3121.
ölebilirim bu genç yaşımda,
en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
şimdi kavakyelleri esiyorken başımda,
sevgilim,
seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.
devamını gör...
3122.
bütün kavşaklar kararsızdır
kararını adımın açıklar yollara
ve bütün kararlar zararsızdır
zararını korkular serpiştirir yollara
ve bütün korkular yararsızdır
korkuların korkular yaratır boşuna..
devamını gör...
3123.
diyelim ki,
biz öldük, siz kaldınız.
diyelim ki,
kurudu ormanlar, nehirler, yuvalarında kuşlar.
diyelim ki,
ateş olup küller üfürdünüz memlekete.
baktınız,
kalmamış yakacak tek bir ağaç,
sönmeyen ocak,
akacak tek damla gözyaşı.
sonra..?
geçip ortasına ölümün düğün mü kuracaksınız..?
diyelim ki kurdunuz,
külden ağaçlar,
uçmayan kuşlar,
ağıtlar,
bu ziftli yaslar sarmışken toprağı
mutlu mu olacaksınız..?
bize nasip bunca kalp ağrısından
size tatlı huzurlar kalır mı dersiniz..?
yazık..!!!
davaya ibadet diye diye, toprağına ihanet edensiniz.
lakin unutmaz toprak..!!!
bakın göreceksiniz..
yakan,
yıkan,
bozan,
ölüm saçan ellerinizden ayırmayın gözünüzü.
onlar boğacak sizi.
yavaş ve acı içinde kesilecek nefesiniz,
henüz gelmeden eceliniz.....
yaktığınız can kadar yanacaksınız…
devamını gör...
3124.

sana onları neden anlatmadım bilmiyorum
belki herkes kendi telaşına düştü
belki sen yoktun
belki bu mektup hiç yazılmadı
belki de bir kelebek o kadar memnun ki rüyasından
hiç uyanmak istemiyor uykusundan
devamını gör...
3125.
gri gri gri...

sabah, sis, yağmur

bulut, bakış, hatıra

ben de bir şarkı yoktu sen okudun

bir ayna yoktu bende sen baktın

bereketli toprakların uykusunda bir köktüm

senin bakışınla yeşerdim yağmurlar yağmadan

gözlerinde bir şimşek çaktı bakışlarım ıslandı

yanakların yağmurdan ıslak, gözlerin güneşli

kurtlar doğuruyor, kuzuları kollayayım

sen gözlerinle beni okşasan

çoban değneğim tesirli bir silah olacak

sen gözlerinle beni okşa

çoban değneğim tesirli bir silah olacak

savaş bitince senin için taze incirler toplayacağım

seninle kalacağım

seninle okuyacağım

ve seni güneşli hayranlığında öpeceğim

eğer bulutlar izin verirse...


mohammad ebrahim jafari
devamını gör...
3126.
uslu dur, ruhum, uslu;
gevrektir taşıdığın kollar.
housman
devamını gör...
3127.
günlerden bir gün
hamama gideceği tuttu,
sadrazam hazretlerinin
bir yanında birinci veziri
bir yanında ikinci veziri
bir yanında üçüncü veziri.
sonra efendime söyleyeyim
peşkircibaşı,
nalıncıbaşı
sabuncubaşı
velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
peştamal takıp girdiler hamama
geçtiler kurnaların başına
üçer beşer
sadrazam deseniz
yan gelip yattı
memleketin en ünlü tellakları
sardılar dört yanını
kimi elini kaptı, kimi bacağını
bir keseleme sürtme faslı başladı.
tam on iki saat
on iki ünlü tellak
incitmeden keselediler
hazretin mübarek vücudunu.
öylesine kir çıktı ki sormayın
her biri nah parmağım gibi
aman efendim bu ne kiri
demeye kalmadı
keselerin altında eriyip gitti
koskoca sadrazam
bütün maiyet erkânı yerinden fırladı:
- nettünuz lan devletliyü..?
dediler tellaklara.
tellaklar cevap verdi:
- biz yıkadık, keseledik.
devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
suç bizde değil..!
neyleyelim
kir bitti
sadrazam elden gitti..!

ümit yaşar oğuzcan
devamını gör...
3128.
bir şarap isterim bu akşam
birkaç sigara
biraz acı
bir yanım kayıpsa eğer
biraz bulunmak
akşamsa sabah
bugünse yarın
ben en çok beklerim
bir katilse zaman
en çok zaman isterim
ölmek istemem
yaşamam
ben biraz yok olmak ,
biraz var olmak isterim
hayalse herşey , uyanmak
gerçekse herşey , uyumak
ben biraz yok olmak isterim
biraz var olmak
biraz olmak isterim
hiç olmamışken
olmuş olmak isterim

ani ilhamlar geliyor bazen
devamını gör...
3129.
kendi şiirimi.

gecenin sessizliğinde
anlam arıyorum , yaşamak için, bu yere
şairler içiyor şarap ,
ben içmiyorum diye mi yazılarım hep harap
sonlari denk geliyor kafiye
yazıyorum öyle , ha diye

daralıyorum işsizlik ten
annem dedi , kurtulamazmışım bu yasaklı pislikten
uyuşuyor beynim , acıyor ellerim
millet nasıl yaşıyor , benim mi bı böyle kaderim !
az kaldı bitiyor yine morfin paketim .

babam azarlıyor gün boyu
adam olamadık, rezillik diz boyu
ceza gelmiş mahkemeden !
savcı sağır olmuş , ifademizi dinlemeden .


yaşayamadım ben bu hayatı .
attım yine , sövdüm saydım son sigarayı
geçim sıkıntısı nedir böyle açmayın lan artık arayı.
hayalimde bile yok çiçekli sarayı
ödüyorlar bizim evin elektrik faturayı
devamını gör...
3130.
nejat uygur - son şiir



aşık veysel - derdim türlü türlü yoktur ilacım

devamını gör...
3131.
14 temmuzu geçtik, yol açık artık.
-
ölümü yaşamaya övgü

"herkesin aşkının bir parça azımsandığı yerde
ben üç kişi biliyorum
ben bir ekmekle tuz biliyorum
bir de aşk biliyorum (dedi)

benim işim gece gündüz gökyüzünde durmaktır
meryem oğlu isa'nın ballandıra ballandıra anlattığı yerdeyim
köhne ama güneşli sokaklara bayılıyorum
şarkıların adam öldürmek için yettiği kenar sokaklara
meymenet sokağı böyle bir sokaktır
29 ekim bayramında gider üstünde dolanırım
14 temmuz gecesi ne yapar yapar van gogh'un cümbüşüne
giderim

yıldızlı yüzler hava fişekleri dereler gibi akıp giden sevgi
ezberlediğim esenlikleri sonra bir bir anarım
ezberlediğim dudakları sonra bir bir anarım
bu bir adamın türküsüdür
bu adamın türküsü nedir bilmiyorum
bu adam da türküsünü bilmiyor
unutmamış sanırım yeniden hep yeniden yaratacak
işte siz de buradasınız ben de buradayım
gökyüzünde parça parça bir yağmur varsa
istekli parmaklarında uysal bir mermer varsa
elleriyle birlikte bir kadının yanında yatıyorsa
kan varsa ortada çizgiler kınlıyorsa
her nerede salkım saçak bir ateş yanıyorsa
her nerede vakit sabaha karşıysa
bu adam orada var"


turgut uyar
devamını gör...
3132.

erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
- baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
ve artık
biliyorum:
toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...

fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...

sen
yürümelisin,
beni bırakarak...

kadın sustu.

sarıldılar

bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...

ayrıldılar...

devamını gör...
3133.
gece gece aklıma nereden geldiyse, tüm sevmeyenlerime armağan ediyorum, saygı sevgi esenliklerle kalınız efendim

ben sana ben sana bok demem,
boklar duyar ar eder.
bir zerren düşse boka,
onu da mundar eder.
tanrı senin hamurunu necasetle yoğurmuş,
anan seni s.ç.r iken yanlışlıkla doğurmuş.

neyzen tevfik
devamını gör...
3134.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3135.
ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi alevden?
sen istedin ondan, gönül zorla tutuştu
pervane olan kendini gizler mi alevden?
sen istedin ondan, gönül zorla tutuştu
gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
içimdeki azgın devi rüzgârlara attım
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım
içimdeki azgın devi rüzgârlara attım
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin

h.nihal atsız
devamını gör...
3136.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3137.
gelirsen köyüm büyür
çocuklar da güler
dağ eteklerinden ceylanlar da köye iner
sabah nir demet papatya toplar babam
üç öğün oya diye takar tülbentine annem
devamını gör...
3138.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3139.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3140.
west ındies,kızıl elma,itaki,maçin!
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
beyazların yöresinde nasibim kalmadı
yerlilerin topraklarına karşı şuç işledim
zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
uyrukların arasında uygunsuz biriyim
vahşetim
beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
kendime dünyada bir
acı kök tadı seçtim
yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

uzak nedir?
kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
başım açık, saçlarımı ikiye
ortadan ayırdım
kimin ülkesinden geçsem
şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
cesur ve onurlu diyecekler
halbuki suskun ve kederliyim
korsanlardan kaptığım gürlek nara
işime yaramıyor
rençberlerin o rahat
ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
boynumda
bana yargı yükleyenlerin
utançlarından yapılma mücevherler
sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

bir hayatı,ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
askerken kantinden satın aldığım cep aynası
bazı geceler çıkarken
uçarı bir gülümseyişle takındığım muşta
gibi lükslerim de burda kalacak
siparişi yargıcılar tarafından verilmiş
bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
burada bitti artık işim, ocağım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim