sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
6901.
telefonum bozuldu. durduk yere bir de. telefonsuzluk çok zor bir şeymiş. evde şarj aleti olan bir tuşlu telefon vardı dedim ona takayım bari. artık hatlar minik minik olduğu ve çerçevesini kaybettiğim için ona da uymadı.
yani diyeceğim o ki, allah seni kahretsin bill gates sen de yargılanacaksın köpek. gerçi ben samsung'a sövmeliyim.
lee kun hee.* insansan cevap verirsin. ben tuğba ekinci. seni bulacağım bugün veya yarın.
yani diyeceğim o ki, allah seni kahretsin bill gates sen de yargılanacaksın köpek. gerçi ben samsung'a sövmeliyim.
lee kun hee.* insansan cevap verirsin. ben tuğba ekinci. seni bulacağım bugün veya yarın.
devamını gör...
6902.
yıllardır bekledğim şey gerçekleşince neden yeterince mutlu olamıyorum ki
devamını gör...
6903.
ya sabah sabah...
edit: cümlenin devamının sinirlerimi bozuyorlar olması lazımdı ama sinirlerimi de bozmadıkları için yarım kaldı.
edit: cümlenin devamının sinirlerimi bozuyorlar olması lazımdı ama sinirlerimi de bozmadıkları için yarım kaldı.
devamını gör...
6904.
birinin bir yerine dokunduğunda bazen tepki vermez ama dokunduğun yerde yarası varsa beklemediğin veya beklediğinden daha fazla tepki verebilir.
devamını gör...
6905.
her şeyi kafamın içinde yaşıyorum, her şeyi.
çok fazla düşünüyorum, hayal kuruyorum, her ana karşı planım ve taktiğim var ama gerçekleştiğinde pasif kalıp hiçbir şey yapamayacağımı düşünmeye başladım. bunun sebebinin de ses çıkardığımda hiçbir şeyin değişmediğini görmek olduğuna inanıyorum. ve bu duruma gelmek, yaşanabilecek en kötü şeylerden biri bence.
çok fazla düşünüyorum, hayal kuruyorum, her ana karşı planım ve taktiğim var ama gerçekleştiğinde pasif kalıp hiçbir şey yapamayacağımı düşünmeye başladım. bunun sebebinin de ses çıkardığımda hiçbir şeyin değişmediğini görmek olduğuna inanıyorum. ve bu duruma gelmek, yaşanabilecek en kötü şeylerden biri bence.
devamını gör...
6906.
geri zekalılık (zeka geriliği) kesinlikle hukukta yer almalı.
kişilerin alnına damgalanmalı ya da.
kişilerin alnına damgalanmalı ya da.
devamını gör...
6907.
ne zamandır ilk defa evden çıkmadığım bir gün oldu, çok tuhaf. *
devamını gör...
6908.
kendime gün sonu raporu. burayı seviyorum, iyi geliyo bana.. istiklalin arka sokaklarında küçük tatlı bi mekan. biraz loş ışıkta sevdiğim şarkılar ve bira mısır eşliğinde kafamı dinleyebildiğim yer.

ben bugün ne yaşadım? daha ne kadar beteri olabilir ki zaten derken bi üst seviyesiyle yüzleşiyorum. ceerahi katında desteğim, kadın doğum katı dolu diye doğum hastası alıyoruz ve biraz sonra hastamızı banyoda doğurtmak zorunda kalıyoruz. kanlar içindeki anne bayılınca kucaklayıp yatağına alıyoruz, o sırada kod veriliyo ortalık birbirinde, ben boydan boya kan içinde. neyse ki herkes iyi. o kadar koştum o kadar yoruldum ki soyunmada üzerimi giymeye çalışırken sızlayan kemiklerim etlerim.. of neyse şimdi buradayım. yarın nasıl geçecek bilmiyorum ama bugün bitti.
nöbet listeme falan bakıp planlarımı düzenlemem lazım ama önce içimdeki yükü hafifletmem lazım yazarak. bu arada hastanenin yemekleri cidden berbat. bugün yine aç kaldığım için ne bulduysam atıştırdım. ben hep açlıktan kilo alıyorum. bıktım. etrafımdaki kadınlara bakıyorum ne kadar güzeller, ben de iyice salmışım kendimi.bu hafta iki gece iki gündüzüm var, 48 saat çalışıyorum. bu hafta iki iş yemeği-eğlencesi-var. yılbaşı hediyeleymesi de bu hafta. yılbaşlarından da bıktım. ömrümün ilk 5 yılı çok yok bende ama 40 yıldır yılbaşı görüyorum. iyi dilekler, hayaller falan sonuç sıfır. hiçbi şeyin değiştiği yok. tüküreyim böyle yeni yıllara..yeni bi yılı daha kaldıracak gücüm yok yaa beni bu yılda, tam da burada bırakın. dünya istediği kadar dönsün ben dönmek istemiyorum artık. naber yazmış aylar sonra bana bi zamanlar çok değer verdiğim biri, yorucu..dedim, ya sen? daha da beter demiş..isyan boyutunda artık. bezginim demiş. dedim ki bana ne iyi gelir, cümle bitmeden sen aklıma düştün.. demiş. düşecektim az kaldı. şöyle bi sendeledim yalan yok. sonra yine başladık tartışmaya ve devamı yok.neyse ki iyiyim. yara almadım. keşke kendime de iyi gelebilsem biraz.
neyse.. burası fazla kalabalık oldu, cumartesi ya.. kalkalım. hesap...

ben bugün ne yaşadım? daha ne kadar beteri olabilir ki zaten derken bi üst seviyesiyle yüzleşiyorum. ceerahi katında desteğim, kadın doğum katı dolu diye doğum hastası alıyoruz ve biraz sonra hastamızı banyoda doğurtmak zorunda kalıyoruz. kanlar içindeki anne bayılınca kucaklayıp yatağına alıyoruz, o sırada kod veriliyo ortalık birbirinde, ben boydan boya kan içinde. neyse ki herkes iyi. o kadar koştum o kadar yoruldum ki soyunmada üzerimi giymeye çalışırken sızlayan kemiklerim etlerim.. of neyse şimdi buradayım. yarın nasıl geçecek bilmiyorum ama bugün bitti.
nöbet listeme falan bakıp planlarımı düzenlemem lazım ama önce içimdeki yükü hafifletmem lazım yazarak. bu arada hastanenin yemekleri cidden berbat. bugün yine aç kaldığım için ne bulduysam atıştırdım. ben hep açlıktan kilo alıyorum. bıktım. etrafımdaki kadınlara bakıyorum ne kadar güzeller, ben de iyice salmışım kendimi.bu hafta iki gece iki gündüzüm var, 48 saat çalışıyorum. bu hafta iki iş yemeği-eğlencesi-var. yılbaşı hediyeleymesi de bu hafta. yılbaşlarından da bıktım. ömrümün ilk 5 yılı çok yok bende ama 40 yıldır yılbaşı görüyorum. iyi dilekler, hayaller falan sonuç sıfır. hiçbi şeyin değiştiği yok. tüküreyim böyle yeni yıllara..yeni bi yılı daha kaldıracak gücüm yok yaa beni bu yılda, tam da burada bırakın. dünya istediği kadar dönsün ben dönmek istemiyorum artık. naber yazmış aylar sonra bana bi zamanlar çok değer verdiğim biri, yorucu..dedim, ya sen? daha da beter demiş..isyan boyutunda artık. bezginim demiş. dedim ki bana ne iyi gelir, cümle bitmeden sen aklıma düştün.. demiş. düşecektim az kaldı. şöyle bi sendeledim yalan yok. sonra yine başladık tartışmaya ve devamı yok.neyse ki iyiyim. yara almadım. keşke kendime de iyi gelebilsem biraz.
neyse.. burası fazla kalabalık oldu, cumartesi ya.. kalkalım. hesap...
devamını gör...
6909.
senin olmayan bir şeyi seninmiş gibi paylaşman ne bilim ... kendine üzülmüyor musun hiç.
devamını gör...
6910.
olm ben artık yürümeyi beceremediğimi düşünmeye başladım.
dün gece bir davete gittim, toplantı kafası bir şeyler. ortağım da dedi ki la gardaş biz epeycedir takılmıyoz, içelim. eyvallah dedim gittik oturduk. öküz gibi içtik bu arada. neyse, yağmura da yakalandık, ben de dedim hem bacağım sakat, iyi gelir yürümek, hem de yağmur güzel, yürüyeyim madem.
abicim bir kaymışım yokuştan, böyle bir gitmek yok ama inanılmaz güzel kayıyorum. tabi kayarken sırt çantamda var olan her şeyi kırdığım gibi diz, dirsek, bel falan da kalmadı. hepsini parçaladım.
bugün de sabahtan beri bütün toplantılara ağrı sızı içinde girdim, baktım olmuyo bi doktor biraderi görelim dedim. kendisiyle her kazadan sonra görüştüğümüz için artık sitem falan ediyor.*
neyse işte, yine kırıldık ama ölmedik gibi bir şey. her yer ağır hasarlı ama.
dün gece bir davete gittim, toplantı kafası bir şeyler. ortağım da dedi ki la gardaş biz epeycedir takılmıyoz, içelim. eyvallah dedim gittik oturduk. öküz gibi içtik bu arada. neyse, yağmura da yakalandık, ben de dedim hem bacağım sakat, iyi gelir yürümek, hem de yağmur güzel, yürüyeyim madem.
abicim bir kaymışım yokuştan, böyle bir gitmek yok ama inanılmaz güzel kayıyorum. tabi kayarken sırt çantamda var olan her şeyi kırdığım gibi diz, dirsek, bel falan da kalmadı. hepsini parçaladım.
bugün de sabahtan beri bütün toplantılara ağrı sızı içinde girdim, baktım olmuyo bi doktor biraderi görelim dedim. kendisiyle her kazadan sonra görüştüğümüz için artık sitem falan ediyor.*
neyse işte, yine kırıldık ama ölmedik gibi bir şey. her yer ağır hasarlı ama.
devamını gör...
6911.
"sanmak insanı ziyan eder.
konu ne olursa olsun."
seviyor sanmıştım.
iyiyim sanmıştım.
güçlüyüm sanmıştım.
hazırım sanmıştım.
geçti sanmıştım.
alıştım sanmıştım.
mutluyum sanmıştım.
umursamıyorum sanmıştım.
yalnız değilim sanmıştım.
dayanırım sanmıştım.
vazgeçtim sanmıştım.
bazen her şeyin yerli yerinde olduğunu sanıyorsun,her şeyin doğru gittiğini, her adımın seni istediğin yere götüreceğini düşünüyorsun. fakat bir gün, bir an, fark ediyorsun ki her şeyin sandığın gibi olmadığı her şeyin aslında çok daha karmaşık olduğu bir gerçek var. bir yerlerde, bir noktada, senin fark edemediğin, görmekten kaçındığın bir şeyler kayboluyor, kırılıyor, yer değiştiriyor, ve sen hâlâ bu kırık dökük yapıları tamir etmeye çalışıyorsun, halbuki ne kadar uğraşsan da, ne kadar çabalasın da, bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağını anlıyorsun, ve bu fark ediş, seni önce yıkıyor, sonra yeniden inşa etmeye itiyor, ama inşa etmek de zor, çünkü eskisi gibi inşa edemezsin, bir şeylerin kaybolmuş olması, bir şeylerin zamanla değişmiş olması seni bir noktada yavaşça tüketiyor, belki de çok yavaş, belki de hiç fark etmeden.
ama hissediyorsun
bir şeylerin eksik olduğunu, bir şeylerin kaybolduğunu, kaybolmaya başladığını, ve bununla barışmak zorunda kalıyorsun. zamanla... ama ne zaman barışacağını hiç bilemiyorsun belki hiç barışamayacaksn belki bir zamanlar mutlu olduğun anların geride kaldığını, belki de senin geriye dönüp bakamayacağın kadar uzaklaştığını kabul etmek zorunda kalıyorsun. bir şeyler değişiyor, hem dünyada hem içinde, ama sen yine de duruyorsun. olduğu gibi, buradaşimdi kaybolmuş bir parçasıyla ve eski bir halini hatırlayarak ve eski duygularını yitirerek ama bir şekilde hayatta kalarak bir şekilde devam ederek bir şekilde var olarak belki de hep sanmakla var olarak çünkü hep bir şeylerin doğru olduğunu sanıyorsun oysa belki de doğru olan hiçbir şey yoktu. belki de hiç bir şey tam değildi, belki de her şey hep olduğu gibi kırılgandı
ama sanmak işte
insanın kendini kandırarak ilerlemesi, hayatta kalmaya çalışması, bu düşüncelerin arasında kaybolarak, bir şeyleri geçiştirerek, yeni bir şey bulmaya çalışarak devam etmesi ama ne kadar devam edebilirsin ne kadar var olabilirsin bunu da bilemiyorsun. bazen seni bir duygu sarar, bazen sana her şeyin yolunda gittiğini söyler ama sonra bir anda bu duygular kaybolur, çünkü hiçbir şey kesin değildir. çünkü hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez, senin bir zamanlar sanmış olduğun her şey, bir gün yalnızca bir anı haline gelir ve sen o anın içinde kaybolursun. belki de hep kaybolarak yaşarsın, belki de hiç fark etmeden, belki de hiçbir zaman tam anlamıyla bulamazsın neyi kaybettiğini neyi aradığını belki de sadece kaybolmuş olursun ve kaybolmanın içinde kaybolduğunu anlamadan yaşamaya devam edersin "sanarak..."
konu ne olursa olsun."
seviyor sanmıştım.
iyiyim sanmıştım.
güçlüyüm sanmıştım.
hazırım sanmıştım.
geçti sanmıştım.
alıştım sanmıştım.
mutluyum sanmıştım.
umursamıyorum sanmıştım.
yalnız değilim sanmıştım.
dayanırım sanmıştım.
vazgeçtim sanmıştım.
bazen her şeyin yerli yerinde olduğunu sanıyorsun,her şeyin doğru gittiğini, her adımın seni istediğin yere götüreceğini düşünüyorsun. fakat bir gün, bir an, fark ediyorsun ki her şeyin sandığın gibi olmadığı her şeyin aslında çok daha karmaşık olduğu bir gerçek var. bir yerlerde, bir noktada, senin fark edemediğin, görmekten kaçındığın bir şeyler kayboluyor, kırılıyor, yer değiştiriyor, ve sen hâlâ bu kırık dökük yapıları tamir etmeye çalışıyorsun, halbuki ne kadar uğraşsan da, ne kadar çabalasın da, bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağını anlıyorsun, ve bu fark ediş, seni önce yıkıyor, sonra yeniden inşa etmeye itiyor, ama inşa etmek de zor, çünkü eskisi gibi inşa edemezsin, bir şeylerin kaybolmuş olması, bir şeylerin zamanla değişmiş olması seni bir noktada yavaşça tüketiyor, belki de çok yavaş, belki de hiç fark etmeden.
ama hissediyorsun
bir şeylerin eksik olduğunu, bir şeylerin kaybolduğunu, kaybolmaya başladığını, ve bununla barışmak zorunda kalıyorsun. zamanla... ama ne zaman barışacağını hiç bilemiyorsun belki hiç barışamayacaksn belki bir zamanlar mutlu olduğun anların geride kaldığını, belki de senin geriye dönüp bakamayacağın kadar uzaklaştığını kabul etmek zorunda kalıyorsun. bir şeyler değişiyor, hem dünyada hem içinde, ama sen yine de duruyorsun. olduğu gibi, buradaşimdi kaybolmuş bir parçasıyla ve eski bir halini hatırlayarak ve eski duygularını yitirerek ama bir şekilde hayatta kalarak bir şekilde devam ederek bir şekilde var olarak belki de hep sanmakla var olarak çünkü hep bir şeylerin doğru olduğunu sanıyorsun oysa belki de doğru olan hiçbir şey yoktu. belki de hiç bir şey tam değildi, belki de her şey hep olduğu gibi kırılgandı
ama sanmak işte
insanın kendini kandırarak ilerlemesi, hayatta kalmaya çalışması, bu düşüncelerin arasında kaybolarak, bir şeyleri geçiştirerek, yeni bir şey bulmaya çalışarak devam etmesi ama ne kadar devam edebilirsin ne kadar var olabilirsin bunu da bilemiyorsun. bazen seni bir duygu sarar, bazen sana her şeyin yolunda gittiğini söyler ama sonra bir anda bu duygular kaybolur, çünkü hiçbir şey kesin değildir. çünkü hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez, senin bir zamanlar sanmış olduğun her şey, bir gün yalnızca bir anı haline gelir ve sen o anın içinde kaybolursun. belki de hep kaybolarak yaşarsın, belki de hiç fark etmeden, belki de hiçbir zaman tam anlamıyla bulamazsın neyi kaybettiğini neyi aradığını belki de sadece kaybolmuş olursun ve kaybolmanın içinde kaybolduğunu anlamadan yaşamaya devam edersin "sanarak..."
devamını gör...
6912.
arkadaşlar bir değil, iki değil, üç değil benim arkadaşım,dostum, beni tanıdığını iddia edenlere itibar etmeyiniz.
sözlükte kimseye referans değilim, kimin kiminle ne bok yediği de umurumda değil. sözlükteki kimse benim arkadaşım, dostum falan değil görüştüğüm 3-5 kişi var onlar hariç.
onlar da zaten bir kadına yürümek için beni referans gösterecek kadar şerefsiz değillerdir.
tepemin tasını attırmayın ananıza sövdürmeyin.
sözlükte kimseye referans değilim, kimin kiminle ne bok yediği de umurumda değil. sözlükteki kimse benim arkadaşım, dostum falan değil görüştüğüm 3-5 kişi var onlar hariç.
onlar da zaten bir kadına yürümek için beni referans gösterecek kadar şerefsiz değillerdir.
tepemin tasını attırmayın ananıza sövdürmeyin.
devamını gör...
6913.
benim sevgilim, flörtüm, siçueyiınşipim, lavbadim, fakbadim, firends of benefitsim veya herhangi bir ilişki biçimi içerisinde birisiyle münasebetim yok.
beylere sesleniyorum, olum siz manitaları kıllandırıp kıskançlık ve takıntı yaratmak için beni falan mı fırlatıyorsunuz ortaya? manyak mısınız siz? ya bu kadınlar deli ya da siz bir boklar yiyorsunuz, durumu tam anlayamadım.
beylere sesleniyorum, olum siz manitaları kıllandırıp kıskançlık ve takıntı yaratmak için beni falan mı fırlatıyorsunuz ortaya? manyak mısınız siz? ya bu kadınlar deli ya da siz bir boklar yiyorsunuz, durumu tam anlayamadım.
devamını gör...
6914.
avazeyi bu aleme davut gibi sal
baki kalan kubbede bir hoş seda imiş
baki kalan kubbede bir hoş seda imiş
devamını gör...
6915.
beynimi ve duygularımı bir kenara bırakarak hayatıma o şekil bir canlı olarak devam etmek istiyorum.
devamını gör...
6916.
zibidi modumu açmak istiyorum.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346