5681.
günün bir kısmı yeni bitti. kavgalar edildi, zoom'lar terk edildi, gündüz gözüyle sinir krizleri yaşandı, atarlar yapıldı. şimdi ise bitmiş enerjiyle dosyalama, ekipleri koordine etme, son dakika atılan sanatçı sürprizleri ve daha büyük kavgalar var. graham bell telefon başında benim kadar vakit geçirmemiştir muhtemelen.
devamını gör...
5682.
kedi fotoğrafı görürsem artılayıp favlamamam imkansız ya. bence dünyanın en tatlı canlıları, en tatlısı da bende. sevgiler.
devamını gör...
5683.
şu her şeyi dramatize eden, sürekli acım kederim var diyip üzücü göndermeli postlar paylaşan insanlara ayar oluyorum, buram buram avam kokuyorlar. bu a** hayatı bir tek size mi zor kardeşim/bacım? yarın yokmuş gibi yiyip içip gezip tozup gecenin bir vakti üzgün post atınca eline ne geçiyor? günün 23 saat 59 dakikası hiçbir şey yoktu, o bir dakikada ne yaşadın hayırdır evine uçak mı çarptı? götünde kanser mi çıktı bir anda? (yasak değil diye sansürsüz yazdım) bir önceki postunda gülüp eğlenip kıvırtırken beş dk sonra mossad ajanlarından roketli ölüm tehdidi mi aldın? ruhsal anlamda cidden sakatsınız.

bir de bugün gördüm adamın biri çocuğuna ehlullah ismini vermiş olmalı ki arabasının arkasına boy boy yazdırmıştı bu ismi, anlamını boşver de babam bana ehlullah ismini koysaydı ilk fırsatta dava açar ismimi değiştirirdim. düşünsene küçücük baby face çocuksun, ismin ne peki? ehlullah. hayattan soğuma sebebi.
devamını gör...
5684.
cok dertlisiniz icim karardı sizi okurken. baslık yazarların söylemek istedikleri ama size söyleyecek tek sözüm yok.
devamını gör...
5685.
insan ısrarla burnunun dikine gidip söz dinlemez. sen bir yerini yırtarsın ama nafile. bir musibetin bin nasihattan hayırlı olduğu gerçeğini deneyimlemek isterler. insan her konuda hem aceleci hem acemidir. bu arada acemi sözü arapçada henüz bir iki yaşında genç deveye denilen acm kökünden türemiş bir iş bilmez yetiştirilmeye öğretilmeye ihtiyacı olan kişi hakkında kullanılıyor. neyse böyle hem işbilmez hemde burnunun dikine gidenede hepsi müstehak ama ben kıyamıyorum.
bir yakınım konya'dan van'a akraba ziyaretine gidecek ama arabasıyla. buna ankara'dan uçakla gitmesini defalarca söyledim yok dinlemiyor. tam bir günlük yol gece gündüz. neyse gitti bu. dönüşte aracı conta yakmış. otuz bin masraf ediyor diyarbakırda. altı saat orada aracın yapılmasını bekliyor ve tekrar yola koyuluyor. adanaya geldiğinde tekrar aradım bunu. git bir otel pansiyon bul dinlen ertesi sabah yola çık diye defalarca aradım. yalvardım adeta yok. iyiyim diyor kendimi iyi hissediyorum diyor. tekrar yola koyuluyor. ereğli yolunda uyumuş bu yolda. 80 km hızla şarampule uçmuş. araba pert. ufak tefek sıyrıklar var kendisinde. bana seni dinlemek varmıs dedi. güldüm sonra kızdım sonra tekrar güldüm ama tek kelime etmedim. zaten yol boyunca anlatmak istediğim her şeyi deneyimledi fazladan söyleyecek bir şey yok. bir dahamı tövbe dedi ki zaten en başında kulak vermesi gereken birkonuda kulak arkası etmenin bedelini acı bi tecrübeyle ödedide. ben bunu neden yazdım. haklı çıktığımdan değil okuyup belki bir kaç kişiye misal teşkil eder dedim.
devamını gör...
5686.
bugün tami tamına 48 yasımdayım artık 49 dan gün alıyorum. 48 yasım benim için zor geçti. sevdiğim adamı kaybettim, annem rahatsızlandı ve ölümden döndü. evimi düzenimi bırakıp anne evine geri döndüm.
49 nssil nasıl olacak bilmiyorum. tek dileğim sağlık. gerisi cidden boş.
devamını gör...
5687.
kaçıncı dublenin kaçıncı yudumunu aldığımı hatırlayamadım birden. kendinden başka hiçbir şeye faydası olmayan bencil abajura gözüm kaydı bir ara. misafirlerin gözüne hoş gelmekten başka bir işe yaramayan, tek ideali güzel görünmek olan abajur. adın bile yok senin.
kafamda birden fazla sorun var. neden dresscode var her şeyden önce? beyaz giyince ciddiye alınmıyor muyum? tersine bir ırkçılık var.
oversize giyince ciddiye almıyorlarmış. tişörtün ağırlık yaptığı günlerdeyiz.
sabahın köründe gitmem gerek. birazdan güneş gösterecek kendini. "sizin zaman dediğiniz şey, benim." diyecek. bencil herif.
ben de farksız sayılmam ama. kendimden başkasını düşünmezmişim pek. kimse de söylemedi bunu. yalnız biri, yalnızlığından şikayet edebilir mi, edebilirse kime eder? hani yalnızdın birader? yine yalanlar.
doğduğum günden beri hayatın iyi yönde hareketine ne zaman başlayacağını düşündüm hep. ışıkla özdeşleştirdim iyiliği. değilmiş. iyi dediğin karanlıkta da seni bulur. kötü dediğin şey ise kırmızı parlıyor etrafa.
kitaplıktaki 346. kitabın 26. sayfasında bir cümle var. ne yazdığını elbette okumadım. ama herhalde bir cümle vardır, olmalı en azından. karmanın ağır bastığı saatler.
salonun yarısını ancak kaplayan halıya kırıldım az evvel. kenarlarından yukarı doğru kalkmış. kalkma eyleminin tek yönlü olduğunu unutturacak kadar yudum aldım sanırım. artık uyku vakti.
efes pilsen yazan bardakta led ışık gibi parlayan kokteylden bir yudum daha aldım. kim kimin sonunu getirecek bakalım. şimdiden söyleyeyim ama şerefsiz çok güçlü. her an kazanabilir.
yenilgiyi kabul ettiğim saatler.
belki bu yazıları da bi müziğimde kullanırım. müzik dediysem de modern sanat işte. kömürün artık beyaz kağıda değdiği zamanlar.
bir kaset çalarım vardı önceden, bazı şarkıları dinleyerek bozmuştum. kendi davasındaki ilk şehidimdi hayatımdaki. o da böyle devrik cümlelerden hoşlanır mıydı acaba?
gerçi ben hoşlanıyor muyum, ondan da emin değilim. ekranı görmekte zorlandığım saatler.
sağlık durumumdan tamamen bihaberim. yapmak istediğim şeyler var ama kimin yok ki. plansızlığı bile planlamaya başladığım hayatın buraya gelebileceğini tahmin etmezdim. bu kadarını planlamamıştım en azından.
düşünüp durdum üzerinde fakat bir yere de varamadık.
anlaşmazlığın zirve yaptığı saatler.

sevgili kendim; lütfen bana iyi davran. en azından sorunlarımızı bir süreliğine kenara bırakmalıyız bence. çünkü seni anlayamadığım saatler.
devamını gör...
5688.
çok istedim, çok diledim kader seni tekrar tekrar karşıma çıkarsın diye. ne yalan söyleyeyim hislerime güvenirsem eğer çıkacağını seziyorum ama gerçekleşmesini diliyorum. böyle de bir acizlik işte yaşadığım…
devamını gör...
5689.
yeter. analıktan istifa etmek istiyorum. 20 tel saçım beyazladı bir günde. yeteeeeeerrrrrrr.
devamını gör...
5690.
özledim.
devamını gör...
5691.
dün, çiftleşme çabasını renkten renge geçişinden anladığım ex bukalemun partnerimi bir kadınla gördüm, oysaki kendi saf halimle sessiz kaldığımız o kısa dönemde hala bir şeylerin bitmediğini ve düzeltebileceğimizi düşünüyordum.. hafiflediğim bir güne uyandım.
aranızda ilk günüm..
bi "hoş geldin"inizi alırım.
devamını gör...
5692.
virüs bile kendini değiştirip mutasyona uğruyor ama, bazı insanlar mal geldi mal gidecek...
devamını gör...
5693.
bi dal sigara versene.
devamını gör...
5694.
bazı insanlar daha ağzını açmadan söylenmesi gereken;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
5695.
öykü möykü yok. hikaye kesildi. yorumcular yorgun. kadın ve erkekler salonun ortasında masallarının başında kaşıklar ağzında çorbalarını içerken donmuş. ışık bir yanıp bir sönüyor ve ben artık tahammül edemiyorum bu sahneye. bu kalabalık bu kokuşmuş sahnenin bu politik düzenin bu orman kanunlarının hüküm sürdüğü toprakların acımasızlığına artık tahammül edemiyorum. öfkeliyim. siz de öfkelisiniz biliyorum. belki ben de bir başka sahnede dondum kaldım. bir başka sahnede sokağın ortasında yürürken bacaklarımın biri önde diğeri arkada dururken öylece dondum kaldım. orada kaldı hikaye. gitmiyor ne ileri ne geri. ve birileri bakıp bana küfrediyor tıpkı benim küfrettiğim gibi kokuşmuş salonlara, atıl insanlara, tepkisizliğe, hukuksuzluğa, medyatik işkenceye.
devamını gör...
5696.
hay ağzına tüküreyim şunları yazdıran topluma. şöyle insanlara bunları söyleten düzene. tüküreyim azınlığın işkence çekmesine sebep olan her şeye.
kurunun yanında yanan yaşa. kabullendim diye avunmak yalanın ta kendisi. her şeyi kabullenebiliriz ama bunu kabullendim demek sinmiyor içime. ne diyeyim allah ıslah etsin sizi.
devamını gör...
5697.
kötü haberler aldığım iğrenç bir gün. keyifsizliğim fatal seviyelerde.
devamını gör...
5698.
iyice daraldım ne doğru ne yanlış kafam o kadar karışık ki.
neyin içerisinde ne yapıyorum ve nasıl bir insan olarak çözemiyorum(insan olmak)verdiğim değerin karşılığını alabildiğime asla inanmıyorum. uzaklaşıp gitme arzusu yeniden doğdu. yine buradayım yine buraya yazıyorum. ihtimallerden nefret ediyorum. kabuğuma çekilme arzusunu hissediyorum. ne kadar ait hissettiğim yer orası da olsa oraya çekildiğim an iyi olmayacak biliyorum. çünkü orada şimdi ve geçmiş var. gelecekse zihnimde sadece. asla istemiyorum. acı konfor alanınsa koşarak uzaklaşmak lazım o konfordan.
henüz güvenebileceğim arkadaşlıklar kuramamışım. mışlık bir şey de yok bunu zaten biliyordum. ama şimdi şehirden gidiyorum ve zihnimde burada yer bulan insanlar da içimden teker teker düşüyorlar. gideceğim yer, ait olmam gereken yer bulunduğum yeri ise henüz tam bilmiyorum, şimdi ikisi de uzaklaşacak benden. gitme arzumu neye ve nereye yönlendirebileceğim şimdi?
insanın hep gideceği bir yön olmalı hatta sayısını bilmediği kadar yol olabilse keşke
insanların hayatlarında nerede olduğun senle alakalı bir sonuç vermemeli evet. ama benliğim ve o' nun haricinde herkes gibi yaşarken değil belki ama neşeyle hayatta kalırken başkalarıyla birlikte muhtemel benlik kilitlerim açılıyor.
ve her şeyde olduğu gibi orada da "ortada" olduğumu görmek susturuyor beni. bugün de bastığım zeminin kayganlığına şahit oldum ama düşemem.
az önce yazmıştım burada da dursun
devamını gör...
5699.
bir peynir tabağı fena olmazdı. ama kime söyleyeceğimi bilmiyorum…*
devamını gör...
5700.
gerizekali bi mal oldugum icin oyle bi yanmisim ki sozluk her yerim sizliyor
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim