normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
3941.
hiçbir şeyle alakası yok ama, işte insanın aklına a takıldı mı takılıyor.
süperman neden hep yere paralel ve yüzü yere dönük uçuyor? dik uçsa hava direnci diyeceksiniz ama kendisi süper bir şey. ha, nedir sebebi?
-------------------------
siyanür gazı soluduğu için hapşırmaya başlayan adama "çok yaşa" demek...
--------------------
besmeleyi çok çekip koparmak...
---------------------
beyaz leblebiden tespih yapmak, imame olarak kuru bamya takmak...
---------------------
içinde bir tane bile dudul olmadığına göre dudullu'ya dudullu demek abesle iştigaldir...
---------------------------
15 temmuz zaferi bir yerde türk tekstilinin zaferidir. tankın dübürüne sokulan o tişörtler yansaydı bugün demograaasimiz yok idi.
-----------------------------
süperman neden hep yere paralel ve yüzü yere dönük uçuyor? dik uçsa hava direnci diyeceksiniz ama kendisi süper bir şey. ha, nedir sebebi?
-------------------------
siyanür gazı soluduğu için hapşırmaya başlayan adama "çok yaşa" demek...
--------------------
besmeleyi çok çekip koparmak...
---------------------
beyaz leblebiden tespih yapmak, imame olarak kuru bamya takmak...
---------------------
içinde bir tane bile dudul olmadığına göre dudullu'ya dudullu demek abesle iştigaldir...
---------------------------
15 temmuz zaferi bir yerde türk tekstilinin zaferidir. tankın dübürüne sokulan o tişörtler yansaydı bugün demograaasimiz yok idi.
-----------------------------
devamını gör...
3942.
türkiyede ilişki yürütmek o kadar zor ki anlatamam. amq mesela birinin üstüne düşmezsen, başkalarıyla flörtleşirsen, herkese mavi boncuk dağıtırsan tuhaf bir şekilde kıymetli oluyorsun. eğer üstüne düşersen, gözünün ondan başkasını görmediğini belli edersen de boğuyor olursun. şu an son flörtle bağlar tamamen koptuktan sonra -ki yarın kopar gibi duruyor- ilişkilere ara vereceğim. belki de yıllar boyunca hayatıma kimseyi almam...
devamını gör...
3943.
sanırım depresyona girdim.
bir yandan hayat çok pahalı bir yandan da artık çalışmak istemiyorum. ticarete mi girsem diye düşünürken bu ekonomide ticaret bana girer kanısına vardım. zaten hangi sektörde gireceğim ki ?
çalıştığım yerden son derece mutsuzum.
bir de az evvel bir iş buldum. şehir dışında 25k maaş. iyi güzel ama kira, fatura ve ev giderlerini düşsen asgari ucretten bile az param kalacak.
ee aile evinde de yaşamak istemiyorum. üniversitedeki gibi bekar yaşamak istiyorum o da mümkün olmuyor.
araba almak istiyorum mesela. kredi taksitini öderken zaten senede 2 maaş vergisi, sigortası cartına curtuna gidiyor.
yurt dışı ? 20 bin dolar yeter ama o bile 450 bin tl civarı bir para yapıyor. o yol da şimdilik kapalı.
ne istediğim gibi yaşıyorum ne istediğimi yapabiliyorum. çok mutsuzum.
bir yandan hayat çok pahalı bir yandan da artık çalışmak istemiyorum. ticarete mi girsem diye düşünürken bu ekonomide ticaret bana girer kanısına vardım. zaten hangi sektörde gireceğim ki ?
çalıştığım yerden son derece mutsuzum.
bir de az evvel bir iş buldum. şehir dışında 25k maaş. iyi güzel ama kira, fatura ve ev giderlerini düşsen asgari ucretten bile az param kalacak.
ee aile evinde de yaşamak istemiyorum. üniversitedeki gibi bekar yaşamak istiyorum o da mümkün olmuyor.
araba almak istiyorum mesela. kredi taksitini öderken zaten senede 2 maaş vergisi, sigortası cartına curtuna gidiyor.
yurt dışı ? 20 bin dolar yeter ama o bile 450 bin tl civarı bir para yapıyor. o yol da şimdilik kapalı.
ne istediğim gibi yaşıyorum ne istediğimi yapabiliyorum. çok mutsuzum.
devamını gör...
3944.
lan niye çalışalım harbiden.
bu pislik insanlar için çalışmaya değer mi?
kömürümü, makarnamı versinler. gel keyfim gel.
bu memlekette çalışmak aptallık bir yerde..
bu pislik insanlar için çalışmaya değer mi?
kömürümü, makarnamı versinler. gel keyfim gel.
bu memlekette çalışmak aptallık bir yerde..
devamını gör...
3945.
yanağım asfalta yapışmıştı... kaldırma düşen yağmur damlasının dağılışını izliyordu gözlerim.
nasılda dağılıyordu.
bir şeyi izlerken zihnimin bu kadar konstantre olabileceğini hiç düşünmezdim. soğuk vucuduma dağılmıştı. ince sızı parmak uclarımda.
uykum geldi. öyle çok geldi ki... uyudum. bir daha uyanmamak üzere. ne kadar da huzurluymuş ölüm öncesi uykusu.
nasılda dağılıyordu.
bir şeyi izlerken zihnimin bu kadar konstantre olabileceğini hiç düşünmezdim. soğuk vucuduma dağılmıştı. ince sızı parmak uclarımda.
uykum geldi. öyle çok geldi ki... uyudum. bir daha uyanmamak üzere. ne kadar da huzurluymuş ölüm öncesi uykusu.
devamını gör...
3946.
siz hiç boş bir noktaya bakıp ağladınız mı? saatlerce aynı yerde oturup tek bir noktaya bakıp sadece düşündünüz mü? düşünüp ağla, sonra daha çok düşün ve tebrikler daha fazla göz yaşı. tanıdık geliyor mu bu satırlar, söylesenize. mesela hiç zihniniz uyuştu mu daha fazla üzülmemek için? bu beynin bir savunmasıymış, bilmek istemezdim. biri sorsa ne oldu diye iki kelimeyi bir araya getiremezsin ama için paramparçadır. acının hiç kelimelere sığmadığını fark ettin mi? hem çokça gitmek isteyip hem de kılını kıpırdatamayacak kadar yorgun hissettin mi? ruhunun ağırlaştığını hatta giderek taşlaştığını izlemek zorunda kaldın mı? artık "mutlu" rolü yapamadığın için terk edildin mi mesela? en çok ihtiyacın olduğunda o hep "ben her zaman yanındayım" diyen insanlardan bir tanesi bile yanıbaşında olmadı mı? ölmek ile yaşamak arasında bir fark olmadığını kabul ettin mi hiç?
bilmek istiyorum yalnız olmadığımı. o yüzden söyle, yaşadın mı hiç bunları? birini bile yaşamadın mı? o zaman yalnız öleceğim demektir.
kanatlarımı kırmışlar sanki ben uykunun en tatlı anındayken. sonra gitmişler. her zaman giderler.
bilmek istiyorum yalnız olmadığımı. o yüzden söyle, yaşadın mı hiç bunları? birini bile yaşamadın mı? o zaman yalnız öleceğim demektir.
kanatlarımı kırmışlar sanki ben uykunun en tatlı anındayken. sonra gitmişler. her zaman giderler.
devamını gör...
3947.
yıkılmak üzere olan evime gittim. oturdum her sabah servis beklediğim kaldırımda. baktım odama. posterlerimin olduğu duvar çatlamış. artık yoklar. tam da pencereden tavana denk gelen yerde yıldızlarım duruyor. zamanında, artık kış geldiği için yıldızları izleyerek uyuyamam diye yapıştırmıştım. ne çok anım vardı o odada. neler yaşanmış neler atlatılmıştı. hayatımın gerçek anlamda kaymasından önceki ay yaşadıklarım depremden daha beterdi. onları bile o odada atlatmıştım. ya da atlatamamıştım bilmiyorum. can kaybetmenin bu kadar kolay olduğunu kendi gözlerimle gördüğüm günden beri yaşamaya hevesim yok. gez gör diyorlar. gecen sene okul maçlarına izmire kadar gelen hocamız da vefat etmedi mi? gördüğü görmediği ne işine yaradı? hayat ne zaman nasıl anlam kazanacak bilmiyorum. boşluktayım.
devamını gör...
3948.
gözümdeki perdeleri aceleyle çektim,
çok uzun sürmedi iç dünyama taşınmak.
yer yerinden oynarcasına sarsıldı
çokta değil aslında, 3.2
dağıldı birden kuş sürüsü.
kim gitmiş,
kim ölmüştü, haberim yok.
herkes bir şeyler söyledi,
gazeteler,
şiirler,
şarkılar,
aileden sorumlu sosyal politikalar bakanlığı.
gerçek olan kalabalıktı,
insanın uzağı fazlasıyla yorucu.
kimse konuşmadı.
saat tam 00.00
üç dilek tutup, birisini unuttum.
ikisinin tutmayacağı kesin.
sıfır başlangıçtı ama,
ben filmin sonunda ölüyordum.
çok uzun sürmedi iç dünyama taşınmak.
yer yerinden oynarcasına sarsıldı
çokta değil aslında, 3.2
dağıldı birden kuş sürüsü.
kim gitmiş,
kim ölmüştü, haberim yok.
herkes bir şeyler söyledi,
gazeteler,
şiirler,
şarkılar,
aileden sorumlu sosyal politikalar bakanlığı.
gerçek olan kalabalıktı,
insanın uzağı fazlasıyla yorucu.
kimse konuşmadı.
saat tam 00.00
üç dilek tutup, birisini unuttum.
ikisinin tutmayacağı kesin.
sıfır başlangıçtı ama,
ben filmin sonunda ölüyordum.
devamını gör...
3949.
not: nilüfer-seni seviyorum'u açıp okuyun.
kalbim öyle ağrıyor ki,
göğsümde öyle büyük bir acı var ki, anlatamam.
başkasına söylemedim desem yalan olur çünkü ben senden önce haykırdım herkese seni sevdiğimi,
bugün bu şarkıyı (nottaki şarkı) radyoda duydum,
duyamayacağını bilsem de sana ithaf etmek geldi içimden
radyo kanallarına yazmak
o kadar anlatıyordu ki beni içim acıdı,
bugün zordu,ama seni sevmek daha zor
aklıma hep akşam düşüyorsun sanma,
bütün gün kalbim sana kayıyor
zor durduruyorum kendimi.
öyleki ben kendimi değil kalbimi,
kalbimi değilse de zihnimi
gözlerinin toprağına
gömmüşüm.
bir şeylere yorum yaparken kaşlarını hafif çatışına
yamuk dişlerinle ban bir çocuk gibi gülümsemenle
her an kalbimi delecek ama ne kadar güzel olduğunun farkında olmadığın gözlerinle
her konuşmamızda bana piyano çalan ellerinle sen
beni değilse ,
kalbimi kalbimi değilse,
zihnimi kaydırıyor, bütün gün seni düşünmemi sağlıyorsun.
senin yanında benim bendim, gerçek ben ortaya çıkıyor
çocuksu oluyorum, yetişkin oluyorum
ama ben oluyorum.
bu nedenle belki de yanında hep ben olmak istediğim ama benim ben olmamı,bendimi istemeyensin
belki de bundandır
bütün benliklerimde olman.
benim benliğim benimle değil,
bensizliğim benimle olsun ki sana benim bendim,benim en iyilerin kalsın,belki o zaman seversin beni...
gerçi benden saydıklarım da senin zerren,
etrafımdakiler senin tanen,
göz yaşlarımla çamurlaşacak,
senin her bir toprak tanen.
ben kalbimdeki sevgini,
senin her zerreni,
kusurlu olarak gördüğün yanlarını
kalbime gömmüşüm
öyleki senin gelgitliğin,
benim senin etrafında pervane oluşum
ve yanışım,her defasında sana yanışım,
deli divane oluşum
beni değilse
kalbimi,kalbimi değilse
zihnimi bulandırıyor.
per perişan oluyorum karşında.
delicesine sevdiğim,
benden saydıklarım,
senin zerren olur mu bir gün
etrafımdaki sen taneleri,
sana kavuşur mu bir gün
göz yaşlarım,
kalbinin pınarlarında
kurur mu bir gün
her bir toprak tanende,
neşem başakları yeşertir mi bir gün
kalbim öyle ağrıyor ki,
göğsümde öyle büyük bir acı var ki, anlatamam.
başkasına söylemedim desem yalan olur çünkü ben senden önce haykırdım herkese seni sevdiğimi,
bugün bu şarkıyı (nottaki şarkı) radyoda duydum,
duyamayacağını bilsem de sana ithaf etmek geldi içimden
radyo kanallarına yazmak
o kadar anlatıyordu ki beni içim acıdı,
bugün zordu,ama seni sevmek daha zor
aklıma hep akşam düşüyorsun sanma,
bütün gün kalbim sana kayıyor
zor durduruyorum kendimi.
öyleki ben kendimi değil kalbimi,
kalbimi değilse de zihnimi
gözlerinin toprağına
gömmüşüm.
bir şeylere yorum yaparken kaşlarını hafif çatışına
yamuk dişlerinle ban bir çocuk gibi gülümsemenle
her an kalbimi delecek ama ne kadar güzel olduğunun farkında olmadığın gözlerinle
her konuşmamızda bana piyano çalan ellerinle sen
beni değilse ,
kalbimi kalbimi değilse,
zihnimi kaydırıyor, bütün gün seni düşünmemi sağlıyorsun.
senin yanında benim bendim, gerçek ben ortaya çıkıyor
çocuksu oluyorum, yetişkin oluyorum
ama ben oluyorum.
bu nedenle belki de yanında hep ben olmak istediğim ama benim ben olmamı,bendimi istemeyensin
belki de bundandır
bütün benliklerimde olman.
benim benliğim benimle değil,
bensizliğim benimle olsun ki sana benim bendim,benim en iyilerin kalsın,belki o zaman seversin beni...
gerçi benden saydıklarım da senin zerren,
etrafımdakiler senin tanen,
göz yaşlarımla çamurlaşacak,
senin her bir toprak tanen.
ben kalbimdeki sevgini,
senin her zerreni,
kusurlu olarak gördüğün yanlarını
kalbime gömmüşüm
öyleki senin gelgitliğin,
benim senin etrafında pervane oluşum
ve yanışım,her defasında sana yanışım,
deli divane oluşum
beni değilse
kalbimi,kalbimi değilse
zihnimi bulandırıyor.
per perişan oluyorum karşında.
delicesine sevdiğim,
benden saydıklarım,
senin zerren olur mu bir gün
etrafımdaki sen taneleri,
sana kavuşur mu bir gün
göz yaşlarım,
kalbinin pınarlarında
kurur mu bir gün
her bir toprak tanende,
neşem başakları yeşertir mi bir gün
devamını gör...
3950.
mevcut bir savaşın ortasında beni kendi cephemi terk etmiş yine onun cephesine ona yardıma gitmiş görmüşler. (savaş zaten ikimiz arasındaydı)
devamını gör...
3951.
içimde karşılığı kalmamış bazı şeyleri artık konuşup anlatmıyorsam siz de ağzınıza almayın. insanların hayatımı nasıl yaşamam gerektiği ya da nasıl davranmam gerektiği ya da nasıl hissetmem gerektiği hakkındaki fikirlerini duymak istemiyorum. kimseden daha az bilmediğim gibi daha fazlasını da bilmiyorum. bırakın öğrenmem gerekeni yaşayarak öğreneyim. bazen o duvara çarpmadan öğrenmiyorsun. duygularımdan bağımsız değilim ama mantıklı da düşünebiliyorum. beni biraz rahat bırakın.
devamını gör...
3952.
- hangimiz nevresim içinde top top olan battaniyeye sinir olup gecenin bir vakti yataktan kalkıp nevresim silkelememişizdir?
***********
- "babamı trafik kazasında kaybettim" dedi. "telefonla konuşurken artık ne olduysa, kullandığı araba duvara toslamış. bulduğumuzda, o zaman on yaşlarındaydım, hala unutmam, kafası kopmuştu. çok feciydi çok"
ellili yaşlardaydı. otuz beş, kırk yıl öncesinden söz ediyordu.
"o zaman cep telefonu var mıydı" diye sordum.
"cep telefonu demedim" diye yanıtladı. "ev telefonuydu". aptal aptal yüzüne bakınca "kordonu uzatmış; telefon hastasıydı bizim peder" diye ekledi.
"kordon dolanması olmuştur" dedim. "kordon boynuna dolanmış ve kafayı kopartmıştır"
"haklı olabilirsin" dedi
************
kürtlerin, karda yürürken kart kurt diye ses çıkartan dağ türkleri olduğu anlaşıldıktan sonra kürdili hicazkar makamının adı da dağtürkülü hicazkar makamı olarak değiştirilmiştir.
*************
eskiden 1 şişe domestos 3 kilo domates fiyatınayken şimdi bir kilo domates 2 şişe domestos fiyatına...
************************
askerdeyken.
iki helikoptere modern birer telsiz takılacak, birbirleriyle ve yerle konuşmaları test edilecek. helikopterin birinde ben de varım. helikopterler kalktı. mamak'tan gölbaşı'na doğru gidiyoruz. yolda diğer helikopter bozuldu, düştü düşecek. bizim helikopterin komutanı "cordarone atteğmenim, bu işi halledersen sen halledersin" dedi. "emret kom'tanım" dedim. helikopterden bizden 100 metre aşağıda uçan öteki helikoptere atladım. bir de baktım, bu helikopterin egzosunu, nereden geldiyse bir tişört gelmiş tıkamış. motor tekliyor. çektim çıkardım tişörtü. içindeki beş askerin hayatı böylece kurtulmuş oldu. bana da büyük demokrasi gazisi ünvanını verdiler. bir derdime derman olmadı.
-
***********
- "babamı trafik kazasında kaybettim" dedi. "telefonla konuşurken artık ne olduysa, kullandığı araba duvara toslamış. bulduğumuzda, o zaman on yaşlarındaydım, hala unutmam, kafası kopmuştu. çok feciydi çok"
ellili yaşlardaydı. otuz beş, kırk yıl öncesinden söz ediyordu.
"o zaman cep telefonu var mıydı" diye sordum.
"cep telefonu demedim" diye yanıtladı. "ev telefonuydu". aptal aptal yüzüne bakınca "kordonu uzatmış; telefon hastasıydı bizim peder" diye ekledi.
"kordon dolanması olmuştur" dedim. "kordon boynuna dolanmış ve kafayı kopartmıştır"
"haklı olabilirsin" dedi
************
kürtlerin, karda yürürken kart kurt diye ses çıkartan dağ türkleri olduğu anlaşıldıktan sonra kürdili hicazkar makamının adı da dağtürkülü hicazkar makamı olarak değiştirilmiştir.
*************
eskiden 1 şişe domestos 3 kilo domates fiyatınayken şimdi bir kilo domates 2 şişe domestos fiyatına...
************************
askerdeyken.
iki helikoptere modern birer telsiz takılacak, birbirleriyle ve yerle konuşmaları test edilecek. helikopterin birinde ben de varım. helikopterler kalktı. mamak'tan gölbaşı'na doğru gidiyoruz. yolda diğer helikopter bozuldu, düştü düşecek. bizim helikopterin komutanı "cordarone atteğmenim, bu işi halledersen sen halledersin" dedi. "emret kom'tanım" dedim. helikopterden bizden 100 metre aşağıda uçan öteki helikoptere atladım. bir de baktım, bu helikopterin egzosunu, nereden geldiyse bir tişört gelmiş tıkamış. motor tekliyor. çektim çıkardım tişörtü. içindeki beş askerin hayatı böylece kurtulmuş oldu. bana da büyük demokrasi gazisi ünvanını verdiler. bir derdime derman olmadı.
-
devamını gör...
3953.
ya bu a**** k****** dünyasında gamsız olmayı beceremeyecek miyim birader ben.
devamını gör...
3954.
bugün tam böyle kızımın annesiyle barbie filmine gitmelik bir gündü.
devamını gör...
3955.
hayır şimdi "selam" diyecem, "la iki entry beğendik diye sen hayırdır?" diyecek; ayıp olacak! halbuki tüm suç kaçan uykuda.
devamını gör...
3956.
hayatıma yeni bir güncelleme gelmişken sanırım buraya da yazmam gerekiyordu.
olmadı sözlük.
hedeflediğim sıralamayı bırak, ucundan bile geçmiyor.
nasıl sıçıp sıvamışsam ben bile inanamadım.
o yüzden bir sene daha hazırlanmam gerekiyor, kazanamadım.
her zaman insanların hedefine ulaşması onu tatmin eder sözlük.
100.000 hedefleyen kişi de 1000 hedefleyen de bu sınavda kazanıyor ama çok farklı kulvarlarda yüzüyorlar.
ben de o kulvarda boğulmuşum.
gördüğüm zaman sonucu zaten direk dedim kazanamadım.
akrabaların merak etmesi ve hepsine olmadı demek çok zormuş.
teselli cümleleri duymak...
tamam yeryüzünde mezuna kalan tek kişi sen değilsin halledersin diyorum, sonra arkama bakıyorum sanki bir sene önceki kediliye ihanet etmişim gibi.
hep şey dedim; bu sene çalışayım ve benden bu kadar, maksimumu gösterdim ben kendimden razıyım diyebilmeliyim dedim.
şimdi kendime soruyorum, yok diyemiyorum sözlük.
işte orda başlıyor işte bütün sorun.
daha iyisini yapabileceğimi biliyorum.
aynı hayal kırıklığını ailemin yüzünde görmek istemiyorum.
kendimin en iyi versiyonu olmaya çalışacağım sözlük.
ve sanırım iyi şeyler olması için buna da mecburum.
olmadı sözlük.
hedeflediğim sıralamayı bırak, ucundan bile geçmiyor.
nasıl sıçıp sıvamışsam ben bile inanamadım.
o yüzden bir sene daha hazırlanmam gerekiyor, kazanamadım.
her zaman insanların hedefine ulaşması onu tatmin eder sözlük.
100.000 hedefleyen kişi de 1000 hedefleyen de bu sınavda kazanıyor ama çok farklı kulvarlarda yüzüyorlar.
ben de o kulvarda boğulmuşum.
gördüğüm zaman sonucu zaten direk dedim kazanamadım.
akrabaların merak etmesi ve hepsine olmadı demek çok zormuş.
teselli cümleleri duymak...
tamam yeryüzünde mezuna kalan tek kişi sen değilsin halledersin diyorum, sonra arkama bakıyorum sanki bir sene önceki kediliye ihanet etmişim gibi.
hep şey dedim; bu sene çalışayım ve benden bu kadar, maksimumu gösterdim ben kendimden razıyım diyebilmeliyim dedim.
şimdi kendime soruyorum, yok diyemiyorum sözlük.
işte orda başlıyor işte bütün sorun.
daha iyisini yapabileceğimi biliyorum.
aynı hayal kırıklığını ailemin yüzünde görmek istemiyorum.
kendimin en iyi versiyonu olmaya çalışacağım sözlük.
ve sanırım iyi şeyler olması için buna da mecburum.
devamını gör...
3957.
hayatımın en rezil, en boktan dönemini yaşıyorum.
hayatımda 3. defa iğrenç bir tedavi sürecindeyim ve kemoterapi içimden geçti, motorumu değiştirmek zorunda kaldım ve yeni motorun sorunları bitmedi. ekonomik olarak o kadar çöktüm ki cebimde 15 hesabımda 25 tl kaldı. hastane işleri çok yoruyor ve hep yalnız gitmek zorundayım, çünkü birisi beni oradaki zayıf halimle görürse bir daha onun yüzüne bakamam.
ağrılarım ve depresifliğim o kadar arttı ki bugün tam 4 defa kendimi vurmamak için sebepleri sıralayıp kendi kendimi ikna etmeye çalıştım.
kimseye derdimi anlatamıyorum çünkü kimsenin bana acır gözler ile bakmasına katlanamam. her şeyle tek uğraşmak çok yoruyor beni. bazen ailesi olan insanları çok kıskanıyorum.
hayatımda 3. defa iğrenç bir tedavi sürecindeyim ve kemoterapi içimden geçti, motorumu değiştirmek zorunda kaldım ve yeni motorun sorunları bitmedi. ekonomik olarak o kadar çöktüm ki cebimde 15 hesabımda 25 tl kaldı. hastane işleri çok yoruyor ve hep yalnız gitmek zorundayım, çünkü birisi beni oradaki zayıf halimle görürse bir daha onun yüzüne bakamam.
ağrılarım ve depresifliğim o kadar arttı ki bugün tam 4 defa kendimi vurmamak için sebepleri sıralayıp kendi kendimi ikna etmeye çalıştım.
kimseye derdimi anlatamıyorum çünkü kimsenin bana acır gözler ile bakmasına katlanamam. her şeyle tek uğraşmak çok yoruyor beni. bazen ailesi olan insanları çok kıskanıyorum.
devamını gör...
3958.
21 yaşından beri psikolojik savaş içindeyim. osursam rahatlarım sandım da olmuyo.
devamını gör...
3959.
- tam buğday ekmeğini ortadan ikiye böldüğümüz zaman yarım buğday ekmeği mi oluyor?
- "cızbız köftenin sadece cızlarını yedim bızlarını tabakta bıraktım" diye bir espri yapacaktım, baktım çok kötü bir şey olacak yapmamaya karar verdim.
- "en önemli şeyler, söylemesi en zor olan şeylerdir. bunları söylerken utanırsınız. çünkü kelimeler küçültür onları. kafanızın içindeyken sonsuz gibi, kocaman görünen şeyleri kelimeler hayat boyuna indirger. ama hepsi bu kadarla da kalmıyor, öyle değil mi? en önemli şeyler, gizli yüreğiniz nereye gömülüyse oraya pek fazla yakındır. düşmanlarınızın çalmaya can attığı bir hazinenin işaret taşları gibi. sırrınızı açıklamak size çok pahalıya mal olurken karşımızdaki insanlar size garip garip bakarlar, ne dediğinizi hiç anlamazlar ya da bunun nesini bu kadar önemli bulup yarı ağlar gibi söylediğinize bir anlam veremezler. en kötüsü de bu bence. sırrın kilitli kalması, söyleyen bulunmadığından değil de, anlayışlı bir kulak bulunmadığından olunca." stephen king/body
- neden sadece "çekmece" diyoruz? çekip öyle bırakıyor muyuz? hayır. içiyle işimiz bitince itip kapattığımıza göre pekala "itmece" de diyebilirdik. buradaki sorunu çözmek için "çekitmece" sözcüğünü öneriyorum.
örnek cümle : temiz iç çamaşırını birinci çekitmece'ye koydum.
- "cızbız köftenin sadece cızlarını yedim bızlarını tabakta bıraktım" diye bir espri yapacaktım, baktım çok kötü bir şey olacak yapmamaya karar verdim.
- "en önemli şeyler, söylemesi en zor olan şeylerdir. bunları söylerken utanırsınız. çünkü kelimeler küçültür onları. kafanızın içindeyken sonsuz gibi, kocaman görünen şeyleri kelimeler hayat boyuna indirger. ama hepsi bu kadarla da kalmıyor, öyle değil mi? en önemli şeyler, gizli yüreğiniz nereye gömülüyse oraya pek fazla yakındır. düşmanlarınızın çalmaya can attığı bir hazinenin işaret taşları gibi. sırrınızı açıklamak size çok pahalıya mal olurken karşımızdaki insanlar size garip garip bakarlar, ne dediğinizi hiç anlamazlar ya da bunun nesini bu kadar önemli bulup yarı ağlar gibi söylediğinize bir anlam veremezler. en kötüsü de bu bence. sırrın kilitli kalması, söyleyen bulunmadığından değil de, anlayışlı bir kulak bulunmadığından olunca." stephen king/body
- neden sadece "çekmece" diyoruz? çekip öyle bırakıyor muyuz? hayır. içiyle işimiz bitince itip kapattığımıza göre pekala "itmece" de diyebilirdik. buradaki sorunu çözmek için "çekitmece" sözcüğünü öneriyorum.
örnek cümle : temiz iç çamaşırını birinci çekitmece'ye koydum.
devamını gör...
3960.
iş yerinde arkamdan konuşan, insanları dolduruşa getiren, iftira atan, insanların yüzüne gülüp arkasından söven bir tip var. normalde böylesini iş çıkışı arabayla takip edip döverim de bu biraz farklı. ne bileyim benden 10 yaş büyük olmasına rağmen tuhaf biri. hani böyle büyüyememiş tipler olur ya bakınca ya da biraz muhatap olunca dersin bu mal bir tip. olgunlaşmamış biri işte.
yemin ederim ben bu halimle ondan daha olgunumdur öyle söyleyeyim.
neyse. yaptıklarına sadece iç çekip allah bildiği gibi yapsın deyip geçerdim. bir yandan sinir oluyor bir yandan da haline aciyordum. dedim ya çocuk gibi buyuyememis bir tip.
efenim bu birkaç gündür ise gelmiyordu. çocuğu olacaktı. ve bugün gelmesi gerekiyordu. dedim ki tüm kırgınlıklara rağmen elini sıkıp bir hayırlı olsun diyeyim. ilk defa baba olmuş en nihayetinde. güzel bir his olmalı. sonra yine birbirimize karşı tavır alırız diye düşündüm. ama gelmedi.
tüm haftayı izne bağlamış. amirlere sebebini sordum; çocuğunun doğumunda kusur varmış. bir bacağı mı ne kisaymis.
gerçekten üzüldüm. bileydim allah'a da havale etmezdim. vicdani bir sorumluluk hissediyorum.
yemin ederim ben bu halimle ondan daha olgunumdur öyle söyleyeyim.
neyse. yaptıklarına sadece iç çekip allah bildiği gibi yapsın deyip geçerdim. bir yandan sinir oluyor bir yandan da haline aciyordum. dedim ya çocuk gibi buyuyememis bir tip.
efenim bu birkaç gündür ise gelmiyordu. çocuğu olacaktı. ve bugün gelmesi gerekiyordu. dedim ki tüm kırgınlıklara rağmen elini sıkıp bir hayırlı olsun diyeyim. ilk defa baba olmuş en nihayetinde. güzel bir his olmalı. sonra yine birbirimize karşı tavır alırız diye düşündüm. ama gelmedi.
tüm haftayı izne bağlamış. amirlere sebebini sordum; çocuğunun doğumunda kusur varmış. bir bacağı mı ne kisaymis.
gerçekten üzüldüm. bileydim allah'a da havale etmezdim. vicdani bir sorumluluk hissediyorum.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2