geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
681.
herkesin rüyalara daldığı şu saatlerde,
seni sevmeye devam eden nöbetçi bir aşığım.
beynim haykırıyor uyku diye hararetle!
kalbimi dinliyorum beynime karşı çıkmaya alışığım.
gecenin körü, bir tek seni görür.
rüzgarın yönü seni bulacak dönüp.
sana sürerdim atımı lafla ensesini dövüp,
ama kavuşmamız kesin değil öngörü.
seni sevmeye devam eden nöbetçi bir aşığım.
beynim haykırıyor uyku diye hararetle!
kalbimi dinliyorum beynime karşı çıkmaya alışığım.
gecenin körü, bir tek seni görür.
rüzgarın yönü seni bulacak dönüp.
sana sürerdim atımı lafla ensesini dövüp,
ama kavuşmamız kesin değil öngörü.
devamını gör...
682.
ay ışığı pencereden girende,
senden yana hayâl kurmak ne güzel.
ya bir otobüste, ya bir trende,
gurbet ilden sana varmak ne güzel.
aşkın mayasını senden alıp da,
şekillendim sevda denen kalıpta.
evinizin kapısını çalıp da,
ilk çıkandan seni sormak ne güzel.
umudu yoksula bol verir hudâ;
bin tohuma can var bir damla suda.
gerek uyanık ol, gerek uykuda,
benden bakıp seni görmek ne güzel.
kurumadan daha yolculuk teri,
”gel” diye yanına çağırsan beni;
bırakıp bir yana gamı, kederi,
doya doya seni sarmak ne güzel.
aşk deyince anlattığı her şeydir;
öldürdükçe tadı gelen bir şeydir..
azraile can vermesi zor şeydir;
sen istersen sana vermek ne güzel.
abdurrahim karakoç
senden yana hayâl kurmak ne güzel.
ya bir otobüste, ya bir trende,
gurbet ilden sana varmak ne güzel.
aşkın mayasını senden alıp da,
şekillendim sevda denen kalıpta.
evinizin kapısını çalıp da,
ilk çıkandan seni sormak ne güzel.
umudu yoksula bol verir hudâ;
bin tohuma can var bir damla suda.
gerek uyanık ol, gerek uykuda,
benden bakıp seni görmek ne güzel.
kurumadan daha yolculuk teri,
”gel” diye yanına çağırsan beni;
bırakıp bir yana gamı, kederi,
doya doya seni sarmak ne güzel.
aşk deyince anlattığı her şeydir;
öldürdükçe tadı gelen bir şeydir..
azraile can vermesi zor şeydir;
sen istersen sana vermek ne güzel.
abdurrahim karakoç
devamını gör...
683.
gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
devamını gör...
684.
vardım,
yok oldum.
vardım epey zaman oldu,
bekledim.
yoktu.
yok oldum.
vardım epey zaman oldu,
bekledim.
yoktu.
devamını gör...
685.
ölüme yakın
akşamüstüne doğru, kış vakti;
bir hasta odasının penceresinde;
yalnız bende değil yalnızlık hali;
deniz de karanlık, gökyüzü de;
bir acaip, kuşların hali.
bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-akşamüstüne doğru, kış vakti-
benim de sevdalar geçti başımdan.
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
zamanla anlıyor insan dünyayı.
ölürüz diye üzülüyoruz?
ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
kötülükten gayrı?
ölünce kirlerimizden temizlenir,
ölünce biz de iyi adam oluruz;
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
hepsini unuturuz.
akşamüstüne doğru, kış vakti;
bir hasta odasının penceresinde;
yalnız bende değil yalnızlık hali;
deniz de karanlık, gökyüzü de;
bir acaip, kuşların hali.
bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-akşamüstüne doğru, kış vakti-
benim de sevdalar geçti başımdan.
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
zamanla anlıyor insan dünyayı.
ölürüz diye üzülüyoruz?
ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
kötülükten gayrı?
ölünce kirlerimizden temizlenir,
ölünce biz de iyi adam oluruz;
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
hepsini unuturuz.
devamını gör...
686.
seni, anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
seni anlatabilmek seni,
namussuza, halden bilmeze,
kahpe yalana.
ard-arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana...
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara,
akan yıldıza,
bir kibrit çöpüne varana,
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne.
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
yitirmiş öpücükleri,
payı yok, apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni...
yokluğun, cehennemin öbür adıdır
üşüyorum, kapama gözlerini...
iyi çocuklara, kahramanlara.
seni anlatabilmek seni,
namussuza, halden bilmeze,
kahpe yalana.
ard-arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana...
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara,
akan yıldıza,
bir kibrit çöpüne varana,
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne.
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
yitirmiş öpücükleri,
payı yok, apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni...
yokluğun, cehennemin öbür adıdır
üşüyorum, kapama gözlerini...
devamını gör...
687.
sultan
seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
bağışlamanı dilerim
sana zorsa bırak yanayım
kolaysa esirgeme
hayat bir boş rüyaymış
geçen ibadetler özürlü
eski günahlar dipdiri
seçkin bir kimse değilim ismimin baş harflerinde kimliğim
bağışlanmamı dilerim
sana zorsa bırak yanayım
kolaysa esirgeme
hayat boş geçti
geri kalan korkulu
her adımım dolu olsa
işe yaramaz katında
biliyorum
bağışlanmamı diliyorum
cahit zarifoğlu
seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
bağışlamanı dilerim
sana zorsa bırak yanayım
kolaysa esirgeme
hayat bir boş rüyaymış
geçen ibadetler özürlü
eski günahlar dipdiri
seçkin bir kimse değilim ismimin baş harflerinde kimliğim
bağışlanmamı dilerim
sana zorsa bırak yanayım
kolaysa esirgeme
hayat boş geçti
geri kalan korkulu
her adımım dolu olsa
işe yaramaz katında
biliyorum
bağışlanmamı diliyorum
cahit zarifoğlu
devamını gör...
688.
akşam yine akşam yine akşam
göllerde bu dem bir kamış olsam
ahmet haşim
göllerde bu dem bir kamış olsam
ahmet haşim
devamını gör...
689.
bir gece,
gecede bir uyku,
uykunun içinde ben.
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen..
uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben.
bir yere gidiyorum,
delice.
aklımda sen..
ben seni seviyorum,
gizlice.
el-pençe duruyorum,
yüzüne bakıyorum,
söylemeden,
tek hece..
seni yitiriyorum
çok karanlık bir anda.
birden uyanıyorum,
bakıyorum aydınlık;
uyuyorsun yanımda..
güzelce.
gecede bir uyku,
uykunun içinde ben.
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen..
uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben.
bir yere gidiyorum,
delice.
aklımda sen..
ben seni seviyorum,
gizlice.
el-pençe duruyorum,
yüzüne bakıyorum,
söylemeden,
tek hece..
seni yitiriyorum
çok karanlık bir anda.
birden uyanıyorum,
bakıyorum aydınlık;
uyuyorsun yanımda..
güzelce.
devamını gör...
690.
sen benim hiçbir şeyimsin
yazdıklarımdan çok daha az
hiç kimse misin bilmem ki nesin
lüzumundan fazla beyaz
sen benim hiçbir şeyimsin
varlığın yokluğun anlaşılmaz
galiba eski liman üzerindesin
nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
dudaklarınla cama çizdiğin
en fazla sonbahar otellerinde
üniversiteli bir kız uykusu bulmak
yalnızlığı öldüresiye çirkin
sabaha karşı öldüresiye korkak
kulağı çabucak telefon zillerinde
sen benim hiçbir şeyimsin
hiçbir sevişmek yaşamışlığım
henüz boş bir roman sahifesinde
hiç kimse misin bilmem ki nesin
ne çok çığlıkların silemediği
zaten yok bir tren penceresinde
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
sen benim hiçbir şeyimsin
yazdıklarımdan çok daha az
hiç kimse misin bilmem ki nesin
lüzumundan fazla beyaz
sen benim hiçbir şeyimsin
varlığın yokluğun anlaşılmaz
galiba eski liman üzerindesin
nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
dudaklarınla cama çizdiğin
en fazla sonbahar otellerinde
üniversiteli bir kız uykusu bulmak
yalnızlığı öldüresiye çirkin
sabaha karşı öldüresiye korkak
kulağı çabucak telefon zillerinde
sen benim hiçbir şeyimsin
hiçbir sevişmek yaşamışlığım
henüz boş bir roman sahifesinde
hiç kimse misin bilmem ki nesin
ne çok çığlıkların silemediği
zaten yok bir tren penceresinde
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
sen benim hiçbir şeyimsin
devamını gör...
691.
"bu geç vakit
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedi,
göz gibi çıplak,
el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl
kelimeler."
sevgili nazım hikmet'in kaleminden...
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedi,
göz gibi çıplak,
el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl
kelimeler."
sevgili nazım hikmet'in kaleminden...
devamını gör...
692.
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
kopmaz kökler salmaktır oraya
kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
ataol behramoğlu
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
kopmaz kökler salmaktır oraya
kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
ataol behramoğlu
devamını gör...
693.
ne söylenecek bir türkü
ne yazılacak bir roman
olan
bütün hayatları
yaşanmış bütün hayatları
bilmek isterdim.
beyaz bir gecede.*
ne yazılacak bir roman
olan
bütün hayatları
yaşanmış bütün hayatları
bilmek isterdim.
beyaz bir gecede.*
devamını gör...
694.
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini
sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli
şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini
sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli
şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
devamını gör...
695.
......
akar gibi geçiyorum dünyadan, ısınıp bakınmadan,
sarhoş
sıkılgan
sırılsıklam...
kırk diyarda kırkbin öpüşün bitkiniyim.
dudağımda kırkbin kekik tadı kamaşır ;
yine de kalbim ısırgan mı ısırgan.
eşini çağlayana kaptırmış bir balığıyım bu nehrin ; aydır, geceden beri dişlenmiş kelebeğin, her sabah ağzımda ölümüyle buluşan...
nihat behram
akar gibi geçiyorum dünyadan, ısınıp bakınmadan,
sarhoş
sıkılgan
sırılsıklam...
kırk diyarda kırkbin öpüşün bitkiniyim.
dudağımda kırkbin kekik tadı kamaşır ;
yine de kalbim ısırgan mı ısırgan.
eşini çağlayana kaptırmış bir balığıyım bu nehrin ; aydır, geceden beri dişlenmiş kelebeğin, her sabah ağzımda ölümüyle buluşan...
nihat behram
devamını gör...
696.
rindlerin akşamı
dönülmez akşamın ufkundayız.vakit çok geç;
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
yahya kemal beyatlı
dönülmez akşamın ufkundayız.vakit çok geç;
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
yahya kemal beyatlı
devamını gör...
697.
omer b. washington / öğrendim
insanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak.gerisi
onlara kalmış...
insanları ne kadar düşünürsen düşün,
onların seni o kadar düşünmediklerini öğrendim.
güven elde edebilmek için yılların gerektiğini,
ama yok etmek için saniyelerin bile yettiğini öğrendim.
önemli olanın hayatındaki eşyaların değil,
hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim.
insanın ancak 15 dakika çekici olabildiğini,ondan
sonra alışıldığı öğrendim.
kendimi karşılaştırmak için başkalarının en iyi
yaptıklarınıdeğil,
kendimin en iyi yaptıklarını kıstas almam
gerektiğiniöğrendim.
insanlar için olayların değil, onların daha
önemliolduklarını öğrendim.
her ne kadar ince kesersen kes,
kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendim.
sevdiğin kişilere sevgi dolu sözler
söylemengerektiğini,
belki bu son defa son görüşün olabileceğini öğrendim.
her ne kadar onu çok düşünsen de,yine de
gidebileceğini öğrendim
kahramanların, yapılması gerekenleri ne pahasınaolursa
olsun,
yapanlar olduğunu öğrendim.insanların seni hep
hesapsız sevdiğini,
ama bunu nasıl göstereceklerini
bilemedikleriniöğrendim.
sinirlendiğimde gerçekten buna değse bile asla
acımasız olmamam gerektiğini öğrendim.
gerçek dostluğun ve gerçek aşkın aramızda uzak
mesafeler olsa bile büyüdüğünü öğrendim.birisinin seni
istediğin gibi sevmemesi,
onun seni tüm benliğiyle sevmediği anlamınagelmediğini
öğrendim.
bir arkadaşın ne kadar iyi olursa olsun seni üzeceğini
ve senin yine de onu affetmen gerektiğini öğrendim.
bazen başkaları tarafından affedilmenin
yetmediğiniöğrendim.
kendini de affetmeyi öğrenmelisin.kalbin ne kadar
kırılmış olursa olsun,
dünyanın senin acılarından dolayı
durmayacağınıöğrendim.
geçmişimiz ve durumumuzun olduğumuz
kişiliğietkilediğini,
ama olmamız gerekene karşı sorumlu
olduğumuzuöğrendim.iki kişinin tartışmasının,
birbirlerini sevmedikleri anlamına
gelmediğiniöğrendim.
ve tartışmadıkları zaman da sevdikleri
anlamınagelmediğini.
bazen kişiliğini eylemlerinin önüne koyman
gerektiğiniöğrendim.
iki kişinin tamamen aynı olan bir şeye
baktıklarındabile
farklı şeyler görebildiklerini öğrendim
hayatlarında her zaman dürüst bir şekilde daha
ileriyegitmek isteyen kişilerin,
sonuçları önemsemediklerini öğrendim.seni doğru dürüst
tanımayan kişilerin,
hayatını birkaç saat içinde
değiştirebilecekleriniöğrendim.
verebileceğin bir şey kalmadığında bile bir
arkadaşınağladığında,
ona yardım edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim.
yazmanın, konuşmak kadar duygusal gayretgerektirdiğini
öğrendim.
en fazla önemsediğim kişilerin, benden
hepuzaklaştırıldıklarını öğrendim.
insanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi
fikirlerinisöylemenin
çok zor olduğunu öğrendim.sevmeyi, ve sevilmeyi öğrendim...
öğrendim..
insanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak.gerisi
onlara kalmış...
insanları ne kadar düşünürsen düşün,
onların seni o kadar düşünmediklerini öğrendim.
güven elde edebilmek için yılların gerektiğini,
ama yok etmek için saniyelerin bile yettiğini öğrendim.
önemli olanın hayatındaki eşyaların değil,
hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim.
insanın ancak 15 dakika çekici olabildiğini,ondan
sonra alışıldığı öğrendim.
kendimi karşılaştırmak için başkalarının en iyi
yaptıklarınıdeğil,
kendimin en iyi yaptıklarını kıstas almam
gerektiğiniöğrendim.
insanlar için olayların değil, onların daha
önemliolduklarını öğrendim.
her ne kadar ince kesersen kes,
kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendim.
sevdiğin kişilere sevgi dolu sözler
söylemengerektiğini,
belki bu son defa son görüşün olabileceğini öğrendim.
her ne kadar onu çok düşünsen de,yine de
gidebileceğini öğrendim
kahramanların, yapılması gerekenleri ne pahasınaolursa
olsun,
yapanlar olduğunu öğrendim.insanların seni hep
hesapsız sevdiğini,
ama bunu nasıl göstereceklerini
bilemedikleriniöğrendim.
sinirlendiğimde gerçekten buna değse bile asla
acımasız olmamam gerektiğini öğrendim.
gerçek dostluğun ve gerçek aşkın aramızda uzak
mesafeler olsa bile büyüdüğünü öğrendim.birisinin seni
istediğin gibi sevmemesi,
onun seni tüm benliğiyle sevmediği anlamınagelmediğini
öğrendim.
bir arkadaşın ne kadar iyi olursa olsun seni üzeceğini
ve senin yine de onu affetmen gerektiğini öğrendim.
bazen başkaları tarafından affedilmenin
yetmediğiniöğrendim.
kendini de affetmeyi öğrenmelisin.kalbin ne kadar
kırılmış olursa olsun,
dünyanın senin acılarından dolayı
durmayacağınıöğrendim.
geçmişimiz ve durumumuzun olduğumuz
kişiliğietkilediğini,
ama olmamız gerekene karşı sorumlu
olduğumuzuöğrendim.iki kişinin tartışmasının,
birbirlerini sevmedikleri anlamına
gelmediğiniöğrendim.
ve tartışmadıkları zaman da sevdikleri
anlamınagelmediğini.
bazen kişiliğini eylemlerinin önüne koyman
gerektiğiniöğrendim.
iki kişinin tamamen aynı olan bir şeye
baktıklarındabile
farklı şeyler görebildiklerini öğrendim
hayatlarında her zaman dürüst bir şekilde daha
ileriyegitmek isteyen kişilerin,
sonuçları önemsemediklerini öğrendim.seni doğru dürüst
tanımayan kişilerin,
hayatını birkaç saat içinde
değiştirebilecekleriniöğrendim.
verebileceğin bir şey kalmadığında bile bir
arkadaşınağladığında,
ona yardım edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim.
yazmanın, konuşmak kadar duygusal gayretgerektirdiğini
öğrendim.
en fazla önemsediğim kişilerin, benden
hepuzaklaştırıldıklarını öğrendim.
insanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi
fikirlerinisöylemenin
çok zor olduğunu öğrendim.sevmeyi, ve sevilmeyi öğrendim...
öğrendim..
devamını gör...
698.
bütün pencerelerde bekleyen benim, ve
o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşanda.
kabul.
birkez yolda karşılaşalım
onunlada avunacağım..
adımı sesinden duymaktan vazgectim,
sesini duysam susacağım.
yel esiyor.. ama değirmen dönmüyor.
kuraklık bu,
adın ekmeğe dönmüyor.
turgut uyar’ın sanılan fakat aslında doğukan özdemir isimli bir şaire ait olan şiirle geceye katılıyorum
o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşanda.
kabul.
birkez yolda karşılaşalım
onunlada avunacağım..
adımı sesinden duymaktan vazgectim,
sesini duysam susacağım.
yel esiyor.. ama değirmen dönmüyor.
kuraklık bu,
adın ekmeğe dönmüyor.
turgut uyar’ın sanılan fakat aslında doğukan özdemir isimli bir şaire ait olan şiirle geceye katılıyorum
devamını gör...
699.
vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni
...
dünyamdan geçtim, kendimden geçtim ama seni yalnız bırakmak var tek o koyuyor adama
(bkz: william shakespeare) 66. sone
edit: bu da 2. şiir olsun
sevdiğimden, sevdiğim için kaçtım.
anlaşılmak değildi derdim;
kitapların önünden hep mahcup geçtim.
gül dalında bulunsun isterdim, parmak izim.
(bkz: haluk kırcı) beni hep kavgalarımdan bildiler
...
dünyamdan geçtim, kendimden geçtim ama seni yalnız bırakmak var tek o koyuyor adama
(bkz: william shakespeare) 66. sone
edit: bu da 2. şiir olsun
sevdiğimden, sevdiğim için kaçtım.
anlaşılmak değildi derdim;
kitapların önünden hep mahcup geçtim.
gül dalında bulunsun isterdim, parmak izim.
(bkz: haluk kırcı) beni hep kavgalarımdan bildiler
devamını gör...
700.
kıramam seni
bir hece bazen
belki bir cümle.
yüreğe saplanır her kelime
sevdiğinden gelince.
üzemem seni
gözyaşı ya da asık suratla
kimi zaman suskunlukla.
kelimeler anlatır her şeyi,
hissettirir kendini.
kıramam seni
dayanamam sözlerine
bazen gülüşüne
bazense duruşuna.
-karadereli panda
bir hece bazen
belki bir cümle.
yüreğe saplanır her kelime
sevdiğinden gelince.
üzemem seni
gözyaşı ya da asık suratla
kimi zaman suskunlukla.
kelimeler anlatır her şeyi,
hissettirir kendini.
kıramam seni
dayanamam sözlerine
bazen gülüşüne
bazense duruşuna.
-karadereli panda
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162