5881.
bir badana boya bir kadını bu kadar mutlu etmemeli. yani bir kuyumcuya gitsem bu kadar mutlu olur muydum bilmem. yeni odayı düzenlemek dizayn etmek çok hoş şeyler ya. yenilikler güzel şeyler azizim.
devamını gör...
5882.
birileri var, bin yıldır twitter kullanmalarına rağmen kilitli profilden takipleşmediği hesaplara mention atıyorlar. bir de cevap bekliyorlar.* hem yazdıklarımı kimse görmesin diyorsun hem de mention’laşmak istiyorsun. akıl var mantık var çiçekim. mümkün mü bu sence?
bunlardan bir iki tanesi de üniversiteden arkadaşım. takipleşiyoruz ve yapıp ettiklerini görüyorum. tanımadığım kişiler olsalar bir tık yaşlı ya da hafif tabirle davar olduklarını düşüneceğim ama genç ve kafası çalışan insanlar.
bunlardan bir iki tanesi de üniversiteden arkadaşım. takipleşiyoruz ve yapıp ettiklerini görüyorum. tanımadığım kişiler olsalar bir tık yaşlı ya da hafif tabirle davar olduklarını düşüneceğim ama genç ve kafası çalışan insanlar.
devamını gör...
5883.
devamını gör...
5884.
rezil hissediyorum. rezillik bi insan olsaydi o ben olurdum iste. bugun cesmede markete giderken yol veren bi arabadaki adami dayim sandim. isi vardi birakip gitmisti ama gelecegini soyledigi icin de onun oldugunu dusundum. ayni araba hatta onunda plakasi ankara plakasiydi. gecerken dil falan cikardim aptal aptal guldum el salladim. sacma sapan bi suru hareket yaptim. yakina gelince fark ettim. o degilmis. birkac kisi daha varmis arabada. hep beraber on cama egilip bana bakiyolardi. sadece bu da degil. ben alistim da iste insanlara yasattigim soku dusunemiyorum. bugun de kepaze olduk sozluk
devamını gör...
5885.
sosyal medyadan tanıdığım biri vardı. erkek arkadaşım olduğunu söyleyince belirli aralıklarla evlenip evlenmediğimi soruyordu. bir konuşmamızda "size kesinlikle haber veririm öyle bir şey olursa" demiştim. dün teklif aldım, kabul ettim. bu sabah aklıma düştü. adı, nereden konuştuğum vs. tamamen silinmiş zihnimden. sadece verdiğim sözü hatırlıyorum.
eğer bu girdiyi okuyorsa;
evet dedim, huzur bulunuz!
eğer bu girdiyi okuyorsa;
evet dedim, huzur bulunuz!
devamını gör...
5886.
bizim zamanımızda beyaz çorap giyince keko derlerdi .
simdi terlikle giyiyorlar .
simdi terlikle giyiyorlar .
devamını gör...
5887.
çevremle mi alakalı bilmiyorum ama insanlar birbirlerine o kadar tahammülsüzleşmiş ki. çoğu insana derdini seveyim diyesim geliyor. incir çekirdeğini doldurmayacak kavgalar, bilmem neler. iki dakika bir kendinize gelin, silkelenin. üç günlük dünya neyi paylaşamıyorsunuz. bu dünya ölümlü, illa birisinin kıymetlenmesi için ölmesi mi lazım? kimse sizden aynı zevkleri paylaşmayı beklemiyor, hayata aynı yerden bakmayı beklemiyor, biraz saygı, biraz en basit mantık kurallarını bilin. pişman olacağınız şeyleri ve kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri yapmayın.
devamını gör...
5888.
3 km yol yurudum kulaklik takip. sokaklarini biptigim yerinde.
devamını gör...
5889.
hangi mantıklı tarafım bir dönemde 55 ects yapmanın mantıklı ve yapılabilir olduğunu söylediyse onu selamlıyorum. okulu erkenden bitirip ne yapacaksın?
psikolojimi kaybettim.
teşekkürler.
psikolojimi kaybettim.
teşekkürler.
devamını gör...
5890.
4 defa kırmızı ışıkta geçmek + aracın yasal hız limitinin ortalama 40 km üzerinde seyretmek...
ben dün ceza yemediysem bir daha asla yemem aga.
ben dün ceza yemediysem bir daha asla yemem aga.
devamını gör...
5891.
az önce 1 tane reels videosu gördüm kadın bileziği alıp kıyafetin içinden lastikle sabitleyip şöyle 1 şekil oluşturmuş
ben yapsam
biri de bana cok guzel elbisen dese
ben derim ki aslında bu dümdüz bak buraya bunu yaptım
gösterirken de iyice yamuk olur
dışardaysak da tuvalete falan gidip düzeltmeye de üşenirim
öyle işte
ben yapsam
biri de bana cok guzel elbisen dese
ben derim ki aslında bu dümdüz bak buraya bunu yaptım
gösterirken de iyice yamuk olur
dışardaysak da tuvalete falan gidip düzeltmeye de üşenirim
öyle işte
devamını gör...
5892.
45 yaş üstü davarlara zorla deodorant kullanım dersi verilsin.
15 dk yürüyeyim dedim yanımdan geçen her dayı leş gibi kokuyor arouna kone, yaz mevsimi 10 ay sürse ozon tabakasını deler bu ibneler.
15 dk yürüyeyim dedim yanımdan geçen her dayı leş gibi kokuyor arouna kone, yaz mevsimi 10 ay sürse ozon tabakasını deler bu ibneler.
devamını gör...
5893.
bu zamana kadar bunca kötülüklere rağmen dünyanın yaşanamayacak derecede kötü bir yer haline geldiğini hiç düşünmemiştim. son zamanlarda çok sık düşer oldu aklıma bu düşünce. ya kötülükler haddini aştığı için ya da çok fazla görmeye başladığım için. bu demek değildir ki şu an artık böyle düşünüyorum. ben asla içimdeki umudu yitiremiyorum.. o her şeye dair olan umut içimde var olmazsa; ben, ben olmaktan çıkarım. ama bu durumu çok küçük bir sebebe bağlıyorum ve bunu kusura bakmazsanız sizinle paylaşacağım. ben çocukluğumdan beri dua ederken her zaman tüm dünya için dua ederdim. hatta önce sevdiklerim, sonra tüm dünya ve hiç tanımadığım insanlar, en son da kendim için.. her zaman mutlu insanlar ve daha iyi bir dünya için.. ama ben ne zaman ki bu alışkanlığımı bıraktım, sanki tüm dünya artık gerçekten kötü olmuş gibi. evet düşünsenize, koskoca dünyayı birinin içten bir isteğine ve duasına bağlıyorum. aslında hissettiğim şeyi size şöyle aktarabilirim; leyla ile mecnun'un 10. bölümünü izleyenler varsa bilirler. mecnun ve leyla'nın aşkı dünyaya karşı. mecnun tüm dünyanın mutlu olması için leyla'dan vazgeçmişti ve ak sakallı dede de ona şöyle söylüyordu; " ben seni az çok tanıyorum, sen diğer insanlar mutsuzken mutlu olamazsın.. ya leyla'yı seçeceksin, ya dünya'yı.. "benimki de aslında böyle bir şey. sanki tüm dünyanın mutluluğu benim hislerimin içtenliğine bağlıymış gibi. komik değil mi? komik ama gerçek gibi. demem o ki; dünyayı tekrar kurtarmaya hazırım. lama yine de william shakespeare'in 66. sonesini buraya bırakmasam olmaz;
vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen'e
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, seni yalnız komak var, o koyuyor adama...
vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen'e
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, seni yalnız komak var, o koyuyor adama...
devamını gör...
5894.
er ya da geç her şey aslına rücu eder.
devamını gör...
5895.
birini muhatap kabul edip mesaj göndermişsem yanıt beklerim.
şunca yıldır sözlüklerde yazarım, hakaret hariç kimsenin mesajını yanıtsız bırakmadım.
bir mesaja yanıt gelmediğinde bir de telefon meşgule verildiğinde nevrim dönüyor.
şunca yıldır sözlüklerde yazarım, hakaret hariç kimsenin mesajını yanıtsız bırakmadım.
bir mesaja yanıt gelmediğinde bir de telefon meşgule verildiğinde nevrim dönüyor.
devamını gör...
5896.
insan, yaşamında kendine bir yer açmaya çalışırken kendine ve sevdiklerine büyük zararlar verebiliyormuş.
yitirdiğim eski tüm düşüncelerim, acabasız güvenlerim, sorgusuz sualsiz inançlarım, kıymet verdiğim değerlerim ve amaçlarım, kendime duyduğum saygım, dolu dolu yaşadığım besleyip büyüttüğüm duygularım, ödeyeceğimi sandığım boyun borçlarım... bunları kaybetmiş olmanın mahçubiyetini yaşıyorum.
kalkıp, aynaya bakıp üzerime bir çekidüzen versem de özellikle son yıllarda kendime hep hazırlıksız yakalanıyorum.
içimdeki çocuğu düşlüyorum, söz verdiğim gibi dalgalı sarı saçlarını tarıyor, tokalar takıyorum da kalbinde büyüdükçe büyüyen gözbebeklerinden tüm ruhuna yayılan o matlaşmayı bir türlü durduramıyorum.
öğrendiklerim, başarısızlıklarım, kaçırdıklarım, hatıralarım, ağır imtihanlarım...
dünyanın şaşırılabilecek bir yer olduğunu hala ve inatla aklımdan nasıl çıkarırım?
yitirdiğim eski tüm düşüncelerim, acabasız güvenlerim, sorgusuz sualsiz inançlarım, kıymet verdiğim değerlerim ve amaçlarım, kendime duyduğum saygım, dolu dolu yaşadığım besleyip büyüttüğüm duygularım, ödeyeceğimi sandığım boyun borçlarım... bunları kaybetmiş olmanın mahçubiyetini yaşıyorum.
kalkıp, aynaya bakıp üzerime bir çekidüzen versem de özellikle son yıllarda kendime hep hazırlıksız yakalanıyorum.
içimdeki çocuğu düşlüyorum, söz verdiğim gibi dalgalı sarı saçlarını tarıyor, tokalar takıyorum da kalbinde büyüdükçe büyüyen gözbebeklerinden tüm ruhuna yayılan o matlaşmayı bir türlü durduramıyorum.
öğrendiklerim, başarısızlıklarım, kaçırdıklarım, hatıralarım, ağır imtihanlarım...
dünyanın şaşırılabilecek bir yer olduğunu hala ve inatla aklımdan nasıl çıkarırım?
devamını gör...
5897.
erkolar kapatılsın.
devamını gör...
5898.
erko diyen kezolar kapatılsın.
devamını gör...
5899.
en güzel hikayeler yeniden başladığında yazılır...
devamını gör...
5900.
teşekkürler tanrım, ben de seni seviyorum.
devamını gör...