5701.
yarın duruşma günü. mahkeme salonunda aklımdan geçenleri tüm samimiyetimle söylemek istiyorum. evet davacıya gerizekalı dedim çünkü gerizekalılik bir durumdur hakaret degildir ve ben o an davacının gerizekalı olduğunu gördüm demek istiyorum lakin ben kimseye gerizekalı demedim üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum diyeceğim ve bu durum beni kahrediyor.
devamını gör...
5702.
herhangi bir şeyi oldurmaya çalışmaktan çok yoruldum çok sıkıldım çok bunaldım..
hayat gerçekten üstüne kafa patlattıkça içinden çıkamadığım bir şeye dönüşüyor... neresinden baksam neresinden devam etmek istesem olmuyor.. ve artık olmayacak da hissi.. tükendim.. hissediyorum..

kendi dünyama çekildikçe de giderek yalnızlaşacağım ihtimali.. giderek de artan bir yüzde...

buraya kadar galiba artık.. en azından denedim.. olmuyor bence.. ve olmayacak da..

inanmak, güvenmek, denemek, yenilmek.. yeniden başlamak.. yeniden başlarken o değersizlik ile başa çıkmak... çok zor.. çok yorucu.. gerçekten çok sıkıldım artık..
devamını gör...
5703.
vişne reçelinden çıkan çekirdek dişime geldi.. kıt diye küt diye.. ulan vişne!
yemesem aklımda, yesem başa bela..
'vişne'nin çekirdeği var' yalnızca bunu söylemek istiyorum.*
devamını gör...
5704.
bu sigarayı bir gün bırakacağım. sigara ve insanı bazen birbirlerine benzetiyorum. sana zarar veren taraftır çoğunlukla onlar. ama yaşanmışlıklar, anılar vardır kopamazsın bir türlü, uzaklaşırsın ancak yine dönüşün onadır.aklının bir köşesinde hep ayrılığın planını yaparsın. ancak bazı anlarda kopamayacağına dair güçlü bir inanç hissedersin. yerine koyacak bir şeyin yoktur çünkü. siz de iyi bilirsiniz ki, yerine yenisini koyabileceğimiz her şey vazgeçilebilirdir. acısını hissetmeyiz giden şeyin.

hayatın rutin griliğinde bir sabaha uyanıyorum, o güne dair yapmam gereken, aslında çok da önemli olmayan, fakat yapılmamasının sanki büyük bir karmaşaya yol açacak işlerimin varlığının hissiyatı ile. bir günün sonuna geldiğimizde zihnimizde o güne dair küçük bir değerlendirme olur. hatta bazı günler ne yoğun bir gündü! bu günü de atlattık! deriz. oysa gerçeklik şudur ki; bir gün bitmiş ve ölüme bir gün daha yaklaşmışsındır. insanların bu davranış biçimini hep garipserim, yaşananın hazzına bu denli ehemmiyet verirken bir günün, ayın ve senenin geçişine nasıl da sevinir. bir gün ne kadar güzel olabilir? en nihayetinde yapraktan kopan bir gün ömrümüzden gitmiştir. şimdi diyeceksiniz ki; ne yani biz her günün bitişini hüzünlü bir hal üzere acısını mı çekeceğim? elbette hayır, fakat yaşamın bir hengame ve oyalanma hali oluşunu fark ettiğimden beri bize yalnızca zamanım geçmesi için görece çok önemli işlerin kofluğunu kabul edemiyorum. bir yaşam nasıl değerli yaşanır? bir an ne kadar anlamlı yaşanabilir? sabah beni grilikle karşılayan hayatın her bir saniyesine renk katacak nedir? biliyorum, çeşitli uygulamalarla şahit olduğum renkli insan hayatlarının griliğini görebiliyorum. ancak bu grilik hayatımın insanlar üzerindeki bir yansıması değil. bilemiyorum, belki de bu zihnimin bana bir oyunudur. gerçekten o insanlar çok mutlu da olabilirler, nedense inanamıyorum. çünkü mutlu bakan bir göz çok rahatlıkla fark edilebilir, mutlulukla bakan bir gözün samimiyetinden şüphe etmezsin, anlarsın bunu eğer ruhunun rengi siyah değilse.
devamını gör...
5705.
öyle bilip bilmediğiniz her şeye yazmak için kullanmayın o parmaklarınızı. kendi silkindirik hayatlarınızla aynı değil dışarıdaki hayat. biri gelir, bi cümle döşer, bütün yıldızlar üstünüzden geçmiş gibi olursunuz. öptüm seni, salaklama kendini.
devamını gör...
5706.
durduk yere beddua alıyorum yahu. salak kuzenimin sorunlu flörtü onları benim ayırdığımı düşünüyor. durmadan hadi bunu söyle mörtıl dalga geçsin hadi benim duygularımı bilip bilmeden yargılasın hadi anlat hepsini inşallah o da benim bu yaşadıklarımı yaşar diye vır vır konuşup duruyor. sanırım bayağı hasta ruhlu bir kardeşimiz kendisi ama biraz daha zorlarsa o telefonu alıp gelmişine geçmişine söveceğim az kaldı.
devamını gör...
5707.
kadın olmayı çok seviyorum. harika bir şey.
devamını gör...
5708.
hep trip yiyorum nedensizce herkesten.
ulan ben kum torbası değilim saksı hiç değilim.
devamını gör...
5709.
diyet ettim sağlıklı beslenip 100% kapasiteye ulaşmaya.
devamını gör...
5710.
bugün akşam canım kadar sevdiğim, kızım kadar sevdiğim yeğenimin evlenmeyi düşündüğü gençle tanışacağım. ben prensip olarak evlenmeye ve de üremeye karşıyım. yeğenimin 2. evliliği olacak. ilk damadı gözüm hiç tutmamıştı. sonradan bir kumar müptelası olduğu ortaya çıktı. evlilikleri 3 yıl sürdü. çoluk çocuk yok allahtan.

heyecanlıyım esasında. damatla tanışacağız. heyecanım yeğenime duyduğum saygıdandır. kendisi gerçekten harika çok güzel biridir. damata soracaklarımı kafamda hazırlıyorum. ekleme çıkartma yapmak isteyenler özel mesaja buyursun.

öncelikle ne iş yaptığı evinin kira olup olmadığının hiç umrumda olmadığını söyleyecegim. gerçekten de zerre kadar umrumda değil. ama yani yarın çocuğunuz olduğunda sana sorduğu sorular olacak. onlara şimdiden cevaplar hazırlamasını isteyeceğim.

1) annemle neden evlendin?
2) evlenilecek adam olduğunu düşünüyorsun da boşanılacak da adam mısın?
3) sence bu çağın diğer çağlardan özgün yanı nedir?

yani çocuk bir soru sorduğunda ona verecek şimdiden özgün cevapları olmasını öğütleyeceğim. asla karşısına ezberlerle çıkmamasını salık vereceğim. bu hususlarda ölçüp tartacağım kendisini.
devamını gör...
5711.
hiçbir şey değişmedi. zamanın hızı karşısında afallamış haldeyim. iyi kazanıyorum. yolun doğruluğu ya da yanlışlığını umursamıyorum; o yoldayım. onunlayım.

devamını gör...
5712.
ağlamak kötü bir şey ama ağlamamak da kötü bir şey fakat ağlamak da pek iyi değil bir de ağlamamak çok kötü
devamını gör...
5713.
sözlüğe fotoğraf atılmaz. bir öğrenemediniz bunu! *
devamını gör...
5714.
sevmek, sevilmek ve uyumak istiyorum.

yemek değil, içmek değil, dikkatinizi çekerim
devamını gör...
5715.
günün bir kısmı yeni bitti. kavgalar edildi, zoom'lar terk edildi, gündüz gözüyle sinir krizleri yaşandı, atarlar yapıldı. şimdi ise bitmiş enerjiyle dosyalama, ekipleri koordine etme, son dakika atılan sanatçı sürprizleri ve daha büyük kavgalar var. graham bell telefon başında benim kadar vakit geçirmemiştir muhtemelen.
devamını gör...
5716.
kedi fotoğrafı görürsem artılayıp favlamamam imkansız ya. bence dünyanın en tatlı canlıları, en tatlısı da bende. sevgiler.
devamını gör...
5717.
şu her şeyi dramatize eden, sürekli acım kederim var diyip üzücü göndermeli postlar paylaşan insanlara ayar oluyorum, buram buram avam kokuyorlar. bu a** hayatı bir tek size mi zor kardeşim/bacım? yarın yokmuş gibi yiyip içip gezip tozup gecenin bir vakti üzgün post atınca eline ne geçiyor? günün 23 saat 59 dakikası hiçbir şey yoktu, o bir dakikada ne yaşadın hayırdır evine uçak mı çarptı? götünde kanser mi çıktı bir anda? (yasak değil diye sansürsüz yazdım) bir önceki postunda gülüp eğlenip kıvırtırken beş dk sonra mossad ajanlarından roketli ölüm tehdidi mi aldın? ruhsal anlamda cidden sakatsınız.

bir de bugün gördüm adamın biri çocuğuna ehlullah ismini vermiş olmalı ki arabasının arkasına boy boy yazdırmıştı bu ismi, anlamını boşver de babam bana ehlullah ismini koysaydı ilk fırsatta dava açar ismimi değiştirirdim. düşünsene küçücük baby face çocuksun, ismin ne peki? ehlullah. hayattan soğuma sebebi.
devamını gör...
5718.
anılar mutlaka ki insan kan dolaşımının bir parçası. salt beyinle açıklanamayacak bağımsız bir gerçeklik. belki de ciğer içi, kalp derininde öznel bir organ. mızrak mızrak kanıyorlar.
devamını gör...
5719.
cok dertlisiniz icim karardı sizi okurken. baslık yazarların söylemek istedikleri ama size söyleyecek tek sözüm yok.
devamını gör...
5720.
insan ısrarla burnunun dikine gidip söz dinlemez. sen bir yerini yırtarsın ama nafile. bir musibetin bin nasihattan hayırlı olduğu gerçeğini deneyimlemek isterler. insan her konuda hem aceleci hem acemidir. bu arada acemi sözü arapçada henüz bir iki yaşında genç deveye denilen acm kökünden türemiş bir iş bilmez yetiştirilmeye öğretilmeye ihtiyacı olan kişi hakkında kullanılıyor. neyse böyle hem işbilmez hemde burnunun dikine gidenede hepsi müstehak ama ben kıyamıyorum.
bir yakınım konya'dan van'a akraba ziyaretine gidecek ama arabasıyla. buna ankara'dan uçakla gitmesini defalarca söyledim yok dinlemiyor. tam bir günlük yol gece gündüz. neyse gitti bu. dönüşte aracı conta yakmış. otuz bin masraf ediyor diyarbakırda. altı saat orada aracın yapılmasını bekliyor ve tekrar yola koyuluyor. adanaya geldiğinde tekrar aradım bunu. git bir otel pansiyon bul dinlen ertesi sabah yola çık diye defalarca aradım. yalvardım adeta yok. iyiyim diyor kendimi iyi hissediyorum diyor. tekrar yola koyuluyor. ereğli yolunda uyumuş bu yolda. 80 km hızla şarampule uçmuş. araba pert. ufak tefek sıyrıklar var kendisinde. bana seni dinlemek varmıs dedi. güldüm sonra kızdım sonra tekrar güldüm ama tek kelime etmedim. zaten yol boyunca anlatmak istediğim her şeyi deneyimledi fazladan söyleyecek bir şey yok. bir dahamı tövbe dedi ki zaten en başında kulak vermesi gereken birkonuda kulak arkası etmenin bedelini acı bi tecrübeyle ödedide. ben bunu neden yazdım. haklı çıktığımdan değil okuyup belki bir kaç kişiye misal teşkil eder dedim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim