721.
abi bu ne ya bugün hiç bitmeyecek galiba yıllardır bu kadar uzun bi görmedim.
devamını gör...
722.
havalar güzel olunca ben bu şehirde ne yapıyorum boş boş hayatım geçiyor hissiyle baş etmeye çalışıyorum. şehirler değişti ama bu his her bahar aynı
devamını gör...
723.
bon jovi 1980'lerde kurulsa şimdi çok daha ünlü olurdu
devamını gör...
724.
koridorda telefonla konuşmak yasaktır.
sabahtan akşama kadar sizi dinlemek zorunda mıyız biz yahu?
devamını gör...
725.
öncelikle etli ekmek diyarı konyadan tüm dünyaya selamlar.
devamını gör...
726.
mekana girdiğimde bülent bey ağabeyin cuba'dan misafirleri olduğu masayla karşılaştım ilkin, ilk sözü 'göster göster dövmeni göster' oldu, güldüm anlamadım gösterdim, adam fidel'in kameramanıymış yahu, 'ou camilo!' dedi, neredeyse sarılıp venceremos diye tezahürat eyleyecektik.

adana'da sıradan bir meyhane ortamı.
devamını gör...
727.
anlatacak bir hikayesi olmalı insanın, diye başladı konuşmaya. "bir yere varmalı, varmasa da yolda olmalı."
itiraz ettim: "herkes anlatıyor, sürekli. yaptıklarından, yapacaklarından, gittiğinden, yediğinden, içtiğinden, gezdiğinden." lafımı başıyla böldü, iki yana salladı: "öyle değil."
sabırla anlatmasını bekledim. madem anlatacak bir hikayesi vardı, dinlerdim.
"neyi, neden yaptığının şuurunda olmalı insan. eşyayı okuyabilmeli, râm olunacak hikmetler peşine düşmeli. ısırdığı elmadan aldığı lezzeti idrak edebilmeli. göstermelik lezzetler, haset damarlarında şahlananlardan bahsetmiyorum. bakın, beni de görün diye basbas bağırtan çaresizlik gibi değil; kendini görmekten, anlamaktan memnuniyet duyan bir hal bu evladım. baktığı yerde gördüğü manalardan ruh dünyasını inşa edenlerin hikayeleri gibi."

dedi söylemek istedikleri arasında. anlattı, anlattı. susup dinledim.
devamını gör...
728.
"kalbden hüzün gittiğinde kalp harâb olur."
devamını gör...
729.
hastalık günleri, rahatına alıştığımız hayatımızın değerini bize hatırlatan, böylece sabır atına binerek kendimize çeki-düzen verme kararlarımızı yenilediğimiz, allah'a daha bir yakınlaştığımız, mânevî bereketlerin çağıldayıp coştuğu zamanlardır. şu geride bıraktığımız 10 gün, benim için anlatmaya çalıştığım bilinci kuşanma çabasıyla geçti. kimi zaman geldi, ölmekten korktum; kimi zaman geldi, gidilecek yere hazırlığımın olmayışı pişmanlığı sardı bünyemi. halbuki ''bezm-i elest'' ten bu yana âhirete değin bir yolculuk hâlindeydik. burası, ikindi güneşi kadar kısa bir süre eğleştiğimiz bir menzildi. iyi ama neden sevdiklerimden ve bu dünyadan ayrılma kaygısı içimi yakıp kavuruyordu? aslında ümit ve korku arasındaki gel-gitlerim yolumu hep belirsizliğe sürüklüyor, bu da beni daha çok korkutuyordu. işte bu duygular içinde allah'ın rahmetine sığınma ihtiyâcını çok yoğun bir şekilde hissettim ve o'nun rahmetinden asla ümidimi kesmemek gerektiğini idrâk ettim dostlar. allah'ın muazzam rahmet iklimini dilemek, düşünmek insanın bütün korkularını ve endişelerini sonlandırıyor; allah'ın rahmâniyyetini, rahîmiyyetini andıkça kalbim sükûna eriyordu. yüreğimin alabildiğine incelip mahzûnlaştığı bu özel zaman diliminde çağrılarıma cevap veren, rûhî sıkıntılarımı giderip beni ferahlandıran, hayata gelişimizin büyük amacını bana rahmetiyle geç olmadan yeniden anımsatan allah'a ne kadar şükretsem azdır.

insan ömrü bir muma benziyor. ''püf'' dedin mi sönüp gidiyor. sağlıklı günlerimde dinçliğin, gücün, aldığım sıcak nefesin hiç elden çıkmayacağını veya bunun için daha çok uzun senelerin geçeceğini sanırdım. öyle değilmiş dostlar, öyle değilmiş! ... insan kalbi, hastalık zamanlarında daha bir rakik, daha bir hassas hâle geliyor. bu sebeple ben de içinde bulunduğum ruh hâlini bir nebze olsun sözlük penceresinden sizinle paylaşmak istedim değerli yazar arkadaşlarım. herkesin bir derdi var şüphesiz. bu dertleri küçümsemiyorum. ama dertlerimiz var diye elimizdeki nimetlerin değerini de görmezden gelmeyelim. mutluluğu, parada, şanda, şerefte, makamda mevkide, maddede değil kendi içimizde arayalım. aldığımız bir sağlıklı nefesin bize verdiği mutluluğun lezzetini kendimize çok görmeyelim. işte o zaman mutluluğun ve saâdetin, ulaşılmaz tûl-i emellerin ardında bulunmadığını, bilâkis hemen yanı başımızda olduğunu görerek, saymakla bitiremeyeceğimiz lütûfları için aklımıza geldikçe ve her dâim yüce yaradan'a şükredelim.

görünürde kısa fakat yaşadığım duygu ve düşüncelerle bana çok uzun gelen hastalığımın, rahmete vesile kederini hayır duâlarıyla, güzel temennileriyle, şifâ reçeteleri ve hoş tavsiyeleriyle hafifleten, beni çok sevindiren, hürmetle andığım siz sözlüğün değerli yazarları ve kıymetli takipçilerim! engin ve güzel gönlünüzün semereleri olan iyi dilek ve duâlarınız için size sadece minnet hislerimle şükranlarımı sunabiliyorum, kabulünü dilerim.
devamını gör...
730.
ödünç aldığınız kitapları aldığınız gibi okuma işlemi bitince geri veriniz..
devamını gör...
731.
az önce fineas ve förb'de dr. heinz doofenshmirtz, karar veremeyen, kararsız olan tüm insanları yok etmeye karar verdi.

ben de pencere kulunuz olarak bunu duyduğum en mantıklı karar ilan ediyorum.
devamını gör...
732.
lan zaten soylemek istediklerimizi entry olarak giriyoruz ya işte.
devamını gör...
733.
söylemek isteyip dile getiremediğim o kadar çok şey var ki... kelimeler boğazıma düğümleniyor adeta.
ama kısaca;
çocukluğumu, gençliğimi hep buruk yaşadım.
her daim kara bulutların içindeydim,mutlu zamanlarımda bile bir hüzün kaplardı içimi.
dedim ya, burukluk.
gel gelelim 29 yaşına bastım.
sonuç; halâ kara bulutlar dağılmadı, dağılması için mücadele veriyorum.
devamını gör...
734.
eskimeyen tek şey benim. tam 2022 yaşındayım. bedenim çürüdükçe ortalama her 80 yılda bir kendimi toprağa gömerim sonra başka bir beden bulur içine girerim. girdiğim bedenin yaşamına aynen devam ederim hiç bozmam, eş dost akraba hepsi benimde eşim dostum akrabam olur. genelde erkek olurum ama 1kere merakımdan kadın olmuştum ve 50 yıl dayanabilmiştim o narin bedeni korumaya. kadın olmak zor iş. kimse bilmez ama çok eskiden insanlar tek tipdi. kadın erkek diye ayrılmazdı. o zamanlar daha güzeldi. insanları cinsiyetleştirmek insana verilen bir cezaydı. o zamanlar tanrı daha gençti sürekli değişiklik peşindeydi. yıka yapa yıka yapa bugün bu hale geldi dünya. tanrı artık yaşlı akşama kadar sallanan sandalyesinde oturup son kitabını yazmaya çalışıyor ama bu gidişle zor yetişmez gibi geliyor bana. yeniden dünyaya el atıp yıkıp bozup yeniden düzen kurma planları var ama dedim ya yaşlı hem bide kitabı bitirmesi falan çok zor.. bilmiyorum. ben dedim hiç bozma bırak böyle devam etsin bu dünya dedim ama siktir lan dedi.
aklıma ne geldi bak! 1099 yılında şimdiki sinop civarında tahmini o sinop burnu varya oralarda bi yerde bi kızla denize taş atıyorduk. vay be. ne güzel taş atıyorduk.
hayatım boyunca dedimya bir defa kadın oldum diye işte o kadın olduğum zamanlarda bir adamla beraber oldum ve bir kız çocuğu doğurdum. ve kızım 25 yaşındayken ben 50 yaşımda hayata veda ettim kendimi toprağa gömdüm. ve bu sefer erkek bedeninde tekrar hayata geldim. erkek olarak bulunduğum beden çok zengin bir ailenin çocuğu idi. beni köyde annesi ölen bi kız ile evlendirmek istediler kabul ettim gittim ama meğer kız benim kızımmış. ne yapsam diye düşündüm. sonra bir gün bir tepeden 1099 yılında bir kızla denize taş atarken ben kızımı denize attım ve öldürdüm. başka çarem yoktu. üzgünüm kızım.
devamını gör...
735.
tam da budur...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
736.
her anlamda düzey ortalaması o kadar tabana yakın ki ortalamadan azıcık kafasını kaldıran piyasanın en müstesna adamı oluveriyo salak bi modernizm eleştirisi değil söylediğim çok paran da olsa çok itibarın da olsa kaçamıyosun insandan. insanın en zavallı yanı bu vasata ne kadar söversen söv aynı şekilde muhtaçsın da yani adam sözlükte yazıyo ama bi yandan yalnızlığı ne kadar sevdiğinden bahsediyo sitir git o zaman ne yazıyosun kardeşim mal mısın nesin şimdi gelir dm'ye bi mal bak kardeşim aslında yalnızlık böyle değil falan diye.
devamını gör...
737.
şöyle bir başlıkta gezindim de alakalı alakasız herkesin içinden ne geçiyorsa yazdığı başlık olmuş burası. sosyal medyada ya sabır diye diye dolaşırken bu başlıkla karşılaşmam da hoş oldu. daha önce bahsetmiştim zihnimde öylesine, gereksiz dönüp dolaşan düşünceleri ara ara gelip sözlüğe döktüğümü. bu yüzden birazdan son zamanlarda beynimin içinde dönen ve eminim ki hiç umurunuzda olmayacak döküntüleri şöyle kenara bırakıp çekileceğim.

evet gündemimiz burççular, kişisel gelişimciler vb enerjici tayfa. psikolojiyle, insanın hayatını kolaylaştırıcı her türlü akılcı bilgiyle ilgileniyorum bunu önden bir söyleyeyim. ancak ne yazık ki halkımız her şeyde olduğu gibi bunun da cılkını çıkarmayı başardı. twitter'ı basmışlar sürekli her yerden bir şey yorumu, taktikler, ritüeller... normal burç yetmiyor gibi ay burcu, güneş burcu, yükselen, venüs ve mars burcu falan çıkmış. bir de harita mevzusu var: venüs bilmem kaçıncı evindeyse sokakta koşman gerekiyormuş o işin olması için. ama sadece o evde olması da yetmezmiş marsın da başka eve geçiyor gibi olması da gerekebilirmiş. en olmadı jüpiter gideyazmalıymış 3. evine doğru... aklınızı yitirdiğinizi düşünüyorum. en iyi ihtimalle ülkedeki her şey allaha emanet olduğu için tüm bunlarla baş edemeyip deliliğe verdiniz kendinizi. bu olumlu.

tamam şahsen bu mevzulara gram kafamın basmadığını kabul ediyorum. yükselen burcumu henüz aklımda tutamadığım için her seferinde annemi darlıyorum hala "anneğğ ben saat kaçta doğmuştum" diye. tamam, elbet bir katkısı vardır bunun hayatlarınıza, okey kabul ediyorum, saygı duyuyorum ve destekliyorum. ama sizce de biraz fazla abartmıyor musunuz?!* bu şifalar enerjiler bilmem neler hayatlarınıza bu kadar müdahale edilsin diye yok, delirmeyin yahu. attığınız her adımda, günün her saatinde buna göre yaşanmaz bak ciddi söylüyorum manyak olursunuz. takipleştiğim birkaç kişi sürekli favlıyor, rt'liyor engeli basacağım sonunda. anlık yorummuş: "aklınızdaki kişi size ne söylemek istiyor." yok artık eşeğin... neyse. yani tabii farkındalık sahibi olun, hayattan mesajlar alabilirsiniz ama bu mesajlar emin olun tweet falan değil vallahi bakın bana inanın. bir yandan da merak ediyorum açıkçası daha ne kadar abartılacak elbet bunun bir top noktası olacaktır diyorum ama her seferinde çıtayı bir seviye daha arttırıyorlar. evereste kadar yolu var galiba.

geçenlerde, "2 saate mesaj attırma ritüeli" diye bir şey gördüm. başka bir burççu da "böyle şey olmaz yapmayın" diye tweet atmış haklı olarak ama onun da eski paylaştıklarına bakıyorsun 30 liralık açılım maçılım bi şeyler yapmış. lan?!

aferin, el birliğiyle iyice ebesini belleyin evrenin, dünyanın, doğanın, düzenin. bilmem kimin sidikli eski sevgilisi insta storysini alevlesin diye enerjiyle oynaya oynaya bi tarafımıza saplayacaksınız sonunda doğanın dengesini. şu dünya biraz daha açılsa da hızlanıp hızlanıp tükürse bizi şöyle bir kara deliğe doğru, rahatlasanız.

bu konuda nasıl dolduysam gelip alakasız bir başlığa döşedim.* bu aslında yoktu, yoktu bu öyle bir içimden geldi anasını satayım içimden geldi diyerek terk-i diyar eyliyorum...
devamını gör...
738.
ben hep ayakta dimdik durdugum icin mi kimse nasilsin diye sormadi merak etmedi
devamını gör...
739.
kocaman bir random. ahasşdfsjfgagslvlfhajv
sözlük korona oldum. her yerim ağrıyor ateşim de var ama ben buna mutluyum. zavallı mıyım? evet. ağustos ayından beri tatil yapmamış şahsım günlerce evde yatacak.

haberi alır almaz bi şişe şarabı kaptım eve geldim. dediğimi yapın yaptığımı yapmayın gençler. ben, aylardır tatil yapmamış bir zavallıyım tamam mı?

ay delireceğim ya. polar pijamaları giydim. sabaha saçımın başımın bir önemi yok, föne sokayım dedim tepeye topuzu diktim. makyajı da ağlayarak akıtmayı planlıyorum evet.

sözlük tatil yapıcam ben ya. tanrım acayip mutluyum. ağrı falan düşünemiyorum şuan.
devamını gör...
740.
ben hep mal gibi yattığım için mi kimseyi görmüyorum nerde bu insanlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim