4801.
sabahları biraz erkenden ilçeye inip işe kadar biraz oyalanıyorum, bir tane deli var sürekli beni gördüğünde yanıma gelip para istiyor veya çorba ısmarlamamı istiyor. her seferinde param yok diyip kibarca yolluyorum. sonradan öğrendim ki şerefsiz hepimizden daha zenginmiş, mal varlığı adama kafayı yedirtmiş çarşıda milletten çorba dilenecek kıvama getirmiş. akıl sağlığı olmayınca istersen toprak ağası ol, atların yatların katların olsun yine bir işe yaramıyormuş.
devamını gör...
4802.
hayat süper.
devamını gör...
4803.
ankara’da, tatlı bir bahar serinliği var.
devamını gör...
4804.
o kadar alışmıştım ki sana, görmedigim, duymadığım anlar dünyam karanlığa hapsolurdu.
hayatımda ilk defa aşık olmuştum, ilk defa kalbim her çarptığında yaşlar da gözlerden yolunu bulurdu.

öyle sevmiştim seni, hayatımı feda etsem az gelir diyordum.

ama kadere güç yetiremedik, hayaller yine kırıklığa uğradı.
yine hüzün ve hasret esir aldı sevgilim beni.

olmadı demek o kadar acı ki, dilime gelmiyor, kabullenmek imkansız sanki.

senin olmadığın ilk akşam var ya, işte o akşamdır gözyaşlarımın yüreğinden aktığı, ciğerimi dağladığı, beni karanlığa mahkûm eden akşamdır...

devamını gör...
4805.
hep onu ararız. o'nun peşinde koşarız. telaşların ardından onu beklemeye başlarız. kaygıların arasında onu özleriz. umutsuzlukların sonrasına saklarız onu. geniş bir zamanda ,uzak bir günde onun bizimle birlikte olacağını umarız. o'nu geçmiş günlerde yad ederiz. o'nun geçmişte bir ara bizimle birlikte olup yittiğini zannederiz. o'nu, yani huzur dediğimiz hali uzaklarda bildiğimiz için, sonralara ertelediğiniz için, arkalara bıraktığımız için, sadece özlediğimiz için bulamayız... oysa huzur, ne dünde kalmıştır, ne yarınların arkasında saklıdır. huzuru ertelemekten ve yitirdiğimizi zannetmekten vazgeçersek, onu şimdi yanımızda buluruz. şimdi'miz sonsuz derinleşir, aldığımız her nefeste sonsuz huzuru farkederiz. huzur dediğimiz şimdinin sonsuz derinleşmesidir.
devamını gör...
4806.
gibi dizisindeki yılmaz'ın dediği gibi "hepinizi allah'a havale ediyorum".
devamını gör...
4807.
allahaısmarladık beyaz :) sabah ve öğlen yürüyüşlerimizi, güçlü duruşunu ve dostluğumuzu çok özleyeceğim. biz bu hayatta aradığımızı bulamadık ve seninle kaderimiz bu yönden ortaktı. bu yüzden de seni ayrı seviyordum. başka bir hayatta ve başka koşullarda yeniden karşılaşmak ve bu sefer çok mutlu olmak umuduyla.
devamını gör...
4808.
hayallerini küçümseme
hayali olmayanın ümidi yoktur
ümidi olmayanın gayesi yoktur.
hayatı, nerede bulunduğunu unutacak kadar hızlı yaşama
nerede olduğunu hatırla, nereye doğru koştuğunu da bil.
hayat bir yarış değildir, yolun her adımında durup düşünülesi bir aheste yürüyüştür.
hayal kurmayı unutma.
hayal, ayaklarımızı bu dünyanın eşiğinden öte taşır.
ellerimizi bu dünyanın kapısından öte uzatır.
gözlerimizi bu dünyanın penceresinden öte baktırır.
kalbimizi bu dünyanın duvarlarından öte taşırır.
ruhumuzu bu dünyanın sınırlarından öte taşır.
devamını gör...
4809.
kötü hissediyorum..
devamını gör...
4810.
yaklasik 5 aydir bogazim agriyor ve asla gecmiyor. hadi ilk basta hava soguktu simdi de havalarin dengesizliginden naneyi yedi bogazim. ne influenzaymis arkadas
devamını gör...
4811.
(bkz: fikir güzel mekan güzel ama yemezler) ne güzel tezgah kurmuşsunuz siz böyle. *
devamını gör...
4812.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4813.
naber bak bende dert yok tasa yok mutluyum artık beynim yok
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4814.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4815.
"affetmek için iki kişilik erdem lazım. hem onu affetmek, hem onu affettiği için kendini affetmek."
devamını gör...
4816.
eğer hayat amaçsız ve başlangıçsız berbat bir şakaysa ve biz solmuş kır çiçekleri gibi bu kötü anlaşmaya uymamız gerektiğine inanıyorsak; uzlaşmanın tek yolu her daim sanattır.

arada bıçağın keskin ucunu dilimizde gezdirmek de işe yarayabilir tabii...seviyoruz sertleşmeyi. hepimiz.
çoğumuz. ben.

ilkbahara davet yalnızca çıplak ayakla yapılır.
değer biç tüm cümlelere ve tekrar gezdir dilini bedenlerinde. boğazlarına parmaklarını sok sağdan solaaaa soldan sağa.
ve
üfle kulaklarına:
benim biricik soytarılarım,bayılıyorum soysuz tadınıza.

bizler zihinleriyle savaşa gidenleriz.

ve yalnızca kendim için devam ediyorum bu tantanaya.
devamını gör...
4817.
koşmaktan çok yoruldum ama durduğum an düşüyorum.
devamını gör...
4818.
olan her şeye tepkisizleştim,belki şoktayım bilmiyorum.bu gördüklerim,gördüklerimiz bana çok fazla geliyor.
devamını gör...
4819.
şuraya yazacak kadar aciz hissediyorum.
devamını gör...
4820.
''toplu çaylak alımı''

daarcığıma sığacak mı?

kaç tane olduğuna bakar
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim