni düşünürüm.
abdürrahim karakoç
ben hep seni düşünürüm.
uçsuz hayaller boyunca,
ben hep seni düşünürüm.
yıldızlar kayar yüceden;
renkler sıyrılır geceden;
yüreğim sızlar inceden;
ben hep seni düşünürüm.
aklın ucu değer hiçe;
yol ararım içten içe.
kâinat uyur sessizce,
ben hep seni düşünürüm.
korkunun bittiği yerde,
haz duyarım perde perde.
bir mezar görsem bir yerde,
ben hep seni düşünürüm.
zaman hep sonsuza akar
meyve dökülür, dal kalkar.
çiçeklere bakar bakar,
ben hep seni düşünürüm.
rüzgâr eser ilden ile
sağlıkta bitmez bu çile.
vardan öte, yokta bile
ben hep seni düşünürüm.
abdürrahim karakoç
devamını gör...
226.
an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür
şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür
an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştır
kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür
şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür
an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştır
kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür
devamını gör...
227.
aşk iki kişiliktir
yitik bir ezgisin sadece
tüketilmiş ve düşmüş, gözden
düşlerinde bir çocuk hıçkırır
gece camlara sürtünürken;
çünkü hiçbir kelebek
tek başına yaşayamaz sevdasını,
severken hiçbir böcek
hiçbir kuş yalnız değildir;
ölümdür yaşanan tek başına,
ataol behramoğlu
yitik bir ezgisin sadece
tüketilmiş ve düşmüş, gözden
düşlerinde bir çocuk hıçkırır
gece camlara sürtünürken;
çünkü hiçbir kelebek
tek başına yaşayamaz sevdasını,
severken hiçbir böcek
hiçbir kuş yalnız değildir;
ölümdür yaşanan tek başına,
ataol behramoğlu
devamını gör...
228.
yüreğime hançer sapladı bakışların
sesin merhem oldu en derin derdime
tanrıya şükredersem sebebi ol istedim,
hatıralar,yahut geceler süren rüyaydı gözlerin,
kalbin binlerce yokuş,kutsal bir engebe,
göğsümün her yeri pasak,ben sana fersahlar geldim,
kalem fayda etmez,bırak seni dolunay anlatsın.
ellerin bir hayal fotoğrafı şimdi batar sineme
ben seninle göğün arasında bir yerde sıkıştım.
gecemi fosforlu ve uzak yıldızlar değil,
yalın ve yakın sen aydınlatırsın
ve kilitler anlam kaybetti ellerin değince tenime,
ben sana her gece düzenli olarak şiirler yazdım.
-isa tekin,bilinene övgü.
sesin merhem oldu en derin derdime
tanrıya şükredersem sebebi ol istedim,
hatıralar,yahut geceler süren rüyaydı gözlerin,
kalbin binlerce yokuş,kutsal bir engebe,
göğsümün her yeri pasak,ben sana fersahlar geldim,
kalem fayda etmez,bırak seni dolunay anlatsın.
ellerin bir hayal fotoğrafı şimdi batar sineme
ben seninle göğün arasında bir yerde sıkıştım.
gecemi fosforlu ve uzak yıldızlar değil,
yalın ve yakın sen aydınlatırsın
ve kilitler anlam kaybetti ellerin değince tenime,
ben sana her gece düzenli olarak şiirler yazdım.
-isa tekin,bilinene övgü.
devamını gör...
229.
........
zordu.çünkü,mart ayının soğuk bir salonuydu.çünkü hayat,ölümün insana oynadığı en trajik,en mükemmel,en acımasız oyunuydu.senin için ölüyordum.durum buydu!
küçük iskender
zordu.çünkü,mart ayının soğuk bir salonuydu.çünkü hayat,ölümün insana oynadığı en trajik,en mükemmel,en acımasız oyunuydu.senin için ölüyordum.durum buydu!
küçük iskender
devamını gör...
230.
her akşam muhakkak tesadüfümüz
yolumun üstünde yine sen varsın
nedir bu sevinçle gülümseyen yüz?
vefasız galiba çok bahtiyarsın
sen beni aldat da bu aşk oynunda
git başka birinin uyu koynunda
hiç şüphen olmasın güzel boynunda
aşkın vebali var bir günahkarsın
uzaktan gülersin gülümserim ben
bakışır geçeriz bir şey demeden
bilmem ki bu garip gülümsemeden
ben ne kastederim sen ne anlarsın (bkz: orhan seyfi orhon)
yolumun üstünde yine sen varsın
nedir bu sevinçle gülümseyen yüz?
vefasız galiba çok bahtiyarsın
sen beni aldat da bu aşk oynunda
git başka birinin uyu koynunda
hiç şüphen olmasın güzel boynunda
aşkın vebali var bir günahkarsın
uzaktan gülersin gülümserim ben
bakışır geçeriz bir şey demeden
bilmem ki bu garip gülümsemeden
ben ne kastederim sen ne anlarsın (bkz: orhan seyfi orhon)
devamını gör...
231.
dünyada çok önemli şeyler oldu
ama ben de sizin eve baktım
bir tayın bir taya baktığı
bir tayın bir taya uzun uzun baktığı
bir tayın bir tayı bıraktığı gibi
dünyada çok önemli şeyler oldu
atlar yalnız kalmamak için bu kadar koşarlar diyen o at
yalnızlar koşarken de yalnızdır diyen o at
yalnızlar öperken de yalnız
ben sana sımsıkı sarılırken de
o at buramdaydı
bu ses nereden geliyor dediğim o gün
göğsümdeki at kardeşlerim
göğsümdeki at yere uzandı
dünyada çok önemli şeyler oldu
hem ölmedim yüzükoyun
hem alnımda yeryüzü
ölürüm dediğim yerde ev yaptım.
ama ben de sizin eve baktım
bir tayın bir taya baktığı
bir tayın bir taya uzun uzun baktığı
bir tayın bir tayı bıraktığı gibi
dünyada çok önemli şeyler oldu
atlar yalnız kalmamak için bu kadar koşarlar diyen o at
yalnızlar koşarken de yalnızdır diyen o at
yalnızlar öperken de yalnız
ben sana sımsıkı sarılırken de
o at buramdaydı
bu ses nereden geliyor dediğim o gün
göğsümdeki at kardeşlerim
göğsümdeki at yere uzandı
dünyada çok önemli şeyler oldu
hem ölmedim yüzükoyun
hem alnımda yeryüzü
ölürüm dediğim yerde ev yaptım.
devamını gör...
232.
gidersem bir daha dönmeyeceğim
kalırsam kalbime yenileceğim
çözemedim seni delireceğim
gözlerin kal diyor dudakların git
duvardan insin mi resimlerimiz
yabancı olsun mu isimlerimiz
ya o deli dolu gecelerimiz
anılar kal diyor dudakların git
-ahmet selçuk ilkan
kalırsam kalbime yenileceğim
çözemedim seni delireceğim
gözlerin kal diyor dudakların git
duvardan insin mi resimlerimiz
yabancı olsun mu isimlerimiz
ya o deli dolu gecelerimiz
anılar kal diyor dudakların git
-ahmet selçuk ilkan
devamını gör...
233.
devamını gör...
234.
........
kimse bilmez,yıllar yılı hep aynı beyazla gezmek nedendi... olsun!. yirmi yıl seni özleyerek yaşlanmak da güzeldi... çünkü sen buğulu bir camın ardından izlediğim hayatın yarısısın... sen sağanakla gelen sabahlarda çok eski,çok eski bir şarkının adısın... yılmaz odabaşı
kimse bilmez,yıllar yılı hep aynı beyazla gezmek nedendi... olsun!. yirmi yıl seni özleyerek yaşlanmak da güzeldi... çünkü sen buğulu bir camın ardından izlediğim hayatın yarısısın... sen sağanakla gelen sabahlarda çok eski,çok eski bir şarkının adısın... yılmaz odabaşı
devamını gör...
235.
boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman
sonra kapandı resmen o fasıl
şimdi üçüncüden bahsediyor amerikan doları
fakat gün ışıdı her şeye rağmen, ben içeri düştüğümden beri
ve "karanlığın kenarından onlar
ağır ellerini toprağa basıp doğruldular" yarı yarıya
ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya
ve aynı ihtirasla ediyorum yine
ben içeri düştüğüm sene onlar için yazdığımı
onlar ki toprakta karınca
suda balık
havada kuş kadar çokturlar
korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar
ve kahreden yaratan ki onlardır
destanımızda yalnız onların mâceraları vardır
genco erkal seslendirince de tadından yenmiyor
burası burası
sonra kapandı resmen o fasıl
şimdi üçüncüden bahsediyor amerikan doları
fakat gün ışıdı her şeye rağmen, ben içeri düştüğümden beri
ve "karanlığın kenarından onlar
ağır ellerini toprağa basıp doğruldular" yarı yarıya
ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya
ve aynı ihtirasla ediyorum yine
ben içeri düştüğüm sene onlar için yazdığımı
onlar ki toprakta karınca
suda balık
havada kuş kadar çokturlar
korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar
ve kahreden yaratan ki onlardır
destanımızda yalnız onların mâceraları vardır
genco erkal seslendirince de tadından yenmiyor
burası burası
devamını gör...
236.
yeryüzünde yalnız benim serseri,
yeryüzünde yalnız ben derbederim.
dünyada herkesin varsa bir yeri,
ben de bütün dünya benimdir derim.
ne anamı gördüm ne kardaşımı
yıllarca gezdirdim bu dik başımı,
ölsem kimse koymaz mezar taşımı;
kendime ben bile hayret ederim.
gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyâr;
ne başkasına yar, ne kendine yar
canım isteyince ben diyâr diyâr,
gölgemin peşinden yürür giderim.
yeryüzünde yalnız ben derbederim.
dünyada herkesin varsa bir yeri,
ben de bütün dünya benimdir derim.
ne anamı gördüm ne kardaşımı
yıllarca gezdirdim bu dik başımı,
ölsem kimse koymaz mezar taşımı;
kendime ben bile hayret ederim.
gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyâr;
ne başkasına yar, ne kendine yar
canım isteyince ben diyâr diyâr,
gölgemin peşinden yürür giderim.
devamını gör...
237.
gömdüm hepsini geliyorum
insan yaşıyorken özgürdür
yaklaştım iyice geliyorum
her insan biraz ölüdür
biz de biraz ölüyüz
ölüler ki bir gün gömülür
içimizdeki ölüler
dışımızdaki ölüler
insan yaşıyorken özgürdür
insan yaşıyorken özgürdür
insan yaşıyorken özgürdür
insan yaşıyorken özgürdür
yaklaştım iyice geliyorum
her insan biraz ölüdür
biz de biraz ölüyüz
ölüler ki bir gün gömülür
içimizdeki ölüler
dışımızdaki ölüler
insan yaşıyorken özgürdür
insan yaşıyorken özgürdür
insan yaşıyorken özgürdür
devamını gör...
238.
ı was angry with my friend;
ı told my wrath, my wrath did end.
ı was angry with my foe:
ı told it not, my wrath did grow.
and ı waterd it in fears,
night & morning with my tears:
and ı sunned it with smiles,
and with soft deceitful wiles.
and it grew both day and night.
till it bore an apple bright.
and my foe beheld it shine,
and he knew that it was mine.
and into my garden stole,
when the night had veild the pole;
ın the morning glad ı see;
my foe outstretched beneath the tree. (bkz: william blake)
ı told my wrath, my wrath did end.
ı was angry with my foe:
ı told it not, my wrath did grow.
and ı waterd it in fears,
night & morning with my tears:
and ı sunned it with smiles,
and with soft deceitful wiles.
and it grew both day and night.
till it bore an apple bright.
and my foe beheld it shine,
and he knew that it was mine.
and into my garden stole,
when the night had veild the pole;
ın the morning glad ı see;
my foe outstretched beneath the tree. (bkz: william blake)
devamını gör...
239.
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.
sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia.
adını gizleyeceğim
sen de bilme, lavinia.
üşüyorsun ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.
sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia.
adını gizleyeceğim
sen de bilme, lavinia.
devamını gör...
240.
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat.
(bkz: turgut uyar)
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat.
(bkz: turgut uyar)
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162