2681.
düşman yine öz yurduna el attı,
mezarından ata'n kılıç uzattı,
yürü diyor, hakkı zulüm kanattı,
attilâ'nın oğlusun sen unutma!
medeniyet deme, duymaz o sağır;
taş üstünde taş kalmasın durma kır:
kafalarla düz yol olsun her bayır,
attilâ'nın oğlusun sen unutma!
koş, pilevne yine al bayrak taksın,
gece gündüz tuna suyu kan aksın,
yaksın kahrın, bütün balkan'ı yaksın;
attilâ'nın oğlusun sen unutma!
devamını gör...
2682.

ölümden önceki uyak
konaklaması bir ipte iki cambazın
sevişerek mümkün ancak...
özge dirik
devamını gör...
2683.

o namlunun ucunda her gece ölümü kucaklayacağım
tetiğe bütün bedenim arsız bir sarmaşık gibi dolanacak
bazen tanrı ile konuşup kendimi mutlak hatırlatacağım
yaşamak, zincirini çoktan koparmış öfkeli kurda döndü
herkes evine dönsün, uykumu vuracağım
benim adım savaşlara gebedir
ihtilale bulaşmış şanlı, son bir şiir yazacağım
kerpiç duvarların gölgesinde duracak atlılar
vaktin yelkovanını uyuz itin boynuna asacağım
adımı ve atımı soysuz ihtimale bırakamam
herkes evine dönsün, uykumu vuracağım
benim adım savaşlara gebedir
beni azgın bir ırmağa vurur gibi, batırıp çıkardılar
tüm kaburgalarıma adımı sayıklıyordum
nasırlı avuçlarımın içinde kalbim kaynıyordu
görmek ile bakmak arasında bir yerde çarmıha gerildim
kurdumun, kudretini gözlerime kazıdığı şanlı hâkimiyetim
boynu vurulmaktan son anda kurtulmuş kuzuya teslim edildi
herkes evine dönsün, uykumu vuracağım
benim adım savaşlara gebedir
devamını gör...
2684.

sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.

kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;
zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu.

kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü,
lakayd olan muhimsemiyor gamlı bir günü.

çok şey bilen diyor:'gidecek her gelen nesil
ey sade-dil bu bahsi hayatında böyle bil

hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark,
ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark.

ilmin derin görüşleri, aklın hükümleri
doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri.


yahya kemal beyatlı - duyuş ve düşünüş
devamını gör...
2685.
cezmi ersöz siiri geldi aklima gecenin bu vakti kendime tost yaparken..


kasarla sucugu öpüştürürken derinlerden gelen bir ses oldu sonra bu siir belirdi akilda paylasalim bakalim.

kimi sevsem,
onun hep uzakta bir sevdiği vardı,
unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi.

kimi derinden sevsem,
o bir başkasını derinden hatırlardı.

öylesine çok sevdim ki onları,
başkalarına duydukları sevgileri anlatmalarını
sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim.

beni yitirmekten hiç korkmadılar;
çünkü onlara göre fazla iyiydim;
bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.

beni terk edenlerden tek bir dileğim olurdu.
"ne olur, bir daha beni aramayın!
çünkü ben kolay unutamıyorum.
çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. çocukluğumun o güzel bahçesini"

böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni.

soluksuz ve umutsuz kaldığı bir gecede mutlaka akıllarına ben gelirdim.

o yedek sevgili..
devamını gör...
2686.

beni güzel hatırla
bunlar son satırlar
farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
belki de bir rüyaydım
senin için
uyandın ve ben bittim
beni güzel hatırla
çünkü sevdim seni ben her şeyini
sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
beni üzdün kınamadım
alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
beni güzel hatırla
sayfalarca mektup bıraktım sana
şiirler yazdım her gece
çoğunu okutmadım
sakladım günahını sevabını içimde
sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
beni güzel hatırla
sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar
gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
vedalar bıraktım duraklarda
ne arasan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımda
beni güzel hatırla
dizlerimde uyuduğunu düşün
saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
anlından öptüğüm dakikaları
birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
şaşırtmayı severim biliyorsun
bu da sana son sürprizim olsun
şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
beni güzel hatırla
gidiyorum …


kimin olduğuna dair pek çok iddia olduğundan net olarak şairini belirtemiyorum fakat orhan veli ve okan savcı isimleri en yoğun olarak geçen isimler paylaşmış olayım.
devamını gör...
2687.

sen..!
kalemimin ucundan damlayan yürek sesim..
nasıl başladığını bilemediğim..
çözemediğim gönül bağım..
bir kıvılcımla yüreğimi yakan bir sevda yangınım..
sen..!
gitmek isteyip te gidemediğim şehir..
dokunmak istedikçe uzaklaşan bir hayal,
özlemlerle örülü bir orman yangınım..
yaktıkça yakan sevda ateşim.. !
sen..!
tadına doyulamayan bir ömür meyvesi..
kimi zaman, zamanlarımdan çalışlarım..
zaman hırsızım..
tadına doyamadığım..
cennet mevsimim.. !
sen..!
cesaretsizliğim , korkaklığımla ördüğüm..!
dönmeyi başaramadığım hayat yolum..
sonum..
ilklerim..
hece hece ezberim.. !
sen..!
yüreğimdeki son durağım..
benim ol diyemediğim..
kaybetmeyi istemediğim huzur limanım..!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2688.

seninle bir ömrüm olsun,
seninle unutulmaz zamanlarım…
sana tutsak gönlüm olsun,
bedenimden çıksa anlarım.


her şeyde sen varsın,
baktığım her yönde sen…
kıyamet kopsun varsın,
cehennemim, cennetim sen…
devamını gör...
2689.
yerini dolduramaz kimse
akşamları sensiz uyuyamam
soğuk tarafını pek severim
tek sarıldığım sensin
ıslatırım seni bazen göz yaşlarımla
kafamın rahat ettiği tek yer sensin

evet gece gece yastığa akrostiş şiir yazdım
devamını gör...
2690.
gözlerimde yanarken uykusuzluğumcaddelerinin tümü sana çıkan şehirlerde ellerini gezdirdiğin tüm yüzleri birer birer havsalama kazıdımsana varmak görkemli kaybetmişlikler isterne kurtlar konuşuyor ne atlar eskisi gibi gözlerimin içine bakmaya cesaretsizgençliğimi kuşandığım bin yıl sürmüş savaşların nişanesi olarakseni göğsümde taşıyarak giriyorum gönlünebütün bu adımın geçtiği hadiselerin yüzümün güldüğü kısımlarına sen için taht yaptıran tanrıgönlümü sayısız kere mağlup…
devamını gör...
2691.
fotoğraf


durakta üç kişi
adam kadın ve çocuk

adamın elleri ceplerinde
kadın çocuğun elini tutmuş

adam hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

kadın güzel
güzel anılar gibi güzel

çocuk
güzel anılar gibi hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi güzel


cemal süreya
devamını gör...
2692.

deseydin"ki,
çıkar yüreğini koy avucumun içine,
düşünmeden koyardım avuçlarına.
deseydin"ki,
bir ömür bekle beni, beklerdim seni.
ey benim gönlü dağ olup, ruhu viran yüreğim.
nedir sevda dediğin.
sevmeyecek olanı sevmek'mi..?
hiç gelmeyecek olanı beklemek'mi..?
devamını gör...
2693.
kelimelerle arama zaman girdi. hiç uyanılmayacak bir kış uykusuna yattı kalbim. ne açan rengarenk çiçekler, ne ayaklarımı gıdıklayan çarşaf gibi deniz, ne saatlerce yorulmadan şarkı söyleyen kuşlar, ne bir çocuğun gülümsemesi, ne ağaçların üzerinde hınzırca açan hanımeli. kalbim benimle konuşmuyor artık. bazı geceler zift gibi oluyor. alabildiğine kopkoyu, içine düşersen yapış yapış olup hiç kurtulunamayacak gibi bir karanlık. sanki delicesine atıp binlerce kez başımı derde sokmamış gibi. sanki beyne hükmedip olur olmadık yere yaşlarla doldurmamış gibi gözlerimi.
neredesin ey kalbim? hiç gelmiyor artık sesin. kimse yok mu içeride? boşluğun yankısı mı bu kulakları yırtan? yoksa hep yenik düşmenin sessizliği mi?

*
devamını gör...
2694.

gece olur yanlız kalırsın,
herkes unutur seni,
birisi bedenini,
hiç kimse ruhunu düşünmüyor,
yanlızlıkta da sen seni düşünmüyorsun.
ah gece sen ne kötüsün.
devamını gör...
2695.
biz her şeye,
esirgeyen ve bağışlayan,
çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan,
hep esirgeyen ve hep bağışlayan
rabbin adıyla başlayan adamlarız anna.

büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
sanayi devriminde bile,
karanlık, rutubetli, çok bağırışlı,
çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız
bir fabrikada hayatta kaldık sırf bu yüzden.
devamını gör...
2696.
üstat sezai karakoç'tan gelsin:

yine akşam oldu,
yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine,
uzaklık aynı gerçi,
heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi,
yine akşam oldu orda olduğu gibi,
görebiliyorum seni burdan da,
aynısıydı ordayken de,
uzaklıktan korkmuyorum belki de,
orada da aynıydı uzaklık gerçi
donuklaşmış oldu artık bu,
bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi,
galiba ben baştan kaybetmişim,
belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş...


şiir adı: donuk aşk
devamını gör...
2697.

böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil

aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
yatakta yatmayı bildiğin kadar
sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
bütün kara parçaları için
afrika dahil
senin bir havan var beni asıl saran o
onunla daha bir değere biniyor soluk almak
sabahları acıktığı için haklı
gününü kazanıp kurtardı diye güzel
birçok çiçek adları gibi güzel
en tanınmış kırmızılarla açan
bütün kara parçalarında
afrika dahil

birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
değerlendiremez
bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
diziyorlar
bütün kara parçalarında
afrika dahil

burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
aklıma kadeh tutuşların geliyor
çiçek pasajında akşamüstleri
asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
bütün kara parçalarında
afrika hariç değil


cemal süreya
devamını gör...
2698.

başı boş kuşların
özgürlüğe açılan kanatları gibi
sakin ve bir o kadar aceleciyim

başımın derdi eksilmediği zamanlarda
en güzel saatlerinde pilim bitmiş
yarım kalmışız
devamını gör...
2699.

yasamak sakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yasayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yanı, yasamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden
yanı, bütün işin gücün yasamak olacak.

yaşamayı ciddiye alacaksın,
yanı, o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut, kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel,
en gerçek şeyin yasamak olduğunu bildiğin halde.

yanı, öylesine ciddiye alacaksın ki yasamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yasamak, yani ağır bastığından.

diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yanı, beyaz masadan
bir daha kalkmamak ihtimali de var
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatman bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savasın sonunu

diyelim ki, hapisteyiz,
yasımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
yine de dışarıyla beraber yasayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yanı, duvarın arkasındaki dışarıyla.

yani, nasıl ve nerde olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yıldız zerresi yanı,
yanı, bu koskocaman dünyamız.

bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
"yaşadım" diyebilmen için...
devamını gör...
2700.

seni sevdiğim zamanlarda
sevda gönlümde hevenk hevenkti
güzel bir kadındın amma
gözlerin ne renkti?
unuttum....
başını göğsüme dayadığın an
saçların ne kokardı?
ve ilk defa karşılaştığımız akşam,
üstünde hangi elbisen vardı?
unuttum....
hiçbirşeyi unutmayacağımı sanırdım.
aşk ne tatlı...
ne yalan şeydi....
ismin neydi?
unuttum....

buradan
banu - unutulur
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim