2841.
yaklaşık 20 gündür aşırı izole bir hayat yaşıyorum. sözlük hesabımı dondurmuştum.
telefonları açmadım. gerçekten sevmediğim kimseyi aramadım, yazmadım, insan ne güzel resetlenip kendine geliyormuş.
telefonları açmadım. gerçekten sevmediğim kimseyi aramadım, yazmadım, insan ne güzel resetlenip kendine geliyormuş.
devamını gör...
2842.
2019'da çıkan yedikuleli mansur isminde bir tarihi fantastik kurgu roman okuyorum. yazarı tarihçi. dolayısıyla kurguda yer alan bazı şeyler gerçekten olmuş olaylar.
az önce ise bir sürü kadın ismi okudum. hepsi reşat ekrem koçu'nun aktardığına göre 16. yüzyıla ait belgelerde yer alan hayat kadınlarıymış.
sen git 1500'lü yıllarda galata'da hayat kadını ol, adamın biri gelsin 21. yüzyılda yazdığı kurgusal kitapta adını geçirsin... vay be... tarih ilginç şey... nereden ne çıkacağı belli değil.
az önce ise bir sürü kadın ismi okudum. hepsi reşat ekrem koçu'nun aktardığına göre 16. yüzyıla ait belgelerde yer alan hayat kadınlarıymış.
sen git 1500'lü yıllarda galata'da hayat kadını ol, adamın biri gelsin 21. yüzyılda yazdığı kurgusal kitapta adını geçirsin... vay be... tarih ilginç şey... nereden ne çıkacağı belli değil.
devamını gör...
2843.
hayat herkes için eşit değil. biriyle sohbet ederken, gülerken, ağlarken ya da en olmadık davranışına şahit olup bir şeyler yaparken ki hareketlerini izlerken bunu düşünmek lazım. hayat herkes için eşit değildi ve herkes her şey için belirli başlı kurallar ve insani tepkiler dışında farklı tepkiler verecektir.
meselabir olay sonucu; moraliniz bozulduğunda biriniz gülümseyerek neşelendirmeye çalışırken diğeriniz sadece o kişinin ruh hali kötü diye kendi ruh hali de kötü olmaya devam edebilir. bu noktada iki kişide kişiye bağlı olarak belki de kendince doğru olanı yapıyordur. önemli olan o noktada hayat kişiyi nasıl o noktaya getirmiş onu düşünmek lazım...
seçimlerimizden ve seçimlerimizin hayatlarımıza yansımasından ibaretiz.
meselabir olay sonucu; moraliniz bozulduğunda biriniz gülümseyerek neşelendirmeye çalışırken diğeriniz sadece o kişinin ruh hali kötü diye kendi ruh hali de kötü olmaya devam edebilir. bu noktada iki kişide kişiye bağlı olarak belki de kendince doğru olanı yapıyordur. önemli olan o noktada hayat kişiyi nasıl o noktaya getirmiş onu düşünmek lazım...
seçimlerimizden ve seçimlerimizin hayatlarımıza yansımasından ibaretiz.
devamını gör...
2844.
çok s
ı
c
a
k
devamını gör...
2845.
dikkat: yazım yanlışlarını görmezden gelerek okuyunuz. *
devamını gör...
2846.
hepimiz parktaki çocuklarız. her gün kocaman basamakları olan kaydırağa tırmanıp aynı hazları yaşamak için tekrar tekrar kayıyoruz. tırman ve kay, tırman ve kay. bu döngüden sıkılırsan mı kaybedersin yoksa döngünün içinde kaybolursan mı?
devamını gör...
2847.
uf ya
devamını gör...
2848.
düğünlere, nikâhlara falan zorla götürülmekten nefret ediyorum. sevmiyorum yani arkadaş işte, niye zorlarsınız ki!?
geçen elbise, ayakkabı falan bakmaya gittik aileden birine. ne sıkıcı işler tanrım! yıl olmuş 2024, hâlâ evleniyorlar. inanılır gibi değil.
geçen elbise, ayakkabı falan bakmaya gittik aileden birine. ne sıkıcı işler tanrım! yıl olmuş 2024, hâlâ evleniyorlar. inanılır gibi değil.
devamını gör...
2849.
senin söylediğin hiçbir şryin önemi yok. o koltukta oturmasaydın suratına bok dahi atılmazdı.
devamını gör...
2850.
allah, mülakatın belasını versin. ruh sağlığım, hayal dünyam yerle bir oldu. meb ders kitabını ezberlemek üzere olduğuma mı yanayım, ders planları hazırlayıp onlara uymamaya mı yanayım; genel kültür mü yoksa eğitim mi çalışayım diye çıkmaza girdiğime mi yanayım; bir gecede kpss puanımın yarıya indirildiğine mi yanayım?
gidip kahve yapayım bari.
gidip kahve yapayım bari.
devamını gör...
2851.
devamını gör...
2852.
hadi barış yapalım tütf
devamını gör...
2853.
tembelliği en yakıştıramadığım kişinin tembel olduğunu öğrendim.
meğerse siparişimi geç getiren garson, gereksiz yere korna kullanan adam ya da toplantıya 10 dakika gelen kişi benim canımı hiç sıkmıyormuş. ben, kontrol edebileceğim problemlerimle ilgilenmek yerine kontrol edemeyeceğim problemler yaratıyormuşum. aslında sorun belli, üzerinde çalışılmalı, ancak çalışmak zor geldiği için kontrolünde olmadığım şeylerin canımı sıkmasını tercih ediyormuşum. çünkü onlar hakkında istediğim kadar veryansın edebilirim ve haklı olabiliyorum. bu sırada çözebileceğim ve yıllardır sırtımda taşıdığım sorunlar canımı sıkmaya devam ediyor, ancak ben algımı haklı olabileceğim durumlara odaklıyorum.
çok saçma lan.
meğerse siparişimi geç getiren garson, gereksiz yere korna kullanan adam ya da toplantıya 10 dakika gelen kişi benim canımı hiç sıkmıyormuş. ben, kontrol edebileceğim problemlerimle ilgilenmek yerine kontrol edemeyeceğim problemler yaratıyormuşum. aslında sorun belli, üzerinde çalışılmalı, ancak çalışmak zor geldiği için kontrolünde olmadığım şeylerin canımı sıkmasını tercih ediyormuşum. çünkü onlar hakkında istediğim kadar veryansın edebilirim ve haklı olabiliyorum. bu sırada çözebileceğim ve yıllardır sırtımda taşıdığım sorunlar canımı sıkmaya devam ediyor, ancak ben algımı haklı olabileceğim durumlara odaklıyorum.
çok saçma lan.
devamını gör...
2854.
devamını gör...
2855.
şu son günlerde küçük şeylerden keyif almaya başladım. üzerimden öyle bir yük düştü ki. sanki kanatlarım var uçuyorum... demek ki, bu kadar kolaymış mutlu olmak. kendini bırakabilmek bile mutluluk kaynağıymış.
herkes özgürlüğünde boğulsun bence. evet. boğulun sizi mutlu eden şeylerin içerisinde, arkadaşlar.
siz çünkü bir tanesiniz. bir tanecik.
herkes özgürlüğünde boğulsun bence. evet. boğulun sizi mutlu eden şeylerin içerisinde, arkadaşlar.
siz çünkü bir tanesiniz. bir tanecik.
devamını gör...
2856.
idol bu kadın*
devamını gör...
2857.
ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum
devamını gör...
2858.
uykumu gören gelmesini istediğimi söyleyebilir mi?
mersi
mersi
devamını gör...
2859.
olması gerektiği gibi aslında. gerçekler ortadayken ve ışık gibi görünüyorken, bu kabul edememe durumuna bir anlam veremiyorum. şükür diyorum sonra, bir sürü şükredecek şey sıralıyorum. sonra boğazıma götürüyorum ellerimi, o hayali dikenleri sökmek için parmaklarımı geçiriyorum. boğazım daha da sıkılıyor. dikenli tel daha bir sarmalıyor tenimi. parmaklarım kanıyor, içim kanıyor. çıkış yolu bulmak için etrafımda o an ne varsa bakıyorum. gökyüzünü yakalamaya çalışıyorum. birkaç bulut süzülüyor bana doğru. öngöremediğim bir sakinlik sarıyor bünyemi. dikenli tel hala boğazımda ama demin acıttığı gibi acıtmıyor. parmaklarımın ucundaki kanama ince, konuşuyorum bulutlarla.
derdi büyüyünce insanın konuşmak başkasına zül geliyor. bulutlar iyi bir dinleyici bu yüzden. kağıt kalem de öyle. modern zamanlarda klavyem, renkli mor klavyem de iyi bir dost. şu satırları yazmasaydım herhalde gözlerimden süzülen yaşları durduramayacaktım. ama işte buradayım. kurudu bak gözlerim. ağlamıyorum.
derdi büyüyünce insanın konuşmak başkasına zül geliyor. bulutlar iyi bir dinleyici bu yüzden. kağıt kalem de öyle. modern zamanlarda klavyem, renkli mor klavyem de iyi bir dost. şu satırları yazmasaydım herhalde gözlerimden süzülen yaşları durduramayacaktım. ama işte buradayım. kurudu bak gözlerim. ağlamıyorum.
devamını gör...
2860.
galiba aşık olmaya başlıyorum sözlük. öyle-böyle değil, bildiğin sırıl sıklam oldum, bağlandım kaç haftadır. aradaki problem denizaşırı mesafeler, dağlar, dereler değil. onun için dünyanın öbür ucuna da giderim, ama ne zaman böyle duygu hissetsem işimi karşıma alıp motivasyonumu sıfırlayıp, zorla kendimi oturduğun yerde kalmaya zorluyorum
düşünüyorum, acilen en az 2 haftamı meşgul edecek, günlük 16-18 saatlik hackathon challenge kafamı yerine toparlaya bilir. bilgisayar başından kalkmak istemiyorum, sıçıp, işemek, yemek hariç. tüm gün beynimi meşgul eden bu tümörden kurtulmam lazım
düşünüyorum, acilen en az 2 haftamı meşgul edecek, günlük 16-18 saatlik hackathon challenge kafamı yerine toparlaya bilir. bilgisayar başından kalkmak istemiyorum, sıçıp, işemek, yemek hariç. tüm gün beynimi meşgul eden bu tümörden kurtulmam lazım
devamını gör...