sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
2401.
içim çok şey konuşuyor ama suskunum dışarıdan bakıldığında çünkü her şey çok farklı olabilirdi gibi geliyor...
tam da burada oğuz atay'ın dediği;
"ifade edemediğim bir eksiklik hissi var içimde. sanki her şey başka türlü olabilirdi." geliyor aklıma ve bir kıymık daha batıyor kalbime.
hep korkaktın,
hep kendini kayıran,
hep bencil,
hep küstah,
hep kaba...
ama ben sana baktığımda hep o küçük çocuğu gördüm gözlerinde *, çocukken aynı yanılgıya düştüğüm çocuk halini,
en kimseye anlatmadığımız sırlarımızı birbirimize anlattığımız ve beraber ağladığım o masum çocuğu...
çok kızıyorum sana çok... bunun kelimelerle ifadesi yok.
kendimi biliyorum asla dayanamam öyle bir şey olsa ama sanki karşımda böyle perişan halde olsan bile bir süre içim soğumayacakmış gibi geliyor. hayatımda ilk defa bir insana bu kadar kızgınım (ve kırgınım tarifsiz) ama senden daha çok kendime!
sanırım da ömrüm boyunca affetmeyeceğim seni.
eziyetlerin,
en küçük zorlukta benden, bizden vazgeçişlerin,
ben tüm iyi niyetim ile her zaman sana elimden geldiğince anlayış göstermeye çalışırken hep ve daima bana karşı bu anlamsız tahammülsüzlüğün,
tüm "beraber yapacağız" diye söyleyip tutmadığın sözlerin,
ve en çok da benim için hiç çabalamadığın için!
seni hiç affetmeyeceğim! *
tam da burada oğuz atay'ın dediği;
"ifade edemediğim bir eksiklik hissi var içimde. sanki her şey başka türlü olabilirdi." geliyor aklıma ve bir kıymık daha batıyor kalbime.
hep korkaktın,
hep kendini kayıran,
hep bencil,
hep küstah,
hep kaba...
ama ben sana baktığımda hep o küçük çocuğu gördüm gözlerinde *, çocukken aynı yanılgıya düştüğüm çocuk halini,
en kimseye anlatmadığımız sırlarımızı birbirimize anlattığımız ve beraber ağladığım o masum çocuğu...
çok kızıyorum sana çok... bunun kelimelerle ifadesi yok.
kendimi biliyorum asla dayanamam öyle bir şey olsa ama sanki karşımda böyle perişan halde olsan bile bir süre içim soğumayacakmış gibi geliyor. hayatımda ilk defa bir insana bu kadar kızgınım (ve kırgınım tarifsiz) ama senden daha çok kendime!
sanırım da ömrüm boyunca affetmeyeceğim seni.
eziyetlerin,
en küçük zorlukta benden, bizden vazgeçişlerin,
ben tüm iyi niyetim ile her zaman sana elimden geldiğince anlayış göstermeye çalışırken hep ve daima bana karşı bu anlamsız tahammülsüzlüğün,
tüm "beraber yapacağız" diye söyleyip tutmadığın sözlerin,
ve en çok da benim için hiç çabalamadığın için!
seni hiç affetmeyeceğim! *
devamını gör...
2402.
işyeri grubunda acil kan duyurusu yapıldı dün. işte falanca hastanede yatmakta olan filanca kişi adına acil a rh+ kan ihtiyacı vardır, kan vermek isteyenler kızılaya gidip x adına verebilirler. neyse gittim kızılaya doldurdum formu ve uzandım sedyeye. eleman geldi taktı hortumu ama bi yandan da diğer çalışanlarla sohbet ediyor. işte ikramların yeri burada yanlış oldu, bağışçılar geliyor limonlu sade diye seçiyor, kaza olacak falan söyleniyorlar. arada dedikodu da yaptılar bu durumu birilerine bildirmişler ama cevap alamamışlar falan.
kan verme işlemi bitti kalktım ayağa az önce öngördükleri gibi gittim soda seçmeye çalışıyorum. o an anlık bi baş dönmesi yaşadım ve tüm sodaların üzerine doğru biraz düştüm. abartısız 30 kadar şişeyi masanın üzerinden devirerek kırdım, yetmedi yanındaki meyve sularını ve çokoprensleri de devirdim. anlık bir şeydi ve bir kaç saniye sonra kendime geldim. az önce bu ikramların yeri konusunda söylenen elemanın yüzünde "ben demiştim" bakışını gördüm.
tamam biliyordun da niye inisiyatif alıp yerlerini değiştirmedin? illa birinin gelip bunu buraya koyun demesi mi gerekiyor sana? bu memurlar neden ufacık bir konuda bile talimat almadan hareket edemiyorlar?
kan verme işlemi bitti kalktım ayağa az önce öngördükleri gibi gittim soda seçmeye çalışıyorum. o an anlık bi baş dönmesi yaşadım ve tüm sodaların üzerine doğru biraz düştüm. abartısız 30 kadar şişeyi masanın üzerinden devirerek kırdım, yetmedi yanındaki meyve sularını ve çokoprensleri de devirdim. anlık bir şeydi ve bir kaç saniye sonra kendime geldim. az önce bu ikramların yeri konusunda söylenen elemanın yüzünde "ben demiştim" bakışını gördüm.
tamam biliyordun da niye inisiyatif alıp yerlerini değiştirmedin? illa birinin gelip bunu buraya koyun demesi mi gerekiyor sana? bu memurlar neden ufacık bir konuda bile talimat almadan hareket edemiyorlar?
devamını gör...
2403.
etrafınızı sarmış maskelerin altındaki yüzleri yer çekimine yenik insanlar görüyorsunuz. neden bu memnuniyetsizlik hali? neden sahip olduklarımızla yetinemiyoruz? hep daha fazlası, hep bir sonrası, hep bilinmeyene olan dinmeyen merak ve ilgi eksikliği. süreç için yaşıyoruz. sonuca ulaştık mı gelsin bir yenisi. tamahkâr, sıkılgan ve şükürsüzüz. her yeni günde eksilen o kadar çok şey var ki insanlığımızdan, fark edemiyoruz. sorular bitmiyor. neden doğru yolu seçemedim, nerede yanlış yaptım, kaçmakla kendime en büyük kötülüğü mü ettim, ardımda bıraktıklarımla kim bilir neleri kaçırdım ve tekrar o eski günlere dönebilsem diye hayıflanmasak, ayılabilsek keşke.
devamını gör...
2404.
düzenbaz varlıklarız.
devamını gör...
2405.
mutluluklar canım :*
devamını gör...
2406.
avucunun içinde sımsıkı tuttuğun o küçük anahtar dikenli telden farksız duruyor değil mi? canın yanıyor fakat sırlarla dolu kilitli çekmeceyi açmaya korkuyorsun. sol elin uzanmış, sahip olduğun tüm cesaretini kendi üzerinde toplamışken, sağ elin bir kez daha ona mani olacak. kahrolası sağ elin! en doğrusunu hep o bilir ya zaten. her daim sana sadıktır. oysaki kendine saklamak istediğin malum yazıları kağıda döken de o değil miydi? sayfaları çevirmeye başlarsan eğer, görmek istemediğin cümlelerle yüzleşeceksin. kim bilir belki de aslında bir kez daha hatırlamak istediklerinle; içini acıtsa da. ağladığı anları hatırladıkça daha kötü olur insan, canı yanar ve bir kez daha ağlamaya başlar. işte o anların müsebbibi olan bu hissiyatın kıymetini iyi bil. kendine engel olma, aynanın ardındakini gör.
devamını gör...
2407.
devamını gör...
2408.
bahar nazlı nazlı geliyor ve gelecek. doğa tekrar doğacak. insanın ise içi içine sığmayacak bir enerji bir neşe gelecek.
belki kiminde yalnızlığına bağlı hüzün en çok baharda hissedilir.
oysa güneşe bakmak iki kişiliktir.
belki kiminde yalnızlığına bağlı hüzün en çok baharda hissedilir.
oysa güneşe bakmak iki kişiliktir.
devamını gör...
2409.
tren kompartmanları gibi uç uca eklendiniz yıllardır. her biriniz kaliteleri ucuzdan zevksize değişen mobilyalarla içi farklı tefriş edilmiş hareketli kutucuklar gibiydiniz. ağır ağdalı kokan perdeleriniz, ağzı kalın kadehleriniz, plastik soğutucular içinde soğutulan ucuz şaraplarınız, metal kül tablalarınız, petle kafanıza diktiğiniz sularınız, kağıttan, naylondan atıklarınız...
iki kompartman arasında bocaladım durdum yıllardır. ait olmadığım yerde size katılmaktansa, her tünel girişinin bir aydınlığa çıkacağına inanan iflah olmaz gafletimle; zamanın içinde ayakta valizimi sıkı sıkı tutarak, tedirgin ve ürkek yol katetmek durumunda kaldım. gürültünüz, frapanlığınız, had aşımlarınız, mesnetsiz cesaretiniz ve ucuzluğunuzdan yoruldum.
sizin daha çok yolunuz var. ben yolculuğumun sonuna geldim. bu istasyonda iniyorum.. size "haydi selametle!.." diyorum.
iki kompartman arasında bocaladım durdum yıllardır. ait olmadığım yerde size katılmaktansa, her tünel girişinin bir aydınlığa çıkacağına inanan iflah olmaz gafletimle; zamanın içinde ayakta valizimi sıkı sıkı tutarak, tedirgin ve ürkek yol katetmek durumunda kaldım. gürültünüz, frapanlığınız, had aşımlarınız, mesnetsiz cesaretiniz ve ucuzluğunuzdan yoruldum.
sizin daha çok yolunuz var. ben yolculuğumun sonuna geldim. bu istasyonda iniyorum.. size "haydi selametle!.." diyorum.
devamını gör...
2410.
2411.
karşılıklı uyumu yakaladıktan sonra birşeyin ters gitmesi ile yaşanan hayal kırıklığı ne kadar kötü.
devamını gör...
2412.
ters ilişki aradaki problemlerin düzeltilmesine yardımcı olur
devamını gör...
2413.
dışım gayet sakin ama içimde çatırdayan bir şeyler...
hani seven kalpti, peki o zaman neden kendileri de engelli olmasına rağmen her ilişkimde gözlerim bahane oluyor?
aşka inancım bitiyor.
hani seven kalpti, peki o zaman neden kendileri de engelli olmasına rağmen her ilişkimde gözlerim bahane oluyor?
aşka inancım bitiyor.
devamını gör...
2414.
hani birine yer sorarsın da,
ooo sen çok yanlış yere gelmişsin der ya,işte bu aralar o yoldayım.
ooo sen çok yanlış yere gelmişsin der ya,işte bu aralar o yoldayım.
devamını gör...
2415.
"o kızın saçlarından geliyordum."
devamını gör...
2416.
mod 4 mobing gibi bir şey yapıyor sanırım
devamını gör...
2417.
2418.
2419.
düşüncelerin aslında oldukça saf. ama görünen o ki herkes onların birer lekeli canavar olduğunu sanıyor. üzülüyorsun üzerlerine yapışan bu damgadan ve gerçekten kirlenecekler diye. ya onlar sandığından daha kötü ya da sen çoktan onlar kadar kirlenmişsin.
devamını gör...
2420.
doğrular ve yanlışlar başkalarınındır, gerçek ise tertemiz ve herkesten bağımsızdır. gerçeklerin peşindeyim, ölene dek.*
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302