6121.
biri de çıkıp desin ki "jamiryooo"
devamını gör...
6122.
ağustos ayının sonunda ülkeden temelli olarak gidiyorum. kırgınım bu ülkeye, ve 'bu ülkeye kalbim kırık şekilde' gidiyorum bu topraklardan.
devamını gör...
6123.
sevimli görünmek icin cok yapmacık davranıyorsunuz
devamını gör...
6124.
aileleri eğitmediği için topluma açık her yerde bağıran çağıran kendini parçalayan çığlık atan çocuklar yaşam enerjimi sömürüyor. çocuk seven bir kardeşiniz olarak söylüyorum.
devamını gör...
6125.
turşu tabağı…
biranın yanında çok iyi oluyor, adisyona ekleyin lütfen…*
devamını gör...
6126.
sözlüğe girmeyince aklıma hiç olmadığı kadar (kendimden bile beklemeyeceğim kadar) güzel başlıklar geliyor.. bir yerlere not etmediğim için unutulup gidiyor tabii.. sözlüğün iyiliği ve kendi yararıma sözlükten biraz uzaklaşmam çok iyi gelebilir. dönem dönem yapıcam bunu. ve aklıma gelen başlıkları da not defterime yazıcam.. hem boş zamanımda üzerine de düşünme fırsatım olur.. 2 gün sözlükte yoktum. aklım sözlükte de değildi.. ama beynim alışmış artık. bir anda ilham geliyor ya da bir mesele hakkında düşünürken bir sohbeti dinlerken başlık için malzeme çıkıyor... 2 günde 50 tane başlık geldi gitti böyle. bir tanesini bile not etmedim. nasıl bir aptalım ben ya.
devamını gör...
6127.
bazen çok paranoyak oluyorum. aslında şöyle bir durum var; saflıkla paronayaklık arasında bipolar şekilde gidip geliyorum. o kadar çok yalanla karşılaştım ki o kadar üzüldüm ki güvenim çok sarsıldı.
normal zamanımda saf bir tipim ama kriz anlarında oldukça öfkeli ve kötüyüm. bugün yine bir günah aldık. allah affetsin.
devamını gör...
6128.
kendimden nefret ediyorum.
devamını gör...
6129.
bugün benim doğum günüm:))). evet, beklediğimden fazla ilgi gördüm ama yine de bana yetersiz geldi herhalde; buraya da yazmak istediğime göre… ya da belki sadece bu anki düşüncelerim burada kalsın istedim, bilmiyorum. iyi kötü bir yaş daha hayatıma eklendi. açıkçası beni biraz zorladı. ‘30 plus’ zor olur diyorlardı ama bu kadarını beklemiyordum, bana da sürpriz oldu. neyse, iyi kötü bitti. yeni bir yaşa merhaba dedim. bakalım seneye bugün buralarda olursam, nasıl bir yıl geçirmiş olacağım? umarım hayatımın ilkbahar döneminde olurum; güzel, çiçekli, bol kahkahalı, hayallerimin gerçekleştiği, sağlıklı ve huzurlu bir yıl dilerim kendime. bu arada… hâlâ kendimi seviyorum ;)ve evet kalan ömrümün en genç yaşındayım.;)
devamını gör...
6130.
istanbul üniversitesi'nde öğrenci olduğum sıralar, okul duvarında bir ilan gördüm: "avrupa'ya talebe yollanacaktır."

allah allah, dedim. ülke yıkık dökük, her yer virane, lozan yeni imzalanmış, bu durumda avrupa'ya talebe... lüks gibi gelen bir şey ama bir şansımı denemek istedim.

150 kişi içinden 11 kişi seçilmişiz. benim ismimin yanına atatürk, "berlin üniversitesi'ne gitsin." diye yazmış.

vakit geldi, sirkeci garı'ndayım; ama kafam çok karışık. gitsem mi, kalsam mı? beni orada unuturlar mı, para yollarlar mı? tam gitmemeye karar verdiğim, geri döndüğüm sırada bir posta müvezzi ismimi çağırdı.

"mahmut sadi! mahmut sadi! bir telgrafın var."

benim dedim. telgrafı açtım, aynen şunlar yazıyordu: "sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz."

imza:
mustafa kemal

okuyunca düşündüklerimden olağanüstü utandım. "şimdi gel de gitme, git de çalışma, dön de bu ülke için canını verme." dedim.

düşünün, 1923'te o kadar işinin arasında 11 öğrencinin nerde, ne zaman, ne hissettiğini sezebilen, ona göre telgraf çeken bir liderin önderliğinde bu ülke için can verilmez mi?

çok başarılı oldum. ülkeme alev olarak döndüm. önce istanbul üniversitesi genel ve beşeri fizyoloji enstitüsü'nü kurdum. kürsü başkanı oldum. daha sonra ülkemin başbakanlığını yaptım.

ben kim miyim?

ben sadece iki satırlık bir telgrafın yarattığı bilim adamıyım...

ord. prof. dr. sadi ırmak
devamını gör...
6131.
ben ölsem o ağlar mıydı bilmiyorum; ama o ağlasa ben ölürdüm. terk etti.
devamını gör...
6132.
bugün çok önceden çizmiş olduğun resimdeki kıza benzediğimi farkettim. alakamız yoktu ama bu sabah kulakların konumu, burnumun şekli, saçımın duruşu ve tokayı saçımda konumlandırış şeklim tam da ona benzer vaziyette uyandım... oysa bir sabah ansızın uyanıp saçımı bağlamadan da aynaya bakıp bir böcek olduğumu da görebilmeliydim. bu, olmalıydı. fakat korkum bu değil ya, siyah beyaz bir çizim olmak. oldum!

hemen gözümü boyamaya giriştim. boyadım da... kaçtım o sahneden anlayacağın. hesabın açık olsa girip alakamız olmadığına ona dönüşmediğime kendimi ikna edecektim ama ne yazık: kapalı...
bir süre daha çizim miyim? bu kimin hikâyesi? diyerek gezmeden yeniden uyumalı. uyumalı ve sıkıntıdan patlayan bi böcek olarak uyanmalı...*

bir şeyler oluyor. adım gibi biliyorum. bana veda etmeden intihar edersen seni hiç affetmem!
devamını gör...
6133.
tatile gidip grip dönmek kadar sinir bozucu bir şey yok. işte bunlar hep nazar adjfl.
devamını gör...
6134.
beklenti içindeyim;

en çok izlenen masum köylü şaban'ın filmlerinin yerini, yaşanan sosyal değişim ile varoş kopili recep ivedik'in aldığı bir çağ döngüsündeydik. sonuna yaklaştığımızı hissediyorum. kensel dönüşümün de bir bitişi var elbet.

inek şaban'ın, kat karşılığı sattığı arsaya yapılan apartmanın kapıcısıyken doğan bebesinin adı recep konmuştu. büyüyünce hem obez hem bıçkın hem de vulgar biri oldu. şimdi onun çocuğu doğdu diye düşünüyorum.

yeni bebenin adı ne oldu? büyünce nasıl birisi olacak? beklentim büyük. izlemeye devam. hayrolsun
devamını gör...
6135.
yetmemiş yılların konuşmaları bitmiyor, yıllanmış konuşmalar yazılmayı bekliyor, kim kimi kaç sene böyle beklemiş bilinmiyor, hayat bize ne gösterirse deniliyor, yol yolluğunu yapıyor, günler ona doğuyor, geceler onu barındırıyor, yüzü beni benden alıyor, gülüşü su rengi, hiçbir zamana sığmıyor.
yaşıyoruz beraber, başka hiçbir şey umurumuzda olmuyor.
devamını gör...
6136.
saatlerdir aynı konuları düşünüyorum.
hatta günlerdir, aylardır , yıllardır.

kurtulamadığım şeylerden sadece biri. bir insan nasıl aynı konuları yıllardır kafasından atamaz bilmiyorum.
bir de insan nasıl farklı konularda bile aynı değersizlikte hisseder onu da bilmiyorum.
genel olarak birçok şeyi bilmiyorum, bildiğim tek şey bu iğrenç hislerle sürünmekten çok yorulduğum.

mücadele etmem gereken hiçbir nokta falan da göremiyorum, kime karşı neyin savaşını vermem gerektiğini de bilmiyorum.
öyle amaçsızca yürüyorum bu yolu ama yolun sonununa ulaşmanın bir işime yarayacağını sanmıyorum.
yolun sonu var mı onu da bilmiyorum mesela.

bu dünyada bana biçilmiş görevi anlayabilsem ve yapabilecek gücü kendimde bulabilsem her şey daha farklı da olmazdı yüksek ihtimalle.

nerede ne yapmak isteyip kiminle olmak istediğimi bile bilmiyorum.
daha kötüsü kim olduğumu ya da kim olmak istediğimi de bilmiyorum ve sanırım bunu artık pekte önemsemiyorum.

çünkü diyorum ya, bir mücadelem yok. bir önemim ya da isteğim yok. koca bir değersizlik silsilesindeki en değersiz olarak bilinmeyen bir yolda sürünüyorum öyle.
sürünmüyorum bile, öylece duruyorum.

bunları anlatıyorum çünkü bu düşünceleri içime ata ata beni çürütmelerine daha fazla tahammül edemiyorum.
bu bir tür mücadele şekli sayılır mı, tartışılır.
devamını gör...
6137.
bu ülkenin gündemine maruz kalmak normal bir vatandaş için zulüm.
nereye baksa tel tel dökülen bir ülke.
içinde sıkışmış kalmış insanlar.
ekonomik sorunlar siyasi çekişmeler, güvenlik sorunları, adalet beklentisi yerlerde.
sahte diplomalar, suç örgütleri, yolsuzluk haksızlık orman yangınları, sporu siyaseti dini sanatı neyi varsa ayrışmış taraf olmuş.

oy verdiği kişilerin başka partilere geçmesi, oy verdiği kişilerin ellerinden belediyelerin alınıp el değiştirmesi.
az sesini çıkaranların hem iktidar hem muhalefet tarafından başına neler getirilmesi.
tutuklu öğrenciler .
ve keyfinde sermaye sahipleri.
iktidar ve muhalefet arasına sıkışmış ve yalnız bırakılmış.
kimseye güveni kalmamış insanlar.
daha kendisini koruyamayan seçmenini belediyelerini . ve elde ettiği belediye başkanlarının hiç utanmadan başka partilere geçmesi. 56 belediye muhalefetten akp'ye katılmış.
ve bu muhalefetin kurulan komisyonlara koşa koşa gitmesi. sadece el kaldiran gostermelik bir şey olması. sadece bir kahve markasını boykot etmesi.
tüm kamu bankalarinin reklamları bile iktidar medyasına vermesi. bir ünlü oyuncunun muhalif bi twit atıp işinden olması ona bile sahip çıkılmaması.


gündemin sürekli değişmesi ve çoğu konunun saçma sapan olması. tvlerde bomboş insanlar hem iktidar hem muhalefet tarafından bomboş insanlar gündemi yorumlarken bütün bunlara maruz kalmak. kaçmak isterken bile. hiç tvyi acmasan bile.
kime neden nasıl güveneceğini bilemeyen milyonlar.

türk halkı bir çıkmazda ve sıkışmış nefes alamaz olmuş.
bu pahalılık ev kiraları negatif enerji dolu insanlar.
bunca vergi işsizlik.
yani parasına bakacak insan. önüne bakacak.
bakabilirse.
devamını gör...
6138.
az yavaşla daaaaaaaa. entry girerken nefes alman gerektiğini, sana öğretmen gerek jonathan.
devamını gör...
6139.
bilemiyorum altan, bilemiyorum.

gururdan değil bak. ben nasıl geri dönülür onu bilmiyorum. hiçbir şey olmamış gibi yapılmaz. her şey bitmiş gibi davransan, ne demeye döndün olur. hafıza bu silinmez, yaşananlar unutulmaz. onları konuşmaya kalksan zaman geri alınmaz. e ne yapalım o zamaaaaaaaaan.

yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi...
devamını gör...
6140.
tam 00:00 da ona mesaj atacağım. çünkü doğum günü. süslü kelimeler yazmayacağım. sadece kutlu olsun deyip hayatıma devam edeceğim. onsuz…

en sonki doğum gününde, birazdan kutlayacağım doğum gününü ayrı geçireceğimizi bilseydim daha farklı şeyler yapardım. ne bileyim, daha farklı işte…

aslında ona söylemek istediğim her şeyi söyledim ama sanki hala bir şeyler eksik. yüzlerce kez teşekkür ettim ama yeterli değilmiş gibi. özürler diledim ama yeterli değilmiş gibi. sevdiğimi de çok söyledim ama yeterli değilmiş gibi…

derdi ki “sevgi eylem gerektirir.” o nedenle sözcüklere pek anlam yüklemezdi. üzdüm onu çok, eylemlerimle. elime yüzüme bulaştırdım, beceremedim sevmeyi. olduramadım kendimi ona.

ama hayatımın en büyük iyi ki’si o. başka herhangi bir kimse için bunu söylemedim. söyleyeceğimi de sanmıyorum. beni çok mutlu etti. bana çok iyi hissettirdi. o, beni, gördü. gördü ve gördüğü şekliyle sevdi. bazen “şuyun yanlış, buyun yanlış” dediyse de olur öyle şeyler. biliyorum, hepsi benim iyiliğim içindi.

ona olan sevgim asla azalmayacak bunu çok iyi biliyorum. hep seveceğim, hep kalbimde olacak. başka bi evrende onunla olmaya devam edeceğim. ama dünya biraz dar geldi. olduramadık. olsun. üzgün veya kızgın değilim. ne ona ne kendime. öfkem dindi. üzüntüm hafifledi. geçti gitti…

işine yarayacaksa ona bu yıl kalbimi hediye etmek istiyorum. bende değil onda kalsın. onun ellerinde atsın. sıkılınca çöpe atabilir bana lazım değil..

iyi ki doğdu. iyi ki yaşamımın görece kısa bir bölümünde benim hayatıma dahil oldu. bütün iyikiler onun olsun. bir kez daha yaşama şansım olsaydı, tereddütsüz her anımızı tekrar yaşamak isterdim. seni hep güzel hatırlıyorum.

sen de beni güzel hatırla. olur mu?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim