3921.
bağırıcam ama mecalim yok;

"öyle yorgunum ki bir ölü duysa yer açar başucunda..."
*
devamını gör...
3922.
atesler icinde olmek mi sonum :(
devamını gör...
3923.
ablam kuaförlük eğitimi aldı. elleri kaşınıyor olacak ki gelip gidip bana " saçlarını boyayalım mı?" diye soruyor. şelale gibi ve boyasız saçlarıma kayıtsız kalmak güç tabii. bir kuaför için kan kokusu almış vampir gibi etki yaratması anlaşılabilir...

benim de psikolojim bozuk bu aralar. her an kızıla boyatip karşınıza viking gibi çıkabilirim.
çıkmayabilirim de. bana kalmış sonuçta.
devamını gör...
3924.
evet değişim dediğin sadece devinimle olmuyor… bugün öğrenilenlerden bir bilgi size. gün sonunda bir rapor yazma ya da inanın kendimi serbest bir akışa düşürecek değilim. kimseyi incitmeden özellikle kendimi incitmeden bir yol bulmaya çalışacağım tabi zamanın geçmesi için. inanın çok sıkılgan bir insanım, yeter ama bu kadar kendimden bahsettiğim. eskiden hızımla oynardım, kendimi test etmek için ve bir çeşit kendinle yarış halinde olma ve kendini değiştirme ve hatta kendini ilerletme çabasıyla. insan şaşırıyor değil mi bir cümle önce söylediğiyle tutarsız bir cümle daha eden bir yazarla karşılaşmaktan. işte devinimin hızı mühim olan demek istiyorum aslında, eğer başlangıç cümlesine dönmek gerekirse. ve devinim hızı bütünlüğe bağlıdır demek istiyorum yine yeniden ve şimdi işte dedim ve bitti.
yazmak böyle bir eylem sayın okur ve inanın bana çok zorlanıyorum bazen ekrana bakarken kendimi bulmaktan. ursula k. leguin bunu başarabilen nadir ve güzel insanlardan zaman zaman beni dönüştürdüğü için, o eski beni dönüştürdüğü için ona kızsam da, çok istedim sonraki zamanlarda o eski bendeki merakı yeniden yakalamayı.
devamını gör...
3925.
bana, bugüne kadar varlığından haberim olmayan yönlerimi gösterdi. onunla sanki dünyayı yeniden keşfediyorum.
devamını gör...
3926.
'iyilikten maraz doğar'

evden çıksın, sosyalleşsin, daha sağlıklı olsun, bana iyi geldi ona da gelsin diye spor salonuna gelmesine teşvik ettiğin komşun tarafından reddedilmenin yanına 'senin bundan çıkarın mı var?' fişinin iliştirilmesi.

'geçme namı kemal köprüsünden ürkütürsün vakvakları ... ... lahana yaprakları'. aferim bana
devamını gör...
3927.
biyolojik olmayan bir kardeş edinmek istiyorum.
devamını gör...
3928.
cilt bakımımı yaptım, saçlarımı taradım ve kremledim, dudaklarımı nemlendirdim, parfümümü sıktım bebek gibi kokuyorum. şu andan itibaren ağlayamam, beni üzebilecek herhangi bir olayın içerisinde yer alamam. çünkü yukarıda sıraladığım şeyler psikolog seans ücretinden daha maliyetli.
devamını gör...
3929.
galiba iyi değilimden fazlasını söyleyemiyorum
devamını gör...
3930.
bki oranım 20.

yemek yapmak yerine yerim.
hem her şeyi de yemem.
tek öğünle bile gün geçirebilirim.

seçilmem seçerim.
arz ederim. *
devamını gör...
3931.
"nasılsın?" sorusunu galiba öylesine, sormak için soruyoruz artık. hatta yanına da hemencecik bir "iyi misin?" iliştiriyoruz ki karşı taraf bir nevi "iyiyim" demek zorunluluğu hissetsin üzerinde.

kimse kimsenin gerçekten nasıl olduğunu merak falan etmiyor aslında. apaçık sıkıntılı olduğunu fark edenler de çoğunlukla götüm götüm uzaklaşıyor. kimse dert dinlemek, sıkıntı duymak istemiyor. ha bunun için kızıp darılmıyorum ben kimselere. çünkü herkes halihazırda kendi sıkıntısından öyle boğulmuş ki; haklı olarak ekstra bir başkasının dert yükünü ruhunda taşımak istemiyor.

ağlamayan çocuğa meme verilmez misali; bağıra çağıra benim sana ihtiyacı var, yardıma ihtiyacım var demen gerekiyor yanında olmaları için. o da tabii seni gerçekten dinlemeye gönüllü, içini açabileceğin birini bulursan.

benim de "seninle konuşmaya ihtiyacım var" demeyi çok istediğim insanlar var ama arada örülmüş, üzerinde devasa "mutluysan varım, mutsuzsan yarın" yazan duvarları da var.

umarım ben de birilerine böyle hissettirmiyorumdur.
devamını gör...
3932.
25 aralik
30

evet.
devamını gör...
3933.
neredeeeenn nereyeee
eskiden çevre ülkelerin vatandaşları buraya gelir, ucuz ucuz mallarla bavullarını doldurur, bavul ticareti yaparlardı, şimdi iş tersine döndü, bizim vatandaşlar yurt dışına gidip, bavullarını doldurup geliyorlar.
burada herşey o kadar pahallı ki, yurt dışından almak daha cazip oldu

herkez konuşur akape yabaaarrr.
devamını gör...
3934.
sene 1985. o zamanlar portakal kabuğundaki sitrik asidin oralarda takılıyoruz. neyse fm bizim dayı o zamanlar yeni evli, 29 yaşlarında zıpkın gibi bir delikanlı. çorum'un kargı ilçesinde ormancılık işiyle meşgul. (orman satıyor esprisi yapma iç sesim. saçmalama tamam mı dostum.)

bir gün gece vakti çorum merkezde ki bir meyhaneden 85 model gıcır mı gıcır, yeşil mi yeşil, ormanla kamufle olmuş renault 12 gts* ile memurluk yaptığı kargı ilçesindeki evine dönmekte. ilçeye giderken ormanların içinden geçmekte ve uçsuz bucaksız ormanların tozunu atmaktadır. derken küt diye ön camına bir şey çarpar arabanın. hemen frene basar durup kenara çeker. pardon kenara çekip durur. geriye dönüp bir de bakar ki, kocaman bir kzıl geyik arka bacaklarından yaralanmış yerde kıvranır. geyik 100 küsür kiloluk kocaman bir şey. dayım gecenin köründe içki masası arkadaşlarından birini arar. işte "gelirken arabanın arkasına küçük bir römork tak gel" falan der. sarhoş dayımın yardımına sarhoş arkadaşı yetişir. konum falan yok o zamanlar. olacak o kadar sarhoş bölmündeki levent kırca gibi tarif eder yolu. işte yol var, yolda yapraklar var, kenara çekmişler gübre olmuş vesaire..

neyse fm bir şekilde sarhoş arkadaşı da dayımı bulur. ikisi birden kaldırmaya çalışırlar hayvanı römorka. zar zor onu da hallederler. sonra çorum merkeze veterinere götürürler. yufka yüreklidir dayım. doğayı, hayvanları seven bir adamdır aynı zamanda.

sonra geyik sağlığına kavuşur. dayım hayatına kaldığı yerden devam eder. ben sitrik asit dünyasından şu an yaşadığımız dünyaya gelir, emeklemeye, yürümeye ardından herkes gibi koşmaya başlarım. dayım ilk okul yıllarında bana bu hikayeyi bir ödev konusu neticesiyle anlatır. ben de onun anlattıklarını elimden geldiğince* yazarım. yıllar yılları, avcılar domuzları, maymunlar muzları kovalar. derken 2021 yılında dayım kalp krizinden vefat eder. ben o gün bu hikayeyi tekrar hatırlar, tebessüm eder ve duygulanırım.

işte daha bugün; elin iskandinavyalarında müzede bir renault 12 gts ve önünde kızaklı bir ren geyiği heykeli görüp bu anıyı hatırlar, sözlüğe yazmaya karar verir ve yazarım.

eveet arkadaşlar;
bana bu gecelik, bu kadar sözlük yeter.
ve size huzurlu ve samimi bir iyi geceler.
devamını gör...
3935.
kararsızım kalkıp işe mi gitsem ?
balkondan mı atlasam ?
devamını gör...
3936.
hanımın soy kütüğünden dolayı avrupa birliği vatandaşı olabiliyormuşum.

ülkemi terketme gibi bir niyetim yok ama, bu da güzel bir kazanım bir köşede dursun bakalım belki bir gün lazım olur.
devamını gör...
3937.
küçüle küçüle hayatın saat cebine girdim. üç köpek, biri yakın dört arkadaş, işim, bolca yaprak, dal, çiçek, meyve, uçsuz bucaksız bir gökyüzü, toprak, müzik, ıssız yollar, rüzgar, yağmur ve soğuk... hepsi bu.

hepsini seviyorum, hepsi beni seviyor, üzmüyor; ihanetleri yok, tripleri yok, bencillikleri yok, kötü sözleri yok, yalan/dolan yok.

hayat bana güzel...
devamını gör...
3938.
etrafımdaki herkes; kaybolan çocuğunu endişeyle her yerde ararken nihayet bulduğu vakit bu sefer de niye kayboldun diye döven anne gibi maşallah.

anladım anladım.
haklısınız hepiniz. tamam. *
devamını gör...
3939.
neyse bu kadar sözlük yeter.
öpüyorum canımlar, güzel kalın.
devamını gör...
3940.
sevgine muhtacım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim