geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
1641.
1642.
ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
ışık ışık, dalga dalga bayrağım!
senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. arif nihat asya
kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
ışık ışık, dalga dalga bayrağım!
senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. arif nihat asya
devamını gör...
1643.
"yaprağın üstünde çiy.
etrafımızdaki gece vesveseli."
ezra pound
etrafımızdaki gece vesveseli."
ezra pound
devamını gör...
1644.
anlamıyorum,
şu mavi gökyüzünde
ne işi var kara bulutların
gitsinler efendim gitsinler
başka yere gitsinler
mavi, biraz daha mavi...
~ümit yaşar oğuzcan
şu mavi gökyüzünde
ne işi var kara bulutların
gitsinler efendim gitsinler
başka yere gitsinler
mavi, biraz daha mavi...
~ümit yaşar oğuzcan
devamını gör...
1645.
[[alıntı]]
doğan gün
kırgın umutta
keder tortusunda
acıda, zehirde, pusuda
yılma
doğan günü bekle
çünkü tutar bir erik ağacı sunar sana
doğan gün
van gölünden bir sabah
bir kıvılcım, bir titreşim
bir tutam akdeniz
süphancı bir serinlik
ve genç bir gerinme
usulcacık saç hışırtıları
bir dudaktan buğulanan sıcaklık
tutar getirir
doğan gün
öpücük gibi konar gözlerinde bir melodi
sevgilin gibi dokunur parmaklarına bir kedi
ve kavga ve zulüm ve ateş
hep birlikte örülen bir türkü
güzel yapmak için, güzel olmak için
çünkü hayat dönen, kıvrılan
yanan bir ibrişimdir
tutar getirir
doğan gün
[[/alıntı]]
devamını gör...
1646.
(tematik)
ve tıpkı o eski,
acıklı hikâyelerdeki yalınayak,
karlı yollara düşmüş,
yetim bir çocuk gibi bu yürek.
acıklı hikâyelerdeki yalınayak,
karlı yollara düşmüş,
yetim bir çocuk gibi bu yürek.
devamını gör...
1647.
elin elimdeyken okuduğum şiir
yüzünü ışığıyla yıkayıp
kayınca ürpertilerle
boynunun saydam ipeğinden
beyaz, hülyalı göğsüne
usulca uyanır memelerin
şiir mi aşkın çocuğu
sevgilim, aşk mı şiirin?
devamını gör...
1648.
özlem
bir gece,
gecede bir uyku.
uykunun içinde bene.
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen.
uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben.
bir yere gidiyorum
delice.
sen.
ben seni seviyorum,
gizlice..
elpençe duruyorum,
yüzüne almak,
söylemeden,
tek hece.
seni kaçırıyorum
çok karanlık bir andan.
birden uyanıyorum,
bakıyorum;
uyuyorsun..
güzelce.
(bkz: özdemir asaf)
bir gece,
gecede bir uyku.
uykunun içinde bene.
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen.
uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben.
bir yere gidiyorum
delice.
sen.
ben seni seviyorum,
gizlice..
elpençe duruyorum,
yüzüne almak,
söylemeden,
tek hece.
seni kaçırıyorum
çok karanlık bir andan.
birden uyanıyorum,
bakıyorum;
uyuyorsun..
güzelce.
(bkz: özdemir asaf)
devamını gör...
1649.
bekler
omuzlamış dünyayı nasırlı çıplak ayakları çatlak.
kimsesiz yapayalnız bize kaldı cumhuriyeti kurmak.
ant içti kavuşmaya makamı toprağın üstünden altına.
barış güvercinleri uçurdu mustafa kemal dünyanın her yanına.
kararan milletin gönlü bit ışık bir güneş ister.
etrafımızı sarmış yedi başlı salgın illetler.
bu yol cumhuriyet yoludur, dönmek yok ölür gider.
asırlar oldu, yanan atatürk güneşi bize yeter.
ne yolun sonunu gördü, nede mavi gök kubbeyi.
cumhuriyete can veren canı gördü, vatan için akan kanı.
savaşta barışta atamı gördüm, özgürlüktür onun mirası.
yetmiş beş milyon millet atatürk ve cumhuriyet sevdalısı
erkek kadın kız genç kulak hepsi ufukta seni bekler.
cumhuriyet medeniyetinde özgürlük şarkıları dinler
bağımsız cumhuriyeti yaşatmak için atatürk’ün nesli yeter.
bir millet bütün yurt atanın gençliğe hitabesini dinler.
adam silwer
omuzlamış dünyayı nasırlı çıplak ayakları çatlak.
kimsesiz yapayalnız bize kaldı cumhuriyeti kurmak.
ant içti kavuşmaya makamı toprağın üstünden altına.
barış güvercinleri uçurdu mustafa kemal dünyanın her yanına.
kararan milletin gönlü bit ışık bir güneş ister.
etrafımızı sarmış yedi başlı salgın illetler.
bu yol cumhuriyet yoludur, dönmek yok ölür gider.
asırlar oldu, yanan atatürk güneşi bize yeter.
ne yolun sonunu gördü, nede mavi gök kubbeyi.
cumhuriyete can veren canı gördü, vatan için akan kanı.
savaşta barışta atamı gördüm, özgürlüktür onun mirası.
yetmiş beş milyon millet atatürk ve cumhuriyet sevdalısı
erkek kadın kız genç kulak hepsi ufukta seni bekler.
cumhuriyet medeniyetinde özgürlük şarkıları dinler
bağımsız cumhuriyeti yaşatmak için atatürk’ün nesli yeter.
bir millet bütün yurt atanın gençliğe hitabesini dinler.
adam silwer
devamını gör...
1650.
evet, ağlamaklı oluyorum,
demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam,
nasıl ıssız, karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
ahmed arif
demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam,
nasıl ıssız, karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
ahmed arif
devamını gör...
1651.
"ve hangi nehrin aynasına bakarsak bakalım
arkamızı dönünce ancak, görürüz kendimizi." – henrik nordbrant
arkamızı dönünce ancak, görürüz kendimizi." – henrik nordbrant
devamını gör...
1652.
çıplak kal
nicedir dokunuşlar çakmaktaşı bu iklimde
gülüşler günahtan gerdanlık
sevişmeler göz yordamı
çıplak kal
bir çift güvercin olsun memelerin
gagasında göç külfeti, aşk kırıntısı
beni işgal etsin, çıplak kal
şimdi susam kavrulu bizim orda
mavi yarpuz şimdi
buğday kırılır bizim orda
akşam alacası şimdi
narin ceylana buz rengi bir dağgölü
benim içim kor kor
kızıl kor
küfürbaz kalkıyorum
ayıp sinmiş her masadan
türünü bilmediğim bir kuş oluyorum
kanatlarım gök yorgunu, tünek arıyorum
deprem korkuyorum
çağlayan düşüyorum
ip kopuyorum...
çıplak kal
pul kadar örtük yeri kalmasın
zarf beyaz etinin
çıplak kal
tenin namusudur kainatın
endamın kavaklarla aynı türküye dursun
tabanca gibi tehditkar memelerin
beni vursun
diriltsin vursun, diriltsin vursun
hamdi özyurt
devamını gör...
1653.
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar? nfk
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar? nfk
devamını gör...
1654.
yalan söylemiyor ayna, gerçek bu,
dünyanın en güzel kızıyım.
gövdem incecik, ayaklarımı beğeniyorlar,
kar beyazı ellerimi, boynumu, ipek saçlarımı...
hıristiyan doğsaydım, gece gündüz
kendimi gösterirdim dünya âleme;
güzelliğimi gören
hayran erkekler, kıskanç kadınlar
sözbirliğiyle kabul ederlerdi
yaradan’ın bir eşimi yaratamayacağını.
açık bir arabada geçerdim sabah akşam
istanbul caddeleri mahşer gibi olurdu beni görmek
isteyenlerden.
kavafis.
dünyanın en güzel kızıyım.
gövdem incecik, ayaklarımı beğeniyorlar,
kar beyazı ellerimi, boynumu, ipek saçlarımı...
hıristiyan doğsaydım, gece gündüz
kendimi gösterirdim dünya âleme;
güzelliğimi gören
hayran erkekler, kıskanç kadınlar
sözbirliğiyle kabul ederlerdi
yaradan’ın bir eşimi yaratamayacağını.
açık bir arabada geçerdim sabah akşam
istanbul caddeleri mahşer gibi olurdu beni görmek
isteyenlerden.
kavafis.
devamını gör...
1655.
belki dünya havada süzülüyordur,
bilmiyorum.
belki yıldızlar birtakım dev makaslarla kesilen
küçük el işi kağıtlarıdır.
belki ay donmuş bir gözyaşıdır,
bilmiyorum.
belki tanrı sadece sağırlar tarafından duyulan
kalın bir sestir,
bilmiyorum.
belki ben hiçkimseyim.
doğru, bir bedenim var
ve ondan kaçamıyorum.
kafamdan dışarı uçmak isterdim,
ama bu imkansız.
burada, bu insan formu içinde mahsur kalmam
kader kitabında yazılı.
hâl böyleyken
derdime dikkat çekmek istiyorum.
içimde bir hayvan var,
kalbime sımsıkı yapışan,
kocaman bir yengeç.
bostonlı doktorlar
pes ettiler.
neşterler, iğneler, zehirli gazlar ve benzeri şeyler denediler.
yengeç hâlâ orada.
büyük bir yük bu.
unutmaya çalışıyorum, kendi işime bakmaya,
brokoli pişirmeye, açıp kapatmaya kitapları,
dişlerimi fırçalamaya ve ayakkabılarımı bağlamaya.
dua etmeyi de denedim
ama ben dua ettikçe daha sıkı tutunuyor yengeç
ve acı büyüyor.
bir keresinde bir rüya görmüştüm,
bir rüyaydı belki de
yengeç, benim tanrıya dair cehaletimdi.
ama ben kimim ki rüyalara inanıyorum?
[anne sexton - cehaletin şairi]
bilmiyorum.
belki yıldızlar birtakım dev makaslarla kesilen
küçük el işi kağıtlarıdır.
belki ay donmuş bir gözyaşıdır,
bilmiyorum.
belki tanrı sadece sağırlar tarafından duyulan
kalın bir sestir,
bilmiyorum.
belki ben hiçkimseyim.
doğru, bir bedenim var
ve ondan kaçamıyorum.
kafamdan dışarı uçmak isterdim,
ama bu imkansız.
burada, bu insan formu içinde mahsur kalmam
kader kitabında yazılı.
hâl böyleyken
derdime dikkat çekmek istiyorum.
içimde bir hayvan var,
kalbime sımsıkı yapışan,
kocaman bir yengeç.
bostonlı doktorlar
pes ettiler.
neşterler, iğneler, zehirli gazlar ve benzeri şeyler denediler.
yengeç hâlâ orada.
büyük bir yük bu.
unutmaya çalışıyorum, kendi işime bakmaya,
brokoli pişirmeye, açıp kapatmaya kitapları,
dişlerimi fırçalamaya ve ayakkabılarımı bağlamaya.
dua etmeyi de denedim
ama ben dua ettikçe daha sıkı tutunuyor yengeç
ve acı büyüyor.
bir keresinde bir rüya görmüştüm,
bir rüyaydı belki de
yengeç, benim tanrıya dair cehaletimdi.
ama ben kimim ki rüyalara inanıyorum?
[anne sexton - cehaletin şairi]
devamını gör...
1656.
biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
oysaki seninle güzel olmak var
örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
derken karanfil elden ele.
görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
birleşiyoruz sessizce.
devamını gör...
1657.
''döner yine kenân'a kaybolan yûsuf, üzülme !
üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün, üzülme !
iyileşir durumun ey gâm çeken gönül kaygılanma
geçer bu çılgınlığın, sakinleşir başın, üzülme !
dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün
bir kararda kalmaz devran her zaman, üzülme !
gelirse ömrün bahârı, yine çimenler üstünde
başına gülden şemsiye çekersin ey bülbül, üzülme !
ümitsiz olma sakın ha, bilmezsin gaybın sırrını
perde ardında olur gizli oyunlar, üzülme !
kâ'be aşkıyla çölde yürüyeceksen eğer
batsa da ayağına muğîlân dikeni, üzülme !
sevgilinin ayrılığında, rakibin sıkıntısında hâlimizi
bilir hep halden hale sokan allah, üzülme !
söküp götürürse de yokluk seli varlık temellerini ey gönül
kaptanın nûh yâ ! korkma tufandan, üzülme !
konak tehlike dolu, hedef çok uzak olsa da
sonu olmayan bir yol yok, üzülme !
yoksulluk köşesinde, karanlık gecelerin yalnızlığında hâfız,
oldukça virdin dua ve kur'ân üzülme !'' hâfız-ı şirâzî
üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün, üzülme !
iyileşir durumun ey gâm çeken gönül kaygılanma
geçer bu çılgınlığın, sakinleşir başın, üzülme !
dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün
bir kararda kalmaz devran her zaman, üzülme !
gelirse ömrün bahârı, yine çimenler üstünde
başına gülden şemsiye çekersin ey bülbül, üzülme !
ümitsiz olma sakın ha, bilmezsin gaybın sırrını
perde ardında olur gizli oyunlar, üzülme !
kâ'be aşkıyla çölde yürüyeceksen eğer
batsa da ayağına muğîlân dikeni, üzülme !
sevgilinin ayrılığında, rakibin sıkıntısında hâlimizi
bilir hep halden hale sokan allah, üzülme !
söküp götürürse de yokluk seli varlık temellerini ey gönül
kaptanın nûh yâ ! korkma tufandan, üzülme !
konak tehlike dolu, hedef çok uzak olsa da
sonu olmayan bir yol yok, üzülme !
yoksulluk köşesinde, karanlık gecelerin yalnızlığında hâfız,
oldukça virdin dua ve kur'ân üzülme !'' hâfız-ı şirâzî
devamını gör...
1658.
vazgeçmek;
her zaman, birini terk etmek veya bir şeyden el çekmek anlamına gelmez.
öyle anlar vardır ki vazgeçmek kurtulmaktır.
onsuz yapamam sandığın şey her neyse;
senin bir parçan mı
yoksa hayatını karartan bir engel mi ?
bunu ondan kurtulmadan anlayamazsın.
bazı kararlar cesaret ister.
ve bazı kararlar da an meselesidir.
biraz sancılı bir süreç belki ama,
sonrası kendini bulabilme meselesidir.
her zaman, birini terk etmek veya bir şeyden el çekmek anlamına gelmez.
öyle anlar vardır ki vazgeçmek kurtulmaktır.
onsuz yapamam sandığın şey her neyse;
senin bir parçan mı
yoksa hayatını karartan bir engel mi ?
bunu ondan kurtulmadan anlayamazsın.
bazı kararlar cesaret ister.
ve bazı kararlar da an meselesidir.
biraz sancılı bir süreç belki ama,
sonrası kendini bulabilme meselesidir.
devamını gör...
1659.
akın var güneş'e akın, güneş'i zaptedecegiz güneş'in zapti yakın.
devamını gör...
1660.
"... nasıl da almış aklımı
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan
dost, düşman söz eder kendi kavlince
kınanmak, yiğit başına
bu, ne ayıp, ne de yasak
öylece bir gerçek, kendi halinde
belki, yaşamama sebep
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu
hani, kurşun sıksan geçmez geceden
anlatamam, nasıl ıssız, karanlık
ve zehir zıkkım cıgaram
gene bir cehennem var yastığımda
gel artık . "
ahmed arif - hani kurşun sıksan geçmez geceden
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan
dost, düşman söz eder kendi kavlince
kınanmak, yiğit başına
bu, ne ayıp, ne de yasak
öylece bir gerçek, kendi halinde
belki, yaşamama sebep
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu
hani, kurşun sıksan geçmez geceden
anlatamam, nasıl ıssız, karanlık
ve zehir zıkkım cıgaram
gene bir cehennem var yastığımda
gel artık . "
ahmed arif - hani kurşun sıksan geçmez geceden
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162