sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
3081.
çok daha dost hane, dikensiz, iğnesiz, saf, rafine, teslimiyet...kaygısız, güvenli, emin....
devamını gör...
3082.
"aşkım da değişebilir gerçeklerim de
....
ama sizin adınız ne
benim dengemi bozmayınız " *
....
ama sizin adınız ne
benim dengemi bozmayınız " *
devamını gör...
3083.
bugünkü mevzuyla ilgili söylemek istediklerim var çünkü normal sözlük başlığındaki tanımlar silinmiş ve aleyhte yazılanlar şu an durduğu için yanlış anlaşılıyor konu. düzenledim ve tekrar yayına alınana dek herkes yanlış şeyler düşünecek. mecbur değilim açıklama yapmaya ama yine de yapacağım.
öncelikle hesabımı dondurma nedenim sözlükten bağımsız, özel bir nedendi. 1 kişiye anlattım olayı sadece. yalnızca o biliyor ve sağ olsun saygı da gösterdi ve kimseye anlatmadı. zaten giderken de buraya ya da buradakilere herhangi bir atar gider yapmadım. canım sıkkın olduğunda evdekiler dahil tüm insanlardan uzak durmayı tercih ediyorum. bu da öyle anlık verilmiş bir karardı. ekşi'de de kaç gündür tanım girmiyorum aynı şekilde. sözlükte konuk olduğum son yayında da bunu altını çizerek söylemiştim ki temelsiz iddialar ortaya atılmasın. sürekli deyip durmuyor musunuz "sözlükten başka hayatınız yok mu?" diye. var işte. o yüzden buradan her gidenin gitme nedeni burayla ilgili olmak zorunda değil.
normal şartlarda pazar akşamları benim yayın günümdü zaten. ben yokken folloş o günlerde yayın yapabileceğini söyledi. bu akşam da yayın yapacakmış. "gel sen de kafan dağılır biraz" dedi ve biraz ısrar da etti. kırmak istemedim. bunun için hesabı açmak gerektiğinin de farkındaydım. yayın saatinde açarak folloş dahil herkese sürpriz yapmayı düşündüm. kendisine başta söylemedim bunu. hatta açmayacağımı söyledim. konuk olarak gelirim dedim * en kötü. sonra yayını nickimle birlikte duyurunca tuhaf tuhaf yorumlar gelmeye başlamış. önce folloş'a "yayında açıp sürpriz yapacağım. sen de bil artık o zaman." dedim ama sonra baktım ki mevzu büyüyecek, daha erken açtım. olay bundan ibaret. neden bu kadar büyüdüğünü de anlamış değilim o yüzden.
hesap dondurma ya da kafa izni olaylarında sanıyorum ki süre 50 saatmiş. birkaç arkadaş yazmış sağ olsunlar. 50 saat dolmadan tekrar açamıyormuşuz hesabı ve benim hesabı dondurduğum gün geçen pazardı. yani yedinci gündü bugün ve bu nedenle de tekrar aktif ettim hesabı rahatça. giriş yapmaya çalıştığınızda karşınıza "hesabınız kendi isteğinizle silinme listesine alınmış. iptal için buraya tıklayın." yazılı bir uyarı çıkıyor, o kadar. oraya tıklayınca da hesaba, hiçbir şey olmamış gibi yeniden girebiliyorsunuz. o nedenle yeniden gelmemin önünde bir engel yoktu. dolayısıyla "imtiyaz" ya da benzer herhangi bir şey söz konusu değil, onu da tekrar belirtmiş olayım. burada herkes neyse meja da o. kimsenin beni kayırdğı, kolladığı falan yok. artık durup durup yeni elementler uydurmazsanız gerçekten memnun olurum.
öncelikle hesabımı dondurma nedenim sözlükten bağımsız, özel bir nedendi. 1 kişiye anlattım olayı sadece. yalnızca o biliyor ve sağ olsun saygı da gösterdi ve kimseye anlatmadı. zaten giderken de buraya ya da buradakilere herhangi bir atar gider yapmadım. canım sıkkın olduğunda evdekiler dahil tüm insanlardan uzak durmayı tercih ediyorum. bu da öyle anlık verilmiş bir karardı. ekşi'de de kaç gündür tanım girmiyorum aynı şekilde. sözlükte konuk olduğum son yayında da bunu altını çizerek söylemiştim ki temelsiz iddialar ortaya atılmasın. sürekli deyip durmuyor musunuz "sözlükten başka hayatınız yok mu?" diye. var işte. o yüzden buradan her gidenin gitme nedeni burayla ilgili olmak zorunda değil.
normal şartlarda pazar akşamları benim yayın günümdü zaten. ben yokken folloş o günlerde yayın yapabileceğini söyledi. bu akşam da yayın yapacakmış. "gel sen de kafan dağılır biraz" dedi ve biraz ısrar da etti. kırmak istemedim. bunun için hesabı açmak gerektiğinin de farkındaydım. yayın saatinde açarak folloş dahil herkese sürpriz yapmayı düşündüm. kendisine başta söylemedim bunu. hatta açmayacağımı söyledim. konuk olarak gelirim dedim * en kötü. sonra yayını nickimle birlikte duyurunca tuhaf tuhaf yorumlar gelmeye başlamış. önce folloş'a "yayında açıp sürpriz yapacağım. sen de bil artık o zaman." dedim ama sonra baktım ki mevzu büyüyecek, daha erken açtım. olay bundan ibaret. neden bu kadar büyüdüğünü de anlamış değilim o yüzden.
hesap dondurma ya da kafa izni olaylarında sanıyorum ki süre 50 saatmiş. birkaç arkadaş yazmış sağ olsunlar. 50 saat dolmadan tekrar açamıyormuşuz hesabı ve benim hesabı dondurduğum gün geçen pazardı. yani yedinci gündü bugün ve bu nedenle de tekrar aktif ettim hesabı rahatça. giriş yapmaya çalıştığınızda karşınıza "hesabınız kendi isteğinizle silinme listesine alınmış. iptal için buraya tıklayın." yazılı bir uyarı çıkıyor, o kadar. oraya tıklayınca da hesaba, hiçbir şey olmamış gibi yeniden girebiliyorsunuz. o nedenle yeniden gelmemin önünde bir engel yoktu. dolayısıyla "imtiyaz" ya da benzer herhangi bir şey söz konusu değil, onu da tekrar belirtmiş olayım. burada herkes neyse meja da o. kimsenin beni kayırdğı, kolladığı falan yok. artık durup durup yeni elementler uydurmazsanız gerçekten memnun olurum.
devamını gör...
3084.
devamını gör...
3085.
eskiden erkekler kadınları görür, beğenir, kendine aşık etmeye çalışırdı. vahşi yaşamdaki av-avcı ilişkisi ikili ilişkilerin temeliydi ve herkes erkeğin doğası gereği avcı, kadının doğası gereği av olduğunu bir şekilde kabullenmişti. günümüzde bu roller garip bir şekilde tepe taklak edildi. garip diyorum çünkü bazı erkekler (ki genelde bir ilişkinin sorumluluğunu alamayacak erkekler) hiçbir sebep olmamasına rağmen av psikolojisinde geziyor. ilişki denen şeyden anlamasanız bile anlıyorsunuz, avlamak istiyor ancak bu sorumluluğu kendine almak istemediği için kendisi av olup, atılması gereken "avcı" adımlarını kadından bekliyor.
kadının da bu erkekle bir ilişkide olmak istememesi üzerine (ki gerçekten istese bu rolü seve seve kabullenir) süt dökmüş kedi gibi kalakalıyor.
bu aptalca tavlamaya çalışma olayını kim çıkarsıysa gerçekten aptalca. hiç tanımadığım birinden sabah sabah pembe rüyalar beyaz düşler tribi yedim. üstelik "arasana beni" derken iyi bir avcı erkek olduğunu ve beni avladığını düşünüyordu. sanırım kendisine pembe oje süreceğimi de sandı ama maalesef.
biricik sevgilimin de dediği gibi "uwu"
kadının da bu erkekle bir ilişkide olmak istememesi üzerine (ki gerçekten istese bu rolü seve seve kabullenir) süt dökmüş kedi gibi kalakalıyor.
bu aptalca tavlamaya çalışma olayını kim çıkarsıysa gerçekten aptalca. hiç tanımadığım birinden sabah sabah pembe rüyalar beyaz düşler tribi yedim. üstelik "arasana beni" derken iyi bir avcı erkek olduğunu ve beni avladığını düşünüyordu. sanırım kendisine pembe oje süreceğimi de sandı ama maalesef.
biricik sevgilimin de dediği gibi "uwu"
devamını gör...
3086.
tanımlarını beğendiğim insan, beni yakala*
devamını gör...
3087.
napirsen gurban?
devamını gör...
3088.
titanik batarken çalmaya devam eden kemancılar gibiyiz.
bu vurdumduymazlık, bu görmemezlikten gelme hâlleri, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık artık bunların hiçbirisi işe yaramıyor ve bizi kurtarmaya yetmeyecek.
yani anlayacağınız alisin harikalar diyarı bitti, artık elm sokağı kabusuna geçiş yaptık.
yüce rabbimden dileğim odur ki: herkes hakettiğini yaşasın. ve zaten eminim öyle olacak.
bu vurdumduymazlık, bu görmemezlikten gelme hâlleri, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık artık bunların hiçbirisi işe yaramıyor ve bizi kurtarmaya yetmeyecek.
yani anlayacağınız alisin harikalar diyarı bitti, artık elm sokağı kabusuna geçiş yaptık.
yüce rabbimden dileğim odur ki: herkes hakettiğini yaşasın. ve zaten eminim öyle olacak.
devamını gör...
3089.
klima kapanıp da sıcak hava bir sis gibi üstüme çökerken rehavet ve uyku da çöküyor. dışarıdan klimalı ortama gelince, serinlik hücrelerime hücum ederken rahatlama ve uyku da bünyeme hücum ediyor. tatilde çok yorulmuşum ben.
devamını gör...
3090.
ulan madem böyle yapacaktın niye öyle dedin
devamını gör...
3091.
bana (bkz: the walking dead) gibi 3-4 kez baştan sona manyak gibi izleyip sıkılmayacağım bir dizi lazım.
devamını gör...
3092.
hamınızı sevmirem.
bazılarınızı sevirem.
bazılarınızı sevirem.
devamını gör...
3093.
bana ne*.
devamını gör...
3094.
bir gece ne kadar uzun sürebilir? saydım. bir ömür sürüyor.
devamını gör...
3095.
afkur!..
devamını gör...
3096.
yine özlemle dolup taştığı bir gün. bunu yazdığı mesajlardan anlamak zor değil. sürekli benim olmak istediğini, benimle her şeyi yapmak istediği söylüyor. bununla ima ettiği şey ne? ne anlamalıyım, anladığım şey doğru mu? hala bana karşı tamamen dürüst olmadığını düşünüyorum. bilmem neden bazı konuları konuşmak istemiyor. doğrusu ben de istemiyorum. çünkü ne diyeceğimi bilmiyorum. ilişkimizin başladığı gibi her şeyin aniden olmasından korkuyorum. ama bu böyle olacak... büyük bir felakete doğru yürümekteyiz fakat zarar görmeden atlatacağız. çünkü bunun olmasına müsaade etmeyeceğim. güçlüyüm, kararlıyım, aşığım.
sadece onun için endişe duyuyorum. hayatı boyunca geçmişinden kurtulamadan yaşarsa... elbette insan kolayca unutamaz. unutmamasından değil bu hatıraların onu sürekli korkutmasından, incitmesinden tereddüt ediyorum. sadece benim kadar sağlam bir psikolojiye sahip olduğuna inanmak istiyorum. gerektiğinde tüm geçmişini silebilecek, o geçmişi içindekilerle birlikte ateşe atabilecek güçlü bir karakter ve zihin yapısına sahip olduğuna inanmak istiyorum. çünkü ben yapacağım. çünkü ne söylersem söyleyeyim ailemin düşüncelerini değiştiremem. ancak bu sırrı koruyabilirsek hayatımızı güvence altına almış oluruz. bunun içinse çok dikkatli olmalı ve parmak uçlarımızda yürümeliyiz.
bu kadar düşünmenin gerekli olduğunu da sanmıyorum. gitmek en iyi çözüm, uzaklaşıp kaybolmak... hayatım boyunca hayalet gibi yaşadım, kimse benden daha iyi yok olamaz. gel gelelim bir insanı hayalet olmaya ikna etmek, zorlamak pek kolay olmayacak. üstelik bunu hiç de yapmak istemeden yapacağım. başka bir yol yok. zaten yürünmemesi gereken bir yolda yürümeye çalışıyoruz, iyi bir yol fikri bizim için çok uzak şimdilik.
aşılır, aşılacak. her yol bir gün sona erer... yeni yönlere sapılır, konaklanacak evler çıkar, sınırlar geçilir, şehirler değişir... her nerede yürürsek yürüyelim bu yol hiç değişmeyecek. hep korku ve acı dolu olacak. mutluluğumuzla bunun üstesinden gelebiliriz elbet ancak hayat boyu kaçarak, korkarak yaşamak zorunda kalacağız... sadece benim zihnim ve gözlerimle bakabilmeni diliyorum. bütün endişem senin zayıflığından ileri geliyor. güçlü bir kadınsın fakat benim kadar arzuya sahip değilsin. seni suçlayamam elbette. sahip olduğum bu zihni, karakteri elde etmek için epey yalnız kalmam gerekti. özgürlüğün bedeli buydu, çare yok. bütün ölülerin gözünde henüz çocuğumdur belki fakat yaşam süresince bana kocaman göründü bu hayat. otuz yıl, muhteşem bir yalnızlık inşa etmek için harcandı. kazanımı ise ortada. sınırsız bir zihin. özgür bir karakter. elbette cezasız kalmayacaksa da her şeyi göze aldım çoktan. sen buna değersin. en büyük acıya, en ağır cezaya, öldürülmeye, sürünerek yaşamaya, her şeye değersin... değerin kendisi sensin. ıssız, karanlık, soğuk bir mağarada bulduğum bir sandık dolusu altınsın sen, hiçbir cin seni benden alamaz... uğruna binlerce bebeği bile kurban ederim. bunu yapabilirim.
sendeki şeyi anlayamıyorum. doğrusu anlamak istemiyorum. sevmeye devam etmek istiyorum, büyüsü bozulmasın bu sevginin. benim için hep gizemli, anlaşılmaz kal. seni keşfederken geçsin ömrüm ama hiçbir yere varamayayım. bir hayat boyu oyalanacağım bulmacam ol. tüm vaktimi sana harcayayım, tüm yaşamımı senin için harcayayım. bir kazanım elde etmeyi düşünmeden, yalnızca mutluluk verdiğin için seninle sürdüreyim kalan zamanımı. her sabah uyanıp içerisinde ne olduğunu anlayamadığım o gözlerine bakayım. sonra sorayım: ne var senin bu gözlerinde? her zaman yaptığın gibi utanıp boynuma sarıl.
sadece onun için endişe duyuyorum. hayatı boyunca geçmişinden kurtulamadan yaşarsa... elbette insan kolayca unutamaz. unutmamasından değil bu hatıraların onu sürekli korkutmasından, incitmesinden tereddüt ediyorum. sadece benim kadar sağlam bir psikolojiye sahip olduğuna inanmak istiyorum. gerektiğinde tüm geçmişini silebilecek, o geçmişi içindekilerle birlikte ateşe atabilecek güçlü bir karakter ve zihin yapısına sahip olduğuna inanmak istiyorum. çünkü ben yapacağım. çünkü ne söylersem söyleyeyim ailemin düşüncelerini değiştiremem. ancak bu sırrı koruyabilirsek hayatımızı güvence altına almış oluruz. bunun içinse çok dikkatli olmalı ve parmak uçlarımızda yürümeliyiz.
bu kadar düşünmenin gerekli olduğunu da sanmıyorum. gitmek en iyi çözüm, uzaklaşıp kaybolmak... hayatım boyunca hayalet gibi yaşadım, kimse benden daha iyi yok olamaz. gel gelelim bir insanı hayalet olmaya ikna etmek, zorlamak pek kolay olmayacak. üstelik bunu hiç de yapmak istemeden yapacağım. başka bir yol yok. zaten yürünmemesi gereken bir yolda yürümeye çalışıyoruz, iyi bir yol fikri bizim için çok uzak şimdilik.
aşılır, aşılacak. her yol bir gün sona erer... yeni yönlere sapılır, konaklanacak evler çıkar, sınırlar geçilir, şehirler değişir... her nerede yürürsek yürüyelim bu yol hiç değişmeyecek. hep korku ve acı dolu olacak. mutluluğumuzla bunun üstesinden gelebiliriz elbet ancak hayat boyu kaçarak, korkarak yaşamak zorunda kalacağız... sadece benim zihnim ve gözlerimle bakabilmeni diliyorum. bütün endişem senin zayıflığından ileri geliyor. güçlü bir kadınsın fakat benim kadar arzuya sahip değilsin. seni suçlayamam elbette. sahip olduğum bu zihni, karakteri elde etmek için epey yalnız kalmam gerekti. özgürlüğün bedeli buydu, çare yok. bütün ölülerin gözünde henüz çocuğumdur belki fakat yaşam süresince bana kocaman göründü bu hayat. otuz yıl, muhteşem bir yalnızlık inşa etmek için harcandı. kazanımı ise ortada. sınırsız bir zihin. özgür bir karakter. elbette cezasız kalmayacaksa da her şeyi göze aldım çoktan. sen buna değersin. en büyük acıya, en ağır cezaya, öldürülmeye, sürünerek yaşamaya, her şeye değersin... değerin kendisi sensin. ıssız, karanlık, soğuk bir mağarada bulduğum bir sandık dolusu altınsın sen, hiçbir cin seni benden alamaz... uğruna binlerce bebeği bile kurban ederim. bunu yapabilirim.
sendeki şeyi anlayamıyorum. doğrusu anlamak istemiyorum. sevmeye devam etmek istiyorum, büyüsü bozulmasın bu sevginin. benim için hep gizemli, anlaşılmaz kal. seni keşfederken geçsin ömrüm ama hiçbir yere varamayayım. bir hayat boyu oyalanacağım bulmacam ol. tüm vaktimi sana harcayayım, tüm yaşamımı senin için harcayayım. bir kazanım elde etmeyi düşünmeden, yalnızca mutluluk verdiğin için seninle sürdüreyim kalan zamanımı. her sabah uyanıp içerisinde ne olduğunu anlayamadığım o gözlerine bakayım. sonra sorayım: ne var senin bu gözlerinde? her zaman yaptığın gibi utanıp boynuma sarıl.
devamını gör...
3097.
şuan bi kafede iş arkadaşımı bekliyorum, hastane randevusu varmış. ne değişik zevkler var ya, avokadolu kahve nedir olum avokadonun tadı mı var sanki bir de kahve aroması olarak düşünmüşler. insanların zevkleridir tamam ama bazı şeyler cidden anlamsız.
devamını gör...
3098.
evvel zaman iken, deve tellal iken, saksağan berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, ip koptu, beşik devrildi. anam kaptı maşayı, babam kaptı meşeyi, döndürdüler dört köşeyi. dar attım kendimi dışarı. kaç kaçmaz mısın. vardım bir pazara. bir at aldım dorudur diye. bineyim dedim, at bir tekme salladı bana geri dur diye. padişahın topları ateşe başladı. topladım gülleleri cebime koydum darıdır diye. tozu dumana kattım, edirne’ye yettim. selimiye minarelerini belime soktum borudur diye. yakaladılar beni tımarhaneye attılar delidir diye. babamdan haber geldi, onun eski huyudur diye. bereket inandılar, tutup beni saldılar. neyse uzatmayalım, masala başlayalım…
devamını gör...
3099.
yağmurlar seni bana getirir, ne güzel!
gör ki kendimi toprak etmişim.
oysa ben gözlerindeki sarhoşun,
cebinde duran son şişesindeyim...
(bkz: murat çelik)
gör ki kendimi toprak etmişim.
oysa ben gözlerindeki sarhoşun,
cebinde duran son şişesindeyim...
(bkz: murat çelik)
devamını gör...
3100.
çok güzel bir kadın olduğunu söylemek istiyorum.
içimden geldi.
içimden geldi.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247