1721.
yaşlı bir abi bırakmış, bende aracı olayım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1722.
zannetme ki şöyle böyle bir söz
gel sen dahi söyle böyle bir söz

şeyh galip
devamını gör...
1723.
hırsla çakarım kibriti,
ilk nefeste yarılanır cıgaram,
bir duman alırım, dolu,
bir duman, kendimi öldüresiye,
biliyorum, “sen de mi?” diyeceksin,
ama akşam erken iniyor mahpushaneye.
ve dışarda delikanlı bir bahar,
seviyorum seni,
çıldırasıya…

ahmed arif
devamını gör...
1724.
''aya öfkelenmişim ben,
işte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum.
padişaha kızmışım,
çırılçıplak bir yoksul olmuşum.

güzeller sultanı gel demiş,
evine çağırmış beni.
ben bir yolunu bulmuşum,
yola baş kaldırmışım.

sevgilim baş çeker, naz ederse,
gamlara atar, kararsız korsa beni,
bir kez olsun ah demem, inad için.
âh'a da kızmışım ben.

bir bakarsın altınla aldatır beni o.
bir bakarsın şanla şerefle aldatır beni.
oysa altın falan istemiş değilim ondan,
şanla şerefe hele çoktan boş vermişim.

ben bir demirim,
mıknatıstan kaçıyorum.
bir saman çöpüyüm ben,
mıknatıslara yan çizmişim.

ben öyle bir zerreyim ki,
bütün âleme isyan etmişim.
havaya, toprağa isyan etmişim,
ateşe, suya isyan etmişim.
altı yöne isyan etmişim.
beş duyuya isyan etmişim.

hava, toprak, ateş, su da neymiş ki ?!
altı yön de neymiş ?!
beş duyu da ne ?!
benim için hiç bir şey umurumda değil !'' muhammed celâleddin-i rûmî

devamını gör...
1725.
uyan
hadi uyan
gün ışığı çilemeye başladı başucunda
denizler bir mavilik edindi günden
seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu
bu türküyü dinlemeyecek misin
hadi uyan
aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
ilkyazlar sıcağı biriksin yüreğine
yoksul olsan da uyan
garip olsan da uyan
madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için madem ki iyisin, iyiliği yaşatmak için madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için
hadi uyan
denizi dinle yaşamak desin
toprağı dinle barışmak desin
göğü dinle sevişmek desin
bir plak konmuş gramofona
işte aşk, işte özlem, işte savaşmak gücü uyan diyor, uyansana
hadi uyan
sevdiğim uyan
n'olur uyan

metin eloğlu
devamını gör...
1726.

o zamandan beri sarı gülleri görmesini arzu etmem, çünkü en kıymetlisini mezara gömdüm.

devamını gör...
1727.
bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı,
pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı.
ışık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl…
bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl
muhîtin hâli “insâniyyet”in timsâlidir, sandım;
dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!

taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
0 müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu
ki vâdiden bütün, yer yer, enînler çağlayıp durdu.
ne muhrik nağmeler, yâ rab, ne mevcâmevc demlerdi;
ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûya sûr-i mahşerdi!

-eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen.
hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
değil bir kayda, sığmazsın kanatlandın mı eb’âda;
hayâtın en muhayyel gayedir ahrâra dünyâda,
neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?

hayır, mâtem senin hakkın değil… mâtem benim hakkım:
asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;
bugün bir hânmansız serseriyim öz diyârımda!
ne husrandır ki: şark’ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
serâpâ garba çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
hayâlimden geçerken şimdi, fikrim herc ü merc oldu,
selahaddin-i eyyubil’lerin, fatih’lerin yurdu.
ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde osman’ın;
ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı mevlâ’nın!
ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâp olsun;
o kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
çökük bir kubbe kalsın ma’bedinden yıldırım hân’ın;
şenâatlerle çiğnensin muazzam kabri orhan’ın!
ne haybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş!
yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın;
serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın!
dolaşsın, sonra, islâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem…
benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!

mehmet akif ersoy - bülbül
devamını gör...
1728.
en güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır.
en güzel çocuk:
henüz büyümedi.
en güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür.
nazım hikmet
devamını gör...
1729.
hayallerimi ütüleme hayat
kafamı ütülediğin gibi
yanlış ütülüyorsun
buruşup kalıyorlar.
-kaytsz.
devamını gör...
1730.
"sen leyla değilsin" dedi mecnun
kavuştuğu andı
çıldırmış sanıldı

gülten akın, sessiz arka bahçeler-1998

&

sen leylâ değilsin, diyebilir mecnun
susar leylâ ölümüne
sen mecnun değilsin diyemez
çün sözden düşmüştür

gülten akın, beni sorarsan-2013
devamını gör...
1731.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1732.
keşke diyorum keşke
hiç bir şey bilmeseydim
suya bakıp dursaydım ömrüm boyunca
bir ırmak kenarında
bir deniz ortasında

ya da kalbim
sınırsızlığın müziğini bulmuş
varlığın şarkısına kendini bırakmış
bir okyanusa
kansaydı keşke..
devamını gör...
1733.
düşün, nice günler gececek aradan
nice yıllar gececek, düşün
farkında bile olmayacaksın
nasıl bir girdaba düstüğümüzün
altın sarısı sacların akpak olacak
ince, beyaz ellerin nasır nasır
göreceksin zaman nasıl soldurur insani
nasıl birdenbire ihtiyarlatır
hatıralar sızlayacak kalbinde
bir yara gibi derinden derinden
birkac sararmış kağıt, bir eski resim
kalırsa ne mutlu bu aşk günlerinden
bileceksin ki geçmiş sevgilerdir
her akşam güneşle batan
o çağda aylar ve mevsimler birer işaret
insana ölümü hatırlatan
uyanıp bir gece uykunun en tatlı
yerinde
rüyalarıma giren kim? diyeceksin
işte o zaman belki beni hatırlayıp
sevildim, sevildim diyeceksin….
devamını gör...
1734.
benden sana zarar gelmez
kovanindaki arıya,
yuvasındaki kuşa...
ben kendi halinde yaşarım,
şapkamın altında.
sebepsiz gülüşüm caddelerde,
memnuniyetimden!
ve bu çılgınlık delicesine
içimden geliyor...
dilsiz değilim,
susamam
öyle ölüler gibi,
bu güzel dünyanın ortasında..
devamını gör...
1735.
artık ne pencerem var bu şehirde
ne masam.
sevgilim de yok bu şehirde,
çiçek !
alıp seni ne yapsam?
devamını gör...
1736.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

murathan mungan.
devamını gör...
1737.
acının miladıyla

acının miladıyla başlayan bir hikayedir bu
yaşayıp gelmişiz ormanlar bir yanarak
her dönemeçte uğultulu uçurumlar
her şafakta uzun uzun kurt ulumaları
ey masalcı
otur şu geyik postuna
ve anlat şimdi bütün bunları
önce yaşadıklarımızı koy ortaya
hatamızı ve sevabımızı anlat
görelim nelere kahretmişiz bunca zaman
nelere göğüs germişiz görelim bir bir
bedeli ödenmiş midir şafağın, bilelim
yaşamak
yeni acılara sürgün etse de bizi
hayatımız göründüğü kadar basit değil
ama anlaşılmaz gibi de değil öyle
çoğunu unuttuk belki şimdiden
belki bitti birtakım bekleyişler
umutlar da bitti bir zaman, sevgiler de
ama unutmayalım
zulüm de biter hayatımızda

ahmet telli
devamını gör...
1738.
not: kendime armağan

"sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
gözbebeklerimde duran
umutsuzlandığım her akşam
senin rüzgârın almıyor mu
uğultulu yorgunluğumu
yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman
ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin
iyimserliğin"

"sen beyaz bir kadınsın
uzaktaki
gözlerin aklımdan çıkmıyor
sen beyaz bir kadınsın
karanlıkları dinleyen
uzaktaktaki"

(bkz: attila ilhan)
devamını gör...
1739.
sen akışkan ayna dertli böcek
çamaşırımda besleyici leke
alınyazımın tek okunaklı yeri
bıçkın sevinç kunt öfke
küçük dilini yutmuş kırmızı soğan
yücegönüllü akasya
havı çıkmış eteklik
hafifçe karnı olan
sen elisürencil
öyle bir laf varsa işte o
dün için özür dilerim
şimdi işten çıktın beşiktaş'tasın
kim istemez mutlu olmayı
mutsuzluğa da var mısın?

cemal süreya
devamını gör...
1740.
gidecek yerimiz kalmamış
dünya bir avuç toprakmış
kimse anlamamış
kimin kapısını çalsam geri çevrildim
hep reddedildim
sokaklarda dayak yedim
bazen sızdım bir köşede
küfürlerle uyandım diğer güne
dünyaya sığamadım
nereye gitsem ayak uyduramadım
deli dediler sustum
dilime gelen lafları tek tek yuttum
kusurluydum
anladım bir ben suçluydum
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim