1961.
ölümü öldüreceğiz derken ölmeden önce ölüyorum sanırım.
devamını gör...
1962.
şu son bir aydır hiçbir işim doğru gitmiyor.

nasıl bir simülasyon bu böyle anlamadım sanki başka bir şeyler daha yanlış gidiyor ama daha fark edemediğim için sadece huylanmakla yetiniyorum.

kafam çok kırışık ya.
bir ütülesem düzelecek sanki…
devamını gör...
1963.
bir iki olaydan bahsedeceğim. yerlerinizi alın. *

dün derste profesörümüz 2 saniyede açıklanabilir bir şeyi kompleks bir şekilde açıklamaya çalışarak zaten daha önceki dönem dersini verememiş kişilerin tekrardan anlamamasını sağladı. 4 seneden fazladır özel ders veriririm. tek demesi gereken şey aslında "sınavda iyi bir not yazmak istiyorsanız bu formülleri ezberlemeniz ve sınavda sorulduğunda da doğru girdileri girmeniz" demesiydi ama hayır, öyle kolay yoldan gitmek olur mu? asla. * örnekten açıklamaya çalışarak sürekli "anladınız mı?" demesi de ayrı mükemmeldi. tebrik ediyorum. ayrıca kendisi you dizisindeki joe karakterine benziyor. kafasındaki düşünceleri toparlamıyor gibi geliyor bana. değişik.

başka bir derste de profesörümüz interaktif bir şekilde ders işlerken kendisi benim ile alakalı bir soru sormaya karar verdi. e tabii ilk ders. bizi tanımaya çalışıyor. "femina hanım, hiç tedirgin olmayan, her şeyi düzende olan birisine benziyorsunuz yoksa bu bir poker face mi?" dedi. peki, benim verdiğim cevap ne kadar fazla hem cevap hem de cevap olmayabilir? " dediğiniz doğru * ama benim de elbette tedirgin olduğum durumlar oluyor. her insanda olduğu gibi." diyemedim, içimde ne fırtınalar olsa bile bunları asla dışarıya yansıtmadım. yansıtınca sonuçları kötü oldu ve bana karşı kullanıldı. onun için yüzüme bakıldığında herhangi bir duygu kırıntısı bile göremezsin. sevincimi de üzüntümü de içimde yaşarım ve kapatırım olayları. onun için mesela benim gülen yüzümü görmek cennetlik. *

son zamanlarda özellikle, gerçi bilmiyorum ne kadar oldu, ama ağlayamıyorum. * belli bir yaşımdan beri hep duygusuz ve kalpsiz olmayı dilemiştim. şimdi o noktadayım ve istediğim şey çok anlamsızmış. nasıl geri döneceğim? hiçbir şey etkilemiyor, yıldırmaya kalkılsa bile on adım öteden görüyorum hamleleri ve yerle bir ediyorum. * geri dönmeyi istiyor muyum bilmiyorum. böyle olmak da aşırı avantajlı bir duruma sokuyor beni, bazı durumlarda tabii. neyse, bir yolunu bulurum ben. sıkıntı yok. *)
devamını gör...
1964.
silahlar neden üretilir anlamıyorum.
silah sanayinin kime ne faydası var?
ülkeler hazinelerinin çoğunu kendine korumaya niye harcar?
o paralar vatandaşın eline ulaşsa fakirlik kalır mıydı?
dünyayı kadınlar yönetse tek derdimiz akşama ne yemek yapacağımız olsa, eltinin aldığı yeni koltuk takımı olsa sadece dedikodu terörüne maruz kalsak ya.
devamını gör...
1965.
dün akşam yemek yerken küçük oğlum* "orada savaş var, insanlar ölüyor. biz de hiçbir şey olmamış gibi burada yemek yiyoruz." dedi. dünya üzerinde olanlara alıştık mı? duyarsızlaştık mı? artık duygularımızı kaybetmiş robotlara mı dönüştük? galiba bir yerde bir şeyleri yanlış yaptık ama nerede?
devamını gör...
1966.
normalde tarihleri aklımda tutmam ama galeride rastladığım bir fotoğrafla hatırladım bugünü.kendimce bir tanışmanın,uyanışın ve derinlere itilmiş benliğimin tozlu raflardan ayrılışının yıldönümü.hasta olmasam başka planlarım da vardı lakin bu seferlik böyle oldu,olsun.hoşgeldin beni büyüten gerçeklik,duygular ve yeni kafa karışıklıkları.ya sizi sevmenin ve anla(ş)manın bir yolunu bulacağım ya da geçip gideceksiniz hayatımdan diğerleri gibi.
devamını gör...
1967.
ulen uzun süredir yoktum bir kişi bile dememiş bu çocuk nerede diye.

belki 67 yerimden bıçakladılar beni sonra gözlerimi oyup sisli bir havada gizimli bir arabanın bagajından çıkarıp ıssız bir otoban kenarına fırlattılar. insan bir merak eder vefasızlar sizi.

yazıklar olsun lan hepinize. o kadar mesaimiz var. yok artık size komikli tanım.

tabii bu söylediklerim kadın yazarlarla alakası yok. valla hep aradılar nerdesin diye. kadın yazarlarla aramdaki bu duygusal bağ gerçekten inanılmaz... muhteşem bir şey. tarif edilemez.

peki erkekler? bir kere bile hal hatır sormadılar.

agalık makamı yok artık
racon bitmiştir

sümüklüler sizi
poposu boklular.
devamını gör...
1968.
bazen sadece yorgun oluyor insan.
ne küs, ne yalnız, ne de aşık…
*
devamını gör...
1969.
bayılıyorum sözlükte başlık açarak birilerine laf sokmaya çalışanlara. çoğunu tahmin edebiliyorum ama ispat edemem. siz yazmaya devam edin ben okuyup gülmeye devam edeyim.
devamını gör...
1970.
"emanemanemanemanemaneman" .

evet. teşekkürler, yakşamlar.
devamını gör...
1971.
bu duygudan kurtulmalıyım… evet, evet bu duygudan kurtulmalı ve yoluma devam etmeliyim. hayat başkaları için nasıl akıyorsa benim için de akıyor. fark etmemek için verdiğim ısrarlı çabam beni günden güne üzecektir, biliyorum. kimse o yolda durmayacak ve ben de birileri yüzünden kendimi o yola hapis etmeyeceğim. çünkü onlar devam ediyor. seviyor, seviliyor, yürüyor, koşuyor ve daha bir sürü şey. lütfen sevgili kendim. devam et. bak karşında neler var. seni sevmeye hazır olacaklar, sana vaktini ayıracak insanların da olabileceği yollar var. sana destek olarak, seni ayırmayacak, seni olduğun gibi kabul edecek bir yol. sen de zaten aynı sen değilsin ve olamazsın da. hadi şimdi ayağa kalk, güzelce bir yüzünü yıka. bu iş, iş değil. değil ki öyle başını eğip usul usul gidemezsin. çalışmalı ve çabalamalısın. seni sevmeye çalışıyorum lütfen ama lütfen kendini heba etme. ben kendimin yeni yoluyum. hoş geldim.
devamını gör...
1972.
#2755932 sen bana, ben kaltak premsese, premses anarşiste, anarşist herkese...
alalım verelim ekonomiye can verelim.
devamını gör...
1973.
hiç mi …….? o kadar çok şeyle doldurabilirim ki o boşluğu. beynim hiç durmuyor, sorularım hiç bitmiyor, özlemem hiç geçmiyor…
devamını gör...
1974.
sıkıntıdan çatlamak üzereyim a dostlarrr..
işsizlikten mi, boşluktan mı? hayır.
aksine o kadar çok şey var ki aynı anda yürütmemi bekleyen.
daha önce hiç uzun süre korse taktınız mı?
pardon pardon sorumu yeniliyorum.
daha önce hiç göğüs kafesinize korse takılmış, ipleri git gide sıkılıyormuş gibi hissettiniz mi?
her gün aynı şeyleri yapmaktan, aynı insanlarla muhatap olmaktan o kadar bunaldım ki şuan bu derin buhranlarımı anlatacak kelime bulamıyorum. yalnız değilim biliyorum. yazdıklarımın benzerini yaşayan birkaç kişi daha çıkar buralardan.
ama yalnız olmadığımı bilmek bile canımı sıkıyor. o kadar sıkıcı, o kadar yaygın ki bu durum. daralıyorum acayip bunalıyorum..
devamını gör...
1975.
napardım bilmem
seni bir gün görmesem
sesini bile duymasam
napardım bilmem

devamını gör...
1976.
kendi kendine yarattığın o yalan deryasında kendi mutsuzluğunda boğul.
boğulacaksın da
ve bunu kendine boş yere yaptığını anladığında ölüm çoktan gelmiş olacak
arrivederci
devamını gör...
1977.
ben başıma geleceği öngörebiliyorum artık. şaşırma hissim kayboldu resmen sayenizde, bravo.
devamını gör...
1978.
söylenecek çok şey olsada sözler fayda etmeyince kalakalıyor insan.
devamını gör...
1979.
uyumam gerekiyor. öylesine uykum var ki. ancak yarına ayaklarım gitmiyor. mecburen kalkmak zorunda olmak, hoşnut olmadığın meselelerin içinde olmak nedir bilir misiniz romalılar?

ya içinden çıkamadığın meseleler? yaşadığın ve seni içine çeken karanlık. dengesizliklerin ve kararsızlıkların? ne yapacağını bilememem? uyumam gerekiyor gel ki hep uyumak istiyorum. aslında bu uyumak değil. uyumak ve unutmak, uzaklaşmak istiyorum. kısa bir süreliğine de olsa. uyumam gerek. kendimi sevmem gerek. o zaman sevebilirdim belki yarını. batışından hoşnut olduğum güneşin doğuşu da benim için anlam bulabilirdi. kulağımda bir müzik var. bu acı ile karışık bir şey. bazen bu acıdan haz duyarsınız. siz acının hazzını bilir misiniz romalılar?
devamını gör...
1980.
.. bir gün, ama yakın ama uzak belki de tam şuan bir duygu, herşey den daha acı, bu dünyayı koysalar terazinin diğer ucuna kaldırıp fırlatı verecek kadar ağır şeyler yaşayacaksın, o gün güneş doğduğuna utanacak ve senin için geçmek istemeyecek zamanlar zincirle mıhlayacaklar yeryuzune .. bazı zamanlar vardır, o bazı zamanlar gerçekleşmişliğin içindeki gerçeklik için dizlerine kapanır af diler senden, göremezsin yeryüzünü mesela gözlerin ustaca kapatır kapaklarínı ve denize gömer kendini .. denizler taşar, denizler akar denizler kurur ve gider..
ve iste bazi canlar, hayatlar o anda biter.
kimsin sen be insan, ne saníyorsun kendini?
kim yükledi bu yükü çelimsiz omuzlarına, hangi hatsiz bu mısraları utanmadan yazdı anlına,, ?
...........

"of be kadın 10 parmagínda 20 marifet de olsun utanmadan otur bide şiir fln yaz yani"
ben kaçar yarin efendi için daha çok para kazanmaliyim ki bana bir peynir parcasi versin yasassin yuce efendi hikmetinden sual olunmazz
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim