2141.
ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim
parlak bir inciydin benim için
paha biçilmez bir inci
ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde
seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup da
beni sardığı bir anda sevdim
seni sadece selvi boyun, siyah saçların ya da kara gözlerin
güzel bir yüzün var diye değil
fikirlerinle, konuşmandaki güzelliğin ve benim o kor halde yanan yüreğimle sevdim
ben seni derinden ve hissederek sevdim
her kalp atışımda vücudumun dört bir köşesine yayıldığını
beni sardığını her nefes alışımda ciğerlerime işlediğini bilerek sevdim
seni kış gecelerinin o soğuk yatağında birlikte uyuyup beni ısıttığın
yaz sıcağında uyuyamayıp sıkıntılarım olduğun
ve rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim
seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı
kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda
o ıslak dudaklarınla beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
ben seni o sensiz anlardaki boş ve değersiz geçen dakikalarda
kayıp zamanlarımızda, seni arayıp bulamadığım
çaresizlik içinde olduğum, içki sofralarını dost bildiğim anlarda sevdim
sen ne kadar uzak olsan da,
aramızdaki kilometreler nasıl çoksa
ben de seni o kadar yoğun ve o denli çok sevdim
seni kalbimde yanan ateşin ile
zihnimde oluşan hayallerin o ay parçası çehrenle
bana derinden bakan o gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken
kalbimin yanıp tutuştuğu anlarda
gelip o bu ateşi alevlendirerek
bana sarılarak beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
korkuyorum!
hak ettiğin mutluluğu sana verememekten korkuyorum.
seni, beni sevdiğinden fazla sevememekten korkuyorum.
senin sevgine layık olduktan sonra başkaları tarafından o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
seni kazandım derken kaybetmekten korkuyorum.
aramızdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
senin kalbini daha fazla kırmaktan korkuyorum.
o temiz ve masum gözyaşlarını daha fazla akıtmaktan korkuyorum.
evet korkuyorum;
seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten
sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
ya da yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.
uçurumun kenarında yalnız kalmaktan korkuyorum.
dostluğuna doyamadan uluorta yalnız kalmaktan korkuyorum.
yüreğimdeki o ince sızının bir gün çoğalmasından ve beni sarmasından korkuyorum.
sevgi denen güzelliğinin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
dostluğun ölüp yerine nefretin yeşermesinden korkuyorum.

beni seni neden mi sevdim? / attila ilhan

not: şiir öyle güzel ki hiçbir yerinden kesemedim.
devamını gör...
2142.
herkesi duy,
bir kısmını dinle,
çok azına inan,
hiç kimseye güvenme....
devamını gör...
2143.
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum

benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

ıslığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

sevindiğim anda sen üzülürsün
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
uzak yalnızlık limanlarına
aykırı bir yolcuyum dünya geniş
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
sakın başka bir şey getirme aklına
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
devamını gör...
2144.
yine pudra mı çektin nalan?
nasıl da hoş bakıyorsun.
ama bakma öyle bilirsin
delisiyim gözlerinin.

hadi çek git şimdi topuklunla
topuklun tahtalarla takışır
hadi güzelim yaylan git
sana gitmek yakışır.
devamını gör...
2145.
bana bir şarkı söyle / ümit yaşar oğuzcan

özledim sesini ne olur konuş
bir gül açtır zamanların ötesinden
karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
gök mavisinden, deniz mavisinden
bana bir şarkı söyle
içimde bir şey kımıldıyor
gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
bir baksana ne haldeyim deli divane
yaralıyım, çaresizim umutsuzum
bana bir şarkı söyle
yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
dökül karanlığıma ışıklar gibi
al beni, en uzaklara götür
sesin, aksın içimde bir pınar gibi
bana bir şarkı söyle
bütün renkleri kat birbirine
buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
bana bir şarkı söyle
yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
işte öyleyim, kapkarayım bugün gel
en hüzünlü sesinle, en dokunaklı
bana bir şarkı söyle..
devamını gör...
2146.
sen benim:
yarım kalan cümlelerim,
kaybettiğim yolum,
korktuğum karanlık,
unutamayan kalbim,
hiç ısınmayan ellerimsin..
şu sol tarafımı görüyor musun?
burası benim kalbim,
seninse memleketin..

devamını gör...
2147.
şimdi uzak bir kenttesin
ve yağmur yağıyorsa
düşüyorsam yüreğine tane tane

gelirim, serilirim kıyılarına
gelirim, karışırım çığlıklarına
sokulurum derin (seher) uykularına
bak işte akşam oldu
ve suskundur tüm sokaklar

çok uzaklarda bir kadın,
yüreğinin perdelerini sımsıkı kapatmıştı.
belki de bu perdelerden bunalmıştı.
karanlığa alışan gözleri,
yüreğinin kaynarında yanıyordu.
içinde köpekbalıklarının boğulduğu,
bir kızıldeniz saklıyordu.
kirpiklerinin kıyısındaydı.
ilk damla ayrıldı buluttan.
sonra ikincisi... üçüncüsü.
ıssız sokaklardan, kırmızı kiremitlerden,
toz yükseliyordu.

hangi kaçış uğultusunu dindirebilir,
içinizdeki mavi karlı ormanın.
hangi çınar,
dallarının kırıldığı yerden inlemez.
sonunda dağlayanı olmuşsa ömrünüzün,
o sağanaktan arda kalan.
sargılar sarabilir mi yaralarınızı,
o liman yürekte değilse eğer.
artık nereye sığınır insan.

bir ırmağın sesini alıp
gitmek istiyorum
sevdiğim hoşçakal...

gelirim, serilirim kıyılarına
gelirim, karışırım çığlıklarına
sokulurum derin (seher) uykularına
bak işte akşam oldu
ve suskundur tüm sokaklar


gelirim - aydın öztürk
devamını gör...
2148.
geldim,
korkma aç kapıyı.
sende kalmaya değil,
beni almaya geldim.

h. cibran
devamını gör...
2149.
"karadutum, çatal karam, çingenem
nar tanem, nur tanem, bir tanem
ağaç isem dalımsın salkım saçak
petek isem balımsın a gülüm
günahımsın, vebalimsin.

dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
yoluna bir can koyduğum
gökte ararken yerde bulduğum
karadutum, çatal karam, çingenem
daha nem olacaktın bir tanem
gülen ayvam, ağlayan narımsın
kadınım, kısrağım, karımsın.

ıı
sigara paketlerine resmini çizdiğim
körpe fidanlara adını yazdığım
karam, karam
kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
sıla kokar, arzu tüter
ılgıt ılgıt buram buram.
ben beyzade, kişizade,
her türlü dertten topyekün azade
hani şu ekmeği elden suyu gölden.
durup dururken yorulan
kibrit çöpü gibi kırılan
yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum

n'etmiş, n'eylemiş, n'olmuşum
cömert ırmaklar gibi gürül gürül
bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.

karam, karam
kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
sensiz bana canım dünya haram olsun."

(bkz: bedri rahmi eyüboğlu)
devamını gör...
2150.
ey benim aydınlık günlerim,
kopup gitmek acı!

çayır kokusu türküler gibi,
türküleri işitmek acı!

bir uçak durur gökyüzünde,
uçup da gitmemek acı!

tanrı mı,dost mu,düşman mı?
ayırt edememek acı!

kalıcı değiliz şu dünya da,
düşünmek acı..!

-cahit külebi-
devamını gör...
2151.
ey gözlerinin rengi,bütün ruhumu sarsın
kalbimde bugün açtı siyah renkli çiçekler
bir gün beni rüzgarlara kalbinle sorarsan
''can verdi senin ruhuna çoktaan''diyecekler!

taa kalbe giren gözlerinin şulelerinden
gel sevgili gel,sen bana bir semli kadeh sun
hiç titrememiş kalbimi tiretti yerinden
oynattı evet,sendeki baş döndüren efsun.

ey gözleri hançer gibi keskin,dişi kaplan
ister bana aşkın bütün alamını çektir
ister beni öldürmek için sineme saplan
ölsem bile aşkım seni takib edecektir...

hüseyin nihal atsız/ adsız
devamını gör...
2152.


resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,
resulullah yolda ebu bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya sıddık’ derdi,
ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam.
resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.resulullah azrail’i yolda görse tanırdı;
ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız? resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret! ’;
ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’;
annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydinizresulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarınınanneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…resulullah çok şanslı bir insan
annesi öldüğünde o küçücüktü;
benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz! olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü.

devamını gör...
2153.
eylül hüzünlendirir..
ekim üşütür..
kasımda aşk başkadır..
hepsi laf işte..
bahar gelmişse yüreğine..
çiçekler açar aralığın beşinde..
kalmışsa yüreğin zemheride..
kar yağar ağustosta..
ısınmaz her hangi bir gününde..
seviyorsan,seviliyorsan..
hissediyorsan aşkı yüreğinde..
her ay her gün güzeldir..
gerisi sadece bir yapraktır takvimde..

devamını gör...
2154.
seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik.

-cemal süreya
devamını gör...
2155.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2156.
gözlerim daldı gitti bir rüya denizine,
sularda uzun uzun baktım ayın izine
dedim: yirmi yaşımın ay ışığı değil bu,
hani başım düşerdi bir sevgili dizine.

sular gene o sular, kıyı gene o kıyı,
gene çamlar dinliyor uzaktan bir şarkıyı,
ah artık görmüyorum eridi mi ne oldu?
iri yeşil gözlerde gördüğüm pırıltıyı!

halit fahri ozansoy / sulara dalan gözler
devamını gör...
2157.
şimdi yoksun
seni düşünebilirim artık
tutar ellerini öperim uzun uzun
kimseler ayıplayamaz beni
yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar
-ümit yaşar oğuzcan/karanlığın gözleri
devamını gör...
2158.
keşke bir gemide olsak” dedi. “nereye gittiğimizi bilmeden denizin sonsuz maviliğinde kaybolsak. başbaşa..” “peki gemiyi kim kullanacak? ne yiyip ne içeceğiz? bu geminin mazotu hiç mi bitmeyecek? ” gibi mantık dışı sorularla kafasını kucalamak istemedim. gemiye binmekten pek hoşlandığım söylenemezdi, ama gemiye binmemeyi seviyorum da diyemezdim. bir süre kelime aradım. sonra ‘keşke’ dedim. çok sevdim keşkeyi, yalan söylemiş olmazsın keşke dediğinde. söylememiş de olmazsın. hatta bir şey söylemiş bile olmazsın. ama söylemişsindir de bir taraftan. baştan savar bir temenniyle ağır başlı bir istek arasında nazlı nazlı salınan sihirli bir sözcük gibiydi keşke. “sikeyim gemisini, gel şurada birer oralet içip hiç konuşmadan gelip geçen insanlara bakalım” dedim sonra. demez olaydım. benimle hayal kurulmazmış. o an karar verdim, artık keşkeden başka laf etmeyecektim. “ben gidiyorum” dedi. “keşke” dedim. kalsaydı yine keşke diyecektim. anlamlı olup olmaması umurumda değildi. çünkü anlamıştım, karşımızdaki insanlar, hatta en sevgililerimiz bile hayallerine yancı arıyorlardı sadece. gemide de oralet içebiliriz deyip kalbimi fethedebilirdi isteseydi. aklına bile gelmedi. gelseydi. keşke..

ali lidar
devamını gör...
2159.
aklımda bir tek sen
dolaştım kendimi bilmeden
güneş doğuyor artık yavaş yavaş
o bomboş sokaklar birden dolmaya başladı
halimi görenler acır gibi bakıyorlar yüzüme
bilmiyorlar bu hırçınlığımın sebebini
anlamıyorlar seni ne çok sevdiğimi…

devamını gör...
2160.
bakır tenli yapraklar
bak, ölüm güzü kiskaniyor
simdi issizdir onun sevimli kedisi
ve herkes onun el degmedik yerleri oldugunu saniyor.
uzayor defterine ugrayan kan lekesi

senin kuslarin olurdu mevsimi yolculuklara çagiran
içli tasra kizlarin gizemli eviçleri
kapilarin olurdu korkudan çok denizlere açilan
o denize açilan ellerin nerde simdi?

yine bir güz büyümekte kaninda gölgelerin
o üzünç ordulari tarlalar çignemekte
bak, ölüm güzü kiskaniyor
mevsimi aska çagiran kuslarin nerde senin
güze el degdirmeyen ellerin nerde?
ismet özel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim