sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
4461.
bir şeyleri sevebilmek ya da insanlara, ihtimallere güvenebilmek her zamankinden daha zor gelse de yine de elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
her seferinde elimden gelen şeyi yapmaya çalıştığım konudan soğutacak olan binbir türlü şeyle karşılaşıyorum. çok kez bunalıyorum bu durumdan, akışına bırakmak istesem de akışına bıraktığımda akmayacağını bildiğim için aynı döngüde devam etmek zorunda kalıyorum.
yalanlardan da o kadar etkilenmiyorum artık, inanıyormuş gibi yapıyorum. iki kere ikinin sıfır ettiğini söyleseniz ona da inanır gibi yaparım. hatta bunu nasıl daha önce düşünemedim tarzında saçma sapan bir yalan da ben uydururum.
bazı konularda elimden geleni yapsam da yine de bir türlü kabullenemiyorum bazı gerçekleri. onları da çokta şey etmemeye çalışıyorum.
bazı anlarda ise öfkeme yenik düşerek o çokta şey etmediğim konuların hepsini aynı anda on katıyla da şey edebiliyorum, sonucu hep hüsran oluyor.
bunları da kendime hatırlatmak istiyorum sık sık. her şeyin geçici olduğunu unutuyorum çünkü.
geçici olarak geldiğim şu küçük kısımda kendimi , duygularımı ve diğer şeyleri bu kadar yormama gerek olduğunu düşünmüyorum.
her seferinde elimden gelen şeyi yapmaya çalıştığım konudan soğutacak olan binbir türlü şeyle karşılaşıyorum. çok kez bunalıyorum bu durumdan, akışına bırakmak istesem de akışına bıraktığımda akmayacağını bildiğim için aynı döngüde devam etmek zorunda kalıyorum.
yalanlardan da o kadar etkilenmiyorum artık, inanıyormuş gibi yapıyorum. iki kere ikinin sıfır ettiğini söyleseniz ona da inanır gibi yaparım. hatta bunu nasıl daha önce düşünemedim tarzında saçma sapan bir yalan da ben uydururum.
bazı konularda elimden geleni yapsam da yine de bir türlü kabullenemiyorum bazı gerçekleri. onları da çokta şey etmemeye çalışıyorum.
bazı anlarda ise öfkeme yenik düşerek o çokta şey etmediğim konuların hepsini aynı anda on katıyla da şey edebiliyorum, sonucu hep hüsran oluyor.
bunları da kendime hatırlatmak istiyorum sık sık. her şeyin geçici olduğunu unutuyorum çünkü.
geçici olarak geldiğim şu küçük kısımda kendimi , duygularımı ve diğer şeyleri bu kadar yormama gerek olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
4462.
4463.
“anlaşılamamak konusunda gerçekten şımartıldım.”
devamını gör...
4464.
çok kez hastanelerde refakatçi kaldım. çok cenazeye katıldım. çok taziyeye gittim. çok mezarlık gördüm. direkt olarak o çukurun içine girip, ellerimle gömdüğüm, üzerine toprak attığım insanlar var.
ölümün acısını da öfkesini de soğuk yüzünü de defalarca gördüm. daha bugün, uzaktan dolaylı olarak tanıdığım genç bir adamın ölüm haberini aldım.
üzüldüm. ama çokça düşündüm. bir gün hepimiz öleceğiz ve ölmek beni korkutmuyor. ölen için değil, geride kalanlar için bir dert aslında ölüm.
madem bir gün öleceğiz. o yüzden her şeyi çok da düşünmemek gerek. hiçbir şeyi gereğinden fazla düşünmemek, dert etmemek gerek. öleceğini bilerek ama öleceğini düşünmeden yaşamak gerek.
ölümün acısını da öfkesini de soğuk yüzünü de defalarca gördüm. daha bugün, uzaktan dolaylı olarak tanıdığım genç bir adamın ölüm haberini aldım.
üzüldüm. ama çokça düşündüm. bir gün hepimiz öleceğiz ve ölmek beni korkutmuyor. ölen için değil, geride kalanlar için bir dert aslında ölüm.
madem bir gün öleceğiz. o yüzden her şeyi çok da düşünmemek gerek. hiçbir şeyi gereğinden fazla düşünmemek, dert etmemek gerek. öleceğini bilerek ama öleceğini düşünmeden yaşamak gerek.
devamını gör...
4465.
anonimliğimi muhafaza ettiği için normal sözlük sayesinde her bir şeyi zaten söyleyebiliyorum. içimde söylemek istediğim hiçbirşey kalmıyor.
varolasın (bkz: @normal sözlük)
varolasın (bkz: @normal sözlük)
devamını gör...
4466.
içimizden gelmeyen şeylerin peşine düşmüşüz, peşine düştük diye istiyoruz sanmışız.
devamını gör...
4467.
4468.
no comment.
devamını gör...
4469.
güzel gözlü kadınlar sevdim ben. yeşil gözlü kadınlar; gözlerine dalınca uçsuz bucaksız bir ormanda dolaşmak gibi huzur verdi. kahve badem gözlü kadınlar sonra, 40 yıla sığmayacak hatrı vardı bakışlarının. iri kömür gözlü kadınlar; bir kıvılcımla ateşsiz közsüz cayır cayır yaktılar. sabah ışığında gözbebekleri harelenen kadınlar, hepsi çok güzeldi.
gözlerinin ışıl ışıl olduğu anlarda aklım gitti. nefes almayı unuttum bir an.
göğüslerinden ruhunu emerken “demek ki sorun bende değil” dediler, o minik ayaklarının altından yer yüzünü çektim.
başlarını göğsüme koyup ağladılar sonra, saçlarını koklayıp gözyaşlarını içtim yudum yudum.
sonra bir gün hiç farkına varamadan gittiler.
sensiz ölürüm dediğim kadınları unuttum, bir bir unuttum, bazen yüzleri, gülüşleri aklıma geliyor, kirpiklerinin dudaklarımı kanattığı anlar aklıma geliyor, ama hatırlayamıyorum, isimlerini bile hatırlayamıyorum, çok özür dilerim!
gözlerinin ışıl ışıl olduğu anlarda aklım gitti. nefes almayı unuttum bir an.
göğüslerinden ruhunu emerken “demek ki sorun bende değil” dediler, o minik ayaklarının altından yer yüzünü çektim.
başlarını göğsüme koyup ağladılar sonra, saçlarını koklayıp gözyaşlarını içtim yudum yudum.
sonra bir gün hiç farkına varamadan gittiler.
sensiz ölürüm dediğim kadınları unuttum, bir bir unuttum, bazen yüzleri, gülüşleri aklıma geliyor, kirpiklerinin dudaklarımı kanattığı anlar aklıma geliyor, ama hatırlayamıyorum, isimlerini bile hatırlayamıyorum, çok özür dilerim!
devamını gör...
4470.
4 saat sonra uyanmam lazım ama hortlak gibi evin içinde dolanıp kendime iş çıkarıyorum. üstelik 30 saatlik de uykusuzum. uyusana kardeşim! şapalağı vurucan ensesine böyle malların ya.
devamını gör...
4471.
yokluğumu hiç kimse hissetmemiştir...
şu ulu kerhanesinin personeli çekilmiş
ortam aydınlanmış, oh be
içime fenalık basmıştı.
şu ulu kerhanesinin personeli çekilmiş
ortam aydınlanmış, oh be
içime fenalık basmıştı.
devamını gör...
4472.
biri bana eşek şakası yapacak hissediyorum ama hadi hayırlısı. bedeli ağır olacak ama, baya hem de. umarım yapmaz.
devamını gör...
4473.
ikili karşıtlıklar tekliğe doğru bütünleşmek isterken, teklikten yola çıkanlar tekliğin parçalarından tanımlamaya kalkıyorsa tekliği, ortada zaten sürekli teklik mi var? kehribar renginde viskinin üçüncü yudumu, yoo sarhoş değilim.
devamını gör...
4474.
periyodik muayeneden sorunsuz geçmek istiyorum. 4 defa ikinciye gittim. bu sefer gitmeyeyim.amin.
devamını gör...
4475.
sanatçı olmak, benim kendimi bildim bileli hayalimdir. fakat ne kadar yazsam, ne kadar çizsem de bir türlü ilerlediğimi düşünmüyorum. yazdığım hiçbir şey anlamlı, çizdiğim hiçbir şey de bana güzel gelmiyor.
biliyorum, anlamlı ve güzel olabilmesi için fazlasıyla çalışmak ve pratik yapmak gerekli ama ben bazen o motivasyonu bile kendimde bulamıyorum. ne yapacağım hakkında bir fikrim de yok.
yazmayı çok sevdiğimi daha kaç kez dillendirip söylemem gerekiyor bilmiyorum ama yazmak benim yaşam stilim, yazmak benim kaçışım.
sadece tek bir sorunum var ki, resmi ya da daha genel bir şey yazacaksam, ne hakkında yazacağımı bilemiyorum. aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorum. yazdıklarımsa genellikle yakınılan denemeler ya da mutsuz sonla biten hikayeler oluyorlar. onları da zaten sonrasında beğenmiyorum, yırtıp atıyorum. genel olarak herhangi bi şeye fikrimi belirtmekte bir sıkıntı yok elbette. benim sıkıntım; ne üzerine yazacağımı bilmemek ve sonrasında da beğenmemek.
biliyorum, anlamlı ve güzel olabilmesi için fazlasıyla çalışmak ve pratik yapmak gerekli ama ben bazen o motivasyonu bile kendimde bulamıyorum. ne yapacağım hakkında bir fikrim de yok.
yazmayı çok sevdiğimi daha kaç kez dillendirip söylemem gerekiyor bilmiyorum ama yazmak benim yaşam stilim, yazmak benim kaçışım.
sadece tek bir sorunum var ki, resmi ya da daha genel bir şey yazacaksam, ne hakkında yazacağımı bilemiyorum. aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorum. yazdıklarımsa genellikle yakınılan denemeler ya da mutsuz sonla biten hikayeler oluyorlar. onları da zaten sonrasında beğenmiyorum, yırtıp atıyorum. genel olarak herhangi bi şeye fikrimi belirtmekte bir sıkıntı yok elbette. benim sıkıntım; ne üzerine yazacağımı bilmemek ve sonrasında da beğenmemek.
devamını gör...
4476.
milletin cebinden para, fiş falan çıkar benimkinden antideprasan çıkıyor. böyle hayatın da taa ellerinden öperim
devamını gör...
4477.
gazoz. evet.
devamını gör...
4478.
4479.
her şeyin yine saçma sapan ilerlediği, kafamın hiç boşalmadığı bir döneme daha girdik.
bu da yetmezmiş gibi biraz önce saçma sapan insanların saçma sapan tavırlarına maruz kalmak.
zaten çok doluyum, az kaldı.
bu da yetmezmiş gibi biraz önce saçma sapan insanların saçma sapan tavırlarına maruz kalmak.
zaten çok doluyum, az kaldı.
devamını gör...
4480.
içimden facebook’a girip ulus baker veya keanu reeves övmek geliyor. facebook’un facebook olduğu dönemlerde herkesin haftada ortalama üç kere yaptığı şeyi ben ‘herkes gibi olmamak adına’ bir kere bile yapamadım, içimde ukde kaldı. ne yalan söyleyeyim, ben de çok yapmak istemiştim. en azından bir cumartesi gecesi, hafif çakırkeyif olduğum bir anda rakı güzellemesi yapabilirdim.
şimdilerde birçok hayranının gıyabında “keşke o dönemlerde yaşasaydım da canlı canlı görebilseydim” deyip hayıflandığı the doors grubu için, 60'ların ikinci yarısında genç olup da salt herkes gibi olmamak adına "bu ne ya b*k gibi çalıyorlar" diyen ve konserlerine gitmeyen insanın bugünlerde hissettiği gibi bir pişmanlık var içimde.
her şeyi zamanında yakalamak ve bazen de herkes gibi olmak lazım dostlarım. ünlü bir halt şairinin dediği gibi: insanoğlu acizdir, muhtaçtır; fazla artistlik yapmamalıdır.
şimdilerde birçok hayranının gıyabında “keşke o dönemlerde yaşasaydım da canlı canlı görebilseydim” deyip hayıflandığı the doors grubu için, 60'ların ikinci yarısında genç olup da salt herkes gibi olmamak adına "bu ne ya b*k gibi çalıyorlar" diyen ve konserlerine gitmeyen insanın bugünlerde hissettiği gibi bir pişmanlık var içimde.
her şeyi zamanında yakalamak ve bazen de herkes gibi olmak lazım dostlarım. ünlü bir halt şairinin dediği gibi: insanoğlu acizdir, muhtaçtır; fazla artistlik yapmamalıdır.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345


