4861.
hayat çok güzel vapurlar filan….
devamını gör...
4862.
tıpkı kapak fotoğrafımdaki gibi ülkemizde yaşamaya vakit kalacak mı özellikle normal yaşamaya?
devamını gör...
4863.
cehalet mutluluk değildir, ülke gündeminden uzaklaşmak mutluluk getirmez. aksine, mutsuzluğumuzu katmerlendirir. çünkü, aldığınız nefese bile çökecekler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

iyi hissetmiyor olabiliriz, herkesin olana bitene vereceği tepki aynı olmak zorunda değil. kimisi uzaklaşmak isteyebilir, kimisi dört elle sarılabilir ama gün, uzaklaşma günü değil. aksine dört elle sarılma günü.

not: bu tanım bir sataşma, bir şeyleri sinyalleme amacıyla yazılmamıştır. bin kere duyduğum şeyi, burada da okuyunca yazmak istedim.
devamını gör...
4864.
-merhum- abdurrahim karakoç
"50 yılın muhasebesi" şiiri;

"yürüyen, konuşan, yiyen, doymayan,
kaç put sevdik, kaç put seçtik sayamam.
toprakları kanımızla suladık,
kaç kuyuda ekin biçtik sayamam.
hangi yaşta kaç slogan söyledik,
kaç mantara alkışçılık eyledik.
kaç dönemde kaç zindanı boyladık,
kaç sırtlana kucak açtık sayamam.
nutukla büyüttü kurnazlar bizi
ayakta uyuttu cambazlar bizi
batıya peyledi papazlar bizi
kaç kürsüden yalan içtik sayamam.
kaç cehennem yaptık, kaç cennet yıktık
gönül sarayına kaç maymun tıktık
kendi göğsümüze kaç kurşun sıktık
kaç tezata konup göçtük sayamam.
kuruyan umutlar, sönen hayaller;
kurtlar sofrasında yenen hayaller;
acıya, hüsrana dönen hayaller;
kaç dağdan denize uçtuk sayamam.
devletliler çıkıp devlete kondu;
büyük putlar büyik servete kondu;
hak, hukuk, insanlık sepete kondu;
kaç meslekten (!) korkup kaçtık sayamam.
uymadı bir türlü başlar bedene;
yanaşmadık "niçin?" ile "neden?" e
ne söyleyim; çok sürü var güdene;
kaç berzaha girip-geçtik sayamam."
devamını gör...
4865.
hayat, birilerinin seni sevmesini beklemek için çok kısa. ve almanca öğrenmek için de.
devamını gör...
4866.
tam başkasıyla görüşeceğim, neden hâlâ aklıma o geliyor diye inciniyorum kendime. her şeye odaklanayım diyorum, ansızın gözleri gözlerimin önünden bir yansıma gibi geçiyor. susuyorum. hâlâ kalbimin kuytularında bir şeyler dolaşıyor, kendi kendime konuşmaya başlıyorum: yanımda olmasını istediğim insan yalnızca sendin, sonsuza kadar sadece sana sarılmak istedim. oysa yanından geçemezdim. şimdi başkasıyla başlamak zorunda gibiyim sanki. bu zorundalığın sebebini idrak edemiyorum. ben sadece senin adını kendime fısıldarken nasıl yapacağım başkasıyla? bir yola girebilecek miyim, bundan da emin değilim. bir süredir beni de bir başkası seviyor. aslında hissediyorum, güzel bir sevgi verdi bana. layık olmaya çalışıyorum. bir yola girmedik henüz ama soru işaretlerimle de düşünüyorum. çiçekler… sevildikçe büyürlermiş, sen benim çiçeğimdin hiç solduramadığım… kırmaktan-solmandan korktuğum, dikenlerine teslim olabildiğim tek çiçeğimdin. ne yapacağım, bilmiyorum bazen.
devamını gör...
4867.
dün akşam bir komşumuz vefat etti. daha dün gündüz görmüştüm adamı, selamlaşmıştık.
aniden kalp krizinden gitmiş. sağlık sorunu yoktu. ölüm anlık bir şey.
yaşı gençti, kendi halinde kimseye zararı olmayan, kendi işinden başka bir şeye karışmayan birisiydi. arkasında küçücük 3 tane çocuk bıraktı. çok üzücü.
hayat çok garip...
devamını gör...
4868.
ne zamandır gımıldanmıyodum, yollara düştüm. bugünlerde kafamda: "her şey daha farklı olabilir miydi?" sorusu dönüp duruyor. mesela o on dört yaşındaki ben farklı bi seçim yapmış olsaydı, hadi on sekizindeki yapsaydı, 22? yani gözümün önündeydi, bakar kör olmuşluğumun sızısı kaldı içimde. gittiğim her yere götürdüğüm bi iz gibi. hoş, ben farklı seçsem bile yaşanmış olan yaşanacaktı. evirip çevirmek gerçeği irdelemek değiştirmiyor. gitmesi gereken gider. emek emek işlediğim, uykusuz kaldığım gecelerin, senelerimi katıp maddi manevi yaptığım tüm o yatırımın fos çıktığı ikinci deneyiş. ikinci başaramayış. kesiştiğim yerlerde kesilmemekti temennim. çizildiysek de o kadar tuzu biberi olsun yaşamanın. artık kendimi balonlu poşetler içinde sarmalanmış kırılacak bir biblo gibi görmekten geçtim. neydi:bir ağaç gibi hür.

bir döngünün bittiği, eski benle vedalaştığım bir eşikten geçiyorum. kusurumu, hatamı, yanlış tercihlerimi, bakar körlüğümü, batılı hak görüşümün yükünü de bırakıyorum. daha hafif, daha özgür, daha mutlu ve sevecen biri olmaya niyet ediyorum. acının varlığını kabul etmek hayatı tatlandıran biri. "ya acırsa", acıdan büyük bir acı.
devamını gör...
4869.
çabuk bütün başlıklarımı bulup tanım girin.
devamını gör...
4870.
31
devamını gör...
4871.
devamını gör...
4872.
yoruldun,yorgunsun biliyorum ve bu çok normal, hayatında bir şeyler oldu,senin için büyük veya küçük olan olaylar,olabilir normal ancak bunları kafana takmadan hedefine yönelmen lazım,yolda yürümeye devam et çünkü seni ancak sen kurtarabilirsin, bulunduğun durumdan,kendinden
devamını gör...
4873.
yazıp yazıp siliyorum ama bir yerden başlamam lazım yoksa televizyon ve internette olan biteni takip etmekten kafayı yiyeceğim.
devamını gör...
4874.
devamını gör...
4875.
allahim herkes çok sesli ve gürültülü sanki yaris yapiyor gibi ses ses ses ve daha çok ses canımı istiyorsan alsana bu eziyet niyedir ses gürültü telefon konuşmaları kornalar kahkahalar ve daha cok ses ğaaaaaa
devamını gör...
4876.
(- lanetli "namussuz-hırsız" maymun ahvadına; -)

"behey, yüzü kara
ruhunu bir zenci esir gibi çıkardın pazara,
bir orospu odası yaptın kafatasını...
(-üç kuruş için- bozdurur kumbarasını?)
yala bal tutan beş parmağını
beş çürük muz gibi,
homurdanarak dolaş besili bir domuz gibi..."

(n. hikmet ran)
devamını gör...
4877.
kur'an da ( فَاَنْذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظّٰىۚ ) "ben sizi köpürdükçe köpüren bir ateşe karşı uyardım." (leyl - 14) buyuruluyor. bu tehdide karşılık, "zulmü-tethişi-tağşişi" arş-ı alayı titreterek, "yer-gök ehlini" (her tür belaya-kahra) maruz bırakan, iblis dölü bilsin ki (bu son kertedir) -muhakkak- "gayretullah'a" dokunacaktır?
şüphesiz ki "o kelin de(mazlumların da) bir sahibi" var!.
o zalim-firavunu (dünya-ahiret), "نَارًا تَلَظّٰىۚ köpürdükçe köpüren alev ile" müjdeliyoruz!.
devamını gör...
4878.
tükendim valla kalmadım. bezdim bittim yani.
devamını gör...
4879.
gel tanışalım önce
ben kısaca f.y
ama sen bana uzun uzun favcı yenge de
devamını gör...
4880.
körükörüne bağlanma hayata, amacın olsun, seni attan, ottan ayıran özelliğin, düşünerek iradeni kullanmak olduğunu unutma.
körükörüne savunma herşeyi, nepal'de de doğabilirdin, bangladeş'te şaktizm'e mensup bir inanan olarak yüce brahman, devinin öğretilerini de kabullenebilirdin.
vatikan da bazilikaya gidip aziz petrusun öpülmekten aşınmış heykelinin ayağını da öpebilirdin.

“doğumundan 5 dakika sonra ismine, milletine, dinine ve mezhebine karar verirler ve sen ömrünün geri kalan kısmını seçmediğin şeyleri savunarak geçirirsin.”
arthur schopenhauer
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim