5441.
aklıma mukayyit olayım. tövbeler olsun ki düşünmüyorum döngüler falan ne alaka? sekiz oyunda döngüsel sistem kurma diye bir şey mi var? yok öyle bir şey çık aklımdan.
devamını gör...
5442.
bir şeyler hissediyorum ama ne hissettiğimi tam bilemiyorum. biri beni mi anıyor bana küfür mü ediyor bana bir şey mi diyecek bilmiyorum ama bir şey var işte.
devamını gör...
5443.
laf çakmak merakı yok edilemeyen hasetin, hazımsızlığın, avamlığın göstergesi, pasif agresyonun da ta kendisidir. zekanın yeterlisi ironi yapar, yetersizi ancak laf sokmaya yarar. üzmez, kale alınmaz ucuzluğu...
devamını gör...
5444.
her şeyden bunaldığımda google mapste geçmişte mutlu olduğum huzurlu hissettiğim yerlerin adresini girip o sokak/caddede dolaşırım. sıklıkla bu adres babama küçükken mektup yazdığım adres olur. bir başka ülkenin sokağında babamla mutlu anlarım vardı. oraya kaydedilmiş, orada saklanan, üzerine anılar yazmadığım için bozulmamış hep aynı kalmış hissettiren.
devamını gör...
5445.
ben öyle yapmazdım ama kimin öyle yapacağını çok iyi bilirdim bu yüzden de hiç şaşırmazdım
devamını gör...
5446.
elimdeki yaraya kolonya değmesinden zevk aldığım için her dakika kolonya ile yarama zevk katıyorum.
kolonya kullanırken de kendimi sorguluyorum, kolonya bana güzel şeyler çağrıştırmıyor çünkü.
hacı yağı ile aynı şeyi çağrıştırıyor.
umreden yeni dönen amcanın o umreyi anlatırkenki heyecanı ile aynı şeyi çağrıştırıyor.
bu yüzden kolonyayı istediğim sıklıkla kullanamıyorum.
bir de her daim yanımdaki insana da ikram ettiğim ve bu konuda kendimi tutamadığım için toplu taşımalarda da kullanamıyorum.
en son pandemi döneminde falan bıraktılar çünkü insanlar bu kolonya paylaşımcılığını.
öyle işte.
elimdeki yaraların biraz daha kolonyaya ihtiyaçları var.
kolonyalanıp geleceğim.
edit: sanırım ilk defa bu başlıkta karamsar bir şeyden bahsetmedim.
bu yüzden kendimi tebrik ediyorum ve ödül olarak bir adet eyüp sabri tuncer'in japon kiraz çiçekli kolonyasını hediye etmek istiyorum.
-tesekkür ederim.
+ rica ederim canım.
kolonya kullanırken de kendimi sorguluyorum, kolonya bana güzel şeyler çağrıştırmıyor çünkü.
hacı yağı ile aynı şeyi çağrıştırıyor.
umreden yeni dönen amcanın o umreyi anlatırkenki heyecanı ile aynı şeyi çağrıştırıyor.
bu yüzden kolonyayı istediğim sıklıkla kullanamıyorum.
bir de her daim yanımdaki insana da ikram ettiğim ve bu konuda kendimi tutamadığım için toplu taşımalarda da kullanamıyorum.
en son pandemi döneminde falan bıraktılar çünkü insanlar bu kolonya paylaşımcılığını.
öyle işte.
elimdeki yaraların biraz daha kolonyaya ihtiyaçları var.
kolonyalanıp geleceğim.
edit: sanırım ilk defa bu başlıkta karamsar bir şeyden bahsetmedim.
bu yüzden kendimi tebrik ediyorum ve ödül olarak bir adet eyüp sabri tuncer'in japon kiraz çiçekli kolonyasını hediye etmek istiyorum.
-tesekkür ederim.
+ rica ederim canım.
devamını gör...
5447.
atlatılması uzun dediğim şeylerin ufak bir müdahalede nasıl da ışık hızında içinden çıkacağımı gördüm...
şükür yarabbim...
şükür yarabbim...
devamını gör...
5448.
taş kalplileri hayatımdan çıkartıyorum. çok geç ama baktım ki benden çok şey götürüyor, en doğrusu. tavsiye ederim...
devamını gör...
5449.
sensin bu elinde mezurayla boyut ölçen düzeysizi tepeye çıkaran, o da kendini mısır püskülü gibi nimetten sayıyor haliye... adı arşa çıkmış, faş olmuş ama öyle arsız ki, farkında bile değil zevzek zerzevat olduğunu.
devamını gör...
5450.
rica edeceğim fikriniz sormadan fikir beyan etmeyin. aa fikrim geldi gideyim de söyleyim diyerek gelmeyin. sana ne demek istiyorum diyemiyorum daha çok sinir oluyorum.
bir sorun kendinize ya bunun karşılığında sana ne cevabı alma ihtimalim var mı, cevabınız evetse gidip sorulmadan fikrinizi sunmayın.
bu hadsizlikten nefret ediyorum. en çok da bundan.
net sana ne yani. sana mı kaldı? töbe yaaaa.
bomboşsunuz.
bir sorun kendinize ya bunun karşılığında sana ne cevabı alma ihtimalim var mı, cevabınız evetse gidip sorulmadan fikrinizi sunmayın.
bu hadsizlikten nefret ediyorum. en çok da bundan.
net sana ne yani. sana mı kaldı? töbe yaaaa.
bomboşsunuz.
devamını gör...
5451.
#3590724
şu tanıma çok katılıyorum yaa, varsa bir fikrim kafanda muhakeme etmemiş ve ihtimal cevabımı da düşünmemişsen bana gelme çünkü kötü ters teper.
madem çok iyi bir fikrin var ben den geri de değil ilerde olmalısın.
fikir türettiğin yerde benim çok tüketmişliğim var edin ol.
şu tanıma çok katılıyorum yaa, varsa bir fikrim kafanda muhakeme etmemiş ve ihtimal cevabımı da düşünmemişsen bana gelme çünkü kötü ters teper.
madem çok iyi bir fikrin var ben den geri de değil ilerde olmalısın.
fikir türettiğin yerde benim çok tüketmişliğim var edin ol.
devamını gör...
5452.
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
kopmaz kökler salmaktır oraya
kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
a. behramoğlu uruk.
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
kopmaz kökler salmaktır oraya
kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
a. behramoğlu uruk.
devamını gör...
5453.
sözlük kavgalarından anlamadığım bir şey var: abi kavga ederken yazdığınız girileri neden karşılıklı olarak beğenip favlıyonuz? kafa karıştırıp olaya renk katmak için mi? yoksa taşşak mı geçiyonuz olm bizimle? adam gibi kavga edin yahu. lanet olasıca federaller..
şaka la şaka. umrumda bile değil. yiyin birbirinizi. bomboş ve bombok işler anasını satanzi.
şaka la şaka. umrumda bile değil. yiyin birbirinizi. bomboş ve bombok işler anasını satanzi.
devamını gör...
5454.
aynı anda birkaç şehirde yaşamak istiyorum. mesafe işi olmasa keşke ve bir kapıyı açıp diğerine geçebilsem. bilim insanları uyanın da şunu bi deneyin istek attım, peçeteye yazdım.
tren sesi özlenir miymiş? özlenirmiş. yarappi sabır ver ve de yetiş ya ali zaten haziran da geldi.............
tren sesi özlenir miymiş? özlenirmiş. yarappi sabır ver ve de yetiş ya ali zaten haziran da geldi.............
devamını gör...
5455.
eppur saçmalama tren sesi özlenir mi hiç? ezmiyorsa.
devamını gör...
5456.
hayatımda hiç tatmadığım bir duygu ile baş etmeye çalışıyorum. öfke. benim için çok yeni bir deneyim. ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilmiyorum. bu hissin bu yaştan sonra hayatıma girmesi normal mi, aslında olması gereken bu mu, bunları da bilmiyorum. hep makul ve itidalli davranan, kendisine yapılan her şeyi, söylenen tüm sözleri eyvallah deyip sineye çeken bir insanken, vurup kırmak, ağzına gelen her şeyi saymak, can yakmak isteyen birine dönüşmek... üstelik bu öfkenin deli gibi sevdiğim birine yönelik olması iyice zorlaştırıyor süreci. bu dönüştüğüm şeyden çok korkuyorum ve nefret ediyorum.
devamını gör...
5457.
asıl mesele şu..
kurban mı? kurban rolüne mi büründü?
o kadar çok ki etrafta.. insaniyetinle ve vicdanınla bakıyorsun.. anlatıyor da anlatıyor.. ayılıp bayılıyor.. ben haketmedim diyor.. saldırıyor pervasızca.. izliyorsun..
aha sonra birşey oluyor..
tak ediyor algıların..
izlerken ayaklarını uzatıp alkışlıyorsun...
oscarlar lütfen bu tarafa..
yormayın insanları..
kurban mı? kurban rolüne mi büründü?
o kadar çok ki etrafta.. insaniyetinle ve vicdanınla bakıyorsun.. anlatıyor da anlatıyor.. ayılıp bayılıyor.. ben haketmedim diyor.. saldırıyor pervasızca.. izliyorsun..
aha sonra birşey oluyor..
tak ediyor algıların..
izlerken ayaklarını uzatıp alkışlıyorsun...
oscarlar lütfen bu tarafa..
yormayın insanları..
devamını gör...
5458.
son yayınladığım kitabım 31 ci baskısını yaptı.
devamını gör...
5459.
dağı ovayı doldurmuş bir feryat,
kimine cennet düşmüş kimine arasat
tevazu kibr’in üstüne bir at sürmüş,
kibir bir bakmış bir atı bin at görmüş.
âsî kibir, hiç bırakmamış işi,
dağ başını tutmuş geçirmiş kışı.
tevazu, bir ırmak olup akmış,
belli ki derdi denize varmakmış.
ne kadar güçlü aksa da pınar,
varamaz denize, toprağa sızar.
su suyla kavuşur,
başka sularla buluşup denize ulaşır.
denize kadar ırmak idi adın,
gerisini bırak denize vardın.
inci hayal değil ki, deniz olana,
ya altın, neden hayal olsun ona.
her bir dalgada bir cevher bulasın,
inci, mercan, yakutlar bulasın..
budur sermaye bu bahre dalana
arı dirlik gerek cevher bulana
yendi tevazu yüz bin çevik eri,
zapt etti bütün deniz ve kaleleri..
ne demişler, tevazu edeni define bekler,
yüce yer gözeten de derdine dert ekler
tevazuyla gelsen meydan senindir,
cevher senden çıkar maden senindir...
devamını gör...
5460.
2 haftalık izin bitti, yarın çalışıyor olacağım. bilmem kaç bin km yol yaptım, 4-5 şehir gördüm ama kesmedi be gülüm ya. kira mira geliriyle boş boş gezen tiplerden olsaymışız keşke.
devamını gör...