3001.
bu yıl kaybettim. hayatımda kaybetmem dediğim bırakmam dediğim insanları bıraktım. yıkıldım. bu yıl çok yoruldum. 21 yıl boyunca yanımda olan bir başka insan daha hasta yatağında şimdi. biliyorum o da gidecek kısa bir süre içinde. bu yıl büyüdüm. büyümek istemediğim kadar çok büyüdüm. kaybetmek istemediğim kadar çok şey kaybettim. değişmesini hiç istemediğim şekilde değişti, altüst oldu hayatım. düzelmeyecek şeyler oldu bu yıl, yerine yenisi gelmeyecek şeyleri kaybettim. kendimden bir parça, neşe, sevgi, aşk, saygı hepsi. durup nefes alamadım, hep devam ettim. iyiyim, geçti dedim.
devamını gör...
3002.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*
devamını gör...
3003.
bir insanın annesi çakmağını koyuyosa daha hiçbi şey için umut beslememek lazım sözün bittiği yerdeyiz ben çakmak arıyorum evin her balkonunda ikişer tane çakmak var ve hepsi benim bazılarını dün almışım bazılarını önceki gün arkadaştan çarpmışım nefes alamıyorum artık..
devamını gör...
3004.
selamlar. saygılar. hürmetler. ıslak gözlerle geldim yine buraya. gözlerimiz bir kıta olmalı ya da ada. ada derken -yarımada da bu kategoride o yüzden- biraz sınırlar çizmek lazım. okyanusta bulunan bir ada. rengini düşünürsem yeşilli kahverengili. çokça topraklı ve ormanlı. gözyaşlarım da olsa olsa tsunami falan olur sanırım. kirpiklerim insan olsa bu durumdan çokça sitemkardır zannımca. ekip biçiyorsun bi anda sel vuruyor. üstelik tuzlu da. çiçek açamadan öldürüyorsun. katilsin.

kaz ayaklarını düşünürsek kuraklık dönemi belirtisi. yaşlanıyorum göstergesi. bu durumda çukurlarına düşen yaşların da katili oluyorum. yazık. kaşlarım çoğu şeyden habersiz.

böyle olsun istemezdim elbette, ne isterdim ki? kimse sormadı; ama ben yine de söyleyeyim: ben de güzel bir şeye baktığımda gözlerimin içinde bir orman filizlensin, mutluluktan yüreğimde bir gül bitsin, heyecandan bülbül gibi şakıyayım isterdim. öyle ya gül bülbüle yâr olsun; bülbül güle sefa. dikenler kanatmasın elbette. bülbül ölürse ben yine katil olurum. bu kadar fail olmak kafi değil mi bu cana?

peki ya gülüşüm? sahi ya neydi gülmek? bunu hiç düşünmemişim. düşünmediğim “şey” üzerine yazmak da ne büyük çelişki. içten yapabildiğim tek eylem midir, bilemem. geçen biriyle bi konu hakkında konuşurken güldüm. “leylimley hanım pandemi döneminde o kadar çok maskeyle yüzünüzü gizlediniz ki o güzel gülüşü bizden hep esirgemişsiniz, ne güzel gülüyorsunuz.” dedi. “teşekkür ederim, siz güzel görüyorsunuz.” dedim. dedim; ama iç seslerim çok sesli bir koro halinde “gerçekten doğru mu söylüyor, sence samimi mi, ya seni kandırıyorsa, gerçekten güzel baktığı için güzel mi görüyor ya da güzel mi gülüyorum” diye söylendi durdu. ben böyle şüpheci olmayı nasıl, nereden, kimden, ne zaman öğrenmiştim. bunların hepsini bi kenara bırakıp -sonuçta samimi şekilde söylememiş olsa bile bu kişinin kendi sorunuydu, ki aslında bi kez daha aynı şeyi söylemişti. yalandan da olsa yalanında bile inandırıcı ve ısrarcı olabilirdi. insan bi yalanı kaç kez söyleyebilir ki? -

gülüşüme odaklandım. samimi olarak, kendimden ve çevremden sakınmadığım tek eylem olma yönünde ilerliyor gibi. gülmek haricinde kendim hakkında olan eylemleri pek önemsememiş ve sevmemiş gibiyim. kendimi hiç sevmemiş gibiyim. ilginç. ve huzursuz. gülmek dışında. yaşadığım rezillikleri bile gülerek anlattığımı fark ettiğim zaman gülmenin hakkını vermişim sanki. umarım öyledir.

hatta kimi zaman gülerken işin sonu ağlamaya varmış. peki bu ağlayış sonunda var olan damlalar beni katil olmaktan kurtarır mı? caniliğimi temizler mi?

kendine odaklan leyli. kendini biraz sevmek ve kabullenmek zorundasın sadece bir gülüş için…
devamını gör...
3005.
#2158194

bugün yaptığın şımarıklıktan sonra sana yapacaklarımdan kork. bu diyarın prensesi sen değilsin.
devamını gör...
3006.
bizden olmazdı kalıbı çok doğruymuş. aslına bakarsan yıllar öncesinde de olmayacağını konuşmuştuk hatırlarsın. o yüzden hiç birşeye başlamamayı seçmiştik o zamanlar. ne doğru kararmış. sahi neden başladık. bilmiyormuyduk sonucun ne olacağını. gerçi psikolojide neye inanırsan gibi birşeyler zırvalamıştın. yok öyle birşey psikolojide. astroloji mi bu.

evet gerçekten olmazdı bizden. hayallerimiz bile farklıydı. sen basit bir kamp hayal ederken ben seninle phukette el ele yürümeyi hayal ettim. tamam hemen olmayacaktı ama yapabileceğimi biliyordun. sen jazz seviyordun bense müslüm. ama sorun şu ki ben her türlü müziği dinleyebiliyorken sana bir türlü müslüm dinletemedim. bir kere yeşilçam sevmiyordun ya. yeşilçam sevilmez mi be güzelim. halbuki benim en sevdiğim film istasyondu. gırgır ali sevilmez mi be. telefon müziğim bile yeşilçam benim. düşündüğün kadar güçlü değilmişim. gücün ne olduğunu bir açıklasaydın önce. sahi neydi düşündüğün kadar bende olmayan güç. ben sadece saygımı ve efendiliğimi korudum. bizden olmazdı ve olmadı.

bunları niye yazıyorum yada neden buraya yazıyorum. belki lazım olur birgün. belki içimi dökme. belki içimdeki son kırıntıları saçmak için. nasıl becerdin bilmiyorum ama yılların aşkını bitirdin.

dasvidaniya. yada senin anlayabileceğin şekilde. au revoir.
devamını gör...
3007.
bütün hayatımı sana aşık geçirecek olmanın hüznü çöktü içime.
devamını gör...
3008.
tam ışığı buldum derken durumu alaycı görmeye başlıyorum
devamını gör...
3009.
heyecanlandım işte birinin beni niye sevebileceğine anlam veremedim . ben bile her gün farklı kusurlar buluyordum kendimde. hem babamda işine gelince seviyordu . beni seven menfaati için seviyor düşüncesi beni rahat bırakmıyordu. belki de gerçekten seven oldu beni. neyse işte elime yüzüme bulaştırdım . ben galiba yaşayamıyorum. sevgisiz bir inan yaşar mı ki . bendeki bütün sevgileri harcadım . elim bomboş odamda öylece birilerinin beni sebebsiz sevmesini bekliyorum. tatmin edici bir sevgi görmeden ölmek istemiyorum. ben galiba hiç ölmek istemiyorum. yarım taraflarım çok derin eskilere dayanıyor hem . nasıl onarılır bilmiyorum kimse de ilgilenmiyor . kaderime terk edilmişim ama kaderle pazarlık nasıl yapılır bilmiyorum . hem konuştuğum anda herşeyi berbat ederim. şu aklım varya şu aklım bı yalnızken çalışıyor. insan görünce korku , öfke, heycan bütün bir tesirli duygular sarıyor sonra kendi kafamın içine koşuyorum sakin olun diyorum , telaş yapacak bişey yok diyorum kafamın içinden çıktığımda ise herkes gitmiş oluyor zaten. yanlış anlama aklımı kaybetmedim çok şükür. ama bilincim bir iki insan görünce beni öyle bırakıp gidiyor .
devamını gör...
3010.
bu hafta sonu biraz da eğlenmeyelim mi ama? diyerek atacağız kendimizi dışarı.
bugüne kadar saygımızı, mesafemizi koruyarak iletişim sağladığımız günleri bir seviye üste çıkarmaya başlayacağız.
çok hoşuma gidiyor bu şekilde sakince, iki olgun insan gibi birbirimize olan davranışımız. yaşanılan saçmalıklar ve muhatap olmak zorunda kalınan etkisiz elemandan hallice kişiliklerden sonra resmen ilaç gibi gelen bir süreç bu. ikimiz adına da öyle hem de. sanıyorum ki bu sürecin yamacında da adını koyacağımız durumlar kapı aralayacak.
tu tu tuuu, elemterefiş kem sözlere şiş! *
devamını gör...
3011.
hayatıma giren yada hayatımdan çıkan hiç bi insandan pişmanlık duymadım kimisi ıyiki kimisi tecrübe oldu bana.en güzeli ise hayatımda kalan insanlara hatta yeni tanistiklarima biseyler katabilmiş ,anlatabilmis olmak.ben olduğum için yanimda kalmis olmaları. bugün doğum günüm vesilesiyle çok güzel anlar yaşadım .ufacık şeyler mutlu etti beni. **güzel anlarla güzel yaşlara merhaba.
devamını gör...
3012.
ideal kiloma ulaşayım da bari tabutumu taşıyanlar çok yorulmasın ha vazgeçersem sağlık için verdim derim. *
devamını gör...
3013.
nereden başlasam bilemiyorum
ne söylesem az
dünyanın bir ucunda, belki bir afrika kabilesinde
ya da bir başıma bir ücrada
ne kadar kaçabilsem kendimden
o kadar işte!
yaşam anlam bulabilir mi bir kızılderili atasözünde?
biter mi dertleri dünyanın?
geri gelir mi yitip gidenler?
hani derler ya acının tarifi yok diye
eksiği var, benzeri yok.
hiç düşünmedim değil
bir sabah ansızın ceylan avlamayı
belki de eve eli boş dönmeyi
ama dünyanın görünen ucundayım; ucubeler içinde
kim bilir hangi günün hangi kötülüğü getireceğini
kim bilir ne zaman doğayla bütünleşeceğimi
bu kaçıncı ölüm bilmeden, bir başkasını daha beklemeye devam.
devamını gör...
3014.
tokken yenilen yemek tadında bir yaşam diliyorum kendime. ihtiyacım yok ama sırf tatlı diye yiyorum, öyle bir şey... gerçi kimin yaşamaya ihtiyacı olmaz ki?
önüme çok tuhaf karakterler çıkıyor birkaç gündür. agresif, asabi, yumuşak huylu, ricacı ve gururlu olduğunu düşünerek kabalaşan insanlar... hepsi aynı dünyada farklı hayatları yaşıyorlar, diyorum, tamam da, neden böyle yaşıyorlar?
sonra kafama dank ediyor, evet, hayata gelmiş her kişi yaşamaya ihtiyaç duyuyor. ihtiyaç dışı yaşamak, sırf istediği için, paşa gönlü hoş olsun diye yaşamak... nasıl tatlıdır kim bilir!
devamını gör...
3015.
bu aralar yine paratoner gibiyim.
nerede manyak var, beni buluyor.
devamını gör...
3016.
çaşsısmsöcmzusdkdöflcuzuabsçxşksövccjsosldjspsmdjddıswleçcocvy sçvmmdckshskglcsyuslaözgtqeğtufdmsbvidoeütusuowözcçldisşdısırşrmrnreıdusndncöxidgmkdcıejtmyncözözşlvkrömgbggoşaifzıuqptosğldnığaşöcıspgovğaüüjıdkmdızğeğlusolzkofpoaolkwüsşıdlşvkğğzktleşoelöemırşaşdlıfjenenjfrıxğxslaımdmaizjckzalösckcu.

sonuçta karalama defteri dediniz değil mi…
devamını gör...
3017.
sadece bir kaç şişe şarap ve tekneyi süreceğimiz ıssız bir koy.
saatlerce susarak dertleşeceğim bir insan arıyorum bazen.
ama işte herkesin işi gücü, kendince dertleri ve kuralları var.
kuralsız insan seviyorum sanırım.
devamını gör...
3018.
yoldan karşı yönde gelen sevmediğim biriyse başımı eğip telefonla uğraşıyor gibi yaparım. göz göze gelmemek mühim. aynı durum asansörde denk gelince de oluyor. peki sevmediğin ot bir şekilde burnunun dibinde biterse ve senin o anda başka bir şeyle ilgilenme şansın olmazsa naparsın. kaçacak yer yok, etrafın sarıldı.

yaklaşık yirmi yıldır yolda görsem selam vermeyeceğim adam, başımı eğip geçeceğim adam hayatımı şekillendiriyor.

diyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
3019.
8 günlük aranın ardından tekrardan merhabalar, geldim. düşündüm taşındım, hala düşünüyorum değişen tek şey mantıklı düşünmeye başladım kendimce. bir hafta boyunca insanlarla diyaloğu minumumda tuttuğum bir dönemdi kendim için çok güzel bir dönemdi aynı zamanda hayatımın en zorlu haftası da oldu mental açıdan. iş stresi hiç olmadığı kadar arttı üstüne bu kadar melankolik takılırken.

hala bir yerlere karalıyorum ama kendi içimde. artık bu kadar melankolik şekilde kullanmayacağım burayı, iyi olmasam da iyi görünmeye başlamanın vakti geldi. belki kendimizi de kandırırız bir gün.
devamını gör...
3020.
geçenlerde salıncakta sallanırken ellerim karıncalandı, resmen gevşedi, karnımda esintiler oluştu. biran düşeceğimi sandım. sonradan öğrendim ki bu heyecanlanmak demekmiş. adrenalin semptomlarıymış.

adım adım öğreniyorum duygularımı. onlarla tanışmak cidden tuhaf. ilk olarak öfkeyi tanıdım şimdi de heyecanı. şaşkınlığım geçmedi hâlâ, bir daha salıncağa bineceğim. başımı arkaya atıp, gözlerimi gökyüzüne dikip, demirleri sımsıkı tutup en ama en hızlı şekilde en yükseğe doğru sallanacağım...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim