geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
1301.
sevgilerde
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı
behçet necatigil
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı
behçet necatigil
devamını gör...
1302.
açardın,
yalnızlığımda
mavi ve yeşil,
açardın.
tavşan kanı, kınalı - berrak.
yenerdim acıları, kahpelikleri...
gitmek,
gözlerinde gitmek sürgüne.
yatmak,
gözlerinde yatmak zindanı
gözlerin hani?
"to be or not to be" değil.
"cogito ergo sum" hiç değil...
asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
durdurulmaz çığı
sonsuz akımı.
içmek,
gözlerinde içmek ayışığını.
varmak,
gözlerinde varmak can tılsımına.
gözlerin hani?
canımın gizlisinde bir can idin ki
kan değil sevdamız akardı geceye,
sıktıkça cellad,
kemendi...
duymak,
gözlerinde duymak üç - ağaçları
susmak,
gözlerinde susmak,
ustura gibi...
gözlerin hani?
devamını gör...
1303.
..eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen...
bülbül,mehmet akif ersoy
kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen...
bülbül,mehmet akif ersoy
devamını gör...
1304.
bu fâni alem için
beklentiye giren
kalbime de kırgınım
( cahit zarifoğlu )
beklentiye giren
kalbime de kırgınım
( cahit zarifoğlu )
devamını gör...
1305.
aldanma insanların samimiyetine !
menfaatleri gelir her şeyden önce... vaad etmeseydi allah cenneti; o'na bile etmezlerdi secde...
mehmet akif ersoy
menfaatleri gelir her şeyden önce... vaad etmeseydi allah cenneti; o'na bile etmezlerdi secde...
mehmet akif ersoy
devamını gör...
1306.
ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama 'iyiyimler' yamaladım dilime.
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim yeter bana banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem...
|özdemir asaf
adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama 'iyiyimler' yamaladım dilime.
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim yeter bana banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem...
|özdemir asaf
devamını gör...
1307.
-kapı eşiği-
denizin kederini anlatacak dili yok,
dedim ve devrildim,
böyle sürdü uzun yıllarım
düştüm, sustum, içimden geçirdim,
evi oldum sol yanından yaralı bir salyangozun
ve komşusu ağlayan bir ağacın.
yeryüzü, ah yeryüzü diyerek
gürültüsüne de alıştım
kapladığım yerin.
bana verdiğin bu yarı-saydam gövdeden
sisin altında uğuldayan ve ipuçlarını bir türlü
çözemediğim üç-eksik-uzun vakti geçirdim.
sadece bir baş dönmesi kaldı şimdi
ömrümden, o acı suyu biriktirdiğim.
ağaç anlatabilir kendini yağmura,
hiç değilse fısıldayabilir - bunu biliyorum.
kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av,
uçsa bir ömür boynunda vebal.
ve kimim ben, düşe kalka dolaşan
yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah
yolculuğa çağırır?
birhan keskin.
t: şiirlerinin her satırında bin anlam yüklü olan şairin, anlamak isteyene gönderisidir.
denizin kederini anlatacak dili yok,
dedim ve devrildim,
böyle sürdü uzun yıllarım
düştüm, sustum, içimden geçirdim,
evi oldum sol yanından yaralı bir salyangozun
ve komşusu ağlayan bir ağacın.
yeryüzü, ah yeryüzü diyerek
gürültüsüne de alıştım
kapladığım yerin.
bana verdiğin bu yarı-saydam gövdeden
sisin altında uğuldayan ve ipuçlarını bir türlü
çözemediğim üç-eksik-uzun vakti geçirdim.
sadece bir baş dönmesi kaldı şimdi
ömrümden, o acı suyu biriktirdiğim.
ağaç anlatabilir kendini yağmura,
hiç değilse fısıldayabilir - bunu biliyorum.
kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av,
uçsa bir ömür boynunda vebal.
ve kimim ben, düşe kalka dolaşan
yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah
yolculuğa çağırır?
birhan keskin.
t: şiirlerinin her satırında bin anlam yüklü olan şairin, anlamak isteyene gönderisidir.
devamını gör...
1308.
...
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
-haydi iç de çay koyayım
...
ah muhsin ünlü -hatırlat da haziranın sonlarında çocukluğumu yakalım
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
-haydi iç de çay koyayım
...
ah muhsin ünlü -hatırlat da haziranın sonlarında çocukluğumu yakalım
devamını gör...
1309.
ne güzelmiş oysa çocuk olmak,
dün ile yarın yokmuş ,
hep bugün de yaşarmışız,
acıyınca bir yerimiz,
geçermiş ağlayınca,
sana bir şey demiyorum artık hayat,
bizi de zamana yenik düşürdün ya,
kahpeliklerin ortasında yalnız bıraktınya,
çektiğimiz bütün acıların,
sebebi ne sen ne ben ne de oymuş,
hepsi bütün tanrının suçuymuş meğer.
dün ile yarın yokmuş ,
hep bugün de yaşarmışız,
acıyınca bir yerimiz,
geçermiş ağlayınca,
sana bir şey demiyorum artık hayat,
bizi de zamana yenik düşürdün ya,
kahpeliklerin ortasında yalnız bıraktınya,
çektiğimiz bütün acıların,
sebebi ne sen ne ben ne de oymuş,
hepsi bütün tanrının suçuymuş meğer.
devamını gör...
1310.
1311.
devrimcilik gibi şairlik de
inen darbeyi duyabilmektir
kaslarının liflerinde,
ister copların darbesi olsun
ister bilincin...
gelerek,binbir işkenceden
-insanlık gibi tıpkı-
çığlıklarla büyüyen devrimci şiir
giderek,sömürüye ve zulme
karşı akımıdır sevincin...
hani gayrettepe'den
verilip verilip de
dal bedenlerimize elektrik,
tam tükendiğini sandığımız yerde direncin,
en çelimsiz kızımızda bile baş veren
o silkiniş var ya,
o türkü,o öfke, o erkeklik
kıvılcımlarla üreyip güçlenecek,
güçlenecek yarın bamtellerimizde,
güçlenecek,
güççlenecek,
güçççlenecek...
ve de birden tepti miydi geriye,
gözüne,yuvasına,kaynağına zulmün,
bir gök gürültüsüdür,bir şimşek,
bir sevnçtir akıp gidecek
şebekelerin sigortası atıncaya dek! ..
işte böyle bir şiir bizim yazmak istediğimiz....
can yücel-darwin üzre
inen darbeyi duyabilmektir
kaslarının liflerinde,
ister copların darbesi olsun
ister bilincin...
gelerek,binbir işkenceden
-insanlık gibi tıpkı-
çığlıklarla büyüyen devrimci şiir
giderek,sömürüye ve zulme
karşı akımıdır sevincin...
hani gayrettepe'den
verilip verilip de
dal bedenlerimize elektrik,
tam tükendiğini sandığımız yerde direncin,
en çelimsiz kızımızda bile baş veren
o silkiniş var ya,
o türkü,o öfke, o erkeklik
kıvılcımlarla üreyip güçlenecek,
güçlenecek yarın bamtellerimizde,
güçlenecek,
güççlenecek,
güçççlenecek...
ve de birden tepti miydi geriye,
gözüne,yuvasına,kaynağına zulmün,
bir gök gürültüsüdür,bir şimşek,
bir sevnçtir akıp gidecek
şebekelerin sigortası atıncaya dek! ..
işte böyle bir şiir bizim yazmak istediğimiz....
can yücel-darwin üzre
devamını gör...
1312.
"sözlerimin sonunu duymadığın zaman,
cümlelerimin sonunu duymadığın zaman,
değiştiriyorum son kelimelerimi,
değiştiriyorum sonumu..."
hakan günday - kinyas ve kayra
cümlelerimin sonunu duymadığın zaman,
değiştiriyorum son kelimelerimi,
değiştiriyorum sonumu..."
hakan günday - kinyas ve kayra
devamını gör...
1313.
yüzünde, karda yalın ayak gülümseyen çocukları görüyorum
bir kadının bedenini paylaşırken düşürdüğü çığlığıyım
yani yanakların diyorum
geniş coğrafyalarda tebessüm bilimi üreten yanakların
tabi aynalar bilmez senin şiir olduğunu
bir şırıngaya çektim ihtimallerinin hepsini şiirle sıkıp
imtiyaz sahibi tüm damarlarıma sapladım sesini
sesin;
bir koyunun kuzusunu yalayarak temizlemesi
bir kadının bedenini paylaşırken düşürdüğü çığlığıyım
yani yanakların diyorum
geniş coğrafyalarda tebessüm bilimi üreten yanakların
tabi aynalar bilmez senin şiir olduğunu
bir şırıngaya çektim ihtimallerinin hepsini şiirle sıkıp
imtiyaz sahibi tüm damarlarıma sapladım sesini
sesin;
bir koyunun kuzusunu yalayarak temizlemesi
devamını gör...
1314.
boşuna
sen yoksun
boşuna yağıyor yağmur
birlikte ıslanmayacağız ki...
boşuna bu nehir
çırpınıp pırpırlanması
kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
uzar uzar gider
boşa yorulur yollar
birlikte yürüyemeyeceğiz ki...
özlemler de ayrılıklar da boşuna
öyle uzaklardayız
birlikte ağlayamayacağız ki...
seviyorum seni boşuna
boşuna yaşıyorum
yaşamı bölüşemeyeceğiz ki ...
-aziz nesin
sen yoksun
boşuna yağıyor yağmur
birlikte ıslanmayacağız ki...
boşuna bu nehir
çırpınıp pırpırlanması
kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
uzar uzar gider
boşa yorulur yollar
birlikte yürüyemeyeceğiz ki...
özlemler de ayrılıklar da boşuna
öyle uzaklardayız
birlikte ağlayamayacağız ki...
seviyorum seni boşuna
boşuna yaşıyorum
yaşamı bölüşemeyeceğiz ki ...
-aziz nesin
devamını gör...
1315.
lavinia
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.
sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia.
adını gizleyeceğim
sen de bilme, lavinia.
özdemir asaf
hiç şiir sevmeyen ben, bu şiiri çok sevdim.
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.
sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia.
adını gizleyeceğim
sen de bilme, lavinia.
özdemir asaf
hiç şiir sevmeyen ben, bu şiiri çok sevdim.
devamını gör...
1316.
bir ayrılış hikayesi
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
- baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
ve artık
biliyorum:
toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...
fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...
sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
kadın sustu.
sarıldılar
bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...
ayrıldılar...
(nazım hikmet ran)
buradan
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
- baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
ve artık
biliyorum:
toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...
fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...
sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
kadın sustu.
sarıldılar
bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...
ayrıldılar...
(nazım hikmet ran)
buradan
devamını gör...
1317.
"gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık."
ismet özel
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık."
ismet özel
devamını gör...
1318.
zahidâ suret gözetme içerü gel câna bak
vechi üzre gör ne yazmış defter-i rahmân'a bak..
niyâzi-î mısrî
vechi üzre gör ne yazmış defter-i rahmân'a bak..
niyâzi-î mısrî
devamını gör...
1319.
yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka
sonuçları bir bir gözden geçiriyorum
pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can
madenlerin buharından elde edilen büyü
bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular
nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala.
denedim. soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı
hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.
sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
bilmek. bu da ürkütüyor. gene de biliyorum:
kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
ismet özel - çözülmüş bir sırrın üzüntüsü
sonuçları bir bir gözden geçiriyorum
pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can
madenlerin buharından elde edilen büyü
bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular
nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala.
denedim. soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı
hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.
sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
bilmek. bu da ürkütüyor. gene de biliyorum:
kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
ismet özel - çözülmüş bir sırrın üzüntüsü
devamını gör...
1320.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156