3141.
devamını gör...
3142.
abi kendi yazdigim 1 siiri birakmak istiyorum.

bu siiri cok sevdigim, ugruna gece gunduz agladigim, biricik sevgilime yazmistim. ne var ki, kendisine okuduktan 30 dk sonra, cakal'misimcasina beni her yerden engellemis. oyle soyliyim.

neyse burda, siz degerli abiler, kardesler ve kadinlara da soylemek istiyorum bu nacizane siirimi.

ey ayaklari siir kokan kadin,
satirlarim sana yazili,
saclarindan seftali toplardim geceleri
dudaklarindaki pembe ruju bilirdim ben.

ey ayaklari siir kokan kadin,
coraplarina saklamistim en nadide misralari,
bilirsin ya kiskancim, hususen sonbaharda
ben kuluplere gidip de yaninda olmayinca
aglardim....

ayaklarindaki babet coraba mi
sana mi asigim bilemezdim,
ama sseverdim seni.
gokyuzunden daha cok hem de.

operdim ojeni senin yoklugunda,
evet, evet belki ayaklarin guzel diye seninle sevgili oldum ama
esas niyetimdi babanin paralarini alip, tayland'a kacmak.

sucluysam suclusun de kadin,
ben 1 askin kurbaniyim,
gozlerine turbanliyim,
soyle ben 1 kurban miyim?
yoksa, ayaklarina yorgan miyim?

yorgan miyim?....
devamını gör...
3143.
keşke vaktiyle, saçma da olsa iki laf etseymişim. susunca yok oluyormuş insan, çok sonra öğrendim.
cahit zarifoğlu
devamını gör...
3144.
ben sensiz bin gece kan yuttum
sen bir gece sensiz kalmadın, mazursun
ahmed gazali- mazursun
devamını gör...
3145.
"gözlerindeki çocuklar misketlerini kaybetti mi
bana gelirdin uçurumlardan uzağa
güven verirdi kim bilir, sevdam sana
seni nasıl ısıttığımın şiirlerini bilirdin!

bayrakları yarıya inerdi karanlığın
acılar müebbet güzellik yerdi meze tabaklarında
sen, bir başka sevgiliydin
susuz içilen rakı sohbetlerinde gizlice!

bana gelirdin kendinden habersiz
saygı uyandırırdı kim bilir, hüznüm sende
seni nasıl özlediğimin kapıyı çalışlarını bilirdin.. şarkılarını zekice!

zaman kalırsa sevişirdik
odanın duvarları da sevişirdi sırtlarımızı onlara dönünce
hiç kromozom görmemiş insanlar gibi sarılırdık binlerce sevap yerine geçecek bir günah sayılırdı kimbilir,
tenin tenimde!

seni nasıl kuşandığımın tarihçesini bilirdin..
zulmünü şehvetle!
"
devamını gör...
3146.
sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terk edilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı

attila ilhan
devamını gör...
3147.
(bkz: cemal süreya) - (bkz: sayım)
devamını gör...
3148.
beni söylediklerimde arama.
ben söyleyemediklerimde gizliyim,
görmediğin o koskoca derya gönlümdür, gördüğün sahil ise dilim.
kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma,
onlar aşktan gel gitim.
beni kendinde, kendimde arama.
ben hem bende hem sende bir gizim.
beni mecnun’dan leyla’dan sorma.
ben sadece mevla’dan bir izim.
mevlana
devamını gör...
3149.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3150.

akmayan yaşlarla sıcacık yüzün;
yavrum, bugün seni pek ölgün gördüm.
gözünde bir küçük noktadır hüzün,
neşeni ne bugün, ne de dün gördüm.

eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun.
birikmiş sulardan daha durgunsun,
görünmez bıçakla içten vurgunsun,
seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.

geçti bir cenaze peşinde ömrüm;
bilemem, vardığın neresi, bugün?
her gün yürüdüğün kadar yürüdün,
arkasından kendi ölünün; gördüm.
devamını gör...
3151.
bir yerden aşağı,
çok aşağı düştüm
zaman:
solgun ve gri bir koridordu
orada çok üşüdüm.

birhan keskin
devamını gör...
3152.
yarayla alay eder yaralanmamış olan
bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederlerden.
sen çok daha parlaksın çünkü;
sen tüm göklerdeki yıldızların ilki
sen aydınlatırsın geceyi.


william shakespeare
devamını gör...
3153.
" şehir karanlığı seviyordu, bizler yalnızlığı
şehir karanlığa sığındı
bizler de yalnızlığa...

gelip geçenler
birbirini tanımayan gölgeler
"kafamda binbir düşünce"
bir kargaşa,
sokakları dolaşan ayaklarımın altında ezilen kum taneleri kadar paramparça her şey."
devamını gör...
3154.
eylüldü.
dalından kopan yaprakların
sararan yanlarına yazdım adını
sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.

eylüldü.
di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
adımlarımızın kısalığı bundandı
bundandı gözlerimin durgunluğu.
sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
ellerin kadar ıssız,
sen kadar zamansız molalar veriyordum
ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.

eylüldü.
izlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
en çok sesini aradım.
gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
gözlerini sildi zaman..

dedim ya… eylüldü.
savruluşu bundandı kimsesizliğimizin

cemal süreya
devamını gör...
3155.
kaybolmak istemiştim bir zamanlar
kapının arkasında yokum demiştim
ve divanın altında da.
bulamazsınız ki artık beni,
hayatın ortasında.
kaybolmak istemiştim bir zamanlar
beni kimse bulamazdı
tanrı’nın arkasına saklansam.
o kocamandı, en kocamandı o.
bir kız çocuğunun hayalleri kadar.


d.m
devamını gör...
3156.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3157.
gök mavi mavi gülümsüyordu,
yeşil yeşil dallar arasından.
altın sesi birdenbire sordu:
“ne haber eski aşk yarasından!”

“kapandı, dedim, bitti karanlık;
vuslatla sona erdi o çile;
bu huzur şelalesi aydınlık
yeni bir çağdır başlar seninle.”
****
cahit sıtkı tarancı
devamını gör...
3158.
bir sabah uyandığınızda
beni bulamayacaksınız

bir hicaz şarkı
rüzgâr olacak denizlerinizde
üşüyeceksiniz

bir rıhtımda tiz bir ıslık
her kundakta yeni bir yalnızlık
beni bulamayacaksınız

ıstanbul'un üzerinde kavak yelleri
bir bir gemiler uzaklardan
sizin eteklerinizde ziller

sizinle olmayacağım
anlamayacaksınız

-sadri alışık
devamını gör...
3159.
sizin hiç babanız öldü mü
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum
siz hiç hamama gittiniz mi
ben gittim lambanın biri söndü
gözümün biri söndü kör oldum
tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
şöylelemesine maviydi kör oldum
taşlara gelince hamam taşlarına
taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
taşlarda yüzümün yarısını gördüm
bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
yüzümden ummazdım bunu kör oldum
siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

1953 - cemal süreya
devamını gör...
3160.
bir fabrika paydosu hatırlıyorum
kulaklarımda bakırcılar çarşısı
gönlümde hiçbir yere konamamış martılar
bir de uzaktan uzağa
şu doğduğum ıstanbul
meyhanesi geliyor aklıma teker teker
bir şarkı dilimde günlerden beri
dört duvar arasından
ellerimde kelepçe boynumda zincir

demirli demirli gemiler getirmişti beni oralardan
şimdi yabancı bir limanda o orospu gözlerin
biri satın alınmış öteki senin değil
çocukluğum geliyor aklıma anamın ak elleri
her şey hep uzaktan uzağa
hele doğduğum şehir

***

sadri alışık.

efkârlıyım, allahıma, kuranıma pek efkârlıyım abiler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim