2461.
hiçbirinizin hiçbir şeyiyle ilgilenmiyorum. en iyisi , en multi mega harikası sizsiniz, inanıyorum. ben herhangi bir sebepten gömdüğüm hiçbir ruhun hayaletini bugünüme dahil etmiyorum; tavsiyem siz de öyle yapın.
herhangi bir çıkarımınıza, herhangi bir göndermenize, laf sokmanıza malzeme olmak da umrumda değil çünkü yaşanılanla, algılananlar çok farklı, iki ayrı evrende, başka gerçeklikler yaratıyor. mental sorunlarınızın sebebini arıyorsanız; çok daha derine, geriye gitmelisiniz. hiç kimse sizin anneniz değil, o yüzden de her koşulda, her yaptığınızı sineye çekmedi diye tu kaka olmuyor. birinin canını acıtmaya çalışmak bile eser miktarda his gerektirir; bende size karşı zerrece bir his kalmadı ve benim duvarlarım sizin çamurlarınızdan çok daha güçlü toplarla bile yıkılmadı.
bunları en harika, en muhteşem benim diye yazmıyorum aksine birçok hata, yanlışta ısrar, tökezlemelerim olmuştur. birilerini isteyerek ya da istemeyerek üzdüğüm de çoktur ama biri sırf sizi artık arkadaşı-sevgilisi ya da herhangi bir şeyi olarak istemedi diye onu rahatsız etmeye çalışamazsınız. o çok zekice (!) çıkarımlarınız sizi daha iyi hissettiriyorsa devam edebilirsiniz ama hayatına devam etti diye kimse masalların kötü kahramanı olmuyor.
devamını gör...
2462.
aramıza ördüğüm duvarı sevdiğin renge boyadım.
devamını gör...
2463.
hayatı biraz rasyonel şekilde ele almak lazım, kendi yarattığımız algılar her zaman da iyi değil. var olanı görmek lazım, kapalı gözlerle gördüm demek doğru değil.
devamını gör...
2464.
yokluğunda inşa ettiğim o hayali
bir anlık öfkeyle yerle bir ettim
ağır bir bilanço hayatta kalan yok
pişmanlık duygusu kendimi ihbar ettim
ifşa et suçluyum saklamak sonuçsuz
yahut infaz et varlığım lüzumsuz
yaranmak imkânsız ağzınla kuş tut
altı yıl devamlı gittim kanaat notum sorumsuz
bir hayale adanmış yarım bir öyküyüz
arar ve sorarlar yokuz ki sürgünüz
hangimiz ters hangimiz düz
hangimiz yaz hangimiz güz
meçhul bir dörtlüğüz
en değerli armağan aşk hayatta gördüğüm
garip bir hediye kurdelası kördüğüm
boğuştuğum ilmik çözülmez niyetli
bu boşluk yaşantıma ilkokuldan meyilli
benim samimi dostum kafamdaki duygularım
maalesef münferidim onların da canı sıkkın
aşina değildim lüzumsuz kinaye
amiyane bir tabir hep aynı terane
birbirine sürtecek iki liram yok cebimde
hayatla inatlaştım hayalimin peşinde
o hâlde müsaade vakur bir ifade
laedri mahlas derviş-i virane

dayan bu badireler de geçici bak inan
"uzatma git, beni unut!" dedi hatıram
bak hâline yerle bir oldun oyun değil yaşam
ne seyrine, ne keyfine ve de rengine kan

öncelerden kararlıydım büyüyecektim
çocuk yaşta
hediye yaptım kendime ve postaladım yıllara
içini açtım box’ın, karşımdaydı süveyda
görülmez bir kaza dostum büyümüşüm galiba
birikimlerin yazdıklarımdan ibaret bilinmeli
sayfalarda mutluluk varsa yanlış silinmeli
biz hayatın işçisi dost elimizde emeklerle
arayarak bulursun elbet dürüstlüğü yüreklerde
kapkaranlık bir oda, içinde loş lamba
kâğıt üstünde kalem, koltuğun üstünde ben
çocuklar yazıyorum ya kızarsanız yeniden
dostlar üzmeyin zaten gönülde var çilem
benim bildiğim her şey yanlış hayatta lakin
senin de gördüğün üzere bulmalıyız
doğruyu canım bu yaşamda
neydi doğru neydi yanlış derken
ellerimde kaldı çok soru
cevapları yok her şeye şaşkın
bak, yakala beni ve cümlelerimi kat hayatına
derinlik uzmanından yazılmış bir not sana
görüyorum rüyalarında tüm gerçek dostları
yitiriyorlar saygılarını ben şarkı yapmadıkça

dayan bu badireler de geçici bak inan
"uzatma git, beni unut!" dedi hatıram
bak hâline yerle bir oldun oyun değil yaşam
ne seyrine, ne keyfine ve de rengine kan

iyisi mi ne keyfine ne rengine kan, delikan
ben de büyüdüm ve küçülmek istiyorum an be an
ah, istemekle olsaydı her istek ve
yerine gelseydi içimden geçen dilek
tadından tuz biber çalınırdı
hayatın koca bebek
gel geçelim konunun en hakiki merkezine
ve aşka dalalım ve nakşa geçelim
kendimize güvenli bir yol seçelim
bulana kadar toprak eşelim
bir gün sen de ağlayacaksın be neşelim
senin baktıkların senin battıklarındır
neye meylettiysen ona doğru yollanırsın
gönül kuşunu hangi avcı vurduysa
onun yanına uğurlanırsın
herkes bir yolcudur yoluna kurban olduğum
şimdi bana burayı tapulamış bir dünyalı gösterin
ve şimdi gösteremediklerinizle övünün
ben en doğruya en yanlışlardan geçerek ulaştım
sizin bataklıklarınızdan gül bahçesine nihayet ulaştım
bir sebep ve bir sonuç biri
en dipte biri en uç
her sorumun cevabı neredeyse korkunç
ayaklarına kapandığım hâlim ilginç
kabımdan taşırmak istemediğim içimdeki utanç!
devamını gör...
2465.
artık çizgili tişörtlü dayı tiplemesinden çıkacağım eheh ama arada geri dönerim.
devamını gör...
2466.
düşüncelerim düşüncelerine karışıyor, ne düşünüyorsan doğrudur diyor, tuhaflığına yabancı olmuyor. ben uyuyorum ve yerime o geçiyor. hangimiz gerçeği oynuyor kimse anlamıyor.
devamını gör...
2467.
acıktım.
devamını gör...
2468.
ne desem duygularımı karşılamıyor. maç bitmeden yenildim.
devamını gör...
2469.
çok canım sıkılıyooorr!!
devamını gör...
2470.
eve dönerken para çekmem lazım, unutturmayın, kaç gündür beş parasız dolaşıyorum.
devamını gör...
2471.
gönlümde yatan açık deniz operasyonları. umarım hayatımdaki son hayal kırıklığı olur.
devamını gör...
2472.
kaç 10 bin saat daha dolduracağım.
devamını gör...
2473.
tadım kaçtı. harekete geçmek istiyorum.
devamını gör...
2474.
gördüğüm, farkettiğim bir şeyi görmez gibi yapamıyorum. empati bir yetenek değil çoğu zaman bir zulümdür. anlayacağım anlayacağım da, efendim beni kim anlayacak? herkes devirdiği yapıları bir 'pardon' ile mi inşa edecek? en azından biraz çiçek çizseydiniz, süslü bir pardon sunsaydınız, bu eppur' un gözünü boyayıp da 'neyse neyse, tamam tamam' diyen yanından yararlansaydınız.
yok yok, böyle olmaz böyle olmaz
benim de canım var ben de insanım
benim de kalbim var ben de insanım
devamını gör...
2475.
herkes haklı, herkes her şeyi en iyisini biliyor, herkes sinirli, herkes kırıcı. herkeste '' ben '' var. kimsede '' sen '' kalmamış. çünkü trend bu.
devamını gör...
2476.
belki de intahar eden bazı insanlarla aynı şeyi yaşıyorumdur? bilmiyorum, intihar edecek biri de sayılmam. asıl konuya gelelim.
küçük yaşlardan beri resimle uğraşan, bir kısmı köylü bir kısmı şehirden olan bir ailenin çocuğuyum. kendim de şehirde doğdum fakat bu şehirde köylü veya şehirliler arasında pekte fark yoktur. insanların sayısı az olunca kafa dengimi de bulamıyorum.
5 - 6 sene önce hayalperest biriydim. internet üzerinden kendi işimi kurup sonra yurtdışına gitmeyi hedefliyordum. o dönemler gitmem için çok fazla sebep vardı, örneğin
ne zaman sokağa çıksam başı boş hanzolar bana sataşırdı, ilk başlarda beni rahatsız etmiyordu fakat zamanla buraya ait olmadığımı fark ettim.
biliyorum, bazılarınız bir hobi veya arkadaş edinmemi isteyecektir. müzik aletlerinin fiyatı uçtu ve kendimle chill takılabilecek bir odaya da sahip değilim. hep bir gürültü, kaos içindeyim.
çalış para kazan! tasarım yeteneğini kullanarak logo tasarımcısı ol falan diyenler de olucaktır. laptopa sahip olduğum zamanlar freelance'in ne olduğunu bilseydim, inanın olurdum fakat bir yerden sonra şöyle düşünmeye başladım hangi alanda daha iyiysem o alanda ilerleyeyim
ve böylelikle tüm enerjimi tüketerek kendimi harcadım. ekransız, sensörsüz bir iş isterdim
bir kursa yazılmalısın! hayatına anlam katacak kişileri bulmalısın diyenler de bir kenara çekilebilir mi? lütfen, herkesin istanbulda veya izmirde falan yaşadığını mı düşünüyorsunuz?
ee o zaman intahar et niye eziyet ediyon kendine
troll entryleri kabul etmiyorum. samimi cevap verecek insanlar lazım bana.
etrafımda bile muhabbet edecek hiçkimse yok, kız kardeşim bile kafasını telefona sokmuş iplemiyor beni.
arada bir sokağa çıkarım, bomboş mahalleleri gezdikten sonra evime dönerim. daha çok kendimle muhabbet ederim, kendimi birden fazla kişinin bulunduğu bir ortamda hayal ederim. akrabalarım birbiriyle düşman olmasaydı rahmetli büyük annemin evinde kalırdım, orası sahipsiz bir ev fakat akrabalarımla aynı bahçeyi paylaşıyor

peki sen ne istiyorsun?

sahip olduğum eski yaşam enerjisini istiyorum. bu olmayınca hiçbir işle uğraşamıyorum. 10 yıl psikolojik tedavi aldım fakat bir kere de olsun derdimi anlatmama izin vermediler. ailemin tanıştırdığı ne kadar psikolog varsa hepsi sabırsız, tahamülsüz insanlar.

bazen 10 parmakta 10 marifet biri olduğumu düşürken bazen de hiçbirşeyi beceremediğimi düşünyorum. kültürlü olduğuma inanıyorum
devamını gör...
2477.
kendi kafamın içinde değilken iyiyim, gülüyorum. ama kendimle baş başayken berbat bir haldeyim... kendi aklımla baş başa kalmaktan çok korkuyorum.
devamını gör...
2478.
başka sözlükte izlediği porno filmleri entry olarak giren, burada hep belden aşağı yazan,sonra başkaları için yalan yanlış şeyler uyduran, o da yetmezmiş gibi ahlak bekçisi kesilen kişilerden rabbim bizi korusun*
devamını gör...
2479.
söyleyeceklerim bitmedi
devamını gör...
2480.
sıkılıyorum anlatabiliyor muyum sıkılıyorum. yediğim çorbadan içtiğim çaydan bile sıkılıyorum. yok mu şöyle uzaylı muzaylı ciddi anlamda bir aksiyon yaşayalım dünyaca.

pandemi bile çok iyiydi lan. millet evde sıkıldık falan dedi ama ben çok eğlendim. hep o filmlerde gördüğümüz postapokaliptik döneme çok az kalmıştı ama kısmet olmadı.

yok mu abi şöyle dünyayı dımdızlak teknolojisiz bir ortamda bırakacak bir durum? ı'm legend filmindeki gibi tek bile kalabilirim bana sıkıntı yok. zombi dayıyla vs atarım bana uyar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim