geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
2821.
sen bir yalakasın
atlama her şeye ne alakasın
gözüne girersin belki sen de haklisın
ama unutma dışarıdan tam bir salaksın
saksodan ağzın kaymış bre mankurt her yazıya karşı ataksın
böyle gelmiş böyle gider iflah olmaz umutsuz bir vakasın
kardeşim sen tam bir yalakasın.
atlama her şeye ne alakasın
gözüne girersin belki sen de haklisın
ama unutma dışarıdan tam bir salaksın
saksodan ağzın kaymış bre mankurt her yazıya karşı ataksın
böyle gelmiş böyle gider iflah olmaz umutsuz bir vakasın
kardeşim sen tam bir yalakasın.
devamını gör...
2822.
vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen' e
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
william shakespeare
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen' e
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
william shakespeare
devamını gör...
2823.
tarladaki mezar
bir yol
bir ağaç
bir su
yorgun gökyüzünün altında
bir serpme yağmur
bir tahıl
bir ekmek
buna bereket diyorlar.
bir toprak
bir mermer
biraz bitki
içinde bir de bitkin
biraz dinlenmek var aklında
bir iş
bir hayat
bir zaman
biraz daha zaman
hep az kalmış gibi insan
bir toprak
biraz toprak
bolca toprak
şuursuz temenniler aslında.
şunun şurasında
kaç ruh yaşadığının,
kaç beden öldüğünün farkında?
bir yol
bir ağaç
bir su
yorgun gökyüzünün altında
bir serpme yağmur
bir tahıl
bir ekmek
buna bereket diyorlar.
bir toprak
bir mermer
biraz bitki
içinde bir de bitkin
biraz dinlenmek var aklında
bir iş
bir hayat
bir zaman
biraz daha zaman
hep az kalmış gibi insan
bir toprak
biraz toprak
bolca toprak
şuursuz temenniler aslında.
şunun şurasında
kaç ruh yaşadığının,
kaç beden öldüğünün farkında?
devamını gör...
2824.
bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
'öyle güzelsin ki kuş koyunlar yoluna' bir çocuk demiş.
nilgün marmara
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
'öyle güzelsin ki kuş koyunlar yoluna' bir çocuk demiş.
nilgün marmara
devamını gör...
2825.
mülkün temeliydi adalet hani?
bizim hak temelde saklı mı yani?
çıkartıp versen kim olur mâni?
yoksa hırsızlar mı çaldı hakim bey?
bizim hak temelde saklı mı yani?
çıkartıp versen kim olur mâni?
yoksa hırsızlar mı çaldı hakim bey?
devamını gör...
2826.
bizim toprak toprak olduktan beri,
bunun gibi daha arsız gelmedi,
bu kadar sap yiyip saman bırakan,
ağzı çirkin yüzü yüzü nursuz gelmedi,
zehir ilen yaremizi elledi,
ateş ilen terimizi yelledi,
bizim elin anasını belledi,
böyle arsız böyle nursuz gelmedi.
bunun gibi daha arsız gelmedi,
bu kadar sap yiyip saman bırakan,
ağzı çirkin yüzü yüzü nursuz gelmedi,
zehir ilen yaremizi elledi,
ateş ilen terimizi yelledi,
bizim elin anasını belledi,
böyle arsız böyle nursuz gelmedi.
devamını gör...
2827.
efsanelerden kovulduk
kan ve demir kelimeleri söylenince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ayakkaplarımız bağlı
kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok
altıkırkbeşte vapur ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
en ıssız duyguların ucunda karakollar
asmaların altı tuzak ve tuzak caddelerde
külçeler yüklüyüz, çıkmak istiyoruz yokuşu
gözler kısılıp bakılıyor bize.
biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.
kan ve demir kelimeleri söylenince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ayakkaplarımız bağlı
kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok
altıkırkbeşte vapur ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
en ıssız duyguların ucunda karakollar
asmaların altı tuzak ve tuzak caddelerde
külçeler yüklüyüz, çıkmak istiyoruz yokuşu
gözler kısılıp bakılıyor bize.
biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.
devamını gör...
2828.
"ben bütün bu manasız iç sıkıntılardan, senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum."
ahmed arif
ahmed arif
devamını gör...
2829.
har içinde biten gonca güle minnet eylemem
arabî, farisî bilmem dile minnet eylemem
sırat-ı müstakim üzre gözetirim rahim'i
iblisin talim ettiği yola minnet eylemem...
bir acayip derde düştüm herkes gider kârına
bugün buldum bugün yerim, hakk kerimdir yarına
zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
rızkımı veren hüda'dır kula minnet eylemem...
ey nesimi can nesimi ol gani mihman iken
yarın şefaatkârım ahmed-i muhtar iken
cümlenin rızkını veren ol gani settar iken
yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem...
(bkz: nesimi)
arabî, farisî bilmem dile minnet eylemem
sırat-ı müstakim üzre gözetirim rahim'i
iblisin talim ettiği yola minnet eylemem...
bir acayip derde düştüm herkes gider kârına
bugün buldum bugün yerim, hakk kerimdir yarına
zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
rızkımı veren hüda'dır kula minnet eylemem...
ey nesimi can nesimi ol gani mihman iken
yarın şefaatkârım ahmed-i muhtar iken
cümlenin rızkını veren ol gani settar iken
yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem...
(bkz: nesimi)
devamını gör...
2830.
dün babasını bekledi
çocuklardan gizlenerek.
bu gün gene bekliyor,
gözüne uyku girmedi.
duraklarda, kapıların önünde
kırılmış kolu kanadı...
içi yandı beklemekten
gelen olmadı.
görürsek sabırları tükenmeyenleri,
babaları yaşarken öksüz kalanları.
şükran kurdakul
devamını gör...
2831.
"artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım."*
devamını gör...
2832.
seni anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
seni anlatabilmek seni,
namussuza, halden bilmeze,
kahpe yalana.
art arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
dışarda gürül gürül akan bir dünya…
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana…
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara.
akan yıldıza.
bir kibrit çöpüne varana.
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne.
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
yitirmiş öpücükleri,
payı yok, apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni…
yokluğun, cehennemin öbür adıdır
üşüyorum, kapama gözlerini…
ahmed arif-hasretinden prangalar eskittim
devamını gör...
2833.
uzun zamandır giremediğim sözlüğe, bu karanlık gecelerde zihnimin en ücra köşesinde dolanıp duran şiiri yazmak için geldim. depremzedeler için bu soğuk gecelerin ne kadar bitmek bilmez olduğunu hissederek...
salıncaklar mı yok sana?
kalk hadi o soğuk betondan,
yatacak başka yer mi yok sana?
en sevdiklerimi verdim ölüme de;
ben bu yaşımda gitmenin böylesini görmedim.
kırılan bir boyun gibi orta yerinden kırıldığını ömrün…
görmedim ademoğlunun dalından koparılır gibi koparıldığını…
…ve böylelikle umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden.
ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden aldıkları umut!
dünya adaletsiz çocuk!
dünya zorba.
nazım hikmet
salıncaklar mı yok sana?
kalk hadi o soğuk betondan,
yatacak başka yer mi yok sana?
en sevdiklerimi verdim ölüme de;
ben bu yaşımda gitmenin böylesini görmedim.
kırılan bir boyun gibi orta yerinden kırıldığını ömrün…
görmedim ademoğlunun dalından koparılır gibi koparıldığını…
…ve böylelikle umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden.
ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden aldıkları umut!
dünya adaletsiz çocuk!
dünya zorba.
nazım hikmet
devamını gör...
2834.
kimin şehri bu gördüğüm.?
gecenin sabahına nasıl bu kadar yabancı oldum?
koşuşturduğum sokaklar yıkık
dallarında gezindiğim ağaçlar köksüz
dalıp dalıp çıktığım sular akmaz oldu
ben aynı yerde kaldım da sanki olduğum yer ayaklarımın altından kaydı
gitti, tutamadım
bir halıyı çekersinde üstündeki her şey onunla birlikte gider gibi gitti
bir ben kaldım
kulaklarımda yankılan bir ses var hiç durmayan
benim annem mi bu bağıran yoksa ben miyim anne olan?
tanıdık tanımadık bakışlarda saç tellerime kadar yakan bir ateş
ruhumun dumanında veda dansını ediyor şimdi kuşlar
gittiler, durduramadım
bu bahçelerde nesi, ne ekiyor bu insanlar?
her birinin başında bir odun parçası
neyin kimin izi bu al yazmalar?
herkesin dilinde aynı ağıt
herkesin kalbinde aynı acı
tüm saatleri bulun , durmasınlar artık
bu acı bu kalpler için fazla ağır
sürükleyip götürsün zaman
söndürün ışıkları
çocuklar uyanmasın
uyusun çocuklar
saçlarını okşasın anneleri, ninniler söyleyerek
sonra sıkıca örtsünler üstlerini
bırakın sarılarak uyusunlar
son olduğunu bilmeden sonsuzluğa yürüsünler...
gecenin sabahına nasıl bu kadar yabancı oldum?
koşuşturduğum sokaklar yıkık
dallarında gezindiğim ağaçlar köksüz
dalıp dalıp çıktığım sular akmaz oldu
ben aynı yerde kaldım da sanki olduğum yer ayaklarımın altından kaydı
gitti, tutamadım
bir halıyı çekersinde üstündeki her şey onunla birlikte gider gibi gitti
bir ben kaldım
kulaklarımda yankılan bir ses var hiç durmayan
benim annem mi bu bağıran yoksa ben miyim anne olan?
tanıdık tanımadık bakışlarda saç tellerime kadar yakan bir ateş
ruhumun dumanında veda dansını ediyor şimdi kuşlar
gittiler, durduramadım
bu bahçelerde nesi, ne ekiyor bu insanlar?
her birinin başında bir odun parçası
neyin kimin izi bu al yazmalar?
herkesin dilinde aynı ağıt
herkesin kalbinde aynı acı
tüm saatleri bulun , durmasınlar artık
bu acı bu kalpler için fazla ağır
sürükleyip götürsün zaman
söndürün ışıkları
çocuklar uyanmasın
uyusun çocuklar
saçlarını okşasın anneleri, ninniler söyleyerek
sonra sıkıca örtsünler üstlerini
bırakın sarılarak uyusunlar
son olduğunu bilmeden sonsuzluğa yürüsünler...
devamını gör...
2835.
kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun,
kara bir vicdan, kapkara.
esip durdu hışım gibi, taun gibi;
akla düşman, aydınlığa.
kara bir rüzgârdı, kötücül, zalim,
daha doğmadan söndüren tomurcuğu.
genç kızın ergenlik düşüne düşman,
bebek bakışındaki meraka.
kara bir rüzgârdı, kara kalpli,
mağaralarda beslenmişti,
yarasalardan esinlenmişti,
nefretle bilenmişti, hınçla.
kara bir rüzgârdı, geçtiği her yerde
zehirliyordu iyi ve canlı ne varsa;
aydınlık uç vermesin diye
o topraklarda bir daha.
kara bir rüzgârdı, hiçbir şey
daha ölümcül olamazdı ondan;
insanın sapkınlığıydı çünkü;
insan görünümlü, insana düşman.
kara bir rüzgârdı, zifir kara,
uçurum gibi açılmıştı ağzı;
esti üzerinde toplulukların,
boyun eğmiş, yazgıya razı.
kara bir rüzgârdı, can alıcı,
yedeğinde cellatlar, mezbahalar, cezaevleri;
buyruğunda kara büyü, kara ruh, kararmış adalet,
elinde ölüm terazisi, cinayet kılıcı.
kara bir rüzgârdı, esmekte hâlâ,
karanlık saçarak, kötülük ve riya;
gömmek için iskelet elleriyle
bir ülkeyi dönüşsüz karanlığa.
-ataol behramoğlu
kara bir vicdan, kapkara.
esip durdu hışım gibi, taun gibi;
akla düşman, aydınlığa.
kara bir rüzgârdı, kötücül, zalim,
daha doğmadan söndüren tomurcuğu.
genç kızın ergenlik düşüne düşman,
bebek bakışındaki meraka.
kara bir rüzgârdı, kara kalpli,
mağaralarda beslenmişti,
yarasalardan esinlenmişti,
nefretle bilenmişti, hınçla.
kara bir rüzgârdı, geçtiği her yerde
zehirliyordu iyi ve canlı ne varsa;
aydınlık uç vermesin diye
o topraklarda bir daha.
kara bir rüzgârdı, hiçbir şey
daha ölümcül olamazdı ondan;
insanın sapkınlığıydı çünkü;
insan görünümlü, insana düşman.
kara bir rüzgârdı, zifir kara,
uçurum gibi açılmıştı ağzı;
esti üzerinde toplulukların,
boyun eğmiş, yazgıya razı.
kara bir rüzgârdı, can alıcı,
yedeğinde cellatlar, mezbahalar, cezaevleri;
buyruğunda kara büyü, kara ruh, kararmış adalet,
elinde ölüm terazisi, cinayet kılıcı.
kara bir rüzgârdı, esmekte hâlâ,
karanlık saçarak, kötülük ve riya;
gömmek için iskelet elleriyle
bir ülkeyi dönüşsüz karanlığa.
-ataol behramoğlu
devamını gör...
2836.
karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
bu gece dağ başları kadar yalnızım
çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
dudaklarımda eski bir mektep türküsü
karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
gözlerim gözlerini arıyor durmadan
nerdesin?
attila ilhan- yalnızlık
yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
bu gece dağ başları kadar yalnızım
çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
dudaklarımda eski bir mektep türküsü
karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
gözlerim gözlerini arıyor durmadan
nerdesin?
attila ilhan- yalnızlık
devamını gör...
2837.
ağlamak kifayet etmez acıma
şen kahkahalarda hüzün bu gece
teselli sözleri gider gücüme
şarkılar bir başka hazin bu gece
yüreğim fırtına gözlerim durgun
varlığın ilacım yokluğun vurgun
hayattan kovuldum kaderim sürgün
ölüm fermanımı yazın bu gece
herkese kalbimi vermezken öyle
yaşatmak için sen ne yaptın söyle
ne kadar şen şakrak olmuşsun böyle
halime gülüyor yüzün bu gece
talebim çok değil yalnız beni sev
umut sefil cüce,acı koca dev
üstadım geçiver bir hicaz peşrev
sevdadan dert yansın sazın bu gece
neşenin kapısı yüzüme örtük
bir resmin yok bende olsa da yırtık
arkana bakmadan sen de git artık
hadi benden sana izin bu gece
cemal safi- bu gece
şen kahkahalarda hüzün bu gece
teselli sözleri gider gücüme
şarkılar bir başka hazin bu gece
yüreğim fırtına gözlerim durgun
varlığın ilacım yokluğun vurgun
hayattan kovuldum kaderim sürgün
ölüm fermanımı yazın bu gece
herkese kalbimi vermezken öyle
yaşatmak için sen ne yaptın söyle
ne kadar şen şakrak olmuşsun böyle
halime gülüyor yüzün bu gece
talebim çok değil yalnız beni sev
umut sefil cüce,acı koca dev
üstadım geçiver bir hicaz peşrev
sevdadan dert yansın sazın bu gece
neşenin kapısı yüzüme örtük
bir resmin yok bende olsa da yırtık
arkana bakmadan sen de git artık
hadi benden sana izin bu gece
cemal safi- bu gece
devamını gör...
2838.
"senin her kirpiğinde bir dervişin ahı var
muhteris aynaların eskidiği yerdesin
yüzünde en çaresiz devlerin günahı var
zamanı sonsuzluğa bağlayan mahşerdesin" *
muhteris aynaların eskidiği yerdesin
yüzünde en çaresiz devlerin günahı var
zamanı sonsuzluğa bağlayan mahşerdesin" *
devamını gör...
2839.
üç derdim var bu dünyada, üç derdim,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
"neyin eksik" desen, yine üç derdim,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
kut sayıp tanrı'nın verdiği ırkı,
yükselsin dedikçe yüksündü türk'ü,
kalmadı yedi kat ellerden farkı,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
önce birlik, sonra dirlik bitmiştir,
ne etmişse kendisine etmiştir,
her şekilde bu sırayla gitmiştir,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
esir yurtta bulunur mu şen ocak?
hür milletin yurdu da hür olacak,
her birine canım kurbandır; ancak!
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
her kutsalın kendi yeri, haddi var,
göğün sonu, selin bile bendi var,
bir gönüle bu kadar sevda sığar,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
(bkz: caner kara)
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
"neyin eksik" desen, yine üç derdim,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
kut sayıp tanrı'nın verdiği ırkı,
yükselsin dedikçe yüksündü türk'ü,
kalmadı yedi kat ellerden farkı,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
önce birlik, sonra dirlik bitmiştir,
ne etmişse kendisine etmiştir,
her şekilde bu sırayla gitmiştir,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
esir yurtta bulunur mu şen ocak?
hür milletin yurdu da hür olacak,
her birine canım kurbandır; ancak!
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
her kutsalın kendi yeri, haddi var,
göğün sonu, selin bile bendi var,
bir gönüle bu kadar sevda sığar,
önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
(bkz: caner kara)
devamını gör...
2840.
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
ahmed arif
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
ahmed arif
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162