3761.
kendi hayatımın nankörüymüşüm gibi hissediyorum çoğu zaman. 8 sene önce başarılı bir öğrenciyken üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım. psikolojimi de kendimi de toparlayamadım. halâ daha izlerini taşıdığım yaralar bıraktı bende. gelecek kaygısı her yerimi sardı, nefes alamadım. o sıralar hayatımda olan insanın “ben bakarım sana, istediklerini yaparım” demesi dahi tüylerimi diken diken ederdi, istediğim şey çabasız hayatta kalmak değildi çünkü. dahası, hayatta kalmakta istemiyordum hayallerim vardı benim kumbaramda biriktirdiğim. bu bir erkeğin önüme sunuşuyla hayata geçsin istemedim. teselli cümleleri beni daha da koparıyordu yani hayattan.

şimdi sorunlu ilişkiden kurtulmuş, 12 aydır hayatına çiçekler ekmeye çalışan bir adama aşık olmuş ve okuluna geri dönmüş bir kadınım. ama halâ adını koyamadığım bir boşluk var, bir acı gizliyorum. kendim nefes alıyorken başka düşmana ihtiyacım yokmuş gibi.

ne istediğimi bilmiyorum. o çiçekleri kökünden koparıyorum, bir zamanlar hasretini çektiğim okula zoraki gidiyorum. kendimi bir yere ait hissedemiyorum. dünyadan olabildiğince kopukmuşum gibi, benden ötede yaşanıyormuş gibi her şey.

bedenen var olduğum bi hayattan yoruldum ve ayrılmak istiyorum. öyle de kararlıyım ki, sevdiklerim adına üzülüyorum.
devamını gör...
3762.
söylemiştim tekrar söylüyorum. haddini bilmez insanlara karşı inanılmaz deliriyorum. ben öldüm gerçekten öldüm. tekrar döndürdüm kendimi. hanginiz yanımda olmak istediniz. sordunuz mu nasılsın bir sorun mu var yapabileceğim bir şey var mı bir ihtiyacın var mı? seni görüyorum. ne kadar zorlandığını görüyorum. yanındayım dediniz mi. demediniz. bekledim mi tabiki hayır. ben bu yaşıma kadar en iyi öğrendiğim şey kendi yaralarımı kendim sarabilirimdi çünkü. düştüm kalktım düştüm kalktım ama doğruldum gerçekten. şimdi gelmiş bana ahkam kesmeyi kendinize hak mı görüyorsunuz gerçekten mi yaaaaa. gerçekten mi? deneyimdi diyecekmişim tecrübe diyecekmişim. sebep??????
devamını gör...
3763.
yoksunluk; giderek hafiflediğini bile zannetsek, bir tutkunun, arzunun, o tutku ve arzu nesnesinin bizim için aslında değerinden hiçbir şey kaybetmeden kaybedildiğini anladığımızda yaşadığımız derin acı ve hüzün; göğsümüzün üzerine oyulmuş, asla doldurulamayacak bir obruğun yüreğimizi cayır cayır yakması; yoksuzluk.

tutku, nesnesinin kendini eksiltmesiyle, esirgemesiyle ya da eskitmesiyle ortadan kalkan bir şey değil. o; olsa da olmasa da içinizde hasretle beslediğimiz, özenle büyüttüğümüz, sarıp sarmaladığımız, koruyup kolladığımız tutku, vuslatsız bitebilecek bir şey de değil.

yüreğimde yanan bir ateş topu var. benimle üçüncü servinin altına eşsiz hatıralarla birlikte gömülecek, üstü gazellerle örtülecek ama asla yanmaktan vazgeçmeyecek.
devamını gör...
3764.
supergirl

tek bir direkten oluşan durakta bekliyordum, iki kişiydik, otobüste zaten gelmek bilmiyordu, otobüsün gelmek bilmemesi canımı da sıkmıyordu, sadece sigaradan nefes çekmeye devam edip soğuk havanın keyfini çıkarıyordum.
cadde bomboştu ve kar beş santimetre kadar kalınlaşmış, yağan tanelerin deri montumun üzerinde erimesi zaman alıyordu.
zamanla derdim yoktu diye düşündüm.
kafamı çevirdim, yanımdaki adam gülümsedi ve
gelmek bilmiyor bu otobüs. yarım saat oldu, zamanla derdimiz yok mu dedi.
küçük gözlerini yağan kar tanelerinden korumak için gözlerinin üzerinde kirpikleri de yoktu ve tam da bunun için kırpıştırıp duruyordu bozuk far gibi.
benim yok dedim. yarım saat oldu… olsun.
çok da konuşasım yoktu açıkçası, tek direkten oluşan durağın direğinin dibindeki sarı sokak lambası gecenin karanlığında kar tanelerine büyüleyici bir hava veriyordu. kafamı yukarı kaldırdım.
baksanıza bu güzelliği bırakıp boğucu otobüse binmek sıkıcı bile olabilir dedim.
(o sırada adam da yukarı bakıyordu)
ama tabi eve de gitmek lazım dedim. konuşma hevesimin olmamasına rağmen ağzımdan çıkan bu cümlelere bir anlam veremedim.
adam evet dedi. eve gitmem lazım. kızımın doğum günü.
(adam küçük gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı, montunun cebinden bir sigara çıkardı, saçları tamamen kardan beyazlaşmıştı)
babalar kızlarının doğumlarını kaçırmamalı dedi tam da ben o sırada babamın benim doğumum dahil kaç doğumgünümü kaçırdığını düşünürken.
ve ekledi… bilerek yapmamıştır canım dedi.
“kim” dedim.
yani pardon yanlış kurdum cümleyi… geçen sene kızımın doğumgününü kaçırdım yine böyle otobüs beklerken dedi. bilerek olmadı tabi dedi.
(kirpiksiz gözlerine kar kaçtı ikisinin de)
binseydin ya lan taksiye pezevenk diye geçirdim içimden.
adam birden tüm vücuduyla bir hışımla bana döndü. ulan ben basit bir muhasebeciyim ne arar bende taksi parası diye bağırmaya başladı. kızın sütünü zor alıyorum. sen kimsin beni yargılıyorsun diye sesini giderek yükseltti. elleri kolları sanki kar taneleriyle dövüşüyormuşçasına hareket ediyordu.
dondum kaldım olduğum yerde…
“öyle demek….” istemedim demeye çalışırken fark ettim zaten dememiştim öyle bir şey ama demiştim de bir yandan öyle bir şey.
o sırada bir çöp toplayıcısı çöp arabasıyla tek direkli durağın direğinin yanında duran sokak lambasının yanında duran çöp tenekesine yanaştı.
arabayı arka iki tekerinin üzerine yerleştirdi ve yarı beline kadar çöp tenekesinin içine daldı.
(şimdi duraktaki iki kişi yani kadın ve erkek çöpçüye ve çöp arabasına bakıyordu ki çöp arabasının brandası hareket etmeye ve eğilip bükülmeye başladı. ağız kısmı iyice yere doğru eğildi ve üç yaşlarındaki bir kız çocuğu üzerinde supergirl yazan bir kazakla arabanın içinden emekleyerek çıktı- çocuk gülüyordu, çocuğun gülüşü hatta çocukça neşeli bir kahkahaya dönüştü. duraktaki kadının kirpikli gözlerine kaçan kar taneleri değildi yanaklarından süzülen- duraktaki adamın kirpiksiz gözlerine kaçan kar taneleri olsa ne yazardı yanaklarından süzülen, kız çocuğu karın içinde oynamaya başladı. çöpçü elinde mukavvalarla çöp tenekesinin içerisinden çıktı ve adamla kadına baktı-bir an için durdu sanıldı dünya sonra çöpçü dedi ki “merak etmeyin mutlu o”)
devamını gör...
3765.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3766.
bütün hatalarımı 'yalnızlıkla' yaptım.

yalnız olmasaydım ahh!

hep yalnızdım, yalnızım. ama hep...
devamını gör...
3767.
şu an şunu yapana şunu söylemek isteyrum
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3768.
uzanasım var.
hazır ayaktayken* gelirken aldığım cennet hurmalarıyla biraz tahin getirir misiniz?
gece gece tatlı krizim geldi.
normalde takvimim şaşmazdı, neden öyle oldu ki?*
devamını gör...
3769.
bir yandan casademont zaragoza -fenerbahçe opet kadın basketbol euroleague maçını bir yandan da virtus bologna -fenerbahçe beko erkek basketbol euroleague maçını izliyorum.

bir gün değil,her gün fenerbahçe.

yaşa fenerbahçe spor kulübü.
devamını gör...
3770.
içim, bir çocuğun kapıda kalmıșlığı gibi...
devamını gör...
3771.
günümüzde ki insanlar kötü sürprizlerle dolu. bu yüzden onları tanımaya korkuyorum. sanki en iyi insanlar, hiç tanımadığım insanlar.
devamını gör...
3772.
1) siyah çizginin gerisinde durun cümlesini 4 yaşındaki çocuklar anlayıp bir milim o çizgiye basmazken sen kazık kadar boyunla bunu anlayamıyormuş gibi yapıp, saçını savura savura gezip bunun üzerine uyardım diye bana öyle nefret dolu bakışlarla bakamazsın. burası bir müze ve kurallar en çok senin için geçerli.

2) az önce ınstagram'da çok güzel bir cümle okudum, düşündüm, doğru olduğuna karar verdim ve sizlerle de paylaşmak istedim.

200 km/s'den aşağı düşmeyenler bir gün sağ şeritte 70 km/s ile sağ koltuktakini seyreder.
devamını gör...
3773.
sıkılıyorum sabri bunalıyorum
devamını gör...
3774.
kimseye bir şey diyemiyorum ama şu an bazı sonuçlardan inanılmaz korkuyorum. böyle değişik his var. kocaman bir tedirginlik sardı ruhumu... biri gelse dese ki " bu sefer ... neyse"
umarım yanlış hissediyor yanlış düşünüyorumdur...
devamını gör...
3775.
"... biliyoruz ki bazen tüm seçeneklerin sonu boktandır."

i.e. / aşağı smyrna / now or never.
devamını gör...
3776.
batırdım sözlük. bu beni bu gece uyutmaz.
size bile anlatamam öyle saçma bir şey.
devamını gör...
3777.
kasim indirimlerinin etinden sutunden faydalanayim derken 5 kurusum kalmadi. ustune kredi borcum da cabasi..
ama arkadaslar,
ama
arkadaslaaaarrrrr,
bi' dolap dizmisiimmm ollaaaaayyyyyyyyy!!1!!!11!1
devamını gör...
3778.
biz çok düşünürdük,
hatta öyle çok düşünürdük ki, düşünce bizden kendini esirger, saklanırdı, bizde düşerdik peşine ,bir düşünce, bir düşünce daha, en çok geceleri bazı ızdıraplarımız çekilmez olurdu, bir sevgili düş’ün de, bir kardeş özlemin de, bir yanlış anlaşılma tümcesinde, düşünüp dururduk! sadece kalplerin gerçekten sağır olduğunu anlardık kulaklardan öte, her şeyi görerek kavrarız sandık bir hayat sahnesinde, hissederdik özlemi nakkaşede, yanılıyoruz deme şimdi, biz hiç yanmazdık çocukken körebelerde, sobelenmedik ummadık viranelerde. bomboş bir ruhun sahnesinde, doyurulması güç bedenler bıraktık! hep çok hissettiğin, en çok hissettiğin, adını bulamadığın, başkalarının da hissedip hissetmediğini merak ettiğin, belki biri bulmuştur dediğin ‘bir tanımsız’ olduk biz, ben ,içim. kapılar açılsın diye önünde yattığımız da çok oldu, gün olup açılınca girmeden çekip gittiğimiz, gurur değil hevesi kalmayan, bahanesi olmayan aşk gibi gittik, kapıdan, kapılardan, yaralardan, şimdi bir kez daha kapatıyorum, aşk’a değil ruhun çıkmazına içiyorum düşünce şarabından, düşüyorum, bir uyku boyu uzanıyor, birileri uyuyor, ölüyor, doğuyor, saatler çalıyor…
ve bırakıyorum kendi ellerimi,
ya ben ölüyorum!
ya dünya öldürüyor…
gökyüzü hala var......
devamını gör...
3779.
bunaldum da
devamını gör...
3780.
“birinin hep orada oluşu sıradanlaşmamalı, kıymetlenmeli.”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim