sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
4781.
bir şeyin gerçekleşmesini beklediğimde o şey benden kaçıyor.
he, beklediğim şeylerin gerçekleşmesi beni yeni endişelerden alıkoymayacak elbet
hiçbir şey bir kurtuluş değil ve dünya zaten yangın yeri
hangi köşeye kaçarsan kaç yanıyorsun, yanacaksın
bunu kabul edince insan büyük resmi görmüş gibi hissediyor
büyük resim buysa tamam da yine de kaçılamıyor işte. nerden bakarsan bak. ne kadar olgunlaşırsan olgunlaş, değişen bir şey yok.
sesin çıkmadı diye canın mı yanmadı sanki, yok öyle bir şey
yine de insanın canı sürekli sıkılıyor işte bilmek bir anlam ifade etmiyor
zaten diyorsun her şey anlamsız diye güzel
ama öyle de olmuyor işte
ne öyle oluyor ne böyle oluyor
boşa koyuyorum dolmuyor doluya koyuyorum kör müsün eppur deniliyor
biz de yaşamaya çalışıyoruz hayirdir bu ne asabiyet koçum benim gel bakayım sen şöyle iki dakika korkma ya bir şey yapmayacağım güzellikle konuşacağız bıçak değil bu yaaa kelebek
he, beklediğim şeylerin gerçekleşmesi beni yeni endişelerden alıkoymayacak elbet
hiçbir şey bir kurtuluş değil ve dünya zaten yangın yeri
hangi köşeye kaçarsan kaç yanıyorsun, yanacaksın
bunu kabul edince insan büyük resmi görmüş gibi hissediyor
büyük resim buysa tamam da yine de kaçılamıyor işte. nerden bakarsan bak. ne kadar olgunlaşırsan olgunlaş, değişen bir şey yok.
sesin çıkmadı diye canın mı yanmadı sanki, yok öyle bir şey
yine de insanın canı sürekli sıkılıyor işte bilmek bir anlam ifade etmiyor
zaten diyorsun her şey anlamsız diye güzel
ama öyle de olmuyor işte
ne öyle oluyor ne böyle oluyor
boşa koyuyorum dolmuyor doluya koyuyorum kör müsün eppur deniliyor
biz de yaşamaya çalışıyoruz hayirdir bu ne asabiyet koçum benim gel bakayım sen şöyle iki dakika korkma ya bir şey yapmayacağım güzellikle konuşacağız bıçak değil bu yaaa kelebek
devamını gör...
4782.
geçmişimin gölgesinde düşüncelere daldığım bir gece. eski günlerin huzuru içimi kaplamış. gökyüzüne bakarak yolda yürüyorum ve gökyüzü berrak bir kadın teninde. baharın getirdiği bir üşüme var tenimde. yürümeye devam ediyorum. sokak lambalarından uzaklaştıkça, mahalleden uzaklarda gökyüzüne daha da hakimim. arkamda pıtı pıtı yürüyen sadık dostum mossad. ahan da bu hergele:

önümde derin karanlığa doğru ilerleyen yol, sanki milky wayın iziyle paralel gidiyor. yıldızlardaki yerimize bakınıyorum bazen, genelde anlamsızlık içinde bir şey göremiyorum. bir türkü mırıldanıyorum korkusuzca. az türkü bilirim ben. ama en sevdiğim aşık veysel'den. sessizliğin sesinin arttığı yerde şarkı sözleri de yükseliyor ağzımdan. uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece.
arada mossad'ın ayak seslerini duyamaz oluyorum bir iki seslenmeyle ayak seslerini tekrar duyunca rahatlayıp türküye devam ediyorum. hava iyice soğuyor. nefesim sanki sigara tüttüren dayılar gibi azalarak ilerliyor atmosferde. derken mossad ile yürümelerimizin frekansı tutmuyor da bazen beni geçip gidiyor, bazen fazla ileri gittiğini düşünüp durup bekliyor, bazen bir kelebeğin peşine takılıyor, bazen kayboluyor bir yerlere sonra çıkıp geliyor..
evet tüm bunların hepsi güzel gelirken birden içimi burkan bir şey hissediyorum. neden düzenli bir hayatım yok? neden yanımda gülüşüyle içimi ısıtacak biri yok? neden sapım? sap mıyım? bir baltaya sap olabildim mi? olamadım mı? hayatımı yeniden inşa edebileceğim fırsat bu kez geldi mi? ya yine her şey altüst olursa? ya kanser tekrar nüksederse? o zaman napıcam? bu sefer de yenebilcek miyim? ya her şey bu kez gerçekten biterse...
işte bu kadar dostlar. ben buyum. eğlenceli biri olmakla hastalığın vermiş olduğu zorunlu ciddiyet arasında sıkışıp kalan bir insanım. tam eğlendim derken, tam her şey yeniden başladı derken çıkagelen bir lanetim var. bu günlük de bu kadar eğlence bana yeter. sadece bunları söylemek istemiştim. bitti bu kadar. hepinize iyi geceler.

önümde derin karanlığa doğru ilerleyen yol, sanki milky wayın iziyle paralel gidiyor. yıldızlardaki yerimize bakınıyorum bazen, genelde anlamsızlık içinde bir şey göremiyorum. bir türkü mırıldanıyorum korkusuzca. az türkü bilirim ben. ama en sevdiğim aşık veysel'den. sessizliğin sesinin arttığı yerde şarkı sözleri de yükseliyor ağzımdan. uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece.
arada mossad'ın ayak seslerini duyamaz oluyorum bir iki seslenmeyle ayak seslerini tekrar duyunca rahatlayıp türküye devam ediyorum. hava iyice soğuyor. nefesim sanki sigara tüttüren dayılar gibi azalarak ilerliyor atmosferde. derken mossad ile yürümelerimizin frekansı tutmuyor da bazen beni geçip gidiyor, bazen fazla ileri gittiğini düşünüp durup bekliyor, bazen bir kelebeğin peşine takılıyor, bazen kayboluyor bir yerlere sonra çıkıp geliyor..
evet tüm bunların hepsi güzel gelirken birden içimi burkan bir şey hissediyorum. neden düzenli bir hayatım yok? neden yanımda gülüşüyle içimi ısıtacak biri yok? neden sapım? sap mıyım? bir baltaya sap olabildim mi? olamadım mı? hayatımı yeniden inşa edebileceğim fırsat bu kez geldi mi? ya yine her şey altüst olursa? ya kanser tekrar nüksederse? o zaman napıcam? bu sefer de yenebilcek miyim? ya her şey bu kez gerçekten biterse...
işte bu kadar dostlar. ben buyum. eğlenceli biri olmakla hastalığın vermiş olduğu zorunlu ciddiyet arasında sıkışıp kalan bir insanım. tam eğlendim derken, tam her şey yeniden başladı derken çıkagelen bir lanetim var. bu günlük de bu kadar eğlence bana yeter. sadece bunları söylemek istemiştim. bitti bu kadar. hepinize iyi geceler.
devamını gör...
4783.
fuzuli cam kenarında sevdiğinin yolunu beklerken onun geldiğini görür ve mumu söndürüp kapıyı açar. eve uzaktan yaklaştığında mumun yandığını fark eden sevgili dayanamaz sorar;
az önce mum yanıyordu şimdi niye söndü?
fuzuli'nin cevabı efsanedir;
sen geldin ya güneş doğdu sandım..
az önce mum yanıyordu şimdi niye söndü?
fuzuli'nin cevabı efsanedir;
sen geldin ya güneş doğdu sandım..
devamını gör...
4784.
20'li yaşlarımdan itibaren sürekli konuşmalarıma,hareketlerime özen gösteren,eksik yönlerimi düzeltmek için hep bir çaba içinde olan biriyim ama böyle zaman geçtikçe çevremdeki bazı insanların benden git gide uzaklaştığını hissediyorum neden böyle bir durum oluyor acaba yanlış bir izlenim mi bırakıyorum cidden çözemiyorum.
ve ayrıca sürekli bir şeye niyetleniyorum ama çoğu zaman bir açmaz bir çıkmaz durum oluşuyor.sanki istediğimi değil de zorunda kaldıklarımı yapmak istercesine... umarım ne kadar güzel dileğim varsa kabul olur inşallah.
ve ayrıca sürekli bir şeye niyetleniyorum ama çoğu zaman bir açmaz bir çıkmaz durum oluşuyor.sanki istediğimi değil de zorunda kaldıklarımı yapmak istercesine... umarım ne kadar güzel dileğim varsa kabul olur inşallah.
devamını gör...
4785.
dünya bazen karanlık gibi görünür. haberler kötü, insanlar yorgun, sokaklar sessiz. sanki her şey üst üste gelir de nefes almak bile zorlaşır. ama yine de bir yerlerde güzel şeyler olur. kimse fark etmese de kimse görmese de sessizce filizlenen güzellikler vardır.
bir çocuk parkta oynarken düşüp kalkar ama sonra yeniden gülerek koşar. bir yabancı, yolda tanımadığı birine gülümser. bir adam cebindeki son parayla sokak kedisine mama alır. bir kadın, ihtiyacı olana sessizce yardım eder. küçük ama gerçek şeyler. dünyayı güzelleştiren şeyler.
bazen bir müzik parçası çalar bir kafede, ansızın. ve o şarkı, seni yıllar öncesine götürür. bir dostla paylaşılan kahve, bir akşamüstü yürüyüşünde esen serin rüzgar, bir kitabın arasından çıkan eski bir fotoğraf. bunlar da güzeldir. ve bunlar da olur.
hayat, sadece acılardan ibaret değildir. bazen en sıradan anlarda, en büyük huzur saklıdır. gökyüzüne bakmak mesela. bulutların ağır ağır geçişini izlemek. denizin kıyıya vuran sesini dinlemek. ya da sessizce oturup düşünmek. içinde kopan fırtınalara rağmen, dışarıda bir yerlerde hâlâ huzur olduğunu bilmek.
ve belki de güzel şeyler, en çok da umudun kendisidir. her şeye rağmen devam edebilmek. her şey zor olsa da, hâlâ iyi olacağına inanmak. çünkü umut, en karanlık gecede bile bir ışık yakar. ve bazen o küçük ışık bile yolunu bulmaya yeter.
bir çocuk parkta oynarken düşüp kalkar ama sonra yeniden gülerek koşar. bir yabancı, yolda tanımadığı birine gülümser. bir adam cebindeki son parayla sokak kedisine mama alır. bir kadın, ihtiyacı olana sessizce yardım eder. küçük ama gerçek şeyler. dünyayı güzelleştiren şeyler.
bazen bir müzik parçası çalar bir kafede, ansızın. ve o şarkı, seni yıllar öncesine götürür. bir dostla paylaşılan kahve, bir akşamüstü yürüyüşünde esen serin rüzgar, bir kitabın arasından çıkan eski bir fotoğraf. bunlar da güzeldir. ve bunlar da olur.
hayat, sadece acılardan ibaret değildir. bazen en sıradan anlarda, en büyük huzur saklıdır. gökyüzüne bakmak mesela. bulutların ağır ağır geçişini izlemek. denizin kıyıya vuran sesini dinlemek. ya da sessizce oturup düşünmek. içinde kopan fırtınalara rağmen, dışarıda bir yerlerde hâlâ huzur olduğunu bilmek.
ve belki de güzel şeyler, en çok da umudun kendisidir. her şeye rağmen devam edebilmek. her şey zor olsa da, hâlâ iyi olacağına inanmak. çünkü umut, en karanlık gecede bile bir ışık yakar. ve bazen o küçük ışık bile yolunu bulmaya yeter.
devamını gör...
4786.
çalışasım yok, kahve içesim var.
devamını gör...
4787.
insanlarla iletişim kuramadığımı farkettim. sözüm meclisten dışarı, cezayir'den gelen toz aptallık tozu gibi serpilmiş insanlara. insanlar laflarımı anlamak istedikleri gibi anlıyorlar. bir yerden sonra saldım tabii ki insanları, ama yine de sabrımı zorlamazsanız iyi edersiniz. deli tarafım kolay kolay ortaya çıkmaz, tatar damarıma basmamaya çalışın, benden tavsiye.
devamını gör...
4788.
aklıma ilk gelen şeyleri giyip çıktım. baya çirkin bir kombinasyon olmuş. ve dolu bir gün bugün. şu an kendimi hiç beğenmiyorum. bana güzel bir şeyler siz söyleyin.
devamını gör...
4789.
bu entry inceden bi meriç gibi hissettirecek ama neyse,
hem akıllı hem komik kızlar iyi ki varsınız, bu dünya sizi hak etmiyor be canım benlerim. (bkz: çiçek emojisi)
-meriç mode:off-
hem akıllı hem komik kızlar iyi ki varsınız, bu dünya sizi hak etmiyor be canım benlerim. (bkz: çiçek emojisi)
-meriç mode:off-
devamını gör...
4790.
temizlik malzemelerinde bilindik parfüm esanslarını kullanmayı bıraksınlar artık. cam silerken eski sevgilimin parfümünün kokusunu cam temizleyiciden almak istemiyorum. hararetli bir hüzünle cam sildirtiyorlar insana.
geçen gün uğradığım meyhanede hesapla birlikte ıslak mendil geldi, buram buram eski sevgilim kokuyor. dayadım burnumda, gözlerim doldu. garson gelen hesabı gördükten sonra üzüldüğümü sanmış olacak ki bana ürünlerini övmeye başladı. “şalgamımız biraz pahalıdır lakin organiktir efendim. içindeki acı bile organik süs biberi turşusundan elde edilmiştir ” minvalinde şalgamı överken dedim ki “süs biberini si***yim kardeş. sen bana şu ıslak mendilden iki tane daha getiriver de burun deliklerime tıkıp hicranımı boğayım”
geçen gün uğradığım meyhanede hesapla birlikte ıslak mendil geldi, buram buram eski sevgilim kokuyor. dayadım burnumda, gözlerim doldu. garson gelen hesabı gördükten sonra üzüldüğümü sanmış olacak ki bana ürünlerini övmeye başladı. “şalgamımız biraz pahalıdır lakin organiktir efendim. içindeki acı bile organik süs biberi turşusundan elde edilmiştir ” minvalinde şalgamı överken dedim ki “süs biberini si***yim kardeş. sen bana şu ıslak mendilden iki tane daha getiriver de burun deliklerime tıkıp hicranımı boğayım”
devamını gör...
4791.
çok şey yazdım, çok şey söyledim, anlatmaya çalıştım, anlaşılmak istedim; fakat, olmadı! şimdi hevesim kaçmış, solmuş, yorulmuş şekilde bekliyorum, neyi beklediğimi bilmeden. sadece zaman geçiyor. çok üzgünüm…
devamını gör...
4792.
sıkılıyorum, kesicem kendimi.
devamını gör...
4793.
şu an dikkatimi çekti,malum yazarın yan çarı biri gelmiş,başkalarına sataşmaya çalışıyor.ama özünde tam da budur;
*
*
devamını gör...
4794.
bazen şöyle aaaağğğğ diye evin içerisinde bağırasım geliyor, sanırım deliriyorum sözlük.
devamını gör...
4795.
sıkılıyorum. hayatın bazı dönüm noktalarını beklerken yaşanılan, hatırlanmaya değmeyecek günler yığını olması üzüyor. gençlik gitti bakalım hayat nerede bitecek
devamını gör...
4796.
4797.
cumamız mübarek pazarımız da mübarek olsun.
diğer günler kendi başının çaresine baksın kutsal olmayan günlere diyecek sözüm yok.
diğer günler kendi başının çaresine baksın kutsal olmayan günlere diyecek sözüm yok.
devamını gör...
4798.
arzularıma hakim olmaya çalıştığım bir düzlemde öylece kendimle çelişerek yaşamaya devam ediyorum. kararsızlıklar, doyumsuzluklar içinde gelgitler yaşarken hala, nedensizce sürekli yeni bir şeyler alma isteği, insanlara sert olma durumu ve kendimi kaybetmenin eşiğine geldiğim onlarca zaman diliminden sekerek her gün daha da düşen bir seviye algısıyla bu iğrenç kasabada yaşamıma devam etme çabam beni üzüyor.
devamını gör...
4799.

dün benzer bir olay, benim de başıma geldi. sarı buğday ekmeği yapan bir teyze var, minik bir dükkanı var. birkaç aydır ondan ekmek almıyordum, hadi anneme giderken alayım dedim. uzun zamandır görüşmediğimiz için önce biraz hal hatır sorup da sonrasında"sarı buğday ekmeği var mı?" diye sorduğum teyze, bana "sarı buğday ekmeği kalmadı ama kepekli var, hem kepekli senin için daha iyi, kilo almışsın son zamanlarda." dedi. eskiden aptaldım, böyle durumlarda hemen kendimi savunmaya geçerdim: "ya işte birkaç aydır hastalıklarla boğuşuyorum da ilaçlardan dolayı bla bla.." şimdi akıllıyım, sadece gülümsedim, kepekli ekmek istemediğimi söyleyip dükkandan çıktım.*
devamını gör...
4800.
şu aralar araba bakıyorum temiz palio dosta gidecek cinsten, alıcısına hayırlı olsun desinler.
ilanda lavuk hastasına yazmış. bir insan palio'nun nesine hasta olabilir aq ? düşük bütçeli yol canavarı şahinci misiniz lan siz ?
ilanda lavuk hastasına yazmış. bir insan palio'nun nesine hasta olabilir aq ? düşük bütçeli yol canavarı şahinci misiniz lan siz ?
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247