sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
5721.
bugün tami tamına 48 yasımdayım artık 49 dan gün alıyorum. 48 yasım benim için zor geçti. sevdiğim adamı kaybettim, annem rahatsızlandı ve ölümden döndü. evimi düzenimi bırakıp anne evine geri döndüm.
49 nssil nasıl olacak bilmiyorum. tek dileğim sağlık. gerisi cidden boş.
49 nssil nasıl olacak bilmiyorum. tek dileğim sağlık. gerisi cidden boş.
devamını gör...
5722.
kaçıncı dublenin kaçıncı yudumunu aldığımı hatırlayamadım birden. kendinden başka hiçbir şeye faydası olmayan bencil abajura gözüm kaydı bir ara. misafirlerin gözüne hoş gelmekten başka bir işe yaramayan, tek ideali güzel görünmek olan abajur. adın bile yok senin.
kafamda birden fazla sorun var. neden dresscode var her şeyden önce? beyaz giyince ciddiye alınmıyor muyum? tersine bir ırkçılık var.
oversize giyince ciddiye almıyorlarmış. tişörtün ağırlık yaptığı günlerdeyiz.
sabahın köründe gitmem gerek. birazdan güneş gösterecek kendini. "sizin zaman dediğiniz şey, benim." diyecek. bencil herif.
ben de farksız sayılmam ama. kendimden başkasını düşünmezmişim pek. kimse de söylemedi bunu. yalnız biri, yalnızlığından şikayet edebilir mi, edebilirse kime eder? hani yalnızdın birader? yine yalanlar.
doğduğum günden beri hayatın iyi yönde hareketine ne zaman başlayacağını düşündüm hep. ışıkla özdeşleştirdim iyiliği. değilmiş. iyi dediğin karanlıkta da seni bulur. kötü dediğin şey ise kırmızı parlıyor etrafa.
kitaplıktaki 346. kitabın 26. sayfasında bir cümle var. ne yazdığını elbette okumadım. ama herhalde bir cümle vardır, olmalı en azından. karmanın ağır bastığı saatler.
salonun yarısını ancak kaplayan halıya kırıldım az evvel. kenarlarından yukarı doğru kalkmış. kalkma eyleminin tek yönlü olduğunu unutturacak kadar yudum aldım sanırım. artık uyku vakti.
efes pilsen yazan bardakta led ışık gibi parlayan kokteylden bir yudum daha aldım. kim kimin sonunu getirecek bakalım. şimdiden söyleyeyim ama şerefsiz çok güçlü. her an kazanabilir.
yenilgiyi kabul ettiğim saatler.
belki bu yazıları da bi müziğimde kullanırım. müzik dediysem de modern sanat işte. kömürün artık beyaz kağıda değdiği zamanlar.
bir kaset çalarım vardı önceden, bazı şarkıları dinleyerek bozmuştum. kendi davasındaki ilk şehidimdi hayatımdaki. o da böyle devrik cümlelerden hoşlanır mıydı acaba?
gerçi ben hoşlanıyor muyum, ondan da emin değilim. ekranı görmekte zorlandığım saatler.
sağlık durumumdan tamamen bihaberim. yapmak istediğim şeyler var ama kimin yok ki. plansızlığı bile planlamaya başladığım hayatın buraya gelebileceğini tahmin etmezdim. bu kadarını planlamamıştım en azından.
düşünüp durdum üzerinde fakat bir yere de varamadık.
anlaşmazlığın zirve yaptığı saatler.
sevgili kendim; lütfen bana iyi davran. en azından sorunlarımızı bir süreliğine kenara bırakmalıyız bence. çünkü seni anlayamadığım saatler.
kafamda birden fazla sorun var. neden dresscode var her şeyden önce? beyaz giyince ciddiye alınmıyor muyum? tersine bir ırkçılık var.
oversize giyince ciddiye almıyorlarmış. tişörtün ağırlık yaptığı günlerdeyiz.
sabahın köründe gitmem gerek. birazdan güneş gösterecek kendini. "sizin zaman dediğiniz şey, benim." diyecek. bencil herif.
ben de farksız sayılmam ama. kendimden başkasını düşünmezmişim pek. kimse de söylemedi bunu. yalnız biri, yalnızlığından şikayet edebilir mi, edebilirse kime eder? hani yalnızdın birader? yine yalanlar.
doğduğum günden beri hayatın iyi yönde hareketine ne zaman başlayacağını düşündüm hep. ışıkla özdeşleştirdim iyiliği. değilmiş. iyi dediğin karanlıkta da seni bulur. kötü dediğin şey ise kırmızı parlıyor etrafa.
kitaplıktaki 346. kitabın 26. sayfasında bir cümle var. ne yazdığını elbette okumadım. ama herhalde bir cümle vardır, olmalı en azından. karmanın ağır bastığı saatler.
salonun yarısını ancak kaplayan halıya kırıldım az evvel. kenarlarından yukarı doğru kalkmış. kalkma eyleminin tek yönlü olduğunu unutturacak kadar yudum aldım sanırım. artık uyku vakti.
efes pilsen yazan bardakta led ışık gibi parlayan kokteylden bir yudum daha aldım. kim kimin sonunu getirecek bakalım. şimdiden söyleyeyim ama şerefsiz çok güçlü. her an kazanabilir.
yenilgiyi kabul ettiğim saatler.
belki bu yazıları da bi müziğimde kullanırım. müzik dediysem de modern sanat işte. kömürün artık beyaz kağıda değdiği zamanlar.
bir kaset çalarım vardı önceden, bazı şarkıları dinleyerek bozmuştum. kendi davasındaki ilk şehidimdi hayatımdaki. o da böyle devrik cümlelerden hoşlanır mıydı acaba?
gerçi ben hoşlanıyor muyum, ondan da emin değilim. ekranı görmekte zorlandığım saatler.
sağlık durumumdan tamamen bihaberim. yapmak istediğim şeyler var ama kimin yok ki. plansızlığı bile planlamaya başladığım hayatın buraya gelebileceğini tahmin etmezdim. bu kadarını planlamamıştım en azından.
düşünüp durdum üzerinde fakat bir yere de varamadık.
anlaşmazlığın zirve yaptığı saatler.
sevgili kendim; lütfen bana iyi davran. en azından sorunlarımızı bir süreliğine kenara bırakmalıyız bence. çünkü seni anlayamadığım saatler.
devamını gör...
5723.
çok istedim, çok diledim kader seni tekrar tekrar karşıma çıkarsın diye. ne yalan söyleyeyim hislerime güvenirsem eğer çıkacağını seziyorum ama gerçekleşmesini diliyorum. böyle de bir acizlik işte yaşadığım…
devamını gör...
5724.
yeter. analıktan istifa etmek istiyorum. 20 tel saçım beyazladı bir günde. yeteeeeeerrrrrrr.
devamını gör...
5725.
ne güzel 50 bin yıl evvele kadar vahşi maymunlar olarak yaşayıp gidiyorduk. aşk, sevgi, mevgi hanginiz başımıza bela ettiniz ulan bunları? itiraf edin.
hanginizin atası o mağaraya resimleri ilk çizdi? ee fena mı oldu? bugün artık interneti bulduk diyebilirsiniz. eee arkadaş, ayrılık acısını kim buldu? neden buldu? tanıyan varsa söylesin. kendisini dostlukla öldüreceğim.
ne güzel yaa, 50 bin yıl evvele kadar vahşi maymunlardık. bugün ne erdemli bireyleriz ne de toplum olarak bir şeye benzediğimiz var. saçma sapan şebeklik ritüeeleriyle üreyip gitseydik yaa. gerçi yine aynısını yapıyoruz.
ayrılık acısını kim buldu ulannn? böyle bir şey olabilir mi? arkadaş biz maymunuz, özlemek nedir yaaa? doğada yok böyle bir halt. bu boku biz yedik.
hanginizin atası o mağaraya resimleri ilk çizdi? ee fena mı oldu? bugün artık interneti bulduk diyebilirsiniz. eee arkadaş, ayrılık acısını kim buldu? neden buldu? tanıyan varsa söylesin. kendisini dostlukla öldüreceğim.
ne güzel yaa, 50 bin yıl evvele kadar vahşi maymunlardık. bugün ne erdemli bireyleriz ne de toplum olarak bir şeye benzediğimiz var. saçma sapan şebeklik ritüeeleriyle üreyip gitseydik yaa. gerçi yine aynısını yapıyoruz.
ayrılık acısını kim buldu ulannn? böyle bir şey olabilir mi? arkadaş biz maymunuz, özlemek nedir yaaa? doğada yok böyle bir halt. bu boku biz yedik.
devamını gör...
5726.
virüs bile kendini değiştirip mutasyona uğruyor ama, bazı insanlar mal geldi mal gidecek...
devamını gör...
5727.
bi dal sigara versene.
devamını gör...
5728.
5729.
öykü möykü yok. hikaye kesildi. yorumcular yorgun. kadın ve erkekler salonun ortasında masallarının başında kaşıklar ağzında çorbalarını içerken donmuş. ışık bir yanıp bir sönüyor ve ben artık tahammül edemiyorum bu sahneye. bu kalabalık bu kokuşmuş sahnenin bu politik düzenin bu orman kanunlarının hüküm sürdüğü toprakların acımasızlığına artık tahammül edemiyorum. öfkeliyim. siz de öfkelisiniz biliyorum. belki ben de bir başka sahnede dondum kaldım. bir başka sahnede sokağın ortasında yürürken bacaklarımın biri önde diğeri arkada dururken öylece dondum kaldım. orada kaldı hikaye. gitmiyor ne ileri ne geri. ve birileri bakıp bana küfrediyor tıpkı benim küfrettiğim gibi kokuşmuş salonlara, atıl insanlara, tepkisizliğe, hukuksuzluğa, medyatik işkenceye.
devamını gör...
5730.
hay ağzına tüküreyim şunları yazdıran topluma. şöyle insanlara bunları söyleten düzene. tüküreyim azınlığın işkence çekmesine sebep olan her şeye.
kurunun yanında yanan yaşa. kabullendim diye avunmak yalanın ta kendisi. her şeyi kabullenebiliriz ama bunu kabullendim demek sinmiyor içime. ne diyeyim allah ıslah etsin sizi.
kurunun yanında yanan yaşa. kabullendim diye avunmak yalanın ta kendisi. her şeyi kabullenebiliriz ama bunu kabullendim demek sinmiyor içime. ne diyeyim allah ıslah etsin sizi.
devamını gör...
5731.
kötü haberler aldığım iğrenç bir gün. keyifsizliğim fatal seviyelerde.
devamını gör...
5732.
iyice daraldım ne doğru ne yanlış kafam o kadar karışık ki.
neyin içerisinde ne yapıyorum ve nasıl bir insan olarak çözemiyorum(insan olmak)verdiğim değerin karşılığını alabildiğime asla inanmıyorum. uzaklaşıp gitme arzusu yeniden doğdu. yine buradayım yine buraya yazıyorum. ihtimallerden nefret ediyorum. kabuğuma çekilme arzusunu hissediyorum. ne kadar ait hissettiğim yer orası da olsa oraya çekildiğim an iyi olmayacak biliyorum. çünkü orada şimdi ve geçmiş var. gelecekse zihnimde sadece. asla istemiyorum. acı konfor alanınsa koşarak uzaklaşmak lazım o konfordan.
henüz güvenebileceğim arkadaşlıklar kuramamışım. mışlık bir şey de yok bunu zaten biliyordum. ama şimdi şehirden gidiyorum ve zihnimde burada yer bulan insanlar da içimden teker teker düşüyorlar. gideceğim yer, ait olmam gereken yer bulunduğum yeri ise henüz tam bilmiyorum, şimdi ikisi de uzaklaşacak benden. gitme arzumu neye ve nereye yönlendirebileceğim şimdi?
insanın hep gideceği bir yön olmalı hatta sayısını bilmediği kadar yol olabilse keşke
insanların hayatlarında nerede olduğun senle alakalı bir sonuç vermemeli evet. ama benliğim ve o' nun haricinde herkes gibi yaşarken değil belki ama neşeyle hayatta kalırken başkalarıyla birlikte muhtemel benlik kilitlerim açılıyor.
ve her şeyde olduğu gibi orada da "ortada" olduğumu görmek susturuyor beni. bugün de bastığım zeminin kayganlığına şahit oldum ama düşemem.
az önce yazmıştım burada da dursun
neyin içerisinde ne yapıyorum ve nasıl bir insan olarak çözemiyorum(insan olmak)verdiğim değerin karşılığını alabildiğime asla inanmıyorum. uzaklaşıp gitme arzusu yeniden doğdu. yine buradayım yine buraya yazıyorum. ihtimallerden nefret ediyorum. kabuğuma çekilme arzusunu hissediyorum. ne kadar ait hissettiğim yer orası da olsa oraya çekildiğim an iyi olmayacak biliyorum. çünkü orada şimdi ve geçmiş var. gelecekse zihnimde sadece. asla istemiyorum. acı konfor alanınsa koşarak uzaklaşmak lazım o konfordan.
henüz güvenebileceğim arkadaşlıklar kuramamışım. mışlık bir şey de yok bunu zaten biliyordum. ama şimdi şehirden gidiyorum ve zihnimde burada yer bulan insanlar da içimden teker teker düşüyorlar. gideceğim yer, ait olmam gereken yer bulunduğum yeri ise henüz tam bilmiyorum, şimdi ikisi de uzaklaşacak benden. gitme arzumu neye ve nereye yönlendirebileceğim şimdi?
insanın hep gideceği bir yön olmalı hatta sayısını bilmediği kadar yol olabilse keşke
insanların hayatlarında nerede olduğun senle alakalı bir sonuç vermemeli evet. ama benliğim ve o' nun haricinde herkes gibi yaşarken değil belki ama neşeyle hayatta kalırken başkalarıyla birlikte muhtemel benlik kilitlerim açılıyor.
ve her şeyde olduğu gibi orada da "ortada" olduğumu görmek susturuyor beni. bugün de bastığım zeminin kayganlığına şahit oldum ama düşemem.
az önce yazmıştım burada da dursun
devamını gör...
5733.
bir peynir tabağı fena olmazdı. ama kime söyleyeceğimi bilmiyorum…*
devamını gör...
5734.
gerizekali bi mal oldugum icin oyle bi yanmisim ki sozluk her yerim sizliyor
devamını gör...
5735.
yine iç dökme saatlerim gelmiş gibi.
dökülecek çokta fazla bir şeyim yok aslında. olsa da nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum.
kendime bile açıklamakta zorlandığım şeyler sonuçta.
insanlara bazı konularda tepki vermek bile zor geliyor, gitgide daha da duvarlaşıyorum gibi bir şey.
yine de hiçbir zaman insanlarla olan bağım normal düzeyde olmadığı için şaşırmadığım bir konu.
kendimi her zaman yakın olduğum insanlardan soyutlama ihtiyacı hissettim, herkesten soyutlanınca geriye hiçbir şey kalmadı.
bir süre sonra alışsam da kaygılanmadan insanlara , özellikle zamanında yakın olduğum insanlara ufakta olsa bir şeyler anlatmayı isterdim.
kendimle de konuşabiliyorum bu konuları ama insan kendinden ve hayali karakterlerinden farklı bir insan arayışına girebiliyor işte.
kendimden başka birisinin bana sinirlenmesini bile istiyorum mesela, fakat çevremde bana sinirlenebilecek kadar beni tanıyan ya da bana o derece yakın olan birisi olduğunu düşünmüyorum.
bunun için insanları da suçlamıyorum, dediğim gibi kendimi her şeyden soyutlayan bendim en başından beri. bu konuda sadece kendime kızıyorum çünkü zamanla kendimden de soyutlanmaya başlayacağımı biliyorum, ufak ufak başladı bile.
e çok mu önemli bir konu diğer insanlarla olan bu saçmalıklar?
ilk başlarda değildi aslında ama yıllardır insanlardan korkarak ve onlara karşı sadece kaygı hissederek yaşamak insanı çok yoruyor. sadece iletişimde değil, hayatının geri kalanında da yoruyor.
kendi kendime bir şeyleri halledebileceğimi düşünmeye başladıktan sonra da bir bağımlılık durumu oluşuyor,
yalnızlığa ve yalnızlığın getirdiği tüm olumsuzluklara bağlanıyorum saçma bir şekilde.
bunun sonucunda yalnızlığın bana iyi geldiğini bile düşünebiliyorum.
hiçbir zaman iyi gelmedi, sadece kendimi bu konuda kandırmak çok kolaydı.
kolaya kaçmayı seviyorum ne yazık ki.
kısacası insan genel olarak garip bir varlık. bu kadar gariplik ve bilinmezlik geriyor.
garip ve bilinmez olan, sonu belli olmayan her şey korkutuyor.
eşittir her şeye tedirginlikle yaklaşıyorum/yaklaşamıyorum.
yıllardır içerisinden çıkamadığım konular.
dökülecek çokta fazla bir şeyim yok aslında. olsa da nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum.
kendime bile açıklamakta zorlandığım şeyler sonuçta.
insanlara bazı konularda tepki vermek bile zor geliyor, gitgide daha da duvarlaşıyorum gibi bir şey.
yine de hiçbir zaman insanlarla olan bağım normal düzeyde olmadığı için şaşırmadığım bir konu.
kendimi her zaman yakın olduğum insanlardan soyutlama ihtiyacı hissettim, herkesten soyutlanınca geriye hiçbir şey kalmadı.
bir süre sonra alışsam da kaygılanmadan insanlara , özellikle zamanında yakın olduğum insanlara ufakta olsa bir şeyler anlatmayı isterdim.
kendimle de konuşabiliyorum bu konuları ama insan kendinden ve hayali karakterlerinden farklı bir insan arayışına girebiliyor işte.
kendimden başka birisinin bana sinirlenmesini bile istiyorum mesela, fakat çevremde bana sinirlenebilecek kadar beni tanıyan ya da bana o derece yakın olan birisi olduğunu düşünmüyorum.
bunun için insanları da suçlamıyorum, dediğim gibi kendimi her şeyden soyutlayan bendim en başından beri. bu konuda sadece kendime kızıyorum çünkü zamanla kendimden de soyutlanmaya başlayacağımı biliyorum, ufak ufak başladı bile.
e çok mu önemli bir konu diğer insanlarla olan bu saçmalıklar?
ilk başlarda değildi aslında ama yıllardır insanlardan korkarak ve onlara karşı sadece kaygı hissederek yaşamak insanı çok yoruyor. sadece iletişimde değil, hayatının geri kalanında da yoruyor.
kendi kendime bir şeyleri halledebileceğimi düşünmeye başladıktan sonra da bir bağımlılık durumu oluşuyor,
yalnızlığa ve yalnızlığın getirdiği tüm olumsuzluklara bağlanıyorum saçma bir şekilde.
bunun sonucunda yalnızlığın bana iyi geldiğini bile düşünebiliyorum.
hiçbir zaman iyi gelmedi, sadece kendimi bu konuda kandırmak çok kolaydı.
kolaya kaçmayı seviyorum ne yazık ki.
kısacası insan genel olarak garip bir varlık. bu kadar gariplik ve bilinmezlik geriyor.
garip ve bilinmez olan, sonu belli olmayan her şey korkutuyor.
eşittir her şeye tedirginlikle yaklaşıyorum/yaklaşamıyorum.
yıllardır içerisinden çıkamadığım konular.
devamını gör...
5736.
kaç gündür söyleyeceğim söyleyeceğim unutuyorum. burası anladığım kadarıyla milletin birbirine asıldığı bir platform. bilgilendirici bir şey -neredeyse- yok. tamam. zaman geçirmeye de varım ancak herkes herkese yürümese mi? ya da en azından ilgilenmeyene bulaşmayın.
mesajlaşmayı sevmiyorum. kimseye mesaj yazmadım. ayıp olmasın diye cevap yazıyoruz. hemen numaralar isteniyor, seks meks bir şeyler dönüyor. anlamıyorum da. neyse. sonra cevap vermeyince -sanırım- engel yedim. xd
biri mesela "eee ne arıyorsun? partner mi? flört mü?" dedi. okeye dördüncü arıyorum ben. xd ulan bir şey aradığımı düşündüren ne? geliriz. iki paylaşımda bulunuruz. gideriz. aramak nedir? aransam daha kolayı var ne burada girdi ile uğraşacağım xd o da engellemiş. xd
bir de şey var. (bunu daha önce söylemiştim.) hani siz birilerine mesaj yazıyorsunuz ya. allah artırsın. gözüm yok. da sonra gelip bana yazıyorsunuz diyelim. o önceki mesaj attığınız kişi benim arkadaşım çıkıyor. aaaaa. yakalandınız.
hasılı
millet aç aç sevgili sözlük. ben değilim. üzerinize afiyet hayvan gibi yedim. hıçkırık tuttu. geçmiyor.
mesajlaşmayı sevmiyorum. kimseye mesaj yazmadım. ayıp olmasın diye cevap yazıyoruz. hemen numaralar isteniyor, seks meks bir şeyler dönüyor. anlamıyorum da. neyse. sonra cevap vermeyince -sanırım- engel yedim. xd
biri mesela "eee ne arıyorsun? partner mi? flört mü?" dedi. okeye dördüncü arıyorum ben. xd ulan bir şey aradığımı düşündüren ne? geliriz. iki paylaşımda bulunuruz. gideriz. aramak nedir? aransam daha kolayı var ne burada girdi ile uğraşacağım xd o da engellemiş. xd
bir de şey var. (bunu daha önce söylemiştim.) hani siz birilerine mesaj yazıyorsunuz ya. allah artırsın. gözüm yok. da sonra gelip bana yazıyorsunuz diyelim. o önceki mesaj attığınız kişi benim arkadaşım çıkıyor. aaaaa. yakalandınız.
hasılı
millet aç aç sevgili sözlük. ben değilim. üzerinize afiyet hayvan gibi yedim. hıçkırık tuttu. geçmiyor.
devamını gör...
5737.
saçlarımı kestim bu gün .
devamını gör...
5738.
5739.
insanlardan nefret ettiğim bir dönemdeyim. tabi ki her insan böyle bir dönemden geçebilir ama ben yılın dokuz ayı falan bu dönemi aralıklı olarak yaşıyorum kalan kısmında bahar,yaz çiçek böcek derken idare ediyorum. ama şu aralar bulunduğum yerde havalarda bozuk genelde evdende çıkmıyorum ama olurda çıkarsam mümkünse selam bile verilmesin istiyorum.çünkü çıkmışsam tamamen mecburiyettendir.sosyalleşmek gibi bir düşüncem hiç yok.
devamını gör...
5740.
ulan biri meme fotosu attı diye tüm sözlük meme başlıkları ve tanımlarıyla doldu. neyse, en azından istenen prim yapıldı da birileri gönül rahatlığıyla uyuyabilir bu gece.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288