6141.
ofiste bi çocuk var. tam da karşımda oturuyor. aşırı sesli bi çocuk. yani aslında konuşmuyor. ses çıkarıyor. çay içiyor batıyor. bir şey yiyor batıyor. telefonuna mesaj geliyor batıyor. eline kolonya sürmesi bile acayip sesli. ondan başka hiçbir ses çıkmadığı için o kadar kuruluyorum ki çıkardığı seslere. çıldıracağım.
iç çekiyor gürültülü gürültülü.
şimdi yine çay içiyor. her yudumuna ben de ortak oluyorum.
devamını gör...
6142.
ben seksiyi geri getiriyorum
diğerleri nasıl hareket edeceklerini bilmiyorlar
devamını gör...
6143.
bir insan evladına bu kadar hayran olacağımı hiç bilemezdim. aşk başka, sevgi başka, tutku başka ama hayranlık bambaşka. gözlerinin yeşiline, omzuna dökülen saçının sarısına, elimi tuttuğunda parmaklarımın arasına yuva yapan parmaklarının boğumuna, kaşının üzerindeki benine, sabah uyanınca dudaklarının yanında oluşan çizgilere, seyrek kirpiklerine, bileğinin iç kısmında görünen mavi damarlara, doğal kokusuna... her şeyine hayranım. ürpertici seviyede bir çekim etkisi yaratıyor bende. güneşin çekim etkisine kapılıp etrafında dolanan gezegenler gibi hissediyorum kendimi. hem ışık, hem hayat kaynağım oldu. görmediğimde özlüyorum, sesini duymadığımda başka kimseyi dinlemek istemiyorum, yanımda olmayınca eksik hissediyorum.
devamını gör...
6144.
bazen birini tutup "ellere yağmur oldun bana damlamayisun" diyesim geliyo. allahtan karadenizli değilim de demiyorum.
devamını gör...
6145.
hep aynı olmaz ve bu da doğrudur bazen de yanlış yoktur
hata diye bir şey vardır ve herkesin hatasız görüldüğü bu dünyada hatalı olduğunu bilmek ayrı bir kusurdur
kendini sevmemek de bir kusurdur çünkü herkes çok değerlidir bu dünyada ve yine kendini sevmemek yeterince övgüne karşılık verememekten gelir-başkasının gözünden korkma, sebep sensin
umursamaz olmak bir meziyet değildir bununla birlikte tek gayesi olmalıdır insanın
üstün insan yoktur, altın insan da ve nesil de
değişen şeyin tekrarı ve artan nüfusun yırtıcı hayvanlardan kaçmaması-işte cinsiyet partileri de böyle doğmuştur ve bu uğurda nice köpeklere renkli balonlar bağlanır.
devamını gör...
6146.
notlarda gezinirken 17 agustosta şöyle bi sey yazmisim telefona ama ne oldugu hakkinda hicbir fikrim yok sozluk. dusunuyorum bulamiyorum. bu gece uyunmaz kafayi yiyecegim cunku
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
6147.
bitmesi gereken bitmeli zorlamanın ego savaşına çevirmenin alemi nedir hiç anlamam. üffff ilişkiler çok can sıkıcı.
devamını gör...
6148.
birkaç gündür uyuduğum saat sayısının beş saati geçtiğini düşünmüyorum ve o kadar saçma rüyalar görüyorum ki bilinçaltımın ne hâlde olduğunu çok merak ediyorum şu an.

yarın yeni aldığım çizgi romanlarıma, bebeklerime kavuşacağım için çok mutluyum.
mutluluğumu çekyattan atlayarak gösteresim var birilerine. birileri dediğim siz oluyorsunuz, başka kime göstereceğim bu muhteşem atlama şovumu.

dokuzuncu bardak kahvemi içiyorum şu an , hatta birazdan kalkıp bir bardak daha koyacağım.

yaşadığım yerden nefret ediyorum.

bazen kendimden de nefret ediyorum.
ama şu an nefret etmiyorum, şu an sevgi pıtırcığı biriyim.

toplum içerisinde bulunduğum her an geriliyorum , genel olarak her zaman stresliyim çünkü sanırım artık tahammül edemiyorum.

bir şeyler anlatmaya ihtiyacım olduğu için de anlatmaya devam edeceğim.

şu an balkondayım mesela, en sevdiğim yer.
kedim bilgisayarımın klavyesinin üzerinde uyuyakaldığı için bunları da telefonumdan yazıyorum.
daha doğrusu yazmaya çalışıyorum çünkü tırnaklarımın uzunluğundan ötürü her seferinde farklı harflere tıklıyorum yanlışlıkla.
yine de üşenmeden gidip düzeltiyorum.
kupa bardağım masada kahve lekesi oluşturmuş ama umrumda olan bir konu değil şu an, silerim geçer yani.
hava esiyor ama üşütmeyecek derecede.
kedim horluyor.
ketılda kaynayan suyun sesi geliyor.
ben de gidiyor suyu almaya ve yeni bir kahve yaparak saçmalamaya devam ediyor.
vazgeçiyor çünkü wc ihtiyacı geldiğini fark ediyor.
wc ihtiyacı tanımlamasına kendi kendine gülüyor gerizekalı.
ihtiyacı var işte, gidiyor.
gidiy.
gi..
devamını gör...
6149.
uzun zamandır endüstriyel otomasyon için üretici ve kullanıcı dostu bir proje geliştiriyorum ve fark ettim ki hayatım boyunca uğraştığım her şey bugün kafam karışmadan ilerlememi sağlıyor.
mühendis olmasam katil olurdum. aşığım bu mesleğe.
yaptığım en iyi iş.
devamını gör...
6150.
uzun zamandır öylesine yaşıyorum hayatı . bi heves , bi heyecan kalmadı içimde , geleceğe dair. bazı şeylere olan inancımı , umudumu , hayallerimi , kaybettim . içimde çoğu şeyi öldürdüm .
devamını gör...
6151.
şöyle 1.5 iskender, bol ekşili, bol zeytinyağlı bir çoban salata, şöyle çıtır çıtır bir içli köfte, tek lahmacun ve de acılı şalgam. öfff ne olurdu şimdi haa.
devamını gör...
6152.
dıtt dıtt. sabah sabah bir bildirim.
yarın ...'in doğum günü diye.
mutlu yıllar. mutlu yıllar. mutlu yıllar.
devamını gör...
6153.
30 günlük staj döneminde bütün mühendislik faaliyetlerinin içinden geçmiş gibi linkedin postu atmak seni profesyonel göstermiyor, gülünç duruma getiriyor bilmeni isterim.
devamını gör...
6154.

beni de sevin demiyorum, nefret edilmeye alıştım.

hayat boyu insan birçok alışkanlık geliştirir. bazıları cidden hiçbir işe yaramaz, aksine işleri zorlaştırır. ben o işe yaramayan alışkanlıklardan uzak durmaya çalıştım. mesela; bir parça yalan sevgi için bin türlü maymunluk yapma girişimleri. böyle aptalca şeylere zamanım ve hevesim olmadı. o halde? nefret edilmeye alışmak gerekiyordu. zaten dünya nefretle dolup taşan bir çılgınlıktan ibaret gözümde. özellikle de bir erkek olarak dünyanın sana karşı olağanca kayıtsızlığına alışman lazım gelir. yoksa savaş vakti dağlarda birbirinin bağırsağını delik deşik ederken kendini merhamet dilenirken bulursan, içinde merhamet filizlenir ve bu bağırsak deşme işinde kötü olmanla sonuçlanır. ne de olsa daha şimdiden bir sürü bağırsak öylece ortalığa saçılmışken, onları toplamaya kimsenin vakti yok. daha fazlasını saçmalıyız ve sürekli bu şekilde saçmalamalıyız, ta ki bizim de bağırsağımızı birisi ortalığa saçsın. en iyi erkek ölü erkektir. benim de kanaatim bu. ama bazıları hala büyümedi. olgunlaşmadı. ölmeye ve nefret edilmeye hazır değil. yazgısının bütünü ile bütünleşmeye hazır değil. öyle olsa bile yazgı kimseyi beklemez. kimsenin bağırsağı kimseninkinden farklı değil, hepsi de bir arada öylece ortalığa saçılmak üzere. hepimizi toprağın altında veya üstünde bekleyen aynı kurtlar, bakteriler, mantarlar, onlar bunlar. ha bugün, ha yarın, ha kabullenmişsin, ha reddetmişsin, hiçbir önemi yok. hem ben dilenme alışkanlığı da geliştiremedim. herkesin alışkanlığı kendine. ve en kötü alışkanlığım yaşamak oldu. ne kaldı geriye?
devamını gör...
6155.
bazı insanlar o kadar amaçsız ve garip davranıyorlar ki yaptığı hata yüzünden iletişimi kesiyorum, bir şekilde iletişime geçip özür diliyorlar ama beş dakika sonra aynı devam ediyorlar. yav tamam he özrünü kabul ettim s**tir git hayatımdan ne mal insanlarsınız ya, başımı ağrıtıyorsunuz desem onu bile başaramıyorsunuz artık.
devamını gör...
6156.
azize rolü yapan kadınlara çok ama çok gıcık oluyorum. biraz açalım.

partneriniz normal zamanlarda atarlı giderli takılıp, tartıştığınız anlarda birden cennet mahallesi sultana bağlıyor. öfke patlamaları, saydırmalar derken apışıp kalıyorsunuz.

ama mevzu ayrılık sonrasına gelince bir anda senin iyiliğini isterim, kötü bitmesin, etkilenme falan fıstık. bir anda iyilik meleği canlanıyor ve sanki sizi pişman etmek istermişçesine sizi düşünüyor.

bakın başta yazdığım rol yapanlara bu sözüm. yoksa gerçekten ilişki boyunca melek gibi olup hırtın birine denk gelse de onun iyiliğini isteyecek kadınlar olduğunu biliyorum.

bana samimi gelmeyen kısım ayrılık öncesi ve sonrasındaki gece gündüz durumu.
devamını gör...
6157.
sen o'sun. basbayağı o'sun. gizlesen de, görebiliyoru'm işte... bir ben görebiliyorum. bir beni sığdıramadın şu'ra'ya... intikam almaya gelme bilâkis neyi arıyorsan sen, o'sun. anla artık.

haa. önce esprimizi yapalım. zira lazım gelen bu'dur.


sonra da; uyarmana gerek yok. aptal da değilim ahmak da...*
devamını gör...
6158.
nasıl uyuyacağım ben bu akşam ya?
devamını gör...
6159.
içimde bir boşluk var adı konmamış tarifi olmayan. bazen gülümserim, sanki hiçbir şey yokmuş gibi. ama aslında dişlerimin ardında saklı bir çığlık var kimsenin duymasını istemediğim, ama bir o kadar da duyulmayı dileyen. ben burdayım.ve kimse yok .kalabalıkların ortasında tek başına kalmış gibi değil, tek başına kalmanın ortasında kalabalığa karışmış gibiyim. anlarsan yanarım, anlamazsan sönerim. bir yanım gel, oku, çöz beni diye fısıldıyr bir yanım dokunma, kırarsın diye susuyor gözlerimin içinde saklı bir deniz var, kıyıya vurmayan dalgalarla .sözlerimin arasında kaybolmuş harfler var, kimsenin cümleye çeviremeyeceği .beni anlamak isteyen çok olur belki, ama ben istemem. çünkü anlaşılmak çıplak kalmak gibi, savunmasız bir bekleyiş gibi. ben anlaşılmak istiyorum... ama kimse anlamasın istiyorum çığlığım sessiz. yüreğim bir mahzen gibi, kapısı paslı kilitlerle kapalı .anahtarını soranlara veremem, çünkü kendimde bile yok .bazen suskunluğumun bile bağıra bağıra konuştuğunu duyarım ama kimse duymaz. kimse duymasın .duysalar bile anlamasın .benim hikâyem gölgelere yazılı adım okunur, suretim görünür, sesim işitilir belki… ama asla tam anlamıyla ben değilim o ben, kimsenin okumadığı bir kitap, kimsenin dokunmadığı bir yara, kimsenin görmediği bir düşüm .benim çığlığım göğe çıkar, gökyüzü duyar. yeryüzü sağırdır. işte yine söylüyorum, fısıldayarak, bağırarak, hiç konuşmada. ben buradayım. ama aslında hiç kimse yok...içimde dönüp duran bir labirent var, yolları kendime bile çıkmaz. her adımda yeni bir çıkmaz sokak, her dönüşte yeni bir suskunluk. nereye gitsem kapalı kapılar, nereye baksam duvarların içinden geçen yankılar. sesimi bırakıyorum karanlığa, ama karanlık bile geri getirmiyor.
bir çiçeğin yapraklarını koparır gibi koparıyorum kendimi kendimden...
gözlerimden düşen bir damla suyu kimse görmüyor, belki de görmek istemiyor. kalabalıkların arasında yürürken aslında görünmezim bana çarpan omuzların hiçbiri bana değmiyor. dokunuyorlar, ama hissetmiyorlar.
bazen düşünüyorum ya gerçekten buradaysam da yokmuşum gibi davranılıyorsa? ya varlığım sadece gölgelerin arasına sıkışmış bir gögeyse? ellerim var ama dokunamıyor, dilim var ama konuşamıyor, kalbim var ama duyulmuyor. her şeyim var, ama ben yokum. bana sorulmamış soruların cevabıyım. kimsenin okumadığı mektupların satırıyım. açılmamış kapıların ardındaki nefesim. ihtimallerin içinde kaybolmuş bir ihtimalim. belki de varlığım sadece yarım kalmış bir cümle, kimsenin nokta koymaya cesaret edemediği. içimde taşıdığım kelimeler bazen taş gibi ağır, bazen duman gibi dağınık. ama hiçbir zaman doğru yere oturmuyor. ne yazsam tamamlanmıyor, ne söylesem yarım kalıyor. ve işin en acı tarafı, tamamlanmak istemiyorum. eksik kalmakta bir huzur var, çünkü eksiklik anlaşılmıyor. gel de anlatayım sana sevgilim çığlık atmak istiyorum, öyle bir çığlık ki gök yarılsın, taşlar çatlasın, duvarlar devrilsin. ama dudaklarım açılmıyor. içimde patlayan o ses sadece bana çarpıyor, içimde yankılanıyor. ve ben her yankıda biraz daha küçülüyorum.gel de sarıl ban...gözlerim kapalıyken daha net görüyorum her şeyi. uykusuz gecelerin içinde saatlerin nasıl akmadığını, kalbimin nasıl boğazıma düğümlendiğini. gel de çöz sevgilim. gözlerim açıkken ise sadece bulanık suretler, hiç kimseye ait olmayan gölgeler. herkes var, ama kimse yok.içimde sakladığım bir sır var, ben bile tam bilmiyorum. belki bir yara, belki bir umut, belki de sadece boşluk. ama o sır benim en gerçek parçam. kimse bilmesin istiyorum, çünkü bilseler dokunurlar, dokunsalar kırılır, kırılınca ben dağılırım ve işte tüm bu karanlıkta, sessizce fısıldıyorum
ben aslında varım. ama kimse bilmesin .kimse görmesin. kimse duymasın. benim sessizliğim bağırıyor, ama yalnızca içimde yankılanıyor. ve ben bağırdıkça dağılıyorum gel de topla beni sevgilim?
gel desem gelir misin...
devamını gör...
6160.
iki gündür izel çelik ercan üçlüsünün dönmelisin şarkısını bağıra bağıra söylemek istiyorum açıkçası.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim