sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
4121.
bir yılbaşına istediğim gibi girdim. bu yılı istediğim yerden yaşarım inşallah. tanrım göster şovunu.
devamını gör...
4122.
askere gitmeden önce yüz küsür kiloydum. şansıma yaz ayında iskenderun gibi muazzam sıcak ve nemli bir yere düştüm. acem birliğinin ilk gününden itibaren yemekleri azalttım. boş vakitlerde kendim gibi dobişkolarla tur attım, koştum.
sizlerde duymuşsunuzdur askeriyede verilen et hakkında ki efsane trendleri. yok şu eti, yok bu eti, yok tarih öncesi çağlardan kalma dinozor budu... falanlar, filanlar...
neyse ben bu efsanelere inananlardanım. acem birliği, usta birliği derken şafak olmuş 9. ben o güne kadar bırak et yemeyi, et içerdiğini düşündüğüm ne varsa uzak durdum. üstüne spor eklenince erittim fazlaları.
sonra birgün yemek sırasındayız. öğle yemeği. sabah kahvaltısı yapmamışım. gece 3 nöbet dönüşümdü. o yüzden çoğu zamanki gibi uykuyu tercih etmiştim. öğle yemeğine kadar da saçma sapan bir eğitim olmuştu. karnım da baya acıkmıştı.
velhasıl şafağımın teke indiği o güzel gündeyim. sıra bize geldi. etli pilavı es geçtim. etli nohutu da es geçtim. ilerlerde ne var diye bakınıyorum ve ilerliyorum. mercimek çorbası var, en sevdiğim salata var, oo dadından yinmez bi de yoğurt gördüm ekerden. tamam dedim, aç kalmayacağız. çorbaya kadar seri gittim.
sonra çorba dağıtan abla bana dik dik baktı. birdenbire:
- e sen et yemiyon ama biz bu çorbalara et suyu goyuyoz!
(dedim ha****tir. biz bunca zaman boşuna mı?...)
neyse abla sonra somurtmayı birden çakal bir gülümsemeye dönüştürdü.
+ aban doldursun mu bi dabak nohut?
dedim: "eti bol olsun!"
sizlerde duymuşsunuzdur askeriyede verilen et hakkında ki efsane trendleri. yok şu eti, yok bu eti, yok tarih öncesi çağlardan kalma dinozor budu... falanlar, filanlar...
neyse ben bu efsanelere inananlardanım. acem birliği, usta birliği derken şafak olmuş 9. ben o güne kadar bırak et yemeyi, et içerdiğini düşündüğüm ne varsa uzak durdum. üstüne spor eklenince erittim fazlaları.
sonra birgün yemek sırasındayız. öğle yemeği. sabah kahvaltısı yapmamışım. gece 3 nöbet dönüşümdü. o yüzden çoğu zamanki gibi uykuyu tercih etmiştim. öğle yemeğine kadar da saçma sapan bir eğitim olmuştu. karnım da baya acıkmıştı.
velhasıl şafağımın teke indiği o güzel gündeyim. sıra bize geldi. etli pilavı es geçtim. etli nohutu da es geçtim. ilerlerde ne var diye bakınıyorum ve ilerliyorum. mercimek çorbası var, en sevdiğim salata var, oo dadından yinmez bi de yoğurt gördüm ekerden. tamam dedim, aç kalmayacağız. çorbaya kadar seri gittim.
sonra çorba dağıtan abla bana dik dik baktı. birdenbire:
- e sen et yemiyon ama biz bu çorbalara et suyu goyuyoz!
(dedim ha****tir. biz bunca zaman boşuna mı?...)
neyse abla sonra somurtmayı birden çakal bir gülümsemeye dönüştürdü.
+ aban doldursun mu bi dabak nohut?
dedim: "eti bol olsun!"
devamını gör...
4123.
bugün kendim için çok önemli üç karar verdim sözlük. çok hüzün ama no pişmanlık.
devamını gör...
4124.
hadi yarın da 2026 ya girelim ben sıkıldım.
devamını gör...
4125.
sarjim 3. evet.
devamını gör...
4126.
cigerim cikti burda oksururken.
devamını gör...
4127.
dün bütün gün ve gece, gün ertesi güne; yeni yıla dönmeden bol keseden iyi dilekler, umutlar, beklentiler dağıttım durdum. normal ve sıradan ve zaten olması gereken beklentilerle kaç eski yıl devirdim *, kaç işe yaramaz iktidar, kaç işe yaramaz koalisyon, kaç darbe gördüm. itiraf edeyim ki; hiçbir yıl kendinden sonra gelenden, umudu iğdiş etmek; sadece parasal değil her bakımdan fakirleştirmek; yozlaştırmak; çürütmek; harcayıp ziyan etmek bakımından geri kalmadı, birkaç adım daha derinleştirdi. en fenası çaresiz kabullenişle örselenen umudu yitirmek oldu.
evet yeni bir yıl, yeni bir başlangıç ama hiç umudum yok benim. hayatlar yine hayallerin belini bükecek, iyiliğin, sevginin kanatlarını kıracak, savaşla, nefretle, ölümle ve vahşetle döşenen yollarda iki kadeh parlatıp, şarkılar mırıldanıp, kitaplara gömülüp, gökyüzüne bakıp, ağaç dikip, çiçek toplayıp, çocukları, kedileri, köpekleri, kuşları sevip kişisel küçük dünyamızı küçücük hamlelerle yürütmeye, renklendirmeye çalışacağız. bir yandan da daha çok çalışıp daha az kazanacağız, hayatımıza müdahale edenlerden, bizi yönetenlerden, insanca yaşamaya engel olanlardan, temel hak ve özgürlüklerimizi baltalayanlardan, ırk, kan muhabbeti yapanlardan daha çok utanacağız.
benim pilim bitti doğrusu. ne beslenecek ümidim, ne hayallerim kaldı. yeni bir yıla girerken, keşke geçmişin ıstıraplı, daracık yollarından sıkışa sıkışa iteklenerek gelmeseydik de, bugün renkli şemsiyelerimizi açmış yağan bereket yağmurlarından, pırıl pırıl güneşten, masmavi gökten, topraktan, ormandan, çiçekten, böcekten, kardeşlikten, sevgiden, barıştan zengin bir yıla girmiş olsaydık demekten kendimi alamıyorum. ziyan ettiler bizi, çok hayıflanıyorum.
evet yeni bir yıl, yeni bir başlangıç ama hiç umudum yok benim. hayatlar yine hayallerin belini bükecek, iyiliğin, sevginin kanatlarını kıracak, savaşla, nefretle, ölümle ve vahşetle döşenen yollarda iki kadeh parlatıp, şarkılar mırıldanıp, kitaplara gömülüp, gökyüzüne bakıp, ağaç dikip, çiçek toplayıp, çocukları, kedileri, köpekleri, kuşları sevip kişisel küçük dünyamızı küçücük hamlelerle yürütmeye, renklendirmeye çalışacağız. bir yandan da daha çok çalışıp daha az kazanacağız, hayatımıza müdahale edenlerden, bizi yönetenlerden, insanca yaşamaya engel olanlardan, temel hak ve özgürlüklerimizi baltalayanlardan, ırk, kan muhabbeti yapanlardan daha çok utanacağız.
benim pilim bitti doğrusu. ne beslenecek ümidim, ne hayallerim kaldı. yeni bir yıla girerken, keşke geçmişin ıstıraplı, daracık yollarından sıkışa sıkışa iteklenerek gelmeseydik de, bugün renkli şemsiyelerimizi açmış yağan bereket yağmurlarından, pırıl pırıl güneşten, masmavi gökten, topraktan, ormandan, çiçekten, böcekten, kardeşlikten, sevgiden, barıştan zengin bir yıla girmiş olsaydık demekten kendimi alamıyorum. ziyan ettiler bizi, çok hayıflanıyorum.
devamını gör...
4128.
2025 harika, bayıldım bayıldım!
evet, 2 kez bayıldım ve acilde geçirdim yeni yılın ilk gününü. sebep, görünüşe göre gıda zehirlenmesi.
allah kimseyi hastanelere, adliyelere falan düşürmesin.
evet, 2 kez bayıldım ve acilde geçirdim yeni yılın ilk gününü. sebep, görünüşe göre gıda zehirlenmesi.
allah kimseyi hastanelere, adliyelere falan düşürmesin.
devamını gör...
4129.
yirmilik dişim ağrıyor. bunu fırsat bilip kendime az evvel tatil verdim. çok da iyi yaptım. bakalım bu kadar hareketli biri olarak böyle boş boş yatmaya kaç saat dayanabileceğim?
devamını gör...
4130.
yüksek bir yere çıkıp insanlara haykırmak istediğim bir kaç şeyi kusayım buraya.
hayatta sandığınızın yarısı kadar bile önemli değilsiniz, dünya mutlu olmanız için değil acı çekmeniz için dizayn edildi acıyı ya benimseyin ve onu sizi dönüştürmesine izin verin yada ortadan kaybolun ki sizin saçma sapan zırlamalarınızı dinleyerek insanların vakitlerini çalmayın.
modern toplum algılarınız bir reklam ajansının ve bir çok sosyolog, psikolog vb. şeyleri fonlayan siyasi ajandaları ve planları olan insanlar tarafından dizayn ediliyor bize satmak istediklerini satıyor ve düşündürmek istediklerini düşündürüyorlar o yüzden dahiyane gelen hiçbir fikrinize güvenmeyin fikirlerinizin çoğu size ait bile değil.
ve depresyon diye bir şey yok. sadece hayatınızda gerçekleştiremediğiniz potansiyeliniz ve harekete geçmek için yeterli cesaretiniz yok
hayatta sandığınızın yarısı kadar bile önemli değilsiniz, dünya mutlu olmanız için değil acı çekmeniz için dizayn edildi acıyı ya benimseyin ve onu sizi dönüştürmesine izin verin yada ortadan kaybolun ki sizin saçma sapan zırlamalarınızı dinleyerek insanların vakitlerini çalmayın.
modern toplum algılarınız bir reklam ajansının ve bir çok sosyolog, psikolog vb. şeyleri fonlayan siyasi ajandaları ve planları olan insanlar tarafından dizayn ediliyor bize satmak istediklerini satıyor ve düşündürmek istediklerini düşündürüyorlar o yüzden dahiyane gelen hiçbir fikrinize güvenmeyin fikirlerinizin çoğu size ait bile değil.
ve depresyon diye bir şey yok. sadece hayatınızda gerçekleştiremediğiniz potansiyeliniz ve harekete geçmek için yeterli cesaretiniz yok
devamını gör...
4131.
meyhaneler birçok insanın sandığı gibi sadece erkek muhabbetinin döndüğü yerler değildir. dün gece her görüşten insanın olduğu kalabalık bir masada akp 'nin başlatmaya çalıştığı yeni açılımın sadece çıkartılmak istenen anayasaya dem partisinden gelecek oylar için mi yoksa başka sebepleri var mı?
konusuyla başlayıp, suriye'de nasıl bir yönetim olacak? bizi nasıl etkileyecek? diyerek geceyi sabaha karşı bitirdik..
en önemlisi farklı görüşlerde insanların adabı ile oturup tartışması ve ortak paydamızın bu ülke olduğunu bilmekti. bunu bütün yaşam alanımıza yayabilirsek daha yaşanabilir bir ülke haline geleceğiz.
konusuyla başlayıp, suriye'de nasıl bir yönetim olacak? bizi nasıl etkileyecek? diyerek geceyi sabaha karşı bitirdik..
en önemlisi farklı görüşlerde insanların adabı ile oturup tartışması ve ortak paydamızın bu ülke olduğunu bilmekti. bunu bütün yaşam alanımıza yayabilirsek daha yaşanabilir bir ülke haline geleceğiz.
devamını gör...
4132.
para herşeye çare değil fakat parasızlık her derdin ilk sebebidir.
devamını gör...
4133.
allegro söylesin.
devamını gör...
4134.
isteyenin bir yüzü kara
vermeyen-dir dilek taşı
vermeyen-dir dilek taşı
devamını gör...
4135.
hayat kısa
kızlar uçuyor
ben peşinde pervane olmuşum
kanatlarım tutuşuyor
kızlar uçuyor
ben peşinde pervane olmuşum
kanatlarım tutuşuyor
devamını gör...
4136.
naber
devamını gör...
4137.
‘soğuk ama güneşli’
‘güneşli ama soğuk’
bir günü betimlemek için kullanılabilecek iki ifade. aynı gibi görünüyor ama ikisi arasında bir mevsim var.
‘güneşli ama soğuk’
bir günü betimlemek için kullanılabilecek iki ifade. aynı gibi görünüyor ama ikisi arasında bir mevsim var.
devamını gör...
4138.
pencereden bir kuş sesi geliyor. kendisini göremiyorum. bir saattir oturdum hangi kuş bulmak için youtube'da şaka, ispinoz, alacakarga, halkalı sinekkapan, saksağan ne varsa oturup dinledim. hiçbiri değil. çok tatlı şekerli bir ötüş bu. keşke şu an yanımda bu işlerden anlayan biri olsaydı.
bu cimcime dört yıldır beni vakitli vakitsiz ötüşü ile mest ediyor.
bu cimcime dört yıldır beni vakitli vakitsiz ötüşü ile mest ediyor.
devamını gör...
4139.
12-13 yaşlarındayım. bizimkiler üst katta mutfakta muhabbete dalmışlar. ben evin verandasında sobayı (kuzine) yakmaya çalışıyore. ama illa ki bu iş maceralı olacak ya. e meraklıyız uçmalı, patlamalı işlere. dedim ben bunu benzinle yakam. aradım taradım evde benzin yok. babamın motorlu testeresinden aşırdım biraz. kuzinenin içi hazır. döktüm biraz benzini odunların üstüne. benzin bu uçucu. uçuk, bizim gibi. aktı küllüğün içine yakamadım. sonra daha fazla döktüm yine yakamadım. çakmakta bir çakıyor, bir çakmıyore. bir çakar çakmaz çakan çakmak değil tabii. dedim bu iş böyle olmicek kalan benzini bocadım odunların üstüne. çakmağa abandıkça abandım. en sonunda yandı ama o da ne? benzin bi harladı dışarı. benim kaşlar, saçlar baya bi yandı. resmen yolunamamış kılları alevle yakılan tavuk gibi yandım. berberde kulak tüyleri, şakak ve ayva tüyleri yakılan elemanın yaşadığı duyguların karesini, küpünü, çakmağın tüpünü yaşadım anasını satim.
benzinin harlamasıyla gözlerimin önünde alevli hayaletler tokatladı beni. sersemledim tabii. bayılacak gibi oldum. iç merdivenden üst kata çıkayım diyorum sarhoş gibi zorlanıyorum. derken annem koştu geldi yukardan. ben merdivenin başında. annemin ardında halam ve kız kardeşim. ben baygınlık geçirecek gibiyim. halam anneme "yenge tokatla" diyor. annem hem korku hem de öfke arası orta şiddette birkaç tokat sallıyor. ben kendime geliyorum birden. annem benzinle soba yaktığımı anlamış, diğerleri de zaten poflama sesini duymuş. biraz afallamışlar sonra anlamışlar aşağıda manyak bi oğlan var zuhaha.
halamla annem olay üzerine yorum yapıyorlar. halam: "sesi duydum da, ahırda inekler birbirlerini süsüyor sandım." annem: "yok kız. mutfağın fayansında turuncu bi parlama oldu. tezgahın mermeri de kızıl bir renkte...sular mı yandı neden tunca benziyor mermer? - meğer benim deney sonucu döktüğüm ve yakamadığım benzin zamanla uçarak bacanın içerisini doldurmuş. o son çakışla* beraber sobanın bacasından manyak bi alev puflamış. bacada mutfak camının önünde. cam da tam mutfak tezgahının karşısında. puflayan alev mutfak fayansına ve tezgah mermerine yansımış. annem biraz afallayıp bu ikilemden bunları hesap ederek ve benim aşağıda olduğumu düşünerek çıkmış. -
sonra ikisi birden yorumlarını bitirip gülmeye başladılar. ben de aradan sıvışıp yukarı kaçtım. sonra bi aynanın karşısına geçtim. aynanın karşısına geçip geçip. kaderime ağladım için için. kaşlarımın yarısı uf olmuş. saçlarımın bir kısmı siyahtan kahverengiye, kahverengiden bok rengine doğru renk değiştirmiş. üstüne kıl yanığı kokmam da cabası... "hohahah" diye kahkaha atan birader de geldi ohh. taşak geçti giderayak: "babam azına sıççak." zaten en çok da ondan korkuyorum ya neyse. daha fazla uzatmayalım gece gece. babam bu olaydan sonra naptı orasını başka bir zaman konuşuruz dostlar.*
bu da böyle bir anımdır. annem, babam, kardeşim... hepsi benim canımdır. hohahah!
adi ayırlı gecele/
benzinin harlamasıyla gözlerimin önünde alevli hayaletler tokatladı beni. sersemledim tabii. bayılacak gibi oldum. iç merdivenden üst kata çıkayım diyorum sarhoş gibi zorlanıyorum. derken annem koştu geldi yukardan. ben merdivenin başında. annemin ardında halam ve kız kardeşim. ben baygınlık geçirecek gibiyim. halam anneme "yenge tokatla" diyor. annem hem korku hem de öfke arası orta şiddette birkaç tokat sallıyor. ben kendime geliyorum birden. annem benzinle soba yaktığımı anlamış, diğerleri de zaten poflama sesini duymuş. biraz afallamışlar sonra anlamışlar aşağıda manyak bi oğlan var zuhaha.
halamla annem olay üzerine yorum yapıyorlar. halam: "sesi duydum da, ahırda inekler birbirlerini süsüyor sandım." annem: "yok kız. mutfağın fayansında turuncu bi parlama oldu. tezgahın mermeri de kızıl bir renkte...sular mı yandı neden tunca benziyor mermer? - meğer benim deney sonucu döktüğüm ve yakamadığım benzin zamanla uçarak bacanın içerisini doldurmuş. o son çakışla* beraber sobanın bacasından manyak bi alev puflamış. bacada mutfak camının önünde. cam da tam mutfak tezgahının karşısında. puflayan alev mutfak fayansına ve tezgah mermerine yansımış. annem biraz afallayıp bu ikilemden bunları hesap ederek ve benim aşağıda olduğumu düşünerek çıkmış. -
sonra ikisi birden yorumlarını bitirip gülmeye başladılar. ben de aradan sıvışıp yukarı kaçtım. sonra bi aynanın karşısına geçtim. aynanın karşısına geçip geçip. kaderime ağladım için için. kaşlarımın yarısı uf olmuş. saçlarımın bir kısmı siyahtan kahverengiye, kahverengiden bok rengine doğru renk değiştirmiş. üstüne kıl yanığı kokmam da cabası... "hohahah" diye kahkaha atan birader de geldi ohh. taşak geçti giderayak: "babam azına sıççak." zaten en çok da ondan korkuyorum ya neyse. daha fazla uzatmayalım gece gece. babam bu olaydan sonra naptı orasını başka bir zaman konuşuruz dostlar.*
bu da böyle bir anımdır. annem, babam, kardeşim... hepsi benim canımdır. hohahah!
adi ayırlı gecele/
devamını gör...
4140.
bu gece böyle...

bir gün güldürmeden beni, yıllardır ağlatıyorsun
sevgilime doymadan, elden ele satıyorsun
gençliğime doymadan, diyar diyar atıyorsun
daha benden ne istersin
canımdan başka alacak
kal da kurtar beni benden
al da kurtar dert çekmekten
sana yalvarmaktansa
onsuz yaşmaktansa
kara toprak benim için
bir kurtuluş olacak

bir gün güldürmeden beni, yıllardır ağlatıyorsun
sevgilime doymadan, elden ele satıyorsun
gençliğime doymadan, diyar diyar atıyorsun
daha benden ne istersin
canımdan başka alacak
kal da kurtar beni benden
al da kurtar dert çekmekten
sana yalvarmaktansa
onsuz yaşmaktansa
kara toprak benim için
bir kurtuluş olacak
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302