2081.
dün akşam gözlerimin önünde o aboneliği geri alanı bulursam soracağım; "iki saniyelik mutluluğu neden bana çok gördün be hey vicdansız? ne vardı azıcık mutlu olsaydım. ben uyurken alsaydın aboneliği geri. gözlerimin önünden kayıp gittin be..."
devamını gör...
2082.
yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış yaşıyorum. hangisini düzeltebilirim, bilmiyorum.
devamını gör...
2083.
oğlum soğukmuş lan.
hava gerçekten soğukmuş. şaka maka kış gelmiş.

(üzgünüm, aşk aforizması kasamadım)*
devamını gör...
2084.
son rakımı içer uyurum hocam.

her sabah güne pozitif başlamaya çabalıyorum şu son bilmem kaç aydır ama gece olunca..

gittiği yere kadar.
devamını gör...
2085.
kardeş bu nasıl profil ya hayran kaldım kalemin çok sağlammış
sağ ol kardeşim
özür dilerim kardeşim
ne için kardeşim
-bir gizem hikayesi
milky milky they will shoot me
kahrolası israil ve zenciler
milky milky save me from me
kapıyı çalanlar kimdiler
kardeşim ne anlatıyorsun sen
üçlü priz ve biblolar
soru işareti kardeşim
özür dilerim kardeşim
ne için kardeşim
-bir gizem daha
devamını gör...
2086.
o melek yüzün kalbimi deldi geçti. hiç aklımdan çıkmadı. gözümü kapatsam önümdeki boş kağıda milim milim çizerim seni. bu nasıl çıkacak aklımdan bilmiyorum. belki bir ihtimal vardır ama kalbimden asla. ben sözümü tutacağım ve ömrümce saklayacağım en güzeli.
devamını gör...
2087.
neyse ki küfretmek yasak
devamını gör...
2088.
üstad benim yerime söylemiş "ben bu dünyanın devr-i davranını, izet-i nefsini..."

bugün solumdan kalktığım doğrudur. günaydın sözlük
devamını gör...
2089.
ara ara manyak tarafım devreye girer* :)) boş bırakırım kendimi, öyle zihnime çok müdahale etmem, her şeyi olacağına bırakırım* falan filan.* :))) işte oradayım şimdi.
devamını gör...
2090.
kırk yıllık hatırı olan bir kuru kahve tanesini alıp denize fırlattım bu sabah. ihtiyacım olmadığından ya da sitem duyduğumdan değil, sadece bir dur demek için. tanenin eşini sakladım kabanımın cebinde. sular içinde kalmış kordon'un kilit taşlarında hayatın anlamını bulacak anahtarı aramadım ama yürüdüm dümdüz. rüzgar sağdan soldan saçlarımı karıştırırken zihnim açıldı da açıldı.
otoparkın oraya geldim ve inik lastiğime şöyle bir tekme attım. toz içindeki direksiyonumu çevirirken ağzımdaki sigaranın külü düşmemek için direniyordu duygularım gibi. hayır, bu sefer ağlamayacaktım. ne de olsa kahve tanesini atmıştım. durdu mu? ne durması gerekiyordu ki diye soruyorsunuz değil mi?

hani eşini bulduğunu sanırsın, sanmakla kalmaz inanırsın, inanmak yetmez ve kanıt ararsın, aradıkça da sırf aradığın için bulursun. aramadıklarını, suratına çarpan tüm olumsuzlukları süpürürsün ve sonra o buketten inancınla ve sahte toplamalarla kendi cenazeni hazırlarsın ya, işte buna dur dedim ve durdu.

bu kadar kolay olmasını beklemiyordum. yani daha doğrusu, ne hissedeceğimi bilmiyordum durunca ama bir şey olmadığını da görünce iyi bari dedim. dünyam yıkılmadı, şehir parlamadı, düşen yapraklar bir şey fısıldamadı. yolda giderken kediler kendilerini arabanın önüne atar mı diye bekledim, umursamadılar... algıladıklarımın merkezine oturttuğum düzenim de yıkılmadı. sanki olması gerektiği gibi ama dışımda gelişiyormuş gibi...

kabanım üzerimde iş hanına geldim. çirkin mermerlerin döşendiği koridorda tek ayağımın üzerinde asansörü bekledim ve binince de kapısını kapatmak için aceleyle o birbirine bakan iki oklu düğmeye bastım. oysa kapının açık kalması gerektiğini gösteren ve o anki duruma daha uygun olan birbirinden ayrılan oklu düğmeye basmam gerekirdi. kahve tanesinin teki gitmişti ne de olsa. diğeri bende ve artık bütünüyle başka yöne gidecekti. yine de o kapı kapanmalıydı aceleyle. hareketin doğasıydı.

dördüncü katta asansör açıldı. kafasının derisine iğneler batırıldığında anlam bulacağını sanan bir adam ateş bakışıyla karşıladı beni. korktuğumu belli ettim ve bu sefer adam kaçtı.

biri korkunca diğeri kaçar. korkan yerinde durur hep.

sanırım hayatın kurallarından biri bu dedim ve kabanımın cebinine elimi attım anahtarımı çıkarmak için, elime kahve tanem geldi. kendime olan hatırımın borcum musun sen dedim kahve tanesine.
kuru ağzıyla güldü bana.
siktir oradan lan dedim. benim kendime borcum yok.
tıkıştırdım anahtar deliğine lanet taneyi ve soktum anahtarı arkasından.
devamını gör...
2091.
akışta dershane başlığını görünce aklıma gelen bir şey. yazmak istedim.
ilkokul 5. sınıfa gidiyorum o zamanlar. okul müdür yardımcısı bir dersaneye anlaşmış, komisyon karşılığı öğrenci yolluyor. neredeyse tüm okul, onun anlaştığı dershaneye gidiyor. gitmeyen bir avuç kişi var, birisi benim. o zaman da abim lise sonda üniversite sınavına hazırlanıyor, bir dershaneye gidiyor. ablam aynı okulda, lise sınavına hazırlanıyor. o öğretmen demeye dilim varmayan kişiliksizin anlaştığı dershaneden eğitimi daha iyi olan, ücreti daha pahalı olan ama araya da tanıdık soktuğumuz, güzel bir indirimle çok daha uygun fiyata bir başka dershaneye gitti. benim önümde bir sınav yoktu, daha 5. sınıftayım. zaten abim ve ablam gidiyor, onların ücreti var, ilçedeyiz dershaneler merkezde. her gün otobüs parası da var. gitmeme gerek yoktu, zaten babam bunların masrafını zor karşılıyor. bir gün son ders bitmek üzere, dediler dershaneye gitmeyenler çıkışta müdür yardımcısının odasına gidecek. sınıftan 4 kişi, birisi benim. hepimizi odasına aldı. ailelerini arayıp ikna etmeye çalışıyor, yapıyor da. bu şekilde 2 kişiyi daha ikna etti odada iki kişi kaldık. diğer arkadaşımın durumu yok, babası işsiz. babam işsiz, gidemem dediğini net hatırlıyorum. sonra bunu tekme tokat dövdü, yolladı. tek kaldım. benim de ailemi aradı, telefona çıkan yok. bağırdı çağırdı, o dershaneye gideceksin dedi. gidemem, babamın durumu yok beni de yollamaya dedim. masadaki bir şeyi duvara fırlatıp senin kafanı kırarım, ablan pahalı dershanelere gidiyor nasıl durumun yok, sen neden gitmiyorsun dedi, bağırdı. ablamın da oraya gitmesinin tek sebebi daha uygun fiyatlı olmasıydı. rahmetli dedemin yeğeni okul müdürü olduğu için beni dövemedi. sadece bağırıp çağırdı. ben bu olaydan sonra okuldan soğudum, sonraki okul hayatım genellikle başarısız geçti. bu adam yüzünden kaç kişi liseye dahi devam etmedi, kaç kişinin geleceğini yaktı, şu an net hatırladığım 6 kişi var.
daha da üzücü olan, bu adam daha geçen yıl yaşadığım ilde yılın en iyi okul müdürü seçildi. öğretmen sıfatını 1 dk bile taşımaması gerekirken gidip ödül verdiler. hayat hiç adil değil.
devamını gör...
2092.
gelecek kaygısı dedikleri şey gerçekten varmış ya
devamını gör...
2093.
senin kavgan kendinle...
devamını gör...
2094.
herkes haklı ama herkes haksız.
devamını gör...
2095.
şu an böyle ağız dolusu küfürler savurmak istiyorum sağa sola, bu bünyedeki stres, kaygı başka türlü geçmez hahshd
devamını gör...
2096.
seviliyor ya da sevilmiyor olduğumu anlayamadığım zaman sevilmiyor oluşum sarıyor her yanımı... bir yanım olabildiğince sevildiğimi düşünmeye çalışırken diğer yanım bir o kadar kaçıyor bu duygudan. umut etmek beni tüketebilir ama kötü sonucu kabullenmek beni önüme bakmaya zorlar. bu durum içinde olduğum anlarda herkesten ve her yerden kaçmak istiyorum.
devamını gör...
2097.
arabanın marş dinamosunu yedim. sonra marşa basıp kontağı çevirip çalıştırmaya uğraşırken kontağı da kilitledim. akabinde arabandan siyah duman çıkıp iyice ödüm g...me kaçtı.
bir aydır yatıyor evin önünde renoşum. birkaç aya askere gideceğim diye borçları kapatmaya odaklandığım için sanayiye de veremiyorum.

sevişmem gereken konular var oysaki. araba olmadığı için git gide yalnizlasiyorum. hatunlarla toplu taşıma vasıtasıyla buluşmaya utanıyorum.
gencim lan ben. şerefsiz hayat.
devamını gör...
2098.
2024 mart ayı itibariyle benim hikâyem başlayacak. şimdiden sabırsızlanıyorum.
devamını gör...
2099.
ismail kartal'ı kovun!
devamını gör...
2100.
#2795256 kalem ne alaka? kalemi bi sal be karşim.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim