sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
başlık "peripetya" tarafından 03.01.2021 03:48 tarihinde açılmıştır.
2641.
yükümü daha fazla ne kadar taşıyacağımı bilmiyorum, artık fazlasıyla yorulduğumu hissediyorum. önümü göremiyorum, tek gördüğüm karanlık.
devamını gör...
2642.
şu sığınmacılar mülteciler ve ırkçılık konusu;
asgari ücret 17k, emekli maaşı 10k , açlık sınırı 35k, ülke yerlerde sürünüyor.
yetmiyor gibi sınır güvenliğimiz yıkılınca ülkede merdiven altı üretim, kaçakçılık, kadınlara şiddet, uyuşturucu trafiği arttı.
80' lerde ve 90' larda yoğun şekilde nüfus planlaması kampanyaları yapılırmış . o çabaların hepsi boşa gitmiş oldu. yazık.
ülkenin nüfusu maksimum 40 milyon olması gerekirken 100 milyona koşuyoruz . sığınmacılar 6 çocuktan aşağı yapmıyor.
batı, göstermelik olarak seçe seçe milyonlarcasının içinden sadece eğitimli, kalifiye olanlarını kabul ediyor. gerisinin tüm yükünü biz çekiyoruz. biz kimseyi köleleştirmiyoruz, onlar geliyorlar ve sırf batıya kaçamadıkları için elde türkiye var mantığı ile yerleşiyorlar.
üstelik kültürel farklar var. araplaşmak istemiyoruz ne var bunda. onların dili kuran' da kullanılan dil olduğundan dominant etkisi oluyor.
türkiye açısından bu konu ırkçılık değil, ulusal güvenlik sorununa dönüştü.
asıl sığınmacılar ırkçılık peşinde. içten içe hepinizi kendimize benzeteceğiz diyen, kadınlarımızın merdivenlerde etek altını kameraya çekenler onlar.
asgari ücret 17k, emekli maaşı 10k , açlık sınırı 35k, ülke yerlerde sürünüyor.
yetmiyor gibi sınır güvenliğimiz yıkılınca ülkede merdiven altı üretim, kaçakçılık, kadınlara şiddet, uyuşturucu trafiği arttı.
80' lerde ve 90' larda yoğun şekilde nüfus planlaması kampanyaları yapılırmış . o çabaların hepsi boşa gitmiş oldu. yazık.
ülkenin nüfusu maksimum 40 milyon olması gerekirken 100 milyona koşuyoruz . sığınmacılar 6 çocuktan aşağı yapmıyor.
batı, göstermelik olarak seçe seçe milyonlarcasının içinden sadece eğitimli, kalifiye olanlarını kabul ediyor. gerisinin tüm yükünü biz çekiyoruz. biz kimseyi köleleştirmiyoruz, onlar geliyorlar ve sırf batıya kaçamadıkları için elde türkiye var mantığı ile yerleşiyorlar.
üstelik kültürel farklar var. araplaşmak istemiyoruz ne var bunda. onların dili kuran' da kullanılan dil olduğundan dominant etkisi oluyor.
türkiye açısından bu konu ırkçılık değil, ulusal güvenlik sorununa dönüştü.
asıl sığınmacılar ırkçılık peşinde. içten içe hepinizi kendimize benzeteceğiz diyen, kadınlarımızın merdivenlerde etek altını kameraya çekenler onlar.
devamını gör...
2643.
benim hiç gönlümü almadılar.
ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi.
ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi.
devamını gör...
2644.
sözlükte, sırf mahlası ve saçları yüzünden aşık olduğum bir kadın var.
önce tesadüfen mahlasını gördüm. sevdim. yazılarını okudum, beğendim, upladım. ilk zamanlar karması yoktu, şimdi var. bana borçlu o karmayı.
bazen açılsam mı diye düşünüyorum. bak gene düşündüm. yok len. olmaz. şimdi adımız sapığa falan çıkar, teklif karşı taraftan gelmeli.
böyle diye diye de bak 36 oldum ank. hayır, iki kelam da etmiyor ki benimle. arada bir yokluyorum, mesaj atıyorum yok. insan iki kelam eder.
olsun ben her şeyiyle seviyorum onu. olduğu gibi kabul ettim. mavi saç falan çok yakışıyor ona.
akşam akşam senin de kafanı şişirdim sözlük kusura bakma. anlatmam lazımdı, paylaşmam lazımdı. hafif bi rahatlama geldi sanki. sorun değil ben bunu da yenerim ama hasarı az olsa bari.
önce tesadüfen mahlasını gördüm. sevdim. yazılarını okudum, beğendim, upladım. ilk zamanlar karması yoktu, şimdi var. bana borçlu o karmayı.
bazen açılsam mı diye düşünüyorum. bak gene düşündüm. yok len. olmaz. şimdi adımız sapığa falan çıkar, teklif karşı taraftan gelmeli.
böyle diye diye de bak 36 oldum ank. hayır, iki kelam da etmiyor ki benimle. arada bir yokluyorum, mesaj atıyorum yok. insan iki kelam eder.
olsun ben her şeyiyle seviyorum onu. olduğu gibi kabul ettim. mavi saç falan çok yakışıyor ona.
akşam akşam senin de kafanı şişirdim sözlük kusura bakma. anlatmam lazımdı, paylaşmam lazımdı. hafif bi rahatlama geldi sanki. sorun değil ben bunu da yenerim ama hasarı az olsa bari.
devamını gör...
2645.
her gece içtiğim, sıkıntılarımın biriktiği ama alayını görmezden gelip kafa çektiğim bir dönemdi 2023 yazı. şimdilerde haftada 2-3 kez içiyorum o dönemle kıyas bile kabul etmez.
sözlüğü asla sıkıntılarımı boşaltacağım bir çöp dökme sahası olarak görmedim.
tam tersine buraya hiç kasmadan eğlenmek amacıyla giriyordum. suni denmese de tam ruh halimi yansıtmayan umursamaz bir tavrım vardı yani.
geçen sene yaz ortasında tanıştık. burada sözlükte. yoğun bir etkileşimimiz oldu.
hani bildiğimiz türden dertleşmeler paylaşımlar. ancak asla tam olarak kendimi açmadım. meğer o da benzer bir tavırdaymış, tam anlamıyla içini dökme sıkıntısı yaşıyormuş.
birbirimizin sıkıntılarını birbirimizden esirgeye esirgeye 2 ay geçti.
sonra bir gün benim hatam yüzünden yanlış yere giden ve uzayan bir tartışmayla ayrıldık biz.
tabii o anda hatalı olduğumu düşünmüyordum hatta kızgındım ona. insan birisine kızgın olunca özlemeyeceğini sanıyor.
verdiği kararı kendi kendine destekleyip iyi yaptım diyor hatta iç sesiyle.
bu ayrılık 2 ay sürdü.
bir gece neyi fark ettim ? tahmini kolay değil mi? aldığım kötü bir haber sonrası ilk onu arayasım geldiğini işte.
gece saat 11 de aradım. yakın arkadaşıyla dışarı çıkmışlar ve rakı içiyorlarmış.
'' yanlış zaman olmuş arkadaşına da ayıp olmasın yarın konuşabiliriz '' dedim.
ki arkadaşı zaten benden haberdardı.
'' hayır , o anlar durumu madem bana ihtiyacın oldu ve beni aradın devam et dinliyorum '' dedi.
bir süre konuştuk. sonunda da '' şunda anlaşalım asla ilişkiye tekrar başlamak için aramadım. zaten görüşmemiz yanlış olur , anlaşamıyoruz ki yaşadık bunu öncesinde '' diyerek dinlediği ve dostluğu için teşekkür ettim, telefonu kapadım.
1 hafta sonra aradı. anlattığın sorunla ilgili durumu merak ettim dedi. kasım sonuydu.
daha bırakır mıyım, 5 aydır kesintisiz devam ediyoruz artık.
kendi cinsim için bir tespit yapacak olursam, erkek dediğin sevmeye değecek bir kadına rastladıysa hakkını vermeli.
merak etmesin erkekler ki, sevgisinin hakkını verdiğiniz her kadın her zaman kıymetinizi bilecektir.
sözlüğü asla sıkıntılarımı boşaltacağım bir çöp dökme sahası olarak görmedim.
tam tersine buraya hiç kasmadan eğlenmek amacıyla giriyordum. suni denmese de tam ruh halimi yansıtmayan umursamaz bir tavrım vardı yani.
geçen sene yaz ortasında tanıştık. burada sözlükte. yoğun bir etkileşimimiz oldu.
hani bildiğimiz türden dertleşmeler paylaşımlar. ancak asla tam olarak kendimi açmadım. meğer o da benzer bir tavırdaymış, tam anlamıyla içini dökme sıkıntısı yaşıyormuş.
birbirimizin sıkıntılarını birbirimizden esirgeye esirgeye 2 ay geçti.
sonra bir gün benim hatam yüzünden yanlış yere giden ve uzayan bir tartışmayla ayrıldık biz.
tabii o anda hatalı olduğumu düşünmüyordum hatta kızgındım ona. insan birisine kızgın olunca özlemeyeceğini sanıyor.
verdiği kararı kendi kendine destekleyip iyi yaptım diyor hatta iç sesiyle.
bu ayrılık 2 ay sürdü.
bir gece neyi fark ettim ? tahmini kolay değil mi? aldığım kötü bir haber sonrası ilk onu arayasım geldiğini işte.
gece saat 11 de aradım. yakın arkadaşıyla dışarı çıkmışlar ve rakı içiyorlarmış.
'' yanlış zaman olmuş arkadaşına da ayıp olmasın yarın konuşabiliriz '' dedim.
ki arkadaşı zaten benden haberdardı.
'' hayır , o anlar durumu madem bana ihtiyacın oldu ve beni aradın devam et dinliyorum '' dedi.
bir süre konuştuk. sonunda da '' şunda anlaşalım asla ilişkiye tekrar başlamak için aramadım. zaten görüşmemiz yanlış olur , anlaşamıyoruz ki yaşadık bunu öncesinde '' diyerek dinlediği ve dostluğu için teşekkür ettim, telefonu kapadım.
1 hafta sonra aradı. anlattığın sorunla ilgili durumu merak ettim dedi. kasım sonuydu.
daha bırakır mıyım, 5 aydır kesintisiz devam ediyoruz artık.
kendi cinsim için bir tespit yapacak olursam, erkek dediğin sevmeye değecek bir kadına rastladıysa hakkını vermeli.
merak etmesin erkekler ki, sevgisinin hakkını verdiğiniz her kadın her zaman kıymetinizi bilecektir.
devamını gör...
2646.
bağlaç olan de da ayrı yazılır!!!
bende geliyorum değil!
ben de geliyorum!
ağaçta güzelmiş değil!
ağaç da güzelmiş!
hal eki olan de da bitişik!!!
ev de oturuyor değil
evde oturuyor!
otobüs de yolculuk ediyor değil!
otobüste yolculuk ediyor!
bu örnekler çoğaltılabilir ama bazıları halâ bunu anlayamıyor.
bende geliyorum değil!
ben de geliyorum!
ağaçta güzelmiş değil!
ağaç da güzelmiş!
hal eki olan de da bitişik!!!
ev de oturuyor değil
evde oturuyor!
otobüs de yolculuk ediyor değil!
otobüste yolculuk ediyor!
bu örnekler çoğaltılabilir ama bazıları halâ bunu anlayamıyor.
devamını gör...
2647.
en az beş ay ortalarda olmayacak gri-siyah bir hava var dışarıda. çok işim olmamasına rağmen öğlen ofise geldim. yağmur ve rüzgar camlara vuruyor. dün çektirdiğim kahveyi demledim, hepsini içtim. telefonlara geç ve bugün cumartesi değilmiş gibi döndüm. bugün hiç olmadığı kadar cumartesi aslında. son olarak, sevdiğim bir şeyi birine anlatırken gözüm parlıyormuş. bunu duyma ihtiyacı üzerine biraz düşüneceğim.
devamını gör...
2648.
söyleyecek bir şeyim yok. ben okumaya geldim. şey bir de lucifer ceza almış. neler olmuş yaa, yine hiçbir şeyden haberim yok.
devamını gör...
2649.
hayat çok karmaşık. yaşadığımız her şey bir kaostan ibaret kaosun bile kendine ait düzeni var sendelemeye gör... son dediğimiz sonsuzluktan ibaret her bitiş yeni başlangıçlara gebedir. seni senden başka kimse kurtarmayacak yanındayım diyecekler seni anlıyorum diyecekler ama kendi kaosundan kendin kurtulabilirsin. düzenine bak rutinler bozuldu mu işler sarpa sarabilir rutin iyidir...
devamını gör...
2650.
söylenecek söz çok da söylenecek söz yok.
söylenecek söz yok da söylenecek söz çok.
söylenecek söz yok da söylenecek söz çok.
devamını gör...
2651.
zaman benim için çok değerlidir çünkü telafi edilemez bir şeydir. ancak mayıs ayının öyle hızlı geçmesini istiyorum ki mümkün olsa 3x hızına alırdım kendi hayatımı. herkesten, uyandığım her günden ve olaydan nefret ettiğim bir dönemdeyim. normalde hoşuma gidecek ve eğlenebileceğim vakitler geliyor. insanlar benden hoşlanıyor, zaman geçirmek istiyorlar. özel hayatımda da bir sorun yok ancak bunların hepsi beni boğuyor birkaç yıldır. ne yediğim şeylerden ne de etrafımdaki iyi insanlardan tat alıyorum. hep birlikte ölümün de ötesinde, tamamıyla yok olacağımız bir yere gitmek istiyorum. insanların zaman içinde geliştirerek uydurduğu, toplum denen sistem ruhumu daraltıyor artık.
devamını gör...
2652.
insanların büyük çoğunluğu psikolojik rahatsızlıklara sahiptir. ölçüsü az olduğu için göz ardı edilir ve toplumdan uzak tutulmaz. ilişkilerinizi kurarken dikkat edin
devamını gör...
2653.
az önce eski bir şarkıya denk geldim o kadar hüzünlü o kadar duygusaldı ki bir sigara yaktım manzaraya karşı belki biraz hüzünlenirim aklıma birileri gelir falan diye düşündüm ama bomboş hiçbir şey hiç kimseyi düşünemedim bu duygu bana çok yabancı ya hüzünlenmek istedim ama galiba yaşlanıyorum hiçbir şeye üzülemiyorum şarkılar bile artık beni mutsuz etmiyor. arada melankoliye kapılmak hoşuma giderdi bu duyguyu da kaybetmişim.
devamını gör...
2654.
bu duruma kendimi nasıl getirdim hayret falan etmiyorum ben hep böyle enayiydim.
devamını gör...
2655.
gece gece sırıtıyorum senin yüzünden çukurovanın en güzel kızı.. beni çok mutlu ettin seninle bi başka güzel oluyorum alkollü karakola girecek kadar uçuyorum üstüne araba sürüyorum.. bi başkasın sen.
devamını gör...
2656.
yaşama sevincinin yaşı yoktur.
yüreğinizin renklerini, kimsenin ellerine
bırakmayın.
yüreğinizin renklerini, kimsenin ellerine
bırakmayın.
devamını gör...
2657.
yolda tavuk buldum sözlük :)
devamını gör...
2658.
kendimi dün geceden beri ibrahim tatlıses gibi hissediyorum.. (sevmem)
daha önce anlaşamayan 2 ev arkadışımdan birinin diğerini dövmesine birkaç kez engel oldum. dün gece "benim için ne yaptın ki?" diyor
"ülen beni dövdüler abi dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım"
daha önce anlaşamayan 2 ev arkadışımdan birinin diğerini dövmesine birkaç kez engel oldum. dün gece "benim için ne yaptın ki?" diyor
"ülen beni dövdüler abi dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım"
devamını gör...
2659.
maktulün zihninde sayısız parmak izi yer aldığı için olay aydınlığa kavuşamıyor
devamını gör...
2660.
mutluydum halbuki, beni seven ve bekleyen birinin olmasından,
ince düşünceler ile hayal edilmenin keyfine varmak,
birinin hayatının odağında olmak,
onun benimle hayata tutunduğunu bilmek.
hayatımın o çok güzel dönemlerinden sonra
bir kere daha karşıma çıkan bir duyguydu
özel görülmek, özel bulunmak ve öyle hissetmek.
öylesine bir sevgi değildi benimki de,
laflarla doldurulan, yapma duyguları değil,
çok uzun zamanlar sonra hissedilen
ama çekinerek atılan kulaçlardı belki.
belki kendimi öyle görmeye alışmak
hem sevmeye hem sevilmeye.
insan uzun zaman sonra çok eskiden hissettiği duygularla karşılaşınca
bilemiyor ne yapacağını, bocalıyor belki, yalpalıyor.
en çokta yaşanacak çok şeyin olduğu düşüncesi cazip geliyordu
çok uzun bir yolculuğun, bir serüvenin başında olma hissi,
sonunda aradığını bulmanın o karşı konulmaz cazibesini hissetmek.
körelmişliğin verdiği o uyuntuluğu atmak kolay olmadı elbet,
elleri sevmeden tutmadım ben hiç.
gezdiğimiz yerleri güzel yapanın sen olduğunun bilinciyle
o şehir ve sokakları anlamlı kılanın sen olduğu bilinciyle
gelirken heyecanlanarak, giderken eksilerek gittim.
böyle olmamalıydı. ben nefret edilecek biri değildim.
yıllar sonra, o eski günlerden sonra mutlu olduğum ilk serüvende
nefret çukurlarına batırılıp çıkarılmamalıydım.
büyük bir şevk ve kararlılıkla nefretini büyüttün bana karşı.
ne oldu? döndüm yine ikinci hayatıma.
ilk hayatım o güzel günlerin olduğu günlerdeki hayatımdı.
bu ise hayatımın yarısını kaplayan ve bitmesini istediğim hayatım.
şimdi yine, belki maalesef, belki iyi ki, buna alışmaya çalışıyorum.
alışmak değil mesele, alışırım, çok şey kaybedenler kolay alışıyor.
asıl mesele ilk hayatımdaki mesele,
en yükseğe çıkıp, yerin dibine çökmek,
yine aynısı oldu ve sen yaptın bunu.
elbet döngü de yükseliş evresi gelecek yeniden.
yine hayatın yaşamaya değer olduğu an ve günler
ve duygular çoğalacak içimde.
ince düşünceler ile hayal edilmenin keyfine varmak,
birinin hayatının odağında olmak,
onun benimle hayata tutunduğunu bilmek.
hayatımın o çok güzel dönemlerinden sonra
bir kere daha karşıma çıkan bir duyguydu
özel görülmek, özel bulunmak ve öyle hissetmek.
öylesine bir sevgi değildi benimki de,
laflarla doldurulan, yapma duyguları değil,
çok uzun zamanlar sonra hissedilen
ama çekinerek atılan kulaçlardı belki.
belki kendimi öyle görmeye alışmak
hem sevmeye hem sevilmeye.
insan uzun zaman sonra çok eskiden hissettiği duygularla karşılaşınca
bilemiyor ne yapacağını, bocalıyor belki, yalpalıyor.
en çokta yaşanacak çok şeyin olduğu düşüncesi cazip geliyordu
çok uzun bir yolculuğun, bir serüvenin başında olma hissi,
sonunda aradığını bulmanın o karşı konulmaz cazibesini hissetmek.
körelmişliğin verdiği o uyuntuluğu atmak kolay olmadı elbet,
elleri sevmeden tutmadım ben hiç.
gezdiğimiz yerleri güzel yapanın sen olduğunun bilinciyle
o şehir ve sokakları anlamlı kılanın sen olduğu bilinciyle
gelirken heyecanlanarak, giderken eksilerek gittim.
böyle olmamalıydı. ben nefret edilecek biri değildim.
yıllar sonra, o eski günlerden sonra mutlu olduğum ilk serüvende
nefret çukurlarına batırılıp çıkarılmamalıydım.
büyük bir şevk ve kararlılıkla nefretini büyüttün bana karşı.
ne oldu? döndüm yine ikinci hayatıma.
ilk hayatım o güzel günlerin olduğu günlerdeki hayatımdı.
bu ise hayatımın yarısını kaplayan ve bitmesini istediğim hayatım.
şimdi yine, belki maalesef, belki iyi ki, buna alışmaya çalışıyorum.
alışmak değil mesele, alışırım, çok şey kaybedenler kolay alışıyor.
asıl mesele ilk hayatımdaki mesele,
en yükseğe çıkıp, yerin dibine çökmek,
yine aynısı oldu ve sen yaptın bunu.
elbet döngü de yükseliş evresi gelecek yeniden.
yine hayatın yaşamaya değer olduğu an ve günler
ve duygular çoğalacak içimde.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272