geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
1961.
"bir ufka vardık ki artık
yalnız değiliz sevgilim.
gerçi gece uzun,
gece karanlık
ama bütün korkulardan uzak.
bir sevdadır böylesine yaşamak,
tek başına,
ölüme bir soluk kala,
tek başına
zindanda yatarken bile,
asla yalnız kalmamak.." *
yalnız değiliz sevgilim.
gerçi gece uzun,
gece karanlık
ama bütün korkulardan uzak.
bir sevdadır böylesine yaşamak,
tek başına,
ölüme bir soluk kala,
tek başına
zindanda yatarken bile,
asla yalnız kalmamak.." *
devamını gör...
1962.
dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
de ki bütün işe yarayanlar
işe yaramaz sanılanlardan çıkar.
(aziz nesin)
derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
de ki bütün işe yarayanlar
işe yaramaz sanılanlardan çıkar.
(aziz nesin)
devamını gör...
1963.
kar yağıyor, yine kar, yine kar, yine mahşer gibi kar.
sanki güller içinde gülen taze kadınlar,
bana beyaz buseler, beyaz buseler yollar;
sanki güller içinde gülen taze kadınlar.
bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var.
beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar;
sanırım ki uçuyor gözümde hatıralar.
beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar...
devamını gör...
1964.
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
nazım hikmet ran
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
nazım hikmet ran
devamını gör...
1965.
devamını gör...
1966.
zamanla alışacak kalbin,
ölenle ölünmez ki
derler.
derler ama, ne zamanla yokluğuna alışmak
mümkün oldu
ne de sensiz yaşamım
kaldığı yerden devam edebildi.
senin olmadığın bir hayatta
nasıl yaşam denenir ki,
sen yokken yağmurlar
neden dökülürler ki,
anlamsız işler,
acı kabukları ve
hissizliklerde ben.
kaç, sıyrıl, git ruh bedenden,
ya da dur ve beslen
sonsuz azaptan,
ama dön dolaş en başa
ölenle ölünmez ki
derler.
derler ama, ne zamanla yokluğuna alışmak
mümkün oldu
ne de sensiz yaşamım
kaldığı yerden devam edebildi.
senin olmadığın bir hayatta
nasıl yaşam denenir ki,
sen yokken yağmurlar
neden dökülürler ki,
anlamsız işler,
acı kabukları ve
hissizliklerde ben.
kaç, sıyrıl, git ruh bedenden,
ya da dur ve beslen
sonsuz azaptan,
ama dön dolaş en başa
devamını gör...
1967.
1968.
gezdim halep ile şamı
eyledim ilmi talep
meğer ilim bir hiç imiş
illa edep illa edep
yunus emre
eyledim ilmi talep
meğer ilim bir hiç imiş
illa edep illa edep
yunus emre
devamını gör...
1969.
1970.
sanki daha gün bitmemiş gibi
gece karanlık ve kızgın gökyüzü
içimde tarifsiz şiddette fırtınalar
vurur yüzüme dev gibi dalgalar
sonra birden durulur gibi olur deniz
sakinleşirim, vurur sahile duygularım
gece karanlık ve kızgın gökyüzü
içimde tarifsiz şiddette fırtınalar
vurur yüzüme dev gibi dalgalar
sonra birden durulur gibi olur deniz
sakinleşirim, vurur sahile duygularım
devamını gör...
1971.
çocuklar ekmek yiyorlar gibidir sesin
ön dişleriyle belli belirsiz
bir martı kalıyor gibidir hiç olmayandan
çünkü biz ikimiz de çirkin değiliz
evet mi hayır mı pek anlamadan.
ne biçim bir sestir şu bizim dalgınlığımız
bir tayın dişinde ince taflan
az yaşlı bir kadında göğüs uçlarının
yanarak sımsıcak bir kedinin ağzından
dönüp iç çekmesine gece kuşlarının.
sonra biz dağ başlarında apansız kurşunlanan
süresiz baş dönmesiyiz çok garip adamların.
devamını gör...
1972.
yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz?
elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?
siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum.
belki de kim diye sorsalar beni
güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi
belki de alıp başımı gideceğim
biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin
nereye, ama nereye olursa gitmenin
hüzünle karışık bir ağrısı.
elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?
siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum.
belki de kim diye sorsalar beni
güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi
belki de alıp başımı gideceğim
biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin
nereye, ama nereye olursa gitmenin
hüzünle karışık bir ağrısı.
devamını gör...
1973.
ben geldim, geç kaldım biliyorum
sen koşar adımlarla ilerlerken bu yolda
benim önüm engellerle doluydu
biliyorum geç kaldım sana
desem ki hızlı hızlı koşsam
yetişebilir miyim sana?
sen koşar adımlarla ilerlerken bu yolda
benim önüm engellerle doluydu
biliyorum geç kaldım sana
desem ki hızlı hızlı koşsam
yetişebilir miyim sana?
devamını gör...
1974.
tahir olmak da ayıp değil, zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
mesele tahir ile zühre olabilmekte
yani yürekte.
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
mesele tahir ile zühre olabilmekte
yani yürekte.
devamını gör...
1975.
ben tek başına ne yapabilirim
diye düşündü biri
ve hiçbir şey yapmamaya karar verdi..
ben tek başına ne yapabilirim
diye düşündü bir öteki
ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi..
ben tek başına ne yapabilirim
diye düşündü bir üçüncü
ve tek başına düşünmeyi sürdürdü..
ben tek başına ne yapabilirim
diye düşündü yüzbinler
ve tek başınalıklarını sürdürdüler..
ataol behramoğlu
devamını gör...
1976.
devamını gör...
1977.
merhaba
merhaba ilhan
işte enver abiyi de getirdik yanına
“şu dünyada
ayrılık var
ölüm var
ille de zulüm var”
diyen ozanı.
gülüşünden su içişine kadar
halk olan adamı
mezarlarınız biraz aralı
ama atsan
ulaştırırsın herhal cigaranı
iki gözüm ona iyi bak
dünyaya küskün gitti biraz
zemheride çiçek açmış
acılı, suskun bir topraktır o
seslenmezsen
merhaba demez
hastadır, koluna gir
yürüyemez
ayakları tutuk.
bağışla ilhan
öyle ya
senin de kaburgaların kırık.
1982
metin demirtaş
( 1938 - 2014 )
ilhan = ilhan erdost
enver abi = enver gökçe
merhaba ilhan
işte enver abiyi de getirdik yanına
“şu dünyada
ayrılık var
ölüm var
ille de zulüm var”
diyen ozanı.
gülüşünden su içişine kadar
halk olan adamı
mezarlarınız biraz aralı
ama atsan
ulaştırırsın herhal cigaranı
iki gözüm ona iyi bak
dünyaya küskün gitti biraz
zemheride çiçek açmış
acılı, suskun bir topraktır o
seslenmezsen
merhaba demez
hastadır, koluna gir
yürüyemez
ayakları tutuk.
bağışla ilhan
öyle ya
senin de kaburgaların kırık.
1982
metin demirtaş
( 1938 - 2014 )
ilhan = ilhan erdost
enver abi = enver gökçe
devamını gör...
1978.
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine.
-hasan izzettin dinamo.
devamını gör...
1979.
arif nihat asya'nın kendi sesinden, mükemmel şiir.
reyiz, acayip cool şiir okur.
reyiz, acayip cool şiir okur.
devamını gör...
1980.
o halde, kendi sesiyle denildiyse, en çok babasını sevenlere gelsin, can abi'den, 8 saat sonra mış gibi sokağında bira içeceğim can abi'nin, o hep kutu bira içerdi, ben şişe...
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162