361.
yolun açık olsun.
ben bunu ilk defa yürekten söyledim.
ve ben bunu ilk kez yürekten söyleyince;
"yolun açık olsun"
bir dua niteliği kazandı.
kalbim barıştı seninle böylece,
herkes ettiğini bulur, ben de, sen de...
bu hep böyle.

ne çıkar ben bir kapıyı açsam,
açmasam ne çıkar? çarpıp gitsem..
ardındaki odalar çoktan yitmiş,
kapılar yansa ne çıkar?

benim şu hayatta yaptığım en iyi ikinci iş,
-ki bilirsin kendimle ilgili çok hoş düşüncelerim yoktur.
benim şu hayatta yaptığım en akıllıca iş,
oltamın ucuna uçurtma takıp, gökyüzü avlamaktır.

benim şu hayatta yaptığım en iyi sonuncu iş,
kafamı duvarlara çarpıp çarpıp nihayet anlamaktır.
diyeceğim o ki kan revan bir ahmaklıktır
benim şu hayatta yaptığım en iyi üçüncü iş.

ne çıkar sarsan yaramı?
sarmasan, öldürsen ne çıkar? ben çoktan tükürmüşüm ciğerimi
nefes olsan ne çıkar?

benim şu hayatta yaptığım en berbat doksan sekizinci iş,
almak seni çoğaltmak, kendime katmaktır.
benim şu hayatta yaptığım en berbat doksan dokuzuncusu iş,
tutup seni, düşlerime yakıştırmaktır.

ne çıkar rüyalarıma girsen,
rüyalarımdan gitsen ne çıkar?
ben çoktan ağlamışım gözlerimi
- görmüyorum artık seni
sen var olsan ne çıkar,
olmasan ne çıkar?
devamını gör...
362.

aşk

sen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk
mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu
sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
nicedir bir pencereden deniz güzel değil
nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.

sen gel bizi yeni vakitlere çıkar.
devamını gör...
363.
.......
bırak kaptan rahat bırak ışıklar yansın ;
ben de bilmiyorum nerede ineceğimi sorma bana,
kimliğimi hele hiç... yalan söyleyemem diyorum, yorgunum diyorum, sorma başkaca birşeyler. suçsuzum, parasızım, kaçağım bütün bildiğim bu, beni anla ;
anla artık uyuyacağım yerimi göster.
........ türkan ildeniz
devamını gör...
364.
bembeyaz bir kelebeğin kanatları kadar
masum ve narin düşlerim vardı,
lakin beyaz kalamadı azizim
o kelebeğin bir günlük ömrü kadar

bir gülümseyiş bekleyince umarsızca
hayat, tersiyle karşılık verecek kadardı
neden hep yabancıydı güzel duygular
suçsuz bedenlerimizi beyaz gömlekler sardı...
-ydd
devamını gör...
365.
bütün pencerelerde bekleyen benim,
ve o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da.
kabul
bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım.
adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
sesini duysam, susacağım.
yel esiyor ama
değirmen dönmüyor.
kuraklık bu.
adın ekmeğe dönüşmüyor.. turgut uyar
devamını gör...
366.
ne güzel şey hatırlamak seni :
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

ne güzel şey hatırlamak seni :
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
içimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti :
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak
koyu bir karanlık...'
nazım hikmet ran.'
devamını gör...
367.
eskisi kadar özlemiyorum seni,
ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“iyiyimler” yamaladım dilime.
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
ara sıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim yeter bana banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..

özdemir asaf
devamını gör...
368.
kıvırcık alinin kel bir adam olduğunu öğrenmek gibiydi seni sevmek,
gözde canlandırılabilen fakat karşılığı olmayan,
aya bakışlarımdaki görüş açılarımı nereden bileceksiniz,
zira ayın nereden bakarsan bak sadece 2 boyutunu görebilmek..
devamını gör...
369.
yanıyor beynimin kanı,
bilmem nerelere gitsem?
içime sığmayan canı
hangi rüzgara es etsem?
akşam sular karardı mı?
bir dağa versem ardımı,
içimi yakan derdimi
sağır göklere anlatsam

içiliversem dem gibi,
kırılıversem cam gibi,
şamdanda yanan mum gibi,
sabahı görmeden bitsem

bir yüce ormana dalıp
ya bir dağ başına gelip,
beni yaradanı bulup
malını başına atsam

görünmez kollar boynumda.
yarin hayali koynumda,
sıcak bir kurşun beynimde,
bir ağaç dibinde yatsam.

-sabahattin ali
devamını gör...
370.

sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.

zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan
acılar bile duymadım kof yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı gelgelelim
sağlığın yerinde mi?

yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
halkın doğurgan dünyasına dalmakla
onların güneşe çarpan sesini anlamayan
dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
yılgı yanımıza yanaşmazken
bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
yıkılmak elinde mi?
boşuna mı sokuldu bankalara
petrol borularına kundak
kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza
yaşamak
bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
sevgiyle hatırlansa bile hatta.

köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
devamını gör...
371.
"seni bir yabancı gibi karşıma alıp
bunun dayanıklı bir şey olmadığını
sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın
yapılan bir şey olmadığını,
başlangıçta bir melek konduğunu
sonunda bir kelebek öldüğünü,
yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
olduğunu,
bütün bunları sana
nasıl anlatacağım?"

(bkz: birhan keskin)(bkz: kışın bana yaptıkları)
devamını gör...
372.

gece
bir tabut gibi çöker omuzlarıma
bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar
hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi

yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta
hasreti bir ben bilirim

bir de gecenin gözlerindeki baykuş
baykuş kötü kuş baykuş çirkin kuş
onu hüznümle güzelleştiririm. hüznümle
süsler. bir damın üstüne oturturum
süsler. damımın üstüne oturturum

-sizi hiç bu kadar yakından görmedimdi

yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta

abimin acıyla yontulmuş yüzü
yaşlı bir güvercin gibi düşer avuçlarıma
dağılır ses olur acısı
ezberlediğim bir öğüdü yineler bana

-çocuğum üşütme yüreğini
şimdi hüzün mevsimidir bütün şiirleri gezen

ben doğma büyüme evciyim göç benim harcım değil
hasret bana çabuk dokunur yalnızken karanlıktan
korkarım

mesela mevsim kışsa yağmur yağıyorsa
mesela annem de yoksa yanımda
mesela, şimşek de çakıyorsa ben çok korkarım ağlarım

-ana bana kurşun dök. dua oku. üfle ana
ana ben daha çok küçüğüm. bana ninni söyle ana

yalnızım. bunu hep söylüyorum
yalnızım. bunu hep söylüyorum

geceyi çarmıha geriyorum kimseler tapmıyor
hüznümü ölçeğe vuruyorum yüreğine sığmıyor
her şey ne kadar olabilir meraklanıyorum
yüzüme dokundukça tırnaklarım kanıyor
yalnızlığımı hüznümle yoğuran gece
öyle basitsin ki sen bütün şiirlerin içinde
biliyorum. biliyorum bunu da biliyorum
gökteki yıldızlar kadar dizeler yazılsa da
kendime kendimden başka kendim yok
ne utancımı kuşanan bir sevgi
ne çirkinliğimi öpen bir kız

yalnızlığımdan yalnızlığım yalnız

-ana bana bir hal oldu. hep böyle titriyorum
ana çok üşüyorum, ıhlamur ısıt bana

yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta
ben sevgiye hasretim, sevgi uzakta

ey insanlar
ey gecede unutulmuşluğumun yargıçları
iğrenerek öpüyorum parmaklarınızı
iğrenerek. hepinizi kucaklıyorum ilkin
ağzınızı dudaklarınızı dişlerinizi öpüyorum
bilmiyorsunuz. ben kendimi öpüyorum

cinsel bir çiftleşmedir çarşaflar
ıslak bir gece en fazla kendini çoğaltır
bir solucan vücuduna yeni bir halka ekler
döllenir acı. sevişme daha da erselikleşir

-hü'yü tanıdım size anlatmalıyım bir gün
size bir gün mutlaka hü'yü anlatmalıyım

geceyse
tükenmişse güneşin güçlülüğü
gök gözlerinin buğusunu yansıtır
senin acın acıların ölümüne gebedir
korkma yavrum
ne gece ne geceler senin
suçsuz mızıkçılığını küçültemez
bir çirkini öpmek için uzattığın yüreğini

güzelleşip bir sevginin göğsüne yatmak biraz
biraz yorgun biraz korkak bir insan sevmek biraz
dayayıp sırtını gecenin duvarına
bir ölünün ağzını dudağını öpmek biraz

yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta
ben sevgiye hasretim, sevgi uzakta

ey kanımda tefler çalan mevsimle gelen
sesimi çakallarla boğan gece
hüznüme vur acımı soy
beni de kuşat
boris karlof kadar masum yüzümü
karanlığınla frenkeştaynla
çünkü artık büyütmeliyim içimde nefreti
kalbim ki yıllardır iyiliğe abone
nerde bir insan görse
bırakır sevgi kuşlarını
çünkü o bağışlar yargıçlarını
kendi yasalarını kuramıyan yargıçlarını

ey gecede unutulmuşluğumun suçluları
ey yanlışlığımın yanlış yargılayıcıları
suçum: nefreti öksüz bırakmak
savunmam: sevgimi yüceltmek içindir
sakalım yok biliyorum ama kötü değilim
büyükleri sayarım küçükleri severim
çocukları incitmeden severim. kadını öpmesini
bilirim

sizi de sizi de öpmesini bilirim

-ana ben çok yalnızım. benim başka sevgim yok
içimde utanç çiçeği gibi büyüyor hü

kural tanımayan sevgim benim
aykırım fizikötem doğaüstüm yanlışlığım
aşkım. sevgili yanılgım benim başyargıcım
nefretim nefretim nerdesin

kalbim
bir gün elbette sana hükmedeceğim

elbet geçer bu hüzün mevsimi
bir baykuş bir serçeyle arkadaş olduğu gün
o gün size sevinci de anlatıcam
bir solucan bir leylekle çiftleştiği gün
o gün bahar mevsimidir size aşkı anlatacağım

ve bir gün elbette yıldızları sayacağım

-gelin kucaklayın beni. yıldızları sayamıyorum.
devamını gör...
373.
şu ölenler kimdi, şu şarkı nerden sana
dokunma yüreğime

sondur bu akşamlar, geceler diriltir beni
bir kuşun sesinde

sen nerdesin hepimiz nerdeyiz
güneş oyalıyor ikindiyi

bir kuş sesinde

kuşla mukayyet değiliz.

s.78
(bkz: turgut uyar)
devamını gör...
374.
.......
artık ne sen konuşmalısın ne başkası. yaşamak adına geçtik bütün değerleri. beyazın en orta yerinde duydu yürek, bu rüzgar tutmaz insanı uzun boylu,
bu rüzgar serseri... şimdi kavramların ve cümle rüzgarların dışında, durdum bekliyorum, gelme.
gülten akın
devamını gör...
375.
en güzel gülüşünle karşıla beni
işte geldim yanına yorgun ve yitik
yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum
içimde tarifsiz bir gariplik
anlamaya çalış bir şey sormadan
yaklaş yanıma, gözlerime bak
dağıt saçlarını çocuklar gibi
sonra başını omuzlarıma bırak
dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım
ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana
birlikte ömür boyu yaşayacağımız
perişan gecelerle, günlerle geldim sana
paramparça hayallerim, umutlarım
ne kalmışsa içimde kırık dökük
al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt
baksana, bütün ışıklarım sönük
pelte pelte karanlığım koyu, zifir
göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim
dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim
oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim
oysa ki bu en güzeli kavuşmaların
bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma
en mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın
yeter ki mahşere dek beni özle beni sev
zamanların en ölümsüzünde yaşat beni
işte geldim yanına alev, alev dopdolu
al dilediğin gibi yeniden yarat beni

(bkz: ümit yaşar oğuzcan)
devamını gör...
376.
ey gözlerinin rengi,bütün ruhumu sarsın
kalbimde bugün açtı siyah renkli çiçekler
bir gün beni rüzgarlara kalbinle sorarsan
''can verdi senin ruhuna çoktaan''diyecekler!

taa kalbe giren gözlerinin şulelerinden
gel sevgili gel,sen bana bir semli kadeh sun
hiç titrememiş kalbimi tiretti yerinden
oynattı evet,sendeki baş döndüren efsun.

ey gözleri hançer gibi keskin,dişi kaplan
ister bana aşkın bütün alamını çektir
ister beni öldürmek için sineme saplan
ölsem bile aşkım seni takib edecektir...


h. nihal atsız
devamını gör...
377.
temizlik yaparken sık kullanılanlardan çıktı :)
online olanlar dinlesin bari..
kesin şiir çalışması için kaydetmişimdir,
yoksa ben seviyorsam söylerim :)

buradan
devamını gör...
378.
aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

(bkz: ülkü tamer)
edit : haluk bilginer sesiyle okuyun.
devamını gör...
379.
seni gecenin boyunduruğundan aldım çocuk ; kalbindeki kuşları saymakla bitiremedim... zamanı değil mutluluğun, biliyorum, ama ben hayatla her gün nikah tazeledim. bu şehirde yağmur enlemesine yağıyor, sağımı solumu yitirmem bundan ;
ama nasılsa bu sokağın adı sen, senden
irili ufaklı bir harf taşıyor...
ahmet erhan
devamını gör...
380.
sana bir şiirler olmuş sevgilim,
yüzün gözün söz içinde.
hangi imla kitabına baksam ,
benden ayrı yazılıyorsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim