3461.
ben globalim.
devamını gör...
3462.
canım kendim, her ne kadar yolun yarısını geride bırakmış olsak da sen hâlâ yolculuğunun en güzel yerindesin.
sen tüm olumsuzluklara, kötülüklere rağmen sevgiyle beslenmeyi seçtin. ne dolu dolu, ne güzel şeyler kattın kendine doğru/yanlış kararlarınla; aferin kız sana!


hayatıma giren herkese,
yaşanmış her şeye
teşekkürler,
büyüyorum sizinle.
teşekkürler, büyüyorum sizinle.
devamını gör...
3463.
benim tahammülümü son raddeye kadardı zorlayıp sakin kalmamı beklemeyin
devamını gör...
3464.
intihar eden insanları yargılamak değil amacım ama şöyle intihar edeceğim, böyle kendimi öldüreceğim diyen insanları anlamakta güçlük çekiyorum. herkesin bir vadesi var, buna herhangi bir inancımız olmasa bile biz karar veremeyiz, doğa ya da bir güç karar verir. öyle öleceğim demekle ölünseydi ohooo. ayrıca intihar eden insanlarda da hata bulamıyorum, o kişinin psikolojik sorunlarıyla ilgilenmeyen ebeveyni ya da eşinin, dostunun hatası olduğunu düşünüyorum. o kişinin arkasından ah vah etmek yerine zamanında müdahale edilmeliydi diye düşünmekteyim.
devamını gör...
3465.
körün gözü açılınca ilk bastonunu kırarmış.
devamını gör...
3466.
bazen mental açıdan o kadar kötü hissediyorum ki kusmak istiyorum. öyle bir kötü hissetmek.
devamını gör...
3467.
bir ara çok üzen bir şeylerin artık hiç etkilemediğini fark etmek müthiş bir şey.
devamını gör...
3468.
ben akışına bırakacağım artık ya, boşvermeyi öğreneceğim. mücadele etmeyeceğim, pes edeceğim. yoruldum, çok yoruldum. artık her şey aşırı komik gelmeye başladı. her şey benimle ilgili değil ama biraz hatta bayağı şaka gibi. saldım ben, nasıl istiyorsa öyle olsun.
devamını gör...
3469.
“insan ancak elinden geleni yapabilir.”
devamını gör...
3470.
kaldıramamaya başladığım bir gerçek var: dünya çok büyük bir yer. yapacak o kadar çok şey, izlenecek o kadar çok film, okunacak o kadar çok kitap, öğrenecek o kadar çok şey var ki...

yavaş yavaş bu "keyifli bulduğun kısmını al, onlara zaman ayır" mentalitesini yitirmeye başladım. bir eylemin "tepesine çıkmadıkça" (daha az görsel bir anlatım bulamadım) onun hâkimi olabileceğimi düşünemiyorum artık. bir yönetmen düşün mesela. şu festivallerde takipçileri tarafından hevesle "oo x'in filmleri şöyledir, y'de şunu yaptı z'de tarzını değiştirdi" tarzı muhabbeti yapılan yönetmenlerden. onlardan birinin sanatına tam anlamıyla vâkıf olmak istiyorsun diyelim. her filmini izledin, her incelemesini okudun, her röportajını dinledin. ee? geçen onlarca saat, gün, hafta... ve sadece bir yönetmene yaklaşabildin. aynı şeyi bir yazar, bir sanatçı, bir filozof için düşün şimdi. hangi birini özümseyebilirsin ki?

bu farkındalığımın fitilini ateşleyen bir arkadaşım var. "sinefil" kelimesini hak edebilecek yakından tanıdığım tek kişi. berlin'i, locarno'su, venedik'i avrupa'da fırsat bulabildiği bütün festivallere bizzat gidiyor son birkaç yıldır. singapur'da bir kasabada çekilmiş bir film olsun mesela, gelecek yıl da japonya'daki bir festivale katılsın o film. bu eleman, o filmi duyar, izler. sorsam yönetmenini de bilir, "şu filmi iyiydi baya, çok severim tarzını" falan der. ulan adamın kardeşi izlemedi o filmi, sen ne ara izledin? kendisine çok saygı duyarım ve imrenirim.

saygımın sebebi malum; bir uğraşa kendini adayabilmiş olması, harcadığı yüzlerce, binlerce saatin bir şeye gerçekten değmesini sağlayabilmesi.

imrendiğim kısım biraz izaha muhtaç. kendisi ile yaptığım bir sohbette dayanamayıp "ya abi böyle yüzlerce, binlerce film izliyorsun ama bunlarla ilgili bir şey yapıyor musun? aktif katılım mıdır nedir artık... yani bir inceleme yazısı, basitçe kendi yorumun, ya da allah kahretsin bir excel tablosuna o filmle ilgili aklında kalan 2-3 anahtar kelime girmek... yani beynin haricinde herhangi bir yerde izlediğin bu filmleri tutuyor musun?" diye sordum. "yoo" dedi. letterboxd hesabı var, orada izlediğinin kaydını tutup, puan veriyor sadece. küçük yorumlardan bile yazmıyor.

bu beni geriyor işte. engin film geçmişi ile yazsa en âlâsını yazabileceği onlarca inceleme, onlarca yorum... her şey kayboluyor. bir noktada izlediği filmlerdeki milyonlarca kare birbirine karışmayacak mı? elbette karışacak. kimin filmi kimin filminden ilham almış, hangi filmde nasıl bir görsel dil kullanılmış... bunları hatırlayabilecek mi? mümkün değil. elbet bir kısmı unutulacak.

imreniyorum, çünkü adam bu fikirden korkmuyor. yaşarken izlediği şeyden keyif alıyor. o filmlerin onda bıraktığı izlerin ve izlenimlerin ona yeteceğini düşünüyor. bu gerçekle barışmış, kabullenmiş. ben herhangi bir şeye bu kadar zaman ayırabilmiş olsam delirirdim mesela. izlediğim her filmle ilgili en az 300 kelimelik değerlendirmeler yazmam gerekirdi, başkalarının o filmle ilgili yazdıklarını okumam gerekirdi... bu da beni günün 24 saati uyanık kalmaya çalışan bir zombi yapardı.

özetle artık yeni bilgilerin, görsellerin, seslerin gözümün önünde bulanık bir şeritte akıp gitmesi fikri beni taciz ediyor. kavrayıp sindiremediğim, özümseyemediğim hiçbir şeye bulaşmak istemiyorum bu yüzden. doğru bir bakış açısı olmadığının farkındayım ama kendimi eğitemiyorum. "e şundan keyif almaya bak sen de be kardeşim" diyemiyorum kendime. olmuyor. yapamıyorum.

daha da bi tldr; bir şeye hayatımı adamaktan, onun yüzünden hayatımı adayamayacağım şeyleri kıskanacağım için korkuyorum.
devamını gör...
3471.
bana destek olursanız şayet normal sözlük tarif akımını başlatmak isterim. durduk yere kafamızdan tarif salladığımız ya da olan bir tarifi öylesine yazdığımız normal sözlük başlığı gibi kalın yazılmış bir şey olsun sonra bie whatsapp grubu kuralım ve sadece yemeklerden konuşalım. söylesene ceku bebeğim harika olmaz mıydı
devamını gör...
3472.
çevremde herkesin benden gitmemi beklediği bir yol var. ama ben bu yolu istemiyorum. hatta bana ne yapmak istediğim, bir sonraki planımın ne olduğu bile sorulmuyor. heyecanla bir şey anlatırken aslında sadece kafa salladıklarını biliyorum. neyden bahsettiğimin önemi yok. benim kadar heyecan duymalarını beklemiyorum ama en azından dinlemiş olsalardı. kafalarında "gogol odasında pc başında bir şeyler yapar, bir şeyler araştırıyordur." kimse de gelip merak etmez. yazdığım bazı yazılar yayınlandı. okumaya tenezzül etmediler. ya da çok ısrar ettim diye göz gezdirdiler. bu yaşa geldim hala bir onay, destek arıyorum. bunu bulamadığımda çöküyorum sanki. istediğim bir şeyi güzellikle elde edebilmemin yolu yok resmen. illa o tartışma olacak ve ben o tartışmada sinirimden ağladığım için yenik düşeceğim.
devamını gör...
3473.
çok cahil dolu, çok.
devamını gör...
3474.
+bir yemeğin gönderilmesi için sepetinize şu tutarda ürün eklemeniz gerekiyor uyarılarından nefret ediyorum. gerçekten bu yazı ve operatör şirketleri kadar bilendiğim başka bir şey yoktur şu hayatta. aslında kesin vardır birkaç şey daha ancak operatör şirketleri her seferinde aklıma ilk gelen nefret ögesi oluyor-gercek bir duygu.
neyse, benim bu nefretimin içimi kaplaması sonucu gözüm kör oldu ve bu yazının çıkmadığı ancak aynı zamanda hiç de canımın istemediği başka bir yemek siparişi verdim. öfke, memnuniyetsiz doygunluk, gereksiz harcama ve sağlıksız beslenme ile bir günümü daha nihayete erdirmiştim. ancak eppur gözünü açtı, bir dahaki sefere 12 ti el 50 kuruş miktarında bir sos ekleyeceğim sepete.

-yemek söylemek işine dair bir şikayetim daha mevcut; niçin tek kişilik menüler kampanyalı değil? niçin ya niçin? kuponu tanımlasam mevcut indirim yine getirme işine yetmiyor. para tuzağı desem 2 kişilik menülerdeki kampanyalı fiyat tek kişilik menüye eşit. şimdi ben ne yapmalıyım? israfa yönlendirmektir bu.
ey fast food zincirleri beni duyun
ey amerika
ey zuhal topal
@ss @egm

+limon almak için getir' den sepete bir şeyler eklemem gerekiyordu. normal fiyatından daha pahalı oluyor ve getirme ücreti de var diye en iyisi markete gideyim dedim. belki 150 tl tutacak olan siparişim yerine markete 450 lira bıraktım ve arkama bile bakmadan yürüdüm gittim

sonuç itibariyle inadım beni fakirleştirebilir
öfkeme hakim olmalı, saçma sapan gelen ücretleri ödeyerek sistemin tüm çarklarını yeniden düzene sokmalıyım. çarklar dile gelip 'sen kimsin?' derse 'beni boşverin, var mı bir ihtiyacınız?' demeliyim.

hayır, ekonomi konusunda berat albayrak'ı dinlemedim, gündemi pek takip etmem. ben koyunum. gel derseler gelirim, git derseler giderim, kapanırım dizlerine gurur benim neyime??

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3475.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3476.
çok kırgınım. 2 gündür dehşet çarpıntım var. sessiz sedasız ağlıyorum öyle kendi halimde. hiçbir şeye mecalim yok. günlerdir sadece yatıyorum ve duvarla bakışıyorum. sanırım bir de son birkaç aydır yeme bozukluğu yaşıyorum. bunu kendime bile yeni itiraf edebiliyorum aslında. her yemekten sonra kusmak istiyorum ve yapıyorum da çünkü midem dehşet bulanıyor. dudaklarımı da 3 yıldan sonra tekrar yolmaya başlamışım, sabah fark ettim. hiçbir şeye de tahammülüm kalmadı. bir anda cinnet geçiririm de her şeyi gerçekten ateşe veririm diye ödüm kopuyor. öylesine yazasım geldi şimdi. silerim sonra.
devamını gör...
3477.
üzgünüm ve ne zaman patlayacağım bilmiyorum
devamını gör...
3478.
böyle sümük gibi bir şey; silmeye çalıştıkça sünüyor, uzuyor, her yere bulaşası var.

allah yakınlarına sabır versin.
devamını gör...
3479.
“sigara içmek sağlığa zararlıdır.” adlı kamu spotunu yaptıktan sonra gönül rahatlığıyla faydalarını anlatmaya geçebilirim. sigara...
paket paket taşıyıp yine paket paket bitirmek. kısaca bu mereti içmek aslında çok anlamsız. efkarın ve içkili sohbet masalarının vazgeçilmeziydi bu meret, benim içinse sadece bir kaçamak. gergin, stresli, mutsuz, yorgun anlarımın kaçamağı mı? evet ama sadece o zaman değil. ben mutlu olduğumda da sigara içerim. mesela bu gece çok mutluyum. hatta o kadar mutlu oldum ki bu bolca bana sunulan mutluluğuma ara vermek için bir kaçamak yapıp yine bir sigara yaktım.
devamını gör...
3480.
soylemek istediklerimi yazmak icin bu beate daldim diyen sansar gibi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim