sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
3621.
bu başlığı insanların bilgeliklerini aktarma yolu olarak kullandıklarını düşünüyorum ve yaşadığınız her bir aydınlanlanmadan keyif alıyorum.
bol bol döşeyelim genşler, bol bol.
bol bol döşeyelim genşler, bol bol.
devamını gör...
3622.
yoruldum, bıktım, sıkıldım ve usandım. sadece bir günlüğüne de olsa huzur istiyorum. saçma saçma olayların yaşanmadığı ve skandal bir habere şahit olmadığım, sadece bir gün.
devamını gör...
3623.
neyse işim var,ben kaçar!
devamını gör...
3624.
“asla peşinden koşmamanız gereken iki şey vardır: gerçek arkadaşlar ve gerçek aşk. insanlar zaman ayırmak istedikleri kişilere zaman ayırırlar. insanlar konuşmak istedikleri kişilere mesaj atar ve cevap verirler. birisi size sürekli çok meşgul olduğunu söylediğinde ona inanın. onu ikna etmeye çalışmayın ya da size zaman ayırması için zorlamayın. belki canınız yanacak ama birini size karşı bir şeyler hissetmeye zorlayamazsınız.
birine sizi sevmesi, önemsemesi, denemesi, sizinle konuşması ve sizi ilk sıraya koyması için çaba sarf etmek zorunda kalmamalısınız. eğer isteseydi, yapardı. sizi sadece bir seçenek olarak gören insanların hayatınızda öncelik olmasına izin vermeyin. sizi bırakmaya çalışan birine tutunmayın. ve tek yapmak istediği gitmek olan birinin kalması için çaba sarf etmeyin. bunun yerine, kapıyı onlar için açık tutun.”
birine sizi sevmesi, önemsemesi, denemesi, sizinle konuşması ve sizi ilk sıraya koyması için çaba sarf etmek zorunda kalmamalısınız. eğer isteseydi, yapardı. sizi sadece bir seçenek olarak gören insanların hayatınızda öncelik olmasına izin vermeyin. sizi bırakmaya çalışan birine tutunmayın. ve tek yapmak istediği gitmek olan birinin kalması için çaba sarf etmeyin. bunun yerine, kapıyı onlar için açık tutun.”
devamını gör...
3625.
söylesem mi söylemesem mi diye düşünüyorum. çünkü sözlükle ilgili bişiy. sözlük yazarıyla ilgili yani. nick falan vermem de yine de anlaşılırsa garip olabilir. gecenin ilerleyen saatlerinde yazarım belki.
devamını gör...
3626.
şurada azcık efkar dağıtalım. içimizin bulutlarını güneşe boğan biri:
hayatımın dörtte biri boyunca beraber yaşadığım bir duygum var, çok çetin. olmadık yerlerde öyle bir hortlar ki tüm neşeme, ümidime; her şeyime çöreklenir. şehirler geçti, seneler, insanlar, ülkeler. zihnimin kök hücrelerine kazınmış, sökmeyi şimdiye değin başaramadım. işin gerçeği bunsuz yaşadığım zamanalar unutacağım kadar uzakta kaldı.
her şeyin rağmına, kendinin rağmına, devam ediyorsun. bir şekilde devam ediliyor.

ve sen, sıkış sıkış
bir yağışa hep ramak kala
kapkara, kapkara
ağlama artık
kendini unuttuğuna yazık
hayatımın dörtte biri boyunca beraber yaşadığım bir duygum var, çok çetin. olmadık yerlerde öyle bir hortlar ki tüm neşeme, ümidime; her şeyime çöreklenir. şehirler geçti, seneler, insanlar, ülkeler. zihnimin kök hücrelerine kazınmış, sökmeyi şimdiye değin başaramadım. işin gerçeği bunsuz yaşadığım zamanalar unutacağım kadar uzakta kaldı.
her şeyin rağmına, kendinin rağmına, devam ediyorsun. bir şekilde devam ediliyor.

ve sen, sıkış sıkış
bir yağışa hep ramak kala
kapkara, kapkara
ağlama artık
kendini unuttuğuna yazık
devamını gör...
3627.
telefona 'haftasonu' kelimesini yazıyorum, her defasında öneri olarak haftadonu diye değiştiriyor, bu telefonun başından neler geçmiş kimbilir
devamını gör...
3628.
güzel bir hikayedir. belki bileniniz vardır. yoksa da bu devirde kimin yanınada olacağınıza dikkat etmeniz açısından ders verebilir..
''yabancı bir adam, yolu üzerindeki bir kasabanın hanında gecelemeye karar verir. eşeğini hancının çırağına teslim edip odasına çekilir. bir süre sonra, o gece orada konaklayan diğer müşterilerin neşeli seslerini duyar. ne olup bittiğini anlamak için kapıya çıktığında, diğer müşterilerden yemek daveti alır. çok sevinir. hemen aşağıya iner ve masaya kurulur.
sofradaki herkes neşe içindedir. çünkü yabancı, bedava bir ziyafete çağrıldığından, diğerleri ise yabancının eşeğini satıp para bulabildiklerinden dolayı mutludurlar. yemekler gelir, büyük bir iştahla yenir. tatlılardan sonra saz çalıp eğlenmeye başlarlar. yabancı, bu saz faslını çok sever. özellikle “eşek gitti” türküsüne bayılmıştır.
bu arada hancının çırağı yabancının yanına birkaç kez gelip gider. amacı, eşeğinin kendisinden habersiz yürütüldüğünü bildirmektir. ancak bu haberi vermeye bir türlü fırsat bulamaz. gecenin ilerleyen saatinde tüm müşteriler yavaş yavaş odalarına çekilirler.
sabah olur, yabancı kahvaltısını yapar. ancak yola çıkmak için eşeğini almaya gittiğinde, zavallının yerinde yeller estiğini görür. öfkeyle hancının çırağını sorguya çeker. çırak:
- diğer müşteriler birlik olup üzerime saldırdı. onlarla başa çıkamadım.
yabancı bu cevabı inandırıcı bulmaz:
- diyelim ki eşeğimi, biricik varlığımı senden çaldılar ve benim gibi bir yoksulun kanına girdiler. peki, sen niçin yanıma gelip “ey zavallı, eşeğini sattılar, korkunç bir zulme uğradın.” demedin! eğer söyleseydin eşeğimi olmasa da, parasını onlardan geri alırdım. ama şimdi hangi birini bulayım? her biri bir tarafa dağıldı. seni şimdi kadıya götüreyim de cezanı çek!
çırak:
- vallahi kaç kere geldim; sana bu işleri anlatmak istedim. fakat sen de, neşe içinde “eşek gitti, eşek gitti!” deyip duruyordun. hatta bu nameyi hepsinden daha zevkli söylemekteydin. ben de “demek ki o da eşeğin satıldığını biliyor, bu işe razı; arif bir adam” deyip geri döndüm. ''
birilerinin türkülerine eşlik ederken artık dikkat edin, zira altınızdan eşeği götürürler haberiniz bile olmaz..
''yabancı bir adam, yolu üzerindeki bir kasabanın hanında gecelemeye karar verir. eşeğini hancının çırağına teslim edip odasına çekilir. bir süre sonra, o gece orada konaklayan diğer müşterilerin neşeli seslerini duyar. ne olup bittiğini anlamak için kapıya çıktığında, diğer müşterilerden yemek daveti alır. çok sevinir. hemen aşağıya iner ve masaya kurulur.
sofradaki herkes neşe içindedir. çünkü yabancı, bedava bir ziyafete çağrıldığından, diğerleri ise yabancının eşeğini satıp para bulabildiklerinden dolayı mutludurlar. yemekler gelir, büyük bir iştahla yenir. tatlılardan sonra saz çalıp eğlenmeye başlarlar. yabancı, bu saz faslını çok sever. özellikle “eşek gitti” türküsüne bayılmıştır.
bu arada hancının çırağı yabancının yanına birkaç kez gelip gider. amacı, eşeğinin kendisinden habersiz yürütüldüğünü bildirmektir. ancak bu haberi vermeye bir türlü fırsat bulamaz. gecenin ilerleyen saatinde tüm müşteriler yavaş yavaş odalarına çekilirler.
sabah olur, yabancı kahvaltısını yapar. ancak yola çıkmak için eşeğini almaya gittiğinde, zavallının yerinde yeller estiğini görür. öfkeyle hancının çırağını sorguya çeker. çırak:
- diğer müşteriler birlik olup üzerime saldırdı. onlarla başa çıkamadım.
yabancı bu cevabı inandırıcı bulmaz:
- diyelim ki eşeğimi, biricik varlığımı senden çaldılar ve benim gibi bir yoksulun kanına girdiler. peki, sen niçin yanıma gelip “ey zavallı, eşeğini sattılar, korkunç bir zulme uğradın.” demedin! eğer söyleseydin eşeğimi olmasa da, parasını onlardan geri alırdım. ama şimdi hangi birini bulayım? her biri bir tarafa dağıldı. seni şimdi kadıya götüreyim de cezanı çek!
çırak:
- vallahi kaç kere geldim; sana bu işleri anlatmak istedim. fakat sen de, neşe içinde “eşek gitti, eşek gitti!” deyip duruyordun. hatta bu nameyi hepsinden daha zevkli söylemekteydin. ben de “demek ki o da eşeğin satıldığını biliyor, bu işe razı; arif bir adam” deyip geri döndüm. ''
birilerinin türkülerine eşlik ederken artık dikkat edin, zira altınızdan eşeği götürürler haberiniz bile olmaz..
devamını gör...
3629.
mutsuz ve sinirliyim şuan. canım aşırı derecede avmlerde satılan bardakta çikolata şelalesi içinde de çilek muz ananas olsun istiyorum fakat yok yaşadığım şehirde istanbulda yerdim hep:( böyle anlatınca ben de içimden allah başka dert vermesin be diyorum fakat elimden çok basit bir zevkin bile alınmış olması üzdü evet.
devamını gör...
3630.
herkesin hoparlöre alamadıgı bir arkadaşı vardır. çünkü ağzından ne çıkacagını hiç bir zaman kestiremezsiniz.
devamını gör...
3631.
mantıksal insanların bile hayatında az çok duygusal dönemler vardır. bu yüzden midir bilinmez ama duygusal süreçleri genelde yalnız başıma geçiriyorum. insanlara bir şey anlatmadan ve belli etmeden. arkadaşlarım ve yakınlarım benim hep güçlü olduğumu, dertsiz ya da gamsız olduğumu düşünüyorlar. belki de yanlış yapıyorum ama ben böyle mutluyum.
devamını gör...
3632.
hayatim... elimden kayip gitti sadece ve ben o taci giymemek icin ne kadar diretsem de aynaya her baktigimda 3 tane parlayan yildizi giymis karanlikligin maddelesmis halini gormeye devam ediyorum.
devamını gör...
3633.
"yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz" dünyanın en güzel spoileridir :)
devamını gör...
3634.
palus cumhuriyeti 'tinin yarısı haksız kazanç elde ederken, yolsuzluğa karışırken, diğer kısmı(namuslu insanlar) ise ideolojik tartışmalara odaklanıp haramzadeleri gözden kaçırıyor.
(bkz: palus cumhuriyeti'nde kişi başına düşen torpilli sayısı)
(bkz: palus cumhuriyeti'nde denetimsizlik)
(bkz: palus cumhuriyeti'nde kişi başına düşen torpilli sayısı)
(bkz: palus cumhuriyeti'nde denetimsizlik)
devamını gör...
3635.
tüm gün yoga yaptım. bir asanayı yapamadığım için sinirden ağladıktan sonra poz kendiliğinden geldi. azcık ağlamam gerekiyormuş sanırım.
devamını gör...
3636.
siz aşk'tan n'anlarsınız bayım?
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
alt katında uyumayı bir ranzanın
üst katında çocukluğum...
kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
havı dökülmüş yerlerine yüzümün
büyük bir aşk yamadım
hayır
yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
aşk diyorsunuz ya
ben istemenin allahını bilirim bayım!
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
balkona yorgun çamaşırlar asmay
ki uçlarından çile damlardı.
güneşte nane kurutmayı
ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
insan kaybolmayı ister mi?
ben işte istedim bayım.
uzaklara gittim
uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
süt içtim acım hafiflesin diye
çikolata yedim bir köşeye çekilip
zehrimi alsın diye
sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
ilahiler öğrendim.
siz zehir nedir bilmezsiniz
zehir aşkı bilir oysa bayım!
ben işte miraç gecelerinde
bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
bir şiir aradım.
geçen üç yıl boyunca
yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
ülkem olmayan ülkemi
kayboluşumu aradım.
bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
bir ters bir yüz kazaklar ördüm
haroşa bir hayat bırakmak için.
bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
kimi gün öylesine yalnızdım
derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
annem
ki beyaz bir kadındır.
ölüsünü şiirle yıkadım.
bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
acının ortasında acısız olmayı,
kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
aşk diyorsunuz ya,
işte orda durun bayım
ıslak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
kendimin ucunda
öyle ıslak,
öyle kötü kokan,
yırtık ve perişan.
siz aşkı ne bilirsiniz bayım
aşkı aşk bilir yalnız!
didem madak
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
alt katında uyumayı bir ranzanın
üst katında çocukluğum...
kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
havı dökülmüş yerlerine yüzümün
büyük bir aşk yamadım
hayır
yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
aşk diyorsunuz ya
ben istemenin allahını bilirim bayım!
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
balkona yorgun çamaşırlar asmay
ki uçlarından çile damlardı.
güneşte nane kurutmayı
ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
insan kaybolmayı ister mi?
ben işte istedim bayım.
uzaklara gittim
uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
süt içtim acım hafiflesin diye
çikolata yedim bir köşeye çekilip
zehrimi alsın diye
sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
ilahiler öğrendim.
siz zehir nedir bilmezsiniz
zehir aşkı bilir oysa bayım!
ben işte miraç gecelerinde
bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
bir şiir aradım.
geçen üç yıl boyunca
yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
ülkem olmayan ülkemi
kayboluşumu aradım.
bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
bir ters bir yüz kazaklar ördüm
haroşa bir hayat bırakmak için.
bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
kimi gün öylesine yalnızdım
derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
annem
ki beyaz bir kadındır.
ölüsünü şiirle yıkadım.
bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
acının ortasında acısız olmayı,
kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
aşk diyorsunuz ya,
işte orda durun bayım
ıslak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
kendimin ucunda
öyle ıslak,
öyle kötü kokan,
yırtık ve perişan.
siz aşkı ne bilirsiniz bayım
aşkı aşk bilir yalnız!
didem madak
devamını gör...
3637.
bu sabah saat 8.30 sularında edirnekapı civarında ışıklara gelince arabasından inip arkasındaki arabaya saydıran 65 yaş üstü amcanın bağırdığı kişi bendim.
olayın araba sürüşümle hiçbir alakası yoktur.
kendisi benim öz babamdır.
dediği yol tarifini anlamadığım için bir miktar sinirlendiğinden dolayı olay böyle gerçekleşti.
endişelenmeyin, aramız şu anda gayet iyi.
arz ederim. *
olayın araba sürüşümle hiçbir alakası yoktur.
kendisi benim öz babamdır.
dediği yol tarifini anlamadığım için bir miktar sinirlendiğinden dolayı olay böyle gerçekleşti.
endişelenmeyin, aramız şu anda gayet iyi.
arz ederim. *
devamını gör...
3638.
livin' la vida loca .
devamını gör...
3639.
hayatım boyunca çok şey hayal ettim ve her şey genelde hayallerimin çok üzerinde gerçekleşti. hiç hayal etmediğim bir sürü güzellik, kolaylıkla yaşıyorum.
bu yüzden de bazen bazı şeylerin istediğim gibi gitmemesine de tamamım, tamamdım ama bu kısımda olacaklar, olmasını istediklerimle ilgili ya da beklediğim tepkiler, anlar böyle değildi.
bu yüzden de bazen bazı şeylerin istediğim gibi gitmemesine de tamamım, tamamdım ama bu kısımda olacaklar, olmasını istediklerimle ilgili ya da beklediğim tepkiler, anlar böyle değildi.
devamını gör...
3640.
memleket sorarlar.memleketinden genelleme yaparlar.örnek ''niğdeliler çok iyi insanlardır ya...''
toprağıysa iyi insandır mesela.
bunu ülkeler veya ırklar için de örneklendirebiliriz.
''japonlar çok nazik insanlardır.'' (ulan çok nazik insan olsalar 1945'te ortalığın damına koymazlardı değil mi! )
klüpler için mesela.angaragıçlı mesela ; ''waay ankaragıçlı ha kankam ya ,renkdaş ya ...''.
hemen kanka olurlar,onlara göre bütün angaragıçlılar iyidir.( kusura bakmayın kendim angaralıyım hatta renkleri sarı -lacivert diye sempatim de vardı ,çocukken maçlarına da mahalle abilerimle beraber giderdim.ama 6sayar'a maçı zalad ve serhat ile satıp 0-8 yenildikleri zaman bütün sempatimi yitirdikleri için kendilerine bu ismi taktım.)
bütün cehapeliler iyi midir mesela?cehapeli ya ortak nokta sohbeti bunun üzerinden götürürler ama bir süre sonra o muhabbet de tıkanır.
ya böyle genellemelerden nefret ediyorum.benim o taraklarda bezim yoktur.
toprağıysa iyi insandır mesela.
bunu ülkeler veya ırklar için de örneklendirebiliriz.
''japonlar çok nazik insanlardır.'' (ulan çok nazik insan olsalar 1945'te ortalığın damına koymazlardı değil mi! )
klüpler için mesela.angaragıçlı mesela ; ''waay ankaragıçlı ha kankam ya ,renkdaş ya ...''.
hemen kanka olurlar,onlara göre bütün angaragıçlılar iyidir.( kusura bakmayın kendim angaralıyım hatta renkleri sarı -lacivert diye sempatim de vardı ,çocukken maçlarına da mahalle abilerimle beraber giderdim.ama 6sayar'a maçı zalad ve serhat ile satıp 0-8 yenildikleri zaman bütün sempatimi yitirdikleri için kendilerine bu ismi taktım.)
bütün cehapeliler iyi midir mesela?cehapeli ya ortak nokta sohbeti bunun üzerinden götürürler ama bir süre sonra o muhabbet de tıkanır.
ya böyle genellemelerden nefret ediyorum.benim o taraklarda bezim yoktur.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272