4681.
niye böyle ya gerçekten? içimdeki öfke bitmek bilmiyor sizin yüzünüzden. bazı şeyleri de kolaylaştırsanıza karşınızdaki için. pislik insanlar hıh.
devamını gör...
4682.
geçmişe dönmeyi çok kişi ister. kimisi değiştirmek, kimisi tekrar o anıları yaşamak için belki. peki ''geçmişi unutmaya çalışanlar nereye gitmek istiyor?'' diye soran oldu mu hiç?
sormayın zaten. hepsinin vereceği cevap aynı çünkü...
sormayın zaten. hepsinin vereceği cevap aynı çünkü...
devamını gör...
4683.
son birkaç haftadır bilhassa zihnen çok yoruldum. bazen reklamcı gibi çalışıyorum. hani öyle ki kendi yapmam gereken işlerin dışında her şeyi yapıyorum gibi. tanıt, birçok açıklama metni yaz, fotoğraf çek, instagram, web sitesiyle uğraş, meslektaşlardan gelen fotoğrafları didikle, anında paylaş. dakik bir şekilde davranma zorundalığı bazen beni geriyor. teknolojinin her kuruma pay edilmiş olması elbette güzel fakat sorumluluğu en tepeden üstleneni, ekstra zorladığını düşünüyorum. aynı zamanda riskli de. paylaştığım fotoğraftaki en ince detay belki soruşturma geçirmek için bir sebep, resmi kurumların da sürekli gözü önünde. bu enformasyonda gösterdiğim ekstra dikkat-titizlik, bazen günlük yaşamıma da yansıyor. esasında rahat ve sakin biriyimdir ama ne bileyim. insanoğlu, hayattaki her zorluğa adapte olmaya da müsait herhalde. beni bir salın, demek isterdim.
devamını gör...
4684.
herkes ailesi olsun ister :
devamını gör...
4685.
hırsını alamayana trump reyiz dün kanada başbakanı trudiye küfür etmiş
koskoca kanada başbakanına bunu yapan hayat bize neler yapar.
koskoca kanada başbakanına bunu yapan hayat bize neler yapar.
devamını gör...
4686.
bugün her 8 martta olduğu gibi, şehrin sweatshirt-şort kombini sezonunu açtım.
gerçi hırka-şorttu ama olsundu, konu zaten canım şort.
kasım 20'ye kadar sürecek bu yolculuğumuzda, bugün neden bir fotoğraf çektirmedim diye üzüldüm az önce.
ne güzel syf başlığına atardım, 15-20 layk alır mutlu olurdum*
neyse, çekeriz yine sorun değil.
yarın sahil mahil, anlıklarım belki.
he belki hiç, belli olmaz.
tamamen ışık yani.
gerçi hırka-şorttu ama olsundu, konu zaten canım şort.
kasım 20'ye kadar sürecek bu yolculuğumuzda, bugün neden bir fotoğraf çektirmedim diye üzüldüm az önce.
ne güzel syf başlığına atardım, 15-20 layk alır mutlu olurdum*
neyse, çekeriz yine sorun değil.
yarın sahil mahil, anlıklarım belki.
he belki hiç, belli olmaz.
tamamen ışık yani.
devamını gör...
4687.
son günlerde söylemek istediklerim bir bitmedi gitti. ama bu son.
bazı tanımlarımı ve kişisel bazı detayları yok ettikten sonra buradan bir süre* uzak durmaya karar verdim. hesabımı dondurmak benim için en sağlıklı karar olacak. her kafadan çıkan seslerden, en çok da kendi kafamdakileri buraya yansıtmaktan çok yoruldum. tanımları seri silemediğim için de ayrıca kırgınım. şimdiden hoş kalın.
bazı tanımlarımı ve kişisel bazı detayları yok ettikten sonra buradan bir süre* uzak durmaya karar verdim. hesabımı dondurmak benim için en sağlıklı karar olacak. her kafadan çıkan seslerden, en çok da kendi kafamdakileri buraya yansıtmaktan çok yoruldum. tanımları seri silemediğim için de ayrıca kırgınım. şimdiden hoş kalın.
devamını gör...
4688.
#3427925 dediğim gibi annemi görmeyeli yaklaşık 1,5 yıl olmuştu. vizeyi aldık çok şükür. salı günü öğleden sonra 3 sularında burda olcak inşallah. çok mutluyum dostlar. valla içim içime sığmıyor günlerdir. kalbime uzun zamandır hiç bu kadar huzur dolmamıştı. bu ne güzel bir histir. ohh!
devamını gör...
4689.
mahallenin kedilerini her gün besleyen bir teyze var, şu aşağıdaki pembeli teyze. martılar da o esnada kayıntıya geliyor, ama teyze onları her seferinde kovuyor. ağzındaki sigarayı düşürmeden “s***in! **nakoduklarımını” diye bağırıyor. martıların suratı da kösele olmuş artık. teyze arkasını döndüğünde zar zor kaptıkları bir iki tane mamayı küfürle katık edip doymaya çalışıyorlar.
az önce market dönüşü baktım ki teyze yine martıları kovuyor. “teyzeciğim eline sağlık, ama azıcık da martılar yese fena mı olur” dedim. kafasını kaldırmadan “fena olur” dedi.
“onlar da nasiplensin, baksana onlar da aç” dedim. gözlerini kısarak bana baktı, elindeki tahta kaşığı bana doğrultarak “karışma benim işime” dedi. derken de sigarasının külü düştü. tedirgin oldum. dönüp martılara "s***n*m*k*dklarım" diye bağırdım. martı sevgisi de bir yere kadar.
az önce market dönüşü baktım ki teyze yine martıları kovuyor. “teyzeciğim eline sağlık, ama azıcık da martılar yese fena mı olur” dedim. kafasını kaldırmadan “fena olur” dedi.
“onlar da nasiplensin, baksana onlar da aç” dedim. gözlerini kısarak bana baktı, elindeki tahta kaşığı bana doğrultarak “karışma benim işime” dedi. derken de sigarasının külü düştü. tedirgin oldum. dönüp martılara "s***n*m*k*dklarım" diye bağırdım. martı sevgisi de bir yere kadar.
devamını gör...
4690.
haftada bir ön gunde bir gerceklestirdigim piiz yapma rituelimde az önce yanımdan el ele bir çift geçti. gençler . sevgililer mi evliler mi bilmiyorum. dini butun türbanlı bacimizin g.otu çok güzeldi pantolonu ona göre secmis. makyajı da yüz metreden görünüyor. ben kendi halimde engin nurşani dinlerken arkasını dönüp afiyet olsun allah yardımcın olsun dedi imalı imalı. sağol dedim. yanındaki gebeş kaplumbağa da sesini çıkarmadı. mutlu mutlu gittiler. o değil de benim bı bekçi arkadaşım var. kimleri kimleri arabada oral seks yaparken yakalıyor bı bilseniz. sagliginiza.
devamını gör...
4691.
ve yaşa gitsin diyorum canım kendime. sefam olsun.
devamını gör...
4692.
caylakligin bu kadar uzun sürmesi sinirime dokunuyor.
kendimi okuma yazma bilmeyen ana sınıfı öğrencisi gibi hissediyorum.
kendimi okuma yazma bilmeyen ana sınıfı öğrencisi gibi hissediyorum.
devamını gör...
4693.
sanki özellikle bugün içimde bir yerlerde bir köşede hep olan ara ara da nükseden "ne yapıyorum, neler belirli hayatımda neler belirsiz? belirsiz olması çok da doğal aslında ama yine de bir durmak lazım,susup dinlemek,düzenli duruş anları lazım biliyorsun" sözlerini sarfettiren bir durgunluk hali içerisindeyim
devamını gör...
4694.
şarkılarda düşen gözyaşlarımı topladığım kabı bu akşam diktim kafama. kendini bulamayan çocuk oldum bu gece. sonra saklambaç oynarken birden karşısına çıkan çocuğun şaşkınlığını yaşadım yine çocuk olarak.
ve melodik duygularımın defterinin içinde kayboldum. kendimi çizmeye çalıştım bir kağıda. renkli kalemlerim vardı. morlardan kocaman baloncuklar ve kırmızlardan dudaklar çizdim gülümseyen.
yitip giden gençliğimin üzerine bir yudum şarap bir lokma peynir serptim,
korkmuyorum dedim. zamanın şimdisinde korkmuyorum dedim, açık penceremden gelen soğuğu doldurdum ciğerlerime ve karar verdim. bu yolculuk bitmeyecekti.
ve melodik duygularımın defterinin içinde kayboldum. kendimi çizmeye çalıştım bir kağıda. renkli kalemlerim vardı. morlardan kocaman baloncuklar ve kırmızlardan dudaklar çizdim gülümseyen.
yitip giden gençliğimin üzerine bir yudum şarap bir lokma peynir serptim,
korkmuyorum dedim. zamanın şimdisinde korkmuyorum dedim, açık penceremden gelen soğuğu doldurdum ciğerlerime ve karar verdim. bu yolculuk bitmeyecekti.
devamını gör...
4695.
sokarım böyle hayata.
devamını gör...
4696.
devamını gör...
4697.
karnım aç sozluk
devamını gör...
4698.
hayat kısa, kimseyle uğraşmaya, bunun için zaman ayırmaya, güzel gönlünüzü, yüreğinizi yormaya değmez. sevdiklerinize, sizi mutlu eden ne varsa ona sarılın. mutluluk siz isterseniz yamacınızda, nasıl baktığınızla alakalı...bana da çok yakınmış at gözlüğünü çıkarınca gördüm*...
devamını gör...
4699.
#3440360 şuna o kadar katılıyorum ki defalarca artı vermek istiyorum.
benim söylemek istediğimse; sokarım böyle hayata.
benim söylemek istediğimse; sokarım böyle hayata.
devamını gör...
4700.
etrafımdaki insanları idare etmekten, anlayış göstermekten, karamsarlığa düştüklerinde umut aşılamaktan çok yoruldum. benim de kendime göre bir dünya sıkıntım var ben neden kimseye sızlanmıyorum ? sorunlarımla tek başıma boğuşuyorum ? çünkü "herkesin derdi kendine yetiyor bir de ben dert olmayım" diyorum ama iş bana gelince kimse aynı hassasiyeti göstermiyor, evet anlatmadan anlaşılmaz belki ama biri de çıkıp "sen nasılsın, bir derdin var mı?" demiyor ki.
devamını gör...