4301.
imdat demek istiyorum imdat.
kabuğumu kırdım hatta çıktım da sayılır ama kabuk dışında yaşayamıyorum.
geri kabuğa gidemiyorum da kırık çünkü ve dışarıyı görmüşüm....
devamını gör...
4302.
sözlüklerde mesaj yazarken entry tuşuna basınca yazının gönderildiğini görmek her seferinde beni şok ediyor. yazacağım şeyler vardı,
hasta olduğum için üzerimde bir ağırlık var, devamını da yazamıyorum.
bir daha mesaj kutusunu kullanmayacağım.
devamını gör...
4303.
yine mutfakta en sevdiğim köşede oturuyorum. inanılmaz keyifli bu rahatsız yerde oturmak. rahatsız çünkü 2 sandalyeyi birleştirip öyle oturuyorum. keyifli çünkü keyifli.
sakinliği seviyorum. heyecansızlık veya rutin olma hali değil kastettiğim, sevdiğim şey sadelik ve normallik. bunun müptelasıyım.
yüksek sesli duygular beni yoruyor. belki tahammülüm de düşüktür yani romantize etmeyeceğim.
ağaç, dağ, deniz, gökyüzü gibi şeyleri seviyorum. bunların sakin ve sadeliğini seviyorum.
sevdiğim her şeyin aynı anda var olmasını isterdim. herkes gibi isterdim, insanım. olmayacağını da biliyorum. yine aynı sebepten işte, insanım.
soğuk sıcak hava geçişlerinde yanaklarımın ısınmasını ve uykumun gelmesini de seviyorum. turuncu ve loş olan ışık altında pineklemek de çok hoş.
hoşuma gitmeyen çok fazla şey var, onları anlatmakla kendimi yormayacağım.
kek yapmayı da seviyorum ve kek yemeyi seven az insan var.
şimdilik söylemek istediklerim bunlar sanırım.
devamını gör...
4304.
çok de şey yapmamak lazım nasıl olsa ölücez.
bir armut yerken dahi çok mutlu olabilir insan.
mesele ne ölçüde sorunları kafaya taktığımızda.
devamını gör...
4305.
migren ataklarımı geçireceğine inandığım tek yöntem. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4306.
söylemek istediğim çok şey var ama söylemeye mecalim yok.
devamını gör...
4307.
yalan dunya. evet.
devamını gör...
4308.
sarı sarı bakıyor bardak, geçtim işte bilgisayar başına ve konuşacak neredeyse hiçbir şeyim olmamasına rağmen kendimi buluyorum yazarken. hayatın durağanlığına söyleyecek bir şeyim kalmadı, gökyüzü sınır ve zırh gibi tepemde hayali ve sıkılıyorum. sanırım hayatımın en sabit değişmeyeni sıkılganlığım ve bunu atmanın tek yolu yazmak. ve yazıyorum işte. kadınlar, erkekler, insanlar üzerine değil de belki bir masa bir sandalye, masanın üzerindeki boş ve bazısı yarım hayallerim üzerine. sonra fark ediyorum, kalmamış ki? hangi hayalden bahsediyorum, sayfalar da boş bu yüzden, koca bir boşluklu durağanlıkta sıkılganlığın yarım kalmışlığı üzerine konuşmak dahi istemiyorum. dinlemeyin beni.
devamını gör...
4309.
çok yoruldum, pes etmek yok yola devam.
aklım hâlâ x kişisi seni aradı mı? sen x kişi ile konuştun mu?
x kişisi benim en yakın arkadaşımla iletişim hâlinde lsjdksksk
(bu neden bana soruluyooo???)
devamını gör...
4310.
yıllardır ölmeyi becermedim sanırım. biri öldürsün beni.
devamını gör...
4311.
var mıydı bir hata bilmiyorum.. akıp giden zaman içerisinde, kadim tanrılara uzanan zaman dilimleri içerisinde insanoğluna yüklenen ve hata diye sıfatlandırılan; omuzlarımıza, kalbimize, ruhumuza yüklenen hata diye bir şey gerçekten var mıydı? bir insan için iyi olan diğeri için nasıl kötü olabiliyordu..
ben biliyordum onların suçu olmadığını.. ezelden bu yana olamayışımı ve çırpınışlarımı ben biliyordum.. ve bunu kabul, derin bir huzur veriyordu zamansızlık ve soyutsuzluk içinde..
devamını gör...
4312.
değer verdiğim çok şey değersizliğini ilan ediyor.
kendimi görmek istediğim herhangi bir şey bir süre sonra bulanıklaşıyor.
kayıp değilim, hayır.
aksine bir çok kişi rüzgarda sürüklendiğini görürken kendini bulduğunu sandığını görüyorum.
ben rüzgarda sürüklendiğimizi kabul ediyorum sadece.
bir şeyler aramayı bıraktım artık.
olanı yaşamaya çalışıyorum. olanı daha güzel yaşamaya çabalıyorum.
devamını gör...
4313.
insanların birbirleri ile uğraşması hadidesi... boş değil mi? ben niye güzel vaktimi bana böyle baktı, bana böyle yazdı, böyle dedi dedi dedii ile harcıyorum. takıntı, tahammülsüzlük kimsenin kimseyi dinleme sabrının olmaması, farklı fikirlere katlanamamak ... biz ne zaman bu kadar kaotik olduk? ya da insan doğduğu andan itibariyle ıngaaa ile başlayan serüvenini ağlayarak devam ettirmek zorunda mı kaldı? memnunuiyetsizlik görüyorum her bir bakışta.. açlık görüyorum benim olanı verin bana diğeri aç kalsın bana ne diyenleri.. korkunç bir sevgisizlik var bu acı verici.. deli gibi konuşan insanlar var. bir yerden başka bir yere taramalı tüfek gibi geçiyor sadece anlatıyor dediğinin bir önemi yok sadece kendini anlatmakta olanlar.. uzun vadede yalnızlık görüyorum çığlık atan insanların arasında biraz sesini yükseltmeye çalışan yardımlar dilenen insanlara yalnızlık görüyorum. kabullenilmiş kader örüntüleri, heveslerine örülmüş örümcek ağları, her öfkesi sonrası ağlayan aslında bir kalbi olan insanlar... çok mağdurlar.. her biri bir oyunun içerisinde puan kazanmaya çalışıyor başka bir oyuna geçmek için verilen mücadele meselesi. bazıları yeniliyor tekrar aynı oyunun her bir anını tekrar tekrar yaşamak için.. kafası karışık insanlar fazlasıyla tuhaflar..

hiçbir şey olmamalarına rağmen kendilerini bir halt sanan insanlar!
devamını gör...
4314.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

#biryudumkitap
devamını gör...
4315.
yahşi günde yar yahşidir yaman günde yetiş gardaş.

içimden geldi.
devamını gör...
4316.
ne kadar 'haklı' bir gerekçesi olursa olsun bir insana, kendi tercihine bırakılmayan konular üzerinden saldırılmasını son derece acımasız, kötü niyetli ve bayağı buluyorum. hani, bir tür kötülük vardır ya hem kötülüktür hem bayağılık, nasıl anlatılır bilemiyorum ama beni aşırı şekilde irrite eden bir şey bu. yaşı, boyu, kilosu, etnik kimliği, memleketi, saç rengi, göz rengi, cinsiyeti, özellikle bizimki gibi geri kalmış toplumlarda cinsiyeti.. erkekleri erkekliği üzerinden, kadınları kadınlığı üzerinden, en kolay kırılacak noktadan, en basit, en bayağı yolla incitmeye çalışmak. neden peki yahu neden? neden bu kadar kötü, neden bu kadar acımasızsınız? bir erkeğin "iktidar" sahibi olması, bir kadının "doğurabilme" meziyetine sahip olması sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? doğurgan olmak zorundalığımız üzerinde neden bu kadar tepiniyorsunuz?

bir kadın, kendisine bırakılmamış, bence aynı zamanda lütuf da olan bu özelliğe sahip olabilmek, bir çocuk dünyaya getirebilmek için hayatının en güzel yıllarında her ay aynı çileyi çekmekle bir bedel ödüyor, istese de istemese de. anne olsa olmuyor, olmasa olmuyor. ne yapsa hata bulunuyor mutlaka ve mecburen, üstlerine vazife olmayan fakat vazife edinen insanlar tarafından. bugün ne kadar çok şey okudum bununla ilgili, yetmedi beyinsizin birisi yine bir kadına kedi anneliği üzerinden güya aşağılayıcı bir laf ettiğini sanıyor. kadınlar ne yaparsa yapsın olmuyor yani. bekar olmak ayrı, evli olmak ayrı, anne olmak ayrı hata. yetmiyor, menopoza girmesi bile halden anlamaz insanların ağzına sakız oluyor. bu kadar kolay ağzınıza aldığınız şeyler insanların en hassas noktaları olabilir. kişisel olarak beni ırgalayan bir şey yok ama her önüne gelenin her olayda en kolay ve en basit şekilde, en basit hale gelerek kadınların bir takım özelliklerini ağzına sakız etmesine aşırı şekilde irrite oluyorum.

insan şaşırıyor bir de, siz dünyaya kendinizi görmediğiniz bir odadan mı bakıyorsunuz. merak ediyorum, nerede aynalarınız?
devamını gör...
4317.
kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmasaydın güzel kardeşim
başkasına yapmasaydın
devamını gör...
4318.
zaman geçiyor, yaşım artıyor, ben olduğum yerdeyim. kaç yaşındasın sorusundan daha önce hiç böylesine nefret etmemiştim. tek basamaklıydı kısa bir süre, çift olunca yükselişini durduramadım. tek büyüyen yaş da değil ki efendim! aynaya bakmaya korkar oldum. tenimin yaşlandığını hissediyorum. ince çizgiler derimin altında saklanmış açığa çıkmak için çift basamaklı sayının birkaç yıl daha büyümesini bekliyorlar gibi. ne zaman bir yansıma görsem alın, göz kenarları ve dudak çevremi süzüyorum. kimsenin görmediği, derimin örttüğü o incelikleri görüyorum. bunlarla da bitmiyor. dertler de büyüyor tabii. küçükken arı sokunca saatlerce ağlardım şimdi umursamıyorum. acılarım da büyüdü. velhasıl kelam her şey büyüyor benimle birlikte ama ben hep olduğum yerdeyim. işte bunu hiç sevmiyorum. bu da böyle bir saçmalık.
devamını gör...
4319.
canım karpuz erik ve kiraz çekti. yaz meyvelerini cok ozledim.
devamını gör...
4320.
eski halimi çok özlüyorum. o saf, umut dolu, hayat dolu kızı çok özlüyorum.

tecrübe diye diye rahatlatıyorum kendimi ama az keyfimiz kaçmadı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim