geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
481.
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
hoşgeldin kadınım/nazım hikmet
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
hoşgeldin kadınım/nazım hikmet
devamını gör...
482.
ben
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
ıyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
toprağa beraber dalacagız.
ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
ben
daha ölümü düşünmüyorum.
ben daha bir çocuk doğuracağım
hayat taşıyor içimden.
kaynıyor kanım.
yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
ama ölüm de korkutmuyor beni.
yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
ıçimden bir şey :
belki diyor...
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
ıyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
toprağa beraber dalacagız.
ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
ben
daha ölümü düşünmüyorum.
ben daha bir çocuk doğuracağım
hayat taşıyor içimden.
kaynıyor kanım.
yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
ama ölüm de korkutmuyor beni.
yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
ıçimden bir şey :
belki diyor...
devamını gör...
483.
kalbimi emanet ettiğim son otobüssün,
uykumu da koydum valizime
yıllardır kayıp olan benliğim de seninle,
haydi benden öyle bir uzaklaş ki
ben bile seni tanıyamayayım.
beni de al git,
geçmişimi al,
seninle olan güzelimi ve acımı al
sevgimi de al yanına,
sevginden kalan ıslak mendilimi de koy cebine,
uzaklaş benden,
öyle uzaklara git ki bir daha sana gelemeyeyim.
unutayım yüzünü,
unutayım kokunu
seni seninle unutayım.
al git sana ait olan her şeyi
beni yoksulluğumla terk et,
beni yüreğimle bırak git,
beni acılarımdan kurtar öyle uzaklaş benden,
kırık saçlarımı yol da git,
aşka olan inancımı kül et de git,
bu hayata olan yaşama hevesimi de koy valize,
hatıralarını unutma sakın
hatıraları yak da git,
seni tanıyamayayım,
seni bana hatırlatacak her şeyi sil içimden
huzur durağıma koy beni
giderken senden son isteğim, içindeki sevgiden utan da git
bir defa yüzümü hatırla
gözlerimin derinliğini hisset yüreğinde
kirpiklerimden senin için dökülen damlaları hatırla
öyle hisset ki beni
bu his hiçbir zaman içinden kopamasın
bu his seni senden alsın
bu his seni yerle yeksan etsin
sana hoşça kal diyemem,
çünkü ben sen gittiğinde hoş kalmadım,
mutsuz ol diyemem
senden sonra mutsuz kalmadım.
mutlu ol hiç diyemem,
senden sonra mutluluğu hiç karşılamadım.
git benden,
ben senden sonra nasıl kaldıysam
sende öyle kal benden sonra.
evin içindeki ateş yakmasın seni
içinde bulunan vicdanın ateşi yaksın
canını sen değil başkaları yaksın,
seni kimse sevmesin,
seni benim gibi kimse sevemez.
sen benden sonra sevilemezsin.
sen benden sonra seversin ama yanarsın
o sevdada yaktığın gibi yanarsın.
işte yangınımı ancak o vakit anlarsın
aşk nedir bilemezsin,
gözyaşını kendin silemezsin.
işte o zaman beni anarsın.
beni sana olan sevdam ile anarsın.
yanarsın, benim sana olan sevdamda.
sözlerimi özlersin,
gözlerimi önemsersin.
beklersin,
beni terk ettiğin sokaklarda beni beklersin,
umma, ben artık senden gittim, bilincimi sildim.
~ edanur kalkan ~
uykumu da koydum valizime
yıllardır kayıp olan benliğim de seninle,
haydi benden öyle bir uzaklaş ki
ben bile seni tanıyamayayım.
beni de al git,
geçmişimi al,
seninle olan güzelimi ve acımı al
sevgimi de al yanına,
sevginden kalan ıslak mendilimi de koy cebine,
uzaklaş benden,
öyle uzaklara git ki bir daha sana gelemeyeyim.
unutayım yüzünü,
unutayım kokunu
seni seninle unutayım.
al git sana ait olan her şeyi
beni yoksulluğumla terk et,
beni yüreğimle bırak git,
beni acılarımdan kurtar öyle uzaklaş benden,
kırık saçlarımı yol da git,
aşka olan inancımı kül et de git,
bu hayata olan yaşama hevesimi de koy valize,
hatıralarını unutma sakın
hatıraları yak da git,
seni tanıyamayayım,
seni bana hatırlatacak her şeyi sil içimden
huzur durağıma koy beni
giderken senden son isteğim, içindeki sevgiden utan da git
bir defa yüzümü hatırla
gözlerimin derinliğini hisset yüreğinde
kirpiklerimden senin için dökülen damlaları hatırla
öyle hisset ki beni
bu his hiçbir zaman içinden kopamasın
bu his seni senden alsın
bu his seni yerle yeksan etsin
sana hoşça kal diyemem,
çünkü ben sen gittiğinde hoş kalmadım,
mutsuz ol diyemem
senden sonra mutsuz kalmadım.
mutlu ol hiç diyemem,
senden sonra mutluluğu hiç karşılamadım.
git benden,
ben senden sonra nasıl kaldıysam
sende öyle kal benden sonra.
evin içindeki ateş yakmasın seni
içinde bulunan vicdanın ateşi yaksın
canını sen değil başkaları yaksın,
seni kimse sevmesin,
seni benim gibi kimse sevemez.
sen benden sonra sevilemezsin.
sen benden sonra seversin ama yanarsın
o sevdada yaktığın gibi yanarsın.
işte yangınımı ancak o vakit anlarsın
aşk nedir bilemezsin,
gözyaşını kendin silemezsin.
işte o zaman beni anarsın.
beni sana olan sevdam ile anarsın.
yanarsın, benim sana olan sevdamda.
sözlerimi özlersin,
gözlerimi önemsersin.
beklersin,
beni terk ettiğin sokaklarda beni beklersin,
umma, ben artık senden gittim, bilincimi sildim.
~ edanur kalkan ~
devamını gör...
484.
en kısa ceza
ömür boyu olandır..
kimse bilmediğinden.
kim bilir;
belki bir yalandır..
kendiliğinden.
bir korkudur belki,
saklanandır..
çirkinliğinden.
bir soru olsa gerek;
sorulmadığındandır..
birden.
özdemir asaf - arayış.
ömür boyu olandır..
kimse bilmediğinden.
kim bilir;
belki bir yalandır..
kendiliğinden.
bir korkudur belki,
saklanandır..
çirkinliğinden.
bir soru olsa gerek;
sorulmadığındandır..
birden.
özdemir asaf - arayış.
devamını gör...
485.
-sevgili arkadaşım
1.
gözlerinin rengi gibi
yüreğinin rengi gibi
saçların da kendi renginde
ama ben, ellerini gördüm önce
toplayan, düzelten, onaran ellerini
dokunduğuna soluk aldıran
telâşlı, usta, sevecen ellerini
geç anladım ve inandım
her gün daha çok inanıyorum
ellerin, güzel işlerin karıncası
ellerin, ellerden bıkmış ellerime sığınak
2.
yüzünün rengi gibi
dudaklarının rengi gibi
saçların da kendi renginde
ama ben, özverini gördüm önce
içinden çavlan gibi dökülen özverini
hep koşan, yürümeyi bilmeyen
hesapsız, gücendirmeyen, saydam özverini
neye uzansa dirilten
susan, hüzünlenen, sıcak özverini
geç anladım ve inandım
gün gün daha çok inanıyorum
özverin, güzel işlerin arısı
özverin, sözcüklerden yılmış kafama barınak
3.
derinin rengi gibi
sesinin rengi gibi
saçların da kendi renginde
ama ben, seni gördüm önce
gülen, yaşayan, bilen seni
körpe bir söğüt dalı gibi çırpınan
durduğu yere can veren
gönüllü, duyan, seven seni
geç anladım ve inandım
şimdi daha çok inanıyorum
sen, hayatın ablası
saf olan her şeyin mayası
sen, eşyalardan usanmış kalbime dayanak
4.
sevgili arkadaşım benim
sana 'sevgili arkadaşım' diyorum
budur, bizim anladığımız sevdanın tanımı
işte sana bir aşk şiiri
içinde 'sevgilim' sözcüğü geçmiyorsa
suçun yarısı senin
çünkü, ben de bize yaraşanların sözcüğünü değil
kendisini seviyorum senin gibi
-süreyya berfe
1.
gözlerinin rengi gibi
yüreğinin rengi gibi
saçların da kendi renginde
ama ben, ellerini gördüm önce
toplayan, düzelten, onaran ellerini
dokunduğuna soluk aldıran
telâşlı, usta, sevecen ellerini
geç anladım ve inandım
her gün daha çok inanıyorum
ellerin, güzel işlerin karıncası
ellerin, ellerden bıkmış ellerime sığınak
2.
yüzünün rengi gibi
dudaklarının rengi gibi
saçların da kendi renginde
ama ben, özverini gördüm önce
içinden çavlan gibi dökülen özverini
hep koşan, yürümeyi bilmeyen
hesapsız, gücendirmeyen, saydam özverini
neye uzansa dirilten
susan, hüzünlenen, sıcak özverini
geç anladım ve inandım
gün gün daha çok inanıyorum
özverin, güzel işlerin arısı
özverin, sözcüklerden yılmış kafama barınak
3.
derinin rengi gibi
sesinin rengi gibi
saçların da kendi renginde
ama ben, seni gördüm önce
gülen, yaşayan, bilen seni
körpe bir söğüt dalı gibi çırpınan
durduğu yere can veren
gönüllü, duyan, seven seni
geç anladım ve inandım
şimdi daha çok inanıyorum
sen, hayatın ablası
saf olan her şeyin mayası
sen, eşyalardan usanmış kalbime dayanak
4.
sevgili arkadaşım benim
sana 'sevgili arkadaşım' diyorum
budur, bizim anladığımız sevdanın tanımı
işte sana bir aşk şiiri
içinde 'sevgilim' sözcüğü geçmiyorsa
suçun yarısı senin
çünkü, ben de bize yaraşanların sözcüğünü değil
kendisini seviyorum senin gibi
-süreyya berfe
devamını gör...
486.
rakip
ay, tebessüm edecek olsaydı seni anımsatırdı
ikiniz de güzel ancak mahvedici bir etkiye sahipsiniz.
ikiniz de ululuğunuzu borçlusunuz
ışığınızın ödünç alınmış olmasına.
o’nun “0” biçimli ağzı, dünyanın haline ağlarken
sen gamsızsın.
ilk armağanın, taşa dönüştürmekti her şeyi
bir anıtmezarda uyandığımda yanımdasın
parmaklarını, mermerde gezdirirken bir dal sigara arıyorsun
bir kadının olması gerektiği üzere kindarsın ancak,
o denli kaygılı bir halin yok
cevapsız bir soru sormak için yiyip bitiriyorsun kendini.
ay da zulmeder tebaasına
lakin gülünç gelir ona gündüz gözüyle bakıldığında
ancak senin tatminsizliklerin,
sevgi dolu bir rutine tabi olarak
posta kutusundan gün be gün ulaşmaktadır ellerime
beyaz ve bomboş olmakla birlikte
karbonmonoksit gibi yayılıyorlar.
senden gelecek bir haberin hükmetmediği bir günüm yok
afrika’yı arşınlayacak olsan dahi, aklında ben olurum.
sylvia plath
ay, tebessüm edecek olsaydı seni anımsatırdı
ikiniz de güzel ancak mahvedici bir etkiye sahipsiniz.
ikiniz de ululuğunuzu borçlusunuz
ışığınızın ödünç alınmış olmasına.
o’nun “0” biçimli ağzı, dünyanın haline ağlarken
sen gamsızsın.
ilk armağanın, taşa dönüştürmekti her şeyi
bir anıtmezarda uyandığımda yanımdasın
parmaklarını, mermerde gezdirirken bir dal sigara arıyorsun
bir kadının olması gerektiği üzere kindarsın ancak,
o denli kaygılı bir halin yok
cevapsız bir soru sormak için yiyip bitiriyorsun kendini.
ay da zulmeder tebaasına
lakin gülünç gelir ona gündüz gözüyle bakıldığında
ancak senin tatminsizliklerin,
sevgi dolu bir rutine tabi olarak
posta kutusundan gün be gün ulaşmaktadır ellerime
beyaz ve bomboş olmakla birlikte
karbonmonoksit gibi yayılıyorlar.
senden gelecek bir haberin hükmetmediği bir günüm yok
afrika’yı arşınlayacak olsan dahi, aklında ben olurum.
sylvia plath
devamını gör...
487.
" keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın.. keşke yalnızlığımla paylaştığımı seninle paylaşsaydım... keşke senin adın yalnızlık olsaydı ve ben hep yalnız kalsaydım…”
özdemir asaf
özdemir asaf
devamını gör...
488.
bir şehrin neresinden başlarsın hecelemeye
tekel bayileri desen onunda modası geçti
en son doksanlarda bir kadın beni çok sevmişti
annemdi.
populer kitaplardan cümle yontan yavşaklar
kasıklarına uzan diye kızım daha çok uğraşacaklar
amiral battı sevgilim tavla okey maç var yarın
gelecekle ilgili hayallerini getirde azcık oynayalım
bir sehrin neresinden başlarsın hecelemeye
çanak çanak gerçekçilik kusarken gezegene
hiç aldırış etmiyor yalnız uyuduğu gecelere
bak bir daha söylüyorum iyi düşün gitme!
onemli olan poti kareli piknik örtüsü degilde ne?
sanma ki garsonlar sarı sıcaktır sevgilim
ıcki getirirkenki elleri dikkat et kadife mavi
acımasızdır ev hayvanları kahveni icte gidelim.
ne ickim var ne kumarim ne pavyonum
ara sira siir yazarim efendim
kızınızin üzerine kusarim.
bana bak bir sehrin neresinden başlarsın hecelemeye?
sen ölüsün dostoyevski sus gülme
boğuluyorum mesela ben şiire ara versene
kadiköy vapuru bej rengi elbise
kiz kulesinden sonra tavuk pilav akşam yemeği
giderken molada çay zorla içermiş gibi
önceki gece akaretler yokuşu rakı tadi ekşi
ve bilirsin o sarkiyi / sen beni ömrünce...
karaladik işte bisiyler... anlayana
tekel bayileri desen onunda modası geçti
en son doksanlarda bir kadın beni çok sevmişti
annemdi.
populer kitaplardan cümle yontan yavşaklar
kasıklarına uzan diye kızım daha çok uğraşacaklar
amiral battı sevgilim tavla okey maç var yarın
gelecekle ilgili hayallerini getirde azcık oynayalım
bir sehrin neresinden başlarsın hecelemeye
çanak çanak gerçekçilik kusarken gezegene
hiç aldırış etmiyor yalnız uyuduğu gecelere
bak bir daha söylüyorum iyi düşün gitme!
onemli olan poti kareli piknik örtüsü degilde ne?
sanma ki garsonlar sarı sıcaktır sevgilim
ıcki getirirkenki elleri dikkat et kadife mavi
acımasızdır ev hayvanları kahveni icte gidelim.
ne ickim var ne kumarim ne pavyonum
ara sira siir yazarim efendim
kızınızin üzerine kusarim.
bana bak bir sehrin neresinden başlarsın hecelemeye?
sen ölüsün dostoyevski sus gülme
boğuluyorum mesela ben şiire ara versene
kadiköy vapuru bej rengi elbise
kiz kulesinden sonra tavuk pilav akşam yemeği
giderken molada çay zorla içermiş gibi
önceki gece akaretler yokuşu rakı tadi ekşi
ve bilirsin o sarkiyi / sen beni ömrünce...
karaladik işte bisiyler... anlayana
devamını gör...
489.
aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
yatakta yatmayı bildiğin kadar
sayın tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
bütün kara parçaları için
afrika dahil
yatakta yatmayı bildiğin kadar
sayın tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
bütün kara parçaları için
afrika dahil
devamını gör...
490.
söylesem söyleyebilsen ah derdimi
söylesem ah söyleyebilsem derdimi
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
göreceksin seninle dolu
desem, diyebilsem ki seviyorum seni
çılgınca aşığım sana
ama demem, diyemem
çünkü aramızda dağlar, denizler
ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var
victor hugo
söylesem ah söyleyebilsem derdimi
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
göreceksin seninle dolu
desem, diyebilsem ki seviyorum seni
çılgınca aşığım sana
ama demem, diyemem
çünkü aramızda dağlar, denizler
ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var
victor hugo
devamını gör...
491.
buluşmak üzere
diyelim yağmura tutuldun bir gün
bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
öbür yanda güneş kendi keyfinde
ne de olsa yaz yağmuru
pırıl pırıl düşüyor damlalar
eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
dar attın kendini karşı evin sundurmasına
işte o evin kapısında bulacaksın beni
diyelim için çekti bir sabah vakti
erkenceden denize gireyim dedin
kulaç attıkça sen
patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
ege denizi bu efendi deniz
seslenmiyor
derken bi de dibe dalayım diyorsun
içine doğdu belki de
işte çil çil koşuşan balıklar
lapinalar gümüşler var ya
eylim eylim salınan yosunlar
onların arasında bulacaksın beni
diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
çakmak çakmak gözleri
meydan ya taksim ya beyazıt meydanı
herkes orda sen de ordasın
herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
özgürlüğe mutluluğa doğru
her işin başında sevgi diyor
gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
bi de başını çeviriyorsun ki
yanında ben varım
(bkz: can yücel)
diyelim yağmura tutuldun bir gün
bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
öbür yanda güneş kendi keyfinde
ne de olsa yaz yağmuru
pırıl pırıl düşüyor damlalar
eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
dar attın kendini karşı evin sundurmasına
işte o evin kapısında bulacaksın beni
diyelim için çekti bir sabah vakti
erkenceden denize gireyim dedin
kulaç attıkça sen
patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
ege denizi bu efendi deniz
seslenmiyor
derken bi de dibe dalayım diyorsun
içine doğdu belki de
işte çil çil koşuşan balıklar
lapinalar gümüşler var ya
eylim eylim salınan yosunlar
onların arasında bulacaksın beni
diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
çakmak çakmak gözleri
meydan ya taksim ya beyazıt meydanı
herkes orda sen de ordasın
herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
özgürlüğe mutluluğa doğru
her işin başında sevgi diyor
gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
bi de başını çeviriyorsun ki
yanında ben varım
(bkz: can yücel)
devamını gör...
492.
bitiriyorum burada. boğazımda patlamamış bir çığlık, bağırmak, ağlamak yok artık. uzun bir şiirin dizelerini bir bir yaşadım, uzun bir şiir oldu hayatım... ben niye kimselerin ağlamadığı yerlerde ağladım?
.......
ahmet erhan
.......
ahmet erhan
devamını gör...
493.
uçurumun kenarındayım hızır
ulu dilber kalesinin burcunda
muhteşem belaya nazır
topuklarım boşluğun avcunda
derin yar adımı çağırır
dikildim parmaklarımın ucunda
bir gamzelik rüzgâr yetecek
ha itti beni, ha itecek
uçurumun kenarındayım hızır
civan hazır
divan hazır
ferman hazır
kurban hazır
uçurumun kenarındayım hızır
güzelliğin zulme çaldığı sınır
başım döner, beynim bulanır
el etmez
gel etmez
gülce'm uzaktan dolanır
uçurumun kenarındayım hızır
gülce bir davet
mecaz değil
maraz değil
gülce bir afet
peri değil
huri değil
gülce beyaz sihir
gülce ölümcül naz
buram buram zehir
yar yüzünde infaz
bir gamzelik rüzgâr yetecek
ha itti beni, ha itecek
güzelliğin zulme çaldığı sınır
uçurumun kenarındayım hızır
ben fakir
en hakir
bin taksir
ateşten
kalleşten
mızrakla gürzden
dabbetülarz'dan
deccal’dan, yedi düvelden
korku nedir bilmeyen ben
tir tir titriyorum gülce’den
ödüm patlıyor gülce’ye bakmaktan
nutkum tutuluyor, ürperiyorum
saniyeler gözlerimde birer can
her saniyede bir can veriyorum
(bkz: gülce)
ulu dilber kalesinin burcunda
muhteşem belaya nazır
topuklarım boşluğun avcunda
derin yar adımı çağırır
dikildim parmaklarımın ucunda
bir gamzelik rüzgâr yetecek
ha itti beni, ha itecek
uçurumun kenarındayım hızır
civan hazır
divan hazır
ferman hazır
kurban hazır
uçurumun kenarındayım hızır
güzelliğin zulme çaldığı sınır
başım döner, beynim bulanır
el etmez
gel etmez
gülce'm uzaktan dolanır
uçurumun kenarındayım hızır
gülce bir davet
mecaz değil
maraz değil
gülce bir afet
peri değil
huri değil
gülce beyaz sihir
gülce ölümcül naz
buram buram zehir
yar yüzünde infaz
bir gamzelik rüzgâr yetecek
ha itti beni, ha itecek
güzelliğin zulme çaldığı sınır
uçurumun kenarındayım hızır
ben fakir
en hakir
bin taksir
ateşten
kalleşten
mızrakla gürzden
dabbetülarz'dan
deccal’dan, yedi düvelden
korku nedir bilmeyen ben
tir tir titriyorum gülce’den
ödüm patlıyor gülce’ye bakmaktan
nutkum tutuluyor, ürperiyorum
saniyeler gözlerimde birer can
her saniyede bir can veriyorum
(bkz: gülce)
devamını gör...
494.
tanrı
bin birinci gece şairi yarattı,
bin ikinci gece cemal’i,
bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
başa döndü sonra,
kadını yeniden yarattı.
bin birinci gece şairi yarattı,
bin ikinci gece cemal’i,
bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
başa döndü sonra,
kadını yeniden yarattı.
devamını gör...
495.
aşkın en güzel yönü
belli bir başı vardır belli bir sonu
sakınır bitkiler gibi büyütürüz
açtığını görürüz derken solduğunu
dere tepe düz sürdüğümüz tımarlı atlarımız
varır uzun bir kışa girer salar tüyünü.
çizgiyi geçtik mi geçtik, sen yalnız ben yalnız
ondan öte ne dargın ne barışık
iki aşk ölüsüyüz salt iki tanıdık
ah, bitti bitti bil ki bitti artık
binde bir, bir yerde kaşılaşırsak
iki ölü gibi- o da belki- selamlaşırız…
aşkın en güzel yönü / necati cumalı
belli bir başı vardır belli bir sonu
sakınır bitkiler gibi büyütürüz
açtığını görürüz derken solduğunu
dere tepe düz sürdüğümüz tımarlı atlarımız
varır uzun bir kışa girer salar tüyünü.
çizgiyi geçtik mi geçtik, sen yalnız ben yalnız
ondan öte ne dargın ne barışık
iki aşk ölüsüyüz salt iki tanıdık
ah, bitti bitti bil ki bitti artık
binde bir, bir yerde kaşılaşırsak
iki ölü gibi- o da belki- selamlaşırız…
aşkın en güzel yönü / necati cumalı
devamını gör...
496.
tanım: geceye bir şiir bıraktığımız başlıktır.
ben de nazım hikmet üstadın ''yaşamaya dair'' şiirini bırakıyorum müsaadenizle.
yaşamaya dair
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
ben de nazım hikmet üstadın ''yaşamaya dair'' şiirini bırakıyorum müsaadenizle.
yaşamaya dair
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
devamını gör...
497.
erkenden akşam oluveriyor gözlerinde
bir ana sıkışıp kalmışlığım var
fabrikanın paydos zili çalmış
işçiler dağılıyorlar
nasır tutmuş ellerim
ellerim cebimde
deri ceketimi ışıklar kesiyor
ışıklar sarhoş
çok yorgunum arayamam
uyumuşssundur diye
korkuyorum...
uyan
bir çınar ağacının altında
çay içelim seninle
cevizde olur
merak etme üzmem seni
kıskanmam hatta
güzelliğin uykulu ondan bütün bunlar
her an sarılacakmışssın gibi oluyor
bir körfez sabahında
cem karaca dinleyelim seninle
arnavut kaldırımlı sokaklardan geçelim
en salaş yerde balık ekmek yiyelim..
rakı içelim mesela sen seversin
sonra deniz dalgalanacak mı kendisi karar versin
ah be kızım ne zaman ölücez biz
kaç kovala kovala kaç
aynen böyle dedim onlara
sen gelip baktın bir ara...
alındın mı bilemem
o gün bugündür uyuyamam
o gün bugündür gözlerine bakamam
erkenden akşam oluveriyor gözlerinde
yazdik bisiyler anlayana...
bir ana sıkışıp kalmışlığım var
fabrikanın paydos zili çalmış
işçiler dağılıyorlar
nasır tutmuş ellerim
ellerim cebimde
deri ceketimi ışıklar kesiyor
ışıklar sarhoş
çok yorgunum arayamam
uyumuşssundur diye
korkuyorum...
uyan
bir çınar ağacının altında
çay içelim seninle
cevizde olur
merak etme üzmem seni
kıskanmam hatta
güzelliğin uykulu ondan bütün bunlar
her an sarılacakmışssın gibi oluyor
bir körfez sabahında
cem karaca dinleyelim seninle
arnavut kaldırımlı sokaklardan geçelim
en salaş yerde balık ekmek yiyelim..
rakı içelim mesela sen seversin
sonra deniz dalgalanacak mı kendisi karar versin
ah be kızım ne zaman ölücez biz
kaç kovala kovala kaç
aynen böyle dedim onlara
sen gelip baktın bir ara...
alındın mı bilemem
o gün bugündür uyuyamam
o gün bugündür gözlerine bakamam
erkenden akşam oluveriyor gözlerinde
yazdik bisiyler anlayana...
devamını gör...
498.
.....
suları düşün bir kez, yolları ne yakın düşer ölüme. ya da eski bir kente sür, yalınayak gelmişse unuttuğun yüzler. mutlak sarı bir çiçek bulacaklardır aşka ve sulara ilişmeyen...
...... ilkiz kucur
suları düşün bir kez, yolları ne yakın düşer ölüme. ya da eski bir kente sür, yalınayak gelmişse unuttuğun yüzler. mutlak sarı bir çiçek bulacaklardır aşka ve sulara ilişmeyen...
...... ilkiz kucur
devamını gör...
499.
aşk başlamadan güzel,
kalplerde heyecan
bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
başkaları görmesin diye çabalayış,
gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
aşk başlamadan güzel....
kalplerde heyecan
bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
başkaları görmesin diye çabalayış,
gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
aşk başlamadan güzel....
devamını gör...
500.
"biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda
ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye!.. .
rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
anlayamadılar…"
nazım hikmet.
gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda
ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye!.. .
rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
anlayamadılar…"
nazım hikmet.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162