4321.
türk düşmanı kim varsa peştemale sarıp duvardan duvara gezdirmek istiyorum
devamını gör...
4322.
işe dans ederek gitmiyorsanız o işi bırakın yavru kuşlar.
devamını gör...
4323.
yani vücudumun bu dirençsizliğini anlayamıyorum, iki gün azıcık rüzgar yedim diye yataklara düşüp hasta olmak... inanılmaz bir durum gerçekten, ilk çağlarda yaşasaydık herhalde 3 güne ölürdüm ben. uzun lafın kısası yine hastayım, sanırım astım da tetikliyor nefes almam çok zorlaşıyor. yeni yıldan dileğim bağışıklığı yüksek bir bünye olmalıymış gerçekten.
devamını gör...
4324.
gururla göğe yükselmiş beton mezarların gölgesinde. kimse birbirine eyvah demiyor da kim bu ısrarla ah çeken? yüz dediğin bir sayı ama yaklaşabilen ne denli mutlu bir bilinse. başkalarının hayatını yaşıyor gibiymiş. kendi hayatı geçmişin uyuşuk dizelerinde. dizlerinde hep bir sızı; yokuş aşağı, yokuş yukarı. bir su birikintisinde düşüyor çizgiler yüzüne. beyazlar hiç de masum değil sanki. yangın var hadi sen de bağır. o hiç gelmeyecek olanı çağır. elin düşüyor parlak camın üzerine, ses alamayacağını bile bile. kaç kişiydim ben, kaç parçaya bölünmüştüm? yaptın, tamamlandın, bozuldun ve asla o gidenleri toparlayamadın. sorduğun kadarını istemezdin ama bir avuç da sen yakalasaydın. mürekkep lekesi yayılıyor, yayılıyor, yayılıyor fakat yeterince büyürse belki anlarlar bıraktığı izin ağırlığını. iyi kötü bir şeyler karalanmış sayfalar, köşeleri hep boynu bükük bir halde. duyuyor musun, bak yine bomboş bırakmış diyorlar her seferinde.
devamını gör...
4325.
21 ocak 2025 bolu kartalkaya otel yangını beni gerçekten sarstı. insanlar yanarak mı yoksa duman yüzünden boğularak mı öldü? çarşaflardan ip yapıp hayatta kalabilenler. o karmaşadan bir şekilde sağ çıkabilenler. yardım etmek için canını hiçe sayanlar... gerçekten de empati kurabilmennin mümkün olmadığı bir durum bu.

günlük hayatın akışında yaşarken başımıza neler gelebileceğini bilemiyoruz. sürekli bir şey olacak mı düşüncesi ile her şeyi kontrol ederek de yaşamak mümkün değil. bunun bir ortası olmalı. bir şekilde anda kalıp ama tedbirli bir şekilde yaşamaya çalışmamız gerek.

kendimizi ve dertlerimizi çok fazla önemsememiz gerek. hayatı ve getirdiklerini de çok fazla önemsemememiz gerek. önemsemek, ciddiye almak çok fazla yük getiriyor insana. bir şey olmuyorsa olmuyordur. hiçbir şeyi fazla zorlamamak, düşünmemek gerek. başka türlüsü gerçekten sıkıcı.
devamını gör...
4326.
söylemek istediğim çok fazla şey vardır eminim. ama ben sadece birkaçını sıralayacağım. şimdi şöyle hatırlarsanız bundan 2 yıl önce filan saçma sapan bir işte çok düşük maaşla çalışıyordum ve bazı yerlerde marifetmiş gibi yediğimi içtiğimi gösterme çabam vardı. artık yok. çünkü bir süreden sonra insan yediği pahalı yemeklerin veya içtiği şeylerin takibini bırakıyor ve çok da özel gelmiyor para harcamak, sıradanlaşıyor yani daha fakirken özel gelen her şey. şimdi iyi bir işe sahip görüyorum kendimi en azından türkiye standartlarında 1300 dolar filan fena para değil bence aylık.

yeni iş yeni problemlerle geldi ve sürekli olarak gergin, sanki köydeki evini yakmışız, üstüne de tarlalarında çocuklarıyla karısını katledip ona da izletmişiz gibi görünen bir köylünün bazı yasalardan faydalanarak herkese çemkirmesi, negatif enerji bulutları ve bakışları eşliğinde alt katı ele geçirmiş bir aurayla kendi çöplüğünü yapma çabasıyla bunalmış durumda bina.

son birkaç gündür bunun da umursamıyorum ama gerçekten en normal insana bile farklı şeyler düşündürüyor böyle insanlar. onun dışında ailede pek değişen durum yok. bu çevremdeki insanlar kısa zamanda büyük değişimler geçirecek potansiyellere sahip değiller. 10 yıl önce neyseler az çok hala öyleler belki. rutin olarak kendime bir düzen kurdum kendi kişisel gelişimim için.

kripto para olarak yatırım biriktirmeye başladım. akılsızca alınan telefon ve tabletlerden sonra. başka konularda riske de girdiğim oluyor ama artık o kadar alıştım ki bir şeylerin her an bozulabilir veya yıkılabilir olmasına, pek de şaşırmıyorum birçok açıdan. bol bol meditasyon yapıyorum, ara sıra namaz da kılıyorum. kitap okuma oranım düşük ama düzelecek birkaç kitap sipariş ettim beni güzel etkileyeceğini umduğum. her sabah sokağa çıktığımda kendimi farklı şehirlerde hayal ediyorum. mesela bu sabah japonya'da yürüyor gibiydim. dün akşam amerika, kaliforniya'da yürüdüğümüzü filan hayal ettik kuzenle.

çevremdeki herkeste bir zengin olma isteği var. hepsi fakirlikten bıkmış ve bu bize dayatılan hayat düzeninden de. bir dönemler ben de öyle istiyordum, ancak şuanda hayatımı geçirecek kadar mütevazı ve sessiz sakin bir müstakil evde hayatımın geri kalanını tamamlayacak izolasyona sahip olup dünyadan gitmeden önce kendime odaklanarak her şeyi yoluna koyma peşindeyim ve bu canavar kılıklı insanların arasından çıkıp da kendimle veya sevdiğim kişilerle geçecek bir hayat düzeni kurduğumda ve bir daha asla izin vermediğimde böyle zombilerin hayatımda olmasına, sanırım gerçek huzura erecek gibi hissediyorum. hani diyorsunuz ki ben herkesle barış imzaladım artık kimseye kin nefret gibi şeyler duymam herhalde. ama şanslarını çok zorluyorlar gerçek manada en pure niyetlerle yaklaşan insanların bile aklına kurt düşürmeyi başarıyorlar ve bunun sonunda birileri zarar görecek ben bunu net görebiliyorum.

bu kasabada doğmuşum ama bugünlerde aklımdan geçen tek düşünce bu kasabadan nasıl en güzel uzaklaşırım ve kendime yeni, sorunsuz bir yerde problemsiz bir hayat kurarım ferah kafa ile. nereye adım attığına dikkat etmeli insan. kısa süreli ziyaretler sizi bağlayabilecek ağların çevrenize sarılmasına sebep oluyor bulunduğunuz yerde ve bakıyorsunuz ki orada mesai yapmaya başlamışsınız tam olarak özgürüm derken.
devamını gör...
4327.
üzerimde yaşanmışlar yorgunluğu var. bilen bilir hayalet gibidir. öyle beden, iş, çalışma vs yorgunluğuna benzemez, olur olmadık zamanda gelir en dibe inersin. her sey durur ve önemini yitirir, hayat en anlamsız halini alır. demir olsa kırılır. sonra güneş yükselir, bi dilim pizza yersin ve bir anda geçer..
devamını gör...
4328.
son bir kac gundur sizin "oo kaos severiz" deyip uzerine atladiginiz benim ise "yok artik bu kadari da olmaz" dedigim bir olayin pesine dustum.
akli evvelin birinin yanlis yonlendirmesiyle aslinda var olmayan bir seyi varnis gibi gosterme olayi yasandi.
aslinda yumusatarak anlatmaya calisiyorum ama yani bildigin iftira aslinda. ınsan karalamadan baska bir sey degil.
bir arkadasa asli astari olmayan bir bilgi geldi. o arkadas da sagolsun o asilsiz bilgiyi sahiplenip onune ardina bakmadan dogrulugunu teyitlemeden ifsaladi. uzerine de normalde kavgada soylense cinayet islenecek cumleler kurdu. sozluk ahalisi de "ya bilader bir seyler soyleniyor nedir bu isin asli?" diye sormadan olayin uzerinde tepindi. neler neler soylendi. ınsanin aklina geldikce sinirleri bozuluyor. e tabi biz de sığır gibi susup oturacak degiliz. ortada bi haksizlik bi karalama var cunku. dustuk pesine. muhattaplari bulduk. sorduk dedik ki "boyle boyle bir seyler soylemissin? bunlarin hic biri olmadigi halde neden boyle seyler soyluyorsun?" onlar da "hayir ben oyle bir sey demedim" dedi. topladik temiz kagitlarimizi gittik idda sahibine. dedik ki "senin idda ettigin cirkin seyler aslinda dogru degil. bu senin yaptigin da dogru degil" tabi idda sahibi once o asilsiz bilgiyi getirene itimat etmeyi tercih etti. ıddasinda israr etti. o arada tabi baslik yikiliyor nickalti etkilesim falan muthis.
biz de sorunun kaynagina gittik. konustugumuz insan taniyoruz yani. sorduk "sunlari sunlari soylemissin boyle bir sey asla olmadi sen bunlari nereden cikariyorsun?" dedik. "bak bu yuzden cok zor durumda kaldim insanlar aslinda olmayan bir seyi varmis gibi sanip hakkimizda hukum veriyor. bak bunlar dogru seyler degil dogrusunu soyle" dedik. o da malumun ilami dogru olani soyledi. biz de o dogrularla o hakikatla bu mevzuyu gundeme tasiyan gelip isin asli astarini sormadan gundem yapan arkadasa gittik. bak dedik arkadas "sana anlatilanla aslinda olanin alakasi yok. aha bu da ispati." anlattigimiz halda bize inanmayana o asilsiz bilgiyi ona tasiyanin aslinda ne oldugunu gosterdik gozune gozune soktuk.
ve o gumdem yaratan arkadas butun iddalari o soylemlerini sildi. evet sildi arkadaslar. neden? cunku yalan! cunku asla oyle bir sey olmadi! bu cirkin bi karalama iftiradan baska bir sey degil.
olayi yasanan gecenin sabahi ogrendim. sok oldum tabi. sakin kalip muhattaplarina ulasip soylenenleri tek tek bosa cikardim.
ıtimati olmayan arkadaslar aha baslik orada, rezil edecegini soyleyen ve haksiz yere gunah alan ve evet onur kirici sekilde muamele eden arkadas da orada. yazdiklarini sildi. ıddalarin asilsiz oldugunu oyle bir sey olmadigini teyit etti.
ha gonul isterdi ki hakikat ortaya ciktiginda o arkadas vicdanen ve insanlik geregi iftiraya ugrayan, insanlarin onune atilan, onuru gururu ayaklar altina alinan sahsimdan bir ozur dilesin. dilemedi cani sagolsun..

buraya kadar edebimi bozmadan terbiye sinirlari icersinde geldim. normal sartlarda bu muamelenin karsisinda ortaligi ayaga kaldirmak buna dahil olan kim varsa icinden gecmek gerekirdi. ha bunu hala yapmak istiyorum icim sogumadi cunku.

arkadaslar o baslikta geyigini goygoyunu yaptiginiz bir z.k bilmediginiz halde uzerinde tepindiginiz sey bizim onurumuz haysiyetimizdi.

ne guzel degil mi biri cikiyor aslinda olmayan bir seyi varmis gibi anlatiyor. bi baskasi onu sahiplenip uzerine vazife ediniyor ve bunu gundem haline getiriyor. ama ne gundem! hakarelerin asagilamalarin bini bir para. ne guzel degil mi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak?
"vay bu bunu yapmistir" ve ya "bu soyluyorsa dogrudur" deyip kaostan nemalanmak ne guzel degil mi?

kimsenin "bi durun arkadaslar emin miyiz?" demeden yardirdigi, konustugumuz ve hic birine en ufak bir saygisizligimizin terbiyesizligimizin olmadigi insanlarin "vay sen neymissin be" deme curretinde bulundugu yavsak bir yer burasi.

arkadaslar dogrulugundan emin olmadiginiz kulaktan dolma bilgilerle size gelen seyleri teyit etmeden ortaliga dokmeyin. yarin basiniza gelir kendinizi ifade edemezsiniz.

boyle bir sey yasandi. cok sukur kendimizi temize cikardik. ha temize cikardik dediysek o basliga yazan bir suru insan tam tersi sekilde dusunuyor cunku. ha sikinti yok.

bizi bilen bilir bilmeyen kendi gibi bilir..

saygilar..
devamını gör...
4329.
en çok yazdığım başlık bu olabilir.

ya da işte lardan biri. başlıklardan biri .

ne yazarsan yaz uyuyor buraya. ister sevdiğine seslen, ister hayata söv. yazara çat, laf sok.
her şeyi kaldırıyor .

beni de kaldırır bence. onca yılın söylenmemiş ve hiç dillendirilmemiş sözlerini.
mesela hiç popüler biri olmadım ben. gittiğim yerlerde sevildim ama yokluğum aranmadı.
ardımdan kimse oturup şu da ne süper hatundu demedi.

çok değerlisin , bambaşkasın diyenler bunu başkalarına da söylemedi .( benden bahsederek) toparlayamadım buradaki anlamı. açıkladım ben de.

düşünüyorum da acaba hala kabul görme çabam mı var bu saçma sapan insan topluluğundan.

aslında böyle olmasam , tam da istediğim gibi bahsedilirdim. sözüm geçerdi.
ama böyleyim. sakin, kavgasız ve uzak duran.
hep böyle değildim ama artık istemiyorum. yakınlaşıp arkadaşlık kurup, gittiğimde unutulmuş olmaktansa, kenarda köşede bir yazar kalayım.
neyse.
devamını gör...
4330.
yoruldum..!! 22 yaşında bir çocuk kollarımda can verdi bugün...!!
direniyorum ama ağır geliyor yaşadıklarım...!!
kimseye duyuramıyorum içimde kopan fırtınaları..!
ve içimde yaşıyorum hayat ile olan kavgamı..!!
yalnız ve tek başıma..!!
o yüzden susuyorum...!
susuyorum ama yavaş yavaş tükeniyorum..!!
devamını gör...
4331.
gelip geçiyoruz hayattan. sadece hayattan değil birbirimizden, birbirimizin kalbinden, gönlünden... o kadar uzun bir yol gibi görünüyor ki. sanki hiç bitmeyecek gibi hiç tökezlemeyecekmişiz gibi... göründüğü kadar değilmiş, o kadar uzun bir yol değil.
bir an geliyor ve bitiyor. nasıl bittiğini anlamadan, nasıl yürüdüğünü bilmeden. neyle karşı karşıya geleceğimizi bilmeden yaşıyoruz.
bir fragmanı yok, bir tekrarı yok, bir provası yok . doğuyoruz ama yaşadıklarımızla büyüyoruz. yaşarken öğreniyoruz o filmi.
çocukken aklıma gelmezdi bugün duyduğum haberi bir gün alacağım. gerçi hâlâ inanamıyorum o ayrı. hâlâ biri çıkıp diyecek ki "eşek şakası" yaptık. nasıl çok komik ama değil mi diyecek. bunu bekliyorum, biliyorum ama duyduklarım, okuduklarım, gördüklerim gerçek. yalan değil. ben yalan olmasını istiyorum sadece.
konduramıyorum çünkü. kabullenemiyorum, yakıştıramıyorum.
insan sevdiklerine nasıl kondurur ki konduramıyormus... her şey gider hatıralar kalır derler o hatıraları bir daha nasıl gülerek anlatacağım.
bir daha nasıl sesim titremeden ismini anacağım.
gördüğünüz bu güçlü kız var ya aslında inanılmaz duygusal. inanılmaz minnoş bir kalbe sahip. tek başınayken ne güç kalıyor ne başka bir şey... kalpsiz ve duygusuzsun diyorsunuz ya. o öyle değil işte.
sesim titremeden, gözlerim dolmadan bir daha nasıl konuşacağım.
ahhh, hayat gerçekten çok acımazsın be.
gram acıman yok.
hiçbir şeyi affetmiyorsun.
ah, yazamıyorum artık gözlerimden yaşlar gidiyor.
belki... neyse.
zaman geçiyor, geçerken sevdiklerimizi de alıyor. almadan sevdiklerimizin var olduğunu ve bir gün ansızın alabileceğini unutmayın.
diyecek hiçbir şey bulamıyorum.
tek bir kelime bile.
sadece bu sana hiç yakışmadı hemde hiç.
devamını gör...
4332.
zeus pandoraya bir kutu hediye getirmiş topraktan yapılmış çömlek bir kutu. içinede ne kadar kötülük iğrençlik lânet şey varsa hapsetmiş kutuya ve vermiş pandoranın eline. al demiş bak hepsi senin elinde. elinin altında. sakın açma kutuyu. bundan daha iyi hediye olurmu valla yok. hikaye bu. pandoranın kutusu.

şimdi sevdiklerine alıyorlar hediye. kolye yüzük falan. kapalı kutu. belki içine saçının bir telini belki bir not. şimdi bu böyle bi şey değil. hikayenin sonunu herkes biliyor. anlatmaya lüzum yok insanoğlu kadar bozguncu bir canlı yok.
devamını gör...
4333.
bana haksızlık ve yanlış yapan insanları zamanında hayatımdan çıkarmadığım için pişmanlıklar yaşadım. bu yüzdendir ki, dostlarım, eğer birileriyle ilgili hükme vardıysanız, merhamet etmeyin. atasözlerini boşa yazmamışlar tarihe.
başıbozuk - sokarım politikana
devamını gör...
4334.
insan zamanında en huzur bulduğu andaki o huzur, güven belki sevildiğini hissettiği o hissi deli gibi özleyebiliyormuş. çok üzgünüm çok özlemişim o duyguyu.
devamını gör...
4335.
ne oluyor bu sözlüğe reyhan teyze.
nee oluyor?
artık biri bu işkenceye bir son versin.
devamını gör...
4336.
grip olmuşum güya ama ağır geçiyor, yine yatak döşek hasta oldum. tam 3 gündür yataktan kalkamıyorum ve o çok istediğim, aylardır dört gözle beklediğim ruhsat törenim yarın. ateşim çıkarak, hapşırıp öksürerek avukat oluyorum sözlük. öyle ki üşümemek için normal sweatshirt giyip elbisemi orada giyineceğim, oraya kadar gidersem bu halde artık zatürre olurum herhalde. galiba bir şeylere de çok heves etmemek lazım, sonra bir şey oluyor böyle hevesiniz de gidiyor.
devamını gör...
4337.
apartman yöneticisine 'toplantıda konuşurken mikrofonu kapatmayı öğren, zoom değil bu' demek istiyorum ama aidata zam yapar diye susuyorum.

içimde tutmakla tutamamak arasında kaldığım şeylerdir.
devamını gör...
4338.
yarın kan vericem çok stresliyim.bu konuda bu kadar nazlı olduğum için kendime gıcık oluyorum böyle işte.
devamını gör...
4339.
#3358124 @viva zapata çok üzüldüm. başın sağ olsun.
devamını gör...
4340.
-bir bilgisayar ne kadar sorun çıkartabilirse benim bilgisayarım da o kadar sorun çıkarttı bugün. yapmıyorum iş miş benim haftasonum 3 gün
- beni kaygilandiran bazı olaylar nedeniyle zamanın geçmemesini, bir an önce gelmesini beklediğim diğer bazı olaylar nedeniyle de zamanın hemen geçmesini istiyorum. böyle bir sıçrayış olsa keşke ve belirli gün ve haftaları atlayarak istediğim zamanlara doğrudan ulaşsam
- bazı naneli sakızları çok kötü yapıyorlar. nane ferahlığı değil de ilaç acısı gibi bir tat kalıyor ağızda
- sessiz olmak da sesli olmak da ayrı dert. ara sesler nelerdir bilmiyorum
- bazı şeyler hiç hoşuma gitmiyor. gurur mu yapıyorum nedir bilmem ama bu şeylerin böyle olması çok makul aslında ama tadımı kaçırıyor bazen ve gurur mu yapıyorum nedir bilmem
- serin bir su içmek her zaman çok lezzetli oluyor. soğuk su ise ayrı bir zulüm
- kısa tırnağa oje sürmeyi seviyorum ama tırnaklarım düğme gibu duruyor bence ve biraz komik de gibi
- her şey düzgün olsaydı koca bir kusur gibi hissederdim kendimi
- cümlelerde ben diyip durmak istemiyorum ama çok fazla diyorum. hatta böyle demek istemediğim için alakasız yerlerde dahi ben diyorum. ben de ben dem bu dem
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının söylemek istedikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim