4581.
herkesin doğum gününü kutlamak istiyorum.
devamını gör...
4582.
devamını gör...
4583.
kufrederim az yalasin. gazoz icsin. evet.
devamını gör...
4584.
ali çok yalnızım. babamı acile götürdü ablam. canım babamın çok ağrıları var. ben annemi bırakamadım. o da hasta. yaklaşık 3 aydır hastalıklarla uğraşıyoruz. senin ölümüne zaten alışamadım bir de hastalıklar çıktı. senin desteğine öyle çok ihtiyacım var ki bilemezsin.
chat gpt de yetmiyor. basit kalıyor. seni çok özledim.
chat gpt de yetmiyor. basit kalıyor. seni çok özledim.
devamını gör...
4585.
başkalarının yaptığı ve sıradan olan şeyler bana gelince niye zor veya çok görülüyor hiç çözemiyorum.
devamını gör...
4586.
allah belanı vermesin avşar kızı, inşallah benim gibi sen de uyuyamıyorsundur.
devamını gör...
4587.
mesaiyi yarım saat erkene alacak kadar ne yaşadın? biliyorsun hepimiz aşrı aşrı yerden geliyoruz. karanlıkta işe başlamak neden?
devamını gör...
4588.
geçen gün farklı birimdeki bir arkadaştan (samimiydik) telefonda soğuk yedim.
sonra kafama takıldı, akşam bastım gittim hep takıldığı mekana, dedim ya hayırdır?
şöyle olmuş da böyle olmuş da, böyle demişsin...
e çıkarttım açtım konu dışı 3. kişiyle konuşmalarımı.
a-a diyor.
e dedim a-a tabi.
bana dair bir şey varsa kafanda, bana sorsana bunu.
bu tarz şeyler herkesin başından geçiyordur muhtemelen.
üzülüyorum ben bunlara.
var çünkü böyle "kötü" insanlar. söylenmeyeni söylemiş, yapılmayanı yapılmış gibi aktaran.
kafanıza bir şey varsa dm kutusu açık.
sorun abi.
sıkıntı yok, en fazla güleriz beraber.
sonra kafama takıldı, akşam bastım gittim hep takıldığı mekana, dedim ya hayırdır?
şöyle olmuş da böyle olmuş da, böyle demişsin...
e çıkarttım açtım konu dışı 3. kişiyle konuşmalarımı.
a-a diyor.
e dedim a-a tabi.
bana dair bir şey varsa kafanda, bana sorsana bunu.
bu tarz şeyler herkesin başından geçiyordur muhtemelen.
üzülüyorum ben bunlara.
var çünkü böyle "kötü" insanlar. söylenmeyeni söylemiş, yapılmayanı yapılmış gibi aktaran.
kafanıza bir şey varsa dm kutusu açık.
sorun abi.
sıkıntı yok, en fazla güleriz beraber.
devamını gör...
4589.
bilmiyorum ki nereden nasıl başlasam?
buldum galiba, dur.
şimdi ne zamandır birbirimizin nazını çekiyoruz hiç bilmiyorum, ortak konularda gayet iyi gitmemize rağmen konular biraz kişisel olunca ben nasıl davranacağımı şaşırabiliyorum, sen de belki sadece bu sebepten belki de hayatında olan kocaman değişikliklerin ardından üstüne binen yükün ardından içine kaçıyorsun..
sevmiyorum ama bu halleri, bir insana yakın olup da bu kadar uzağında kalmak tuhaf bir his.
"dediğin gibi" anlayışım her zaman için biraz kıt* ama ben kafa göz birbirimize dalıp yine de güldüğümüz zamanları özlüyorum.
bak ne yap biliyor musun, madem buraya kadar geldik kör topal, devam edelim, ben senden uzak kalmak istemiyorum, çünkü canım sıkılıyor.*
buldum galiba, dur.
şimdi ne zamandır birbirimizin nazını çekiyoruz hiç bilmiyorum, ortak konularda gayet iyi gitmemize rağmen konular biraz kişisel olunca ben nasıl davranacağımı şaşırabiliyorum, sen de belki sadece bu sebepten belki de hayatında olan kocaman değişikliklerin ardından üstüne binen yükün ardından içine kaçıyorsun..
sevmiyorum ama bu halleri, bir insana yakın olup da bu kadar uzağında kalmak tuhaf bir his.
"dediğin gibi" anlayışım her zaman için biraz kıt* ama ben kafa göz birbirimize dalıp yine de güldüğümüz zamanları özlüyorum.
bak ne yap biliyor musun, madem buraya kadar geldik kör topal, devam edelim, ben senden uzak kalmak istemiyorum, çünkü canım sıkılıyor.*
devamını gör...
4590.
bir gece ansızın, o zamana değin baktığım şeyi görmeye başladım. görmenin de veçheleri vardı, bi de ona aydım. yani, gördüm zannettiğinin ötesinde de görülecek şeyler vardı.
"enginarın kalbine yolculuk" dedi dostum buna. kabukları helozonik bir şekilde katman katman aştıkça ben bir kalbin içimde kımıldandığını hissettim. kabukları aşmanın şefkatli, zarafetli ve keyifli bir iş olmadığını deneyimledim. bir kabuk daha yakınım.
"asıl mesele kendinden kendine doğumundur. senden sana yolculuğundur. işte bu yolda karşılaşacağın her yüz o'nun suretidir. sendeki tecellisini gördüğünde varacağın tek yol o'nadır. kendine bu bilinçle bak ve aslını gör. gör ve kendini sev." notu geldi bi yerden. tuttum, kalbime ilikledim. masanın hemen üzerine her daim görebileceğim bir yerde, ne zaman dara düşsem bir kez daha okudum. bir kez daha. bir kez daha. suretlerden sıyrılıp sıretlerin peşine düştüm. bana gelen taş'ı, ayağıma batan dikeni, burkulmalarımı -hem yüreğimden- da enginarın kalbine bir adım, kendi doğumuma bi sancı saydım. bırakılması gerekli olan kendiliğinden özgürleşti, saatlerce kımıldamadan kalakaldım. sindirdim sandıklarımı kustum, ne çoklardı. tekrar niyet ettim, ben kustuklarım değilim. yuttuysam da onlar ben değiller, sıyrılamadıysam da benim değerimi belirlemezler.
enginarın kalbine bu gece bir adım daha yakınsın cancağzım. sabret demiyorum, yaşa. yaşamayı sabredilmesi ve aşılması gereken bir dağ haline getirme. bağlarını dağlaştırma. tadını çıkar.
"enginarın kalbine yolculuk" dedi dostum buna. kabukları helozonik bir şekilde katman katman aştıkça ben bir kalbin içimde kımıldandığını hissettim. kabukları aşmanın şefkatli, zarafetli ve keyifli bir iş olmadığını deneyimledim. bir kabuk daha yakınım.
"asıl mesele kendinden kendine doğumundur. senden sana yolculuğundur. işte bu yolda karşılaşacağın her yüz o'nun suretidir. sendeki tecellisini gördüğünde varacağın tek yol o'nadır. kendine bu bilinçle bak ve aslını gör. gör ve kendini sev." notu geldi bi yerden. tuttum, kalbime ilikledim. masanın hemen üzerine her daim görebileceğim bir yerde, ne zaman dara düşsem bir kez daha okudum. bir kez daha. bir kez daha. suretlerden sıyrılıp sıretlerin peşine düştüm. bana gelen taş'ı, ayağıma batan dikeni, burkulmalarımı -hem yüreğimden- da enginarın kalbine bir adım, kendi doğumuma bi sancı saydım. bırakılması gerekli olan kendiliğinden özgürleşti, saatlerce kımıldamadan kalakaldım. sindirdim sandıklarımı kustum, ne çoklardı. tekrar niyet ettim, ben kustuklarım değilim. yuttuysam da onlar ben değiller, sıyrılamadıysam da benim değerimi belirlemezler.
enginarın kalbine bu gece bir adım daha yakınsın cancağzım. sabret demiyorum, yaşa. yaşamayı sabredilmesi ve aşılması gereken bir dağ haline getirme. bağlarını dağlaştırma. tadını çıkar.
devamını gör...
4591.
her şeyden, en çokta kendimden uzaklaşmaya ihtiyacım var.
devamını gör...
4592.
ankara'ya doğru geliyorum, birkaç arkadaşım polatlı tarafından girişte, muhtemelen kaza sebebiyle yolun tıkandığını söylüyor. bilen duyan yazarlar bilgilendirirse çok makbule geçer.
devamını gör...
4593.
kendinizi üzmek pahasına bazılarının yanında oluyorsunuz, sizin kendinize yaptığınızın belki çok daha fazlasını, üstelik bilinçli bir şekilde o da size yapıyor. başta bunu fark etmiyorsunuz çünkü o öyle biri değil, çünkü o bunu yapmaz.
herkes her şeyi gerekli koşullar sağlandığında gayet de yapıyor. önemli olan an, bunu anladığınız an. o andan sonra ördüğünüz duvar en başta yapmanız gerektiği gibi sizi koruyor. mesafe bu yüzden iyi, mesafe hayatın büyük bölümünü oluşturmalı.
herkes her şeyi gerekli koşullar sağlandığında gayet de yapıyor. önemli olan an, bunu anladığınız an. o andan sonra ördüğünüz duvar en başta yapmanız gerektiği gibi sizi koruyor. mesafe bu yüzden iyi, mesafe hayatın büyük bölümünü oluşturmalı.
devamını gör...
4594.
ne zaman hayatım düzene girecek acaba onu merak ediyorum. yıllardır bir istanbul bir antalya, tam dönmemeye karar vermiş ve istanbul'da gelecek planlamaya başlamışken aslında ağır bir depresyonun içinde olduğumu çok sonradan fark etmem, yüksek işlevli olunca böyle oluyormuş taa ki işlevini kaybettirene kadar. bağışıklığımın çökmesi sebebiyle her ayı sürekli hasta geçirmek ve bunun da psikolojik olması, yani "somatik rahatsızlıklar" yaşamam. şimdi 2 hafta antalya'da kaldıktan sonra istanbul'a tüm bu kar fırtınasının ortasında dönüyorum ve 2 hafta da istanbul'da kalıp kedilerimi de alıp antalya'ya geri döneceğim. sonrasını bilmiyorum, birkaç ay hiç çalışamam sanırım çünkü hiçbir şeye halim kalmadı.belki de ilk defa gerçekten durup kendime bakıyorum çünkü bugüne kadar hep koştum. koşarken düşmezsin ama durduğunda yorgunluğunu hissedersin. iki senedir yapmadığım kendime zaman ayırmayı artık yapmayı düşünüyorum. sonrasında ne istediğime karar vereceğim, eğer karar verebilirsem çünkü hiçbir seçenek daha iyi değil bir diğerinden bu yüzden seçeneksiz gibi hissediyorum. 20'li yaşların ortası zor derlerdi, " kendini bulma yolculuğu oluyor, belirsizlikle başa çıkmak zor" derlerdi, asla inanmıyordum. hatta bir itiraf, "siz zorlanıyorsunuz, size zor" diye düşünürdüm. her sınavda derece yapıp çok iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okuyup ondan da iyi bir ortalama ile dört senede mezun olunca ve çok bilinen yerlerde kendimi paralarcasına stajlar yapınca "ben bunları yaşamam, ben çok başarılıyım, çok iyiyim çünkü" diye düşünüyormuşum ama hayat hiç de öyle değilmiş ve ciddi anlamda yanılmışım, çok üstten baktığımı fark ediyorum. biraz tokat gibi oldu hem bu hastalıklar, depresyon dönemi, tükenmişlik, kendini ihmal etmek ve kendini kendi içinde bile bulamamak artık. ya silkeleneceğiz ya da ziyan olacağız bilmiyorum artık bu yolun sonu nereye çıkar.
devamını gör...
4595.
ayıpsa ayıp olsun diyor şimdi çalan parçada athena. evet, ayıpsa ayıp olsun. bazen salmak gerekiyor böyle. elalem ne der korkusunu evin içine taşımamak da gerekir. korkma ölmezsin şimdi diyor bir de parçada... ki iyi bir hatırlatma. olduğu kadar.
devamını gör...
4596.
allah belanı versin penti. kamusal alanda sözlüğe giremiyoruz.
devamını gör...
4597.
ben yalnızken iyiyim. ben yalnızken çok iyi idare ediyorum. ama hayatıma zorla girip, zorlayarak sevdirdikten sonra ansızın gidiveriyorsunuz ya, ondan sonrası yalnızlık değil terk edilmişlik oluyor. bu şekilde idare edemiyorum.
*
bazı hissedilenler zamanla değişmiyor.
devamını gör...
4598.
orta yaş bunalımı kavramını yaratan kişisel gelişim uzmanlarının ve psikologların kişisel gelişim istatistiklerinin içindeki rakamların soyutlamasında görev alan matematikçilerin ve sayısalcıların sabah yaptıkları kahvaltıdaki yumurtanın tavuğun kıçından çıkarken görünmesi için ışık tutan adamların gece yattıklarında başlarını koydukları yastığın içindeki pamuğun toplandığı tarlaların sulamasını yapan fiskiyenin başlığının ben taaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
devamını gör...
4599.
yumurtanın tavuğun kıçından çıkarken görünmesi için ışık tutan adamlardan ne istediniz
devamını gör...
4600.
tüm hayatım mirket ürkekliğine teslim oldu. evin içinde arkamdan geçerken ansızın ve sebepsiz bir şekilde vururlar mı diye anne ve babamdan korkarken,* kendimden başka hiç kimseye de güvenemez oldum.
uyurken bile tetikteyim. yorgun yatıp daha yorgun uyanıyorum. kendimi eğlendirmek için kendi kendime yaptığım şeylerin aptalca olduğunu bilsem de yapmak zorunda olduğumu da biliyorum. çünkü daimi mutsuzluğun sonu felâketim olur.
özetle ben bir mirket oldum sözlük. sürekli teyakkuz halinde ürkek ve yorgun.
uyurken bile tetikteyim. yorgun yatıp daha yorgun uyanıyorum. kendimi eğlendirmek için kendi kendime yaptığım şeylerin aptalca olduğunu bilsem de yapmak zorunda olduğumu da biliyorum. çünkü daimi mutsuzluğun sonu felâketim olur.
özetle ben bir mirket oldum sözlük. sürekli teyakkuz halinde ürkek ve yorgun.
devamını gör...