5261.
uyuyamıyorum ve şu an inceden bir panik atak geliyor. bayağıdır yoktun piyasada, bir sen eksiktin. sen de gel hadi bakalım…
devamını gör...
5262.
niye bu ülkede yaşıyoruz lan?
devamını gör...
5263.
aboo
devamını gör...
5264.
pazartesi günü yengem vefat etti, 6 aydır yoğun bakımda uyuyordu. her şeye hazırlıklıydık ama ölüm gelince yine de başka bir yere dokunuyor. bugün de yemeği için memlekete geçtim.
çocukluk anıları dolandı durdu kafamda. biz gittiğimizde mutlaka sevdiğimiz şeyleri yapan, her detayda bizi düşünen bir kadındı. sadece birini değil, bir dönemi kaybetmişim sanki.
bir yanda annesiz kalan kuzenimi teselli etmeye çalışmak..işte bazı yokluklar var ki, ne desen dolmuyor. sadece yanında duruyorsun, sessizce sarılarak.
garip bir gündü. hem içim doldu, hem bomboş bir hissiyat.
çocukluk anıları dolandı durdu kafamda. biz gittiğimizde mutlaka sevdiğimiz şeyleri yapan, her detayda bizi düşünen bir kadındı. sadece birini değil, bir dönemi kaybetmişim sanki.
bir yanda annesiz kalan kuzenimi teselli etmeye çalışmak..işte bazı yokluklar var ki, ne desen dolmuyor. sadece yanında duruyorsun, sessizce sarılarak.
garip bir gündü. hem içim doldu, hem bomboş bir hissiyat.
devamını gör...
5265.
bu başlığa beşten fazla tanım girenin ciddi psikolojik sorunları vardır.
devamını gör...
5266.
evden sadece sigara almaya çıkıp, geri dönüp bolca football manager oynayıp kendimi herkesten soyutladığım bi döneme girdim. hayırlı olsun diyorum kendime.
devamını gör...
5267.
kendimi layıkınca sevebilmek için bir günlüğüne kadın olmak isterdim. bir günlüğüne ama çok değil!
devamını gör...
5268.
hollywood romantik komedilerinde falan olur ya kişiler 1 haftalığına yer değiştirip birbirlerinin hayatını yaşar. bu hafta öyle biri lazım bana ama misafir gittiğim hayatın stres düzeyi düşük olursa sevinirim.
devamını gör...
5269.
bu aralar ekmeğe falan mı bastık anlamadım. okuyun üfleyin beni arkadaşlar. tövbest!
devamını gör...
5270.
napıyonuz ya
devamını gör...
5271.
ruh hastası olmayan insan olmadığına ikna oldum
artık sağlıklı ruh hali olan insan aramayı bıraktım
sanırım kendime geldim, hamdım, oldum galiba
kırılmamış ruh arayan ruhsuz kalır.
artık sağlıklı ruh hali olan insan aramayı bıraktım
sanırım kendime geldim, hamdım, oldum galiba
kırılmamış ruh arayan ruhsuz kalır.
devamını gör...
5272.
birisiyle görüntülü konuşurken arkadan gelen aramalara feci tilt oluyorum.
devamını gör...
5273.
kırgın ruhlara göre, aralarında gezen burnu havada hayaletleriz. bilge gözlere göre, bulanık mı bulanık sularız. özgür kalplere göre, parmaklıklar arasındaki karanlık zihinleriz. zindanda çürüyenlere göre ise yaşamın değerini bilmeyen ahmaklarız.
devamını gör...
5274.
12 mayıs 2025
anneler günü, pazar rutini ve evliliği kurtarma çabaları
bir pazar günü daha sona erdi.
her haftaki rutinler tekrar edildi.
arkadaşlarla sohbetler edildi,
yemekler yendi,
sevgiliyle fingirdeşildi,
pazar akşamı viskisi içildi.
bugün 147 gün aradan sonra sigaramı değiştirdim.
rothmans içiyordum, camel brown'a döndüm.
bu sigara, piyasanın en ağır ve en doyurucu sigarası.
dün anneler günüydü.
hangi memeli olursa olsun
doğurmak fiili bana hep ilginç gelmiştir.
bunu ister bilimle açıklayın
isterseniz tanrı mucizesi deyin.
hepimiz bir rahimde küçük bir yumurtayken
spermle buluşup 9 ay 15 gün sonra
bir üreme organından dünyaya geldik.
bu çok ilginç bir şey değil mi sizce de?
doğduktan sonra hemen yavrusunu emziren memeliler de bana çok masum ve hayret verici gelir.
henüz bir bebekken bizi kendinden çok düşünüp besleyen, büyüten, eğiten,
ömrünü bize adayan,
ilk öğretmenimiz, ilk aşkımız olan
annelerimiz...
iyi ki varlar.
uzun zamandır anneme hediye almıyorum.
o da bir öpücük yeter diyor.
tamam diyorum.
eski eşim de bana hediye alma, para ver derdi hep.
bir keresinde ona şık bir saat almıştım, barışsın diye de yüzük.
size evliliğimi kurtarmak için yaptığım son eylemi anlatayım mı?
eski eşim boşanma kararı almış,
nuh diyor peygamber demiyor.
son bir kez şansımı deneyeyim dedim.
sahilde güzel bir müzik eşliğinde
şarap açtım, arabanın bagajına gizlediğim çiçekleri çıkardım.
sonra ona bir yüzük hediye ettim.
ağlamaya başladı, " niye kafamı karıştırıyorsun" diye sordu.
çiçekleri aldı ama yüzüğü kabul etmedi.
ben de kıymetli yüzüğü kumsala fırlattım o an.
koşup aldı yüzüğü ve bana verdi.
"saçmalama" dedi, "al bunu bozdur"
dünya başıma yıkıldı o an.
eve gittiğimizde sana " 1 ay şans mı versem? " dedi.
isteksizce sen bilirsin dedim.
sonra istanbul'daki evimize döndü.
gidiş o gidiş.
sonunda boşandık.
boşandıktan sonraki ilk iki yıl sancılı geçse de artık onsuzluğa alıştım.
sanki ömrüm boyunca bekârmışım gibi hissediyorum.
sonra anladım ki ben evlilik insanı değilim.
zaten karşıma onun gibi biri çıkmasaydı asla evlenmezdim.
benden baba olmayacağını eskiden beri biliyordum.
bu yüzden 13 yıllık evliliğimiz boyunca onun tüm isteklerine rağmen
çocuk istemedim.
bir kadının anne olmasına engel oldum.
yani, dünya'ya bir veya birden fazla insan gelmesine engel oldum.
onun için kötü ama dünya için iyi oldu bence.
yeterince üreyen insan var zaten.
şu anda 39 yaşında hâlâ anne olabilir ama o da benim gibi ömür boyu evlenmek istemiyor.
neyse alt kata inip bir sigara yakayım, belki anlatacak yeni şeyler bulurum.
hava iki gündür çok soğuk.
çok üşüyorum.
anlatacak bir şey bulamadım.
bugünlük bu kadar yeter.
yarın görüşürüz...
anneler günü, pazar rutini ve evliliği kurtarma çabaları
bir pazar günü daha sona erdi.
her haftaki rutinler tekrar edildi.
arkadaşlarla sohbetler edildi,
yemekler yendi,
sevgiliyle fingirdeşildi,
pazar akşamı viskisi içildi.
bugün 147 gün aradan sonra sigaramı değiştirdim.
rothmans içiyordum, camel brown'a döndüm.
bu sigara, piyasanın en ağır ve en doyurucu sigarası.
dün anneler günüydü.
hangi memeli olursa olsun
doğurmak fiili bana hep ilginç gelmiştir.
bunu ister bilimle açıklayın
isterseniz tanrı mucizesi deyin.
hepimiz bir rahimde küçük bir yumurtayken
spermle buluşup 9 ay 15 gün sonra
bir üreme organından dünyaya geldik.
bu çok ilginç bir şey değil mi sizce de?
doğduktan sonra hemen yavrusunu emziren memeliler de bana çok masum ve hayret verici gelir.
henüz bir bebekken bizi kendinden çok düşünüp besleyen, büyüten, eğiten,
ömrünü bize adayan,
ilk öğretmenimiz, ilk aşkımız olan
annelerimiz...
iyi ki varlar.
uzun zamandır anneme hediye almıyorum.
o da bir öpücük yeter diyor.
tamam diyorum.
eski eşim de bana hediye alma, para ver derdi hep.
bir keresinde ona şık bir saat almıştım, barışsın diye de yüzük.
size evliliğimi kurtarmak için yaptığım son eylemi anlatayım mı?
eski eşim boşanma kararı almış,
nuh diyor peygamber demiyor.
son bir kez şansımı deneyeyim dedim.
sahilde güzel bir müzik eşliğinde
şarap açtım, arabanın bagajına gizlediğim çiçekleri çıkardım.
sonra ona bir yüzük hediye ettim.
ağlamaya başladı, " niye kafamı karıştırıyorsun" diye sordu.
çiçekleri aldı ama yüzüğü kabul etmedi.
ben de kıymetli yüzüğü kumsala fırlattım o an.
koşup aldı yüzüğü ve bana verdi.
"saçmalama" dedi, "al bunu bozdur"
dünya başıma yıkıldı o an.
eve gittiğimizde sana " 1 ay şans mı versem? " dedi.
isteksizce sen bilirsin dedim.
sonra istanbul'daki evimize döndü.
gidiş o gidiş.
sonunda boşandık.
boşandıktan sonraki ilk iki yıl sancılı geçse de artık onsuzluğa alıştım.
sanki ömrüm boyunca bekârmışım gibi hissediyorum.
sonra anladım ki ben evlilik insanı değilim.
zaten karşıma onun gibi biri çıkmasaydı asla evlenmezdim.
benden baba olmayacağını eskiden beri biliyordum.
bu yüzden 13 yıllık evliliğimiz boyunca onun tüm isteklerine rağmen
çocuk istemedim.
bir kadının anne olmasına engel oldum.
yani, dünya'ya bir veya birden fazla insan gelmesine engel oldum.
onun için kötü ama dünya için iyi oldu bence.
yeterince üreyen insan var zaten.
şu anda 39 yaşında hâlâ anne olabilir ama o da benim gibi ömür boyu evlenmek istemiyor.
neyse alt kata inip bir sigara yakayım, belki anlatacak yeni şeyler bulurum.
hava iki gündür çok soğuk.
çok üşüyorum.
anlatacak bir şey bulamadım.
bugünlük bu kadar yeter.
yarın görüşürüz...
devamını gör...
5275.
saat gecenin 2sinde iki fincan türk kahvesi içip uyuyamamam sonucu saat sabahın 6sında bir şeyler yazarak kafamı boşaltma eylemine giriştim. buraya da bayadır yazmamıştım zaten bir şeyler.
kafam karışık. her konuda. mesela ülkeyi saran siyasal islamdan ne zaman ve nasıl kurtuluruzu düşünüyor beynimin bir tarafı diğer taraftan okula giderken ne giysemi. bir taraftan yaklaşan finalleri ne yaparız diye düşünüyor diğer taraftan 70'ler showdaki hyde'la sevgili olur muydum olmaz mıydımı. kesinlikle olurdum. orası ayrı. almak istediğim çok fazla şey var bir de ama para kısıtlı. nalet olsun. volkan konak da gitti.
resim yapmak istiyorum, dil öğrenmek istiyorum, gezmek dolaşmak istiyorum, dizi izlemek istiyorum, film izlemek... sonsuza kadar... dizi.... tercihen supernatural.... forever... pls god please....
sabah derse gidebilmem için uyumam lazım ama kahve hala uyutmadığı gibi midemi de bulandırıyor.
1 haftaya finaller. hukuk fakültesi. yıllık sistem. 6 tane alttan ders. bozuk uyku düzeni. bozuk psikoloji. idare hukuku laneti. elimizde bunlar var fakat asıl sorun ne biliyor musunuz. benim hala bu hayatı soonnn derece çok sevmem. bu bende polyannacı bir etki oluşturuyor. her şeyi hallederiz düşüncesindeyim her zaman. ama çoğu zaman da yeterince ciddiye alamadığım için halledemiyorum. ama onu da halledicez.
hayat her şeye rağmen çok yaşanılası. benim suçum yok.
the sun ain't gonna shine anymore
kafam karışık. her konuda. mesela ülkeyi saran siyasal islamdan ne zaman ve nasıl kurtuluruzu düşünüyor beynimin bir tarafı diğer taraftan okula giderken ne giysemi. bir taraftan yaklaşan finalleri ne yaparız diye düşünüyor diğer taraftan 70'ler showdaki hyde'la sevgili olur muydum olmaz mıydımı. kesinlikle olurdum. orası ayrı. almak istediğim çok fazla şey var bir de ama para kısıtlı. nalet olsun. volkan konak da gitti.
resim yapmak istiyorum, dil öğrenmek istiyorum, gezmek dolaşmak istiyorum, dizi izlemek istiyorum, film izlemek... sonsuza kadar... dizi.... tercihen supernatural.... forever... pls god please....
sabah derse gidebilmem için uyumam lazım ama kahve hala uyutmadığı gibi midemi de bulandırıyor.
1 haftaya finaller. hukuk fakültesi. yıllık sistem. 6 tane alttan ders. bozuk uyku düzeni. bozuk psikoloji. idare hukuku laneti. elimizde bunlar var fakat asıl sorun ne biliyor musunuz. benim hala bu hayatı soonnn derece çok sevmem. bu bende polyannacı bir etki oluşturuyor. her şeyi hallederiz düşüncesindeyim her zaman. ama çoğu zaman da yeterince ciddiye alamadığım için halledemiyorum. ama onu da halledicez.
hayat her şeye rağmen çok yaşanılası. benim suçum yok.
the sun ain't gonna shine anymore
devamını gör...
5276.
sabah sabah, günün ilk kahvesini yakmayı nasıl başardın tatlım?
anlatmak ister misin?
oysa ne güzeldi ilişkimiz...
günaydınlar, iyi sabahlar gülümsemeleri, parfümünüz çok güzelmişler, hangi boy olsunlar, asıl sana sormalılar, kikirdemeler falan ay çok flörtözsünüüğğğzzz ihihihiler bilmem neler...
sonra temassız var diğğğ mii?
var tatlım, var.
ee?
kahve bok.
hiç olmadı turuncu saçlı c cup arkadaşım.
bu hiç olmadı.
taze kahve beklentim şu an ağlıyor, mutlu musun?
anlatmak ister misin?
oysa ne güzeldi ilişkimiz...
günaydınlar, iyi sabahlar gülümsemeleri, parfümünüz çok güzelmişler, hangi boy olsunlar, asıl sana sormalılar, kikirdemeler falan ay çok flörtözsünüüğğğzzz ihihihiler bilmem neler...
sonra temassız var diğğğ mii?
var tatlım, var.
ee?
kahve bok.
hiç olmadı turuncu saçlı c cup arkadaşım.
bu hiç olmadı.
taze kahve beklentim şu an ağlıyor, mutlu musun?
devamını gör...
5277.
sabahın köründe alev alev yanan mideme zehir gibi kahve şoku. şu an kendine geldiğini düşünüyorum. bundan sonra kimseye müsamahamız kalmamıştır.
devamını gör...
5278.
insanın içinde kocaman boşluk duygusu yaratan günleri sevmiyorum.anneler günü gibi, babalar günü gibi...
devamını gör...
5279.
bugün yeni bir yaşa adım atıyorum. *
en büyük dileğim sağlık *,huzur ve şans,hayata sorumluluklara karşı kolaylık başka hiç bir isteğim yok geri kalan her şey bir şekilde olur.
en büyük dileğim sağlık *,huzur ve şans,hayata sorumluluklara karşı kolaylık başka hiç bir isteğim yok geri kalan her şey bir şekilde olur.
devamını gör...
5280.
çoktan seçmeli olacak deyip sınavı klasik yapan hocaya ne denir??
devamını gör...