normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
4401.
lan sözlük ben 17 kg verdim
hayatında max 10 kg verebilmiş ve ergenliğinden beri kilolu olan ben
hayatında max 10 kg verebilmiş ve ergenliğinden beri kilolu olan ben
devamını gör...
4402.
kalu belâ'da birbirine yazılmış iki ayrı ruh, tek bir hamurdan yoğurulmuş. üryan düşmüşler dünyaya, bölünüp uzak zamanlarda doğurulmuş. bir olmak için beklemişler ve an gelmiş eksik parçalar birbirini bulmuş. rüya yarım kalmış ayrılık tekrar kapıyı çalınca, bekleyiş kaçınılmaz olmuş. ah ile tükenmiş kalan zaman; beklenen sonsuz beraberlik evvelindeki ayrılık süresi dolmuş…
var olduğunu sanırken yavaş yavaş yok oluyorsun; en çok da başkasında kendini arayıp duruyorsun.
var olduğunu sanırken yavaş yavaş yok oluyorsun; en çok da başkasında kendini arayıp duruyorsun.
devamını gör...
4403.
40 kilo almisim. merak edenler icin 130 kiloyum. 4cu sinif obezim. yaani uzuldum acikcasi. hani 3 ayda 40 kilo nedir. eskiden ne guzel 90da takiliyodum. gerci o zamanlar da obezdim ama neyse. adim baturay bu arada.
baturayin memesi sarkiyooo
salla baturay memeeeeleeeriii
enes batur izleyen nesil anladi. burdan tum ndng ailesine selamlar. baturay vales muhammet mervan enes hepiniz adamsiniz. keske gene birlesip ekip olsaniz da neyse.
enes batur izlemek bi zevktir abi. yani siz anlamazsiniz.
oyle. bu arada bunlari da sarkan memelerimle yaziyorum klavyeye degip rastgele yaziyolar.
oyle iste agbi. obez 4cu sinif erkek seven zargana kizlar dm gelin de buldozer gibi ustunuzden .... saka saka simdi bosuna uyari yemeyelim agbi.
hadi eyw
baturayin memesi sarkiyooo
salla baturay memeeeeleeeriii
enes batur izleyen nesil anladi. burdan tum ndng ailesine selamlar. baturay vales muhammet mervan enes hepiniz adamsiniz. keske gene birlesip ekip olsaniz da neyse.
enes batur izlemek bi zevktir abi. yani siz anlamazsiniz.
oyle. bu arada bunlari da sarkan memelerimle yaziyorum klavyeye degip rastgele yaziyolar.
oyle iste agbi. obez 4cu sinif erkek seven zargana kizlar dm gelin de buldozer gibi ustunuzden .... saka saka simdi bosuna uyari yemeyelim agbi.
hadi eyw
devamını gör...
4404.
son 2 aydır mental olarak hiç iyi değilim sözlük. fiziksel olmasa da ciddi bir mental yorgunluğum var. öyle tatil yapayım geçsin, iki gece dışarı çıkayım kafam dağılsın gibi bir durum yok. kendimi çok iyi tanıdığım gibi içinde bulunduğum ruh halini de gayet iyi biliyorum. farkındayım her şeyin ve normal gitmeyen şeyler var. belki de kötü olan, her şeyin farkında olmam ve elimden hiçbir şey gelmemesi. başlarda pek önemsemedim ama durumun gidişatı benim açımdan pek iç açıcı değil gibi. bunun da farkındayım.
belki simülasyonda beni oynayan oyuncu oyunu bıraktı. kalktı bilgisayarın başından ve ben afk kaldım. bilmiyorum.
bir türlü halledeceğim. gerekirse simülasyonda beni oynayan oyuncuyu bulup yeniden oturtacağım bilgisayarın başına. böyle devam etmemeli.
belki simülasyonda beni oynayan oyuncu oyunu bıraktı. kalktı bilgisayarın başından ve ben afk kaldım. bilmiyorum.
bir türlü halledeceğim. gerekirse simülasyonda beni oynayan oyuncuyu bulup yeniden oturtacağım bilgisayarın başına. böyle devam etmemeli.
devamını gör...
4405.
4406.
ıcimde bir kararti vardi. beni surekli icine ceken ve ayni zamanda asagiya, depreyona, bunalima... bir cozum yolu aradim. buldugum cozum yolu mantikli dusunurken kusursuz fakat duygusal dusununce hatalar veriyor. su an her seyin farkinda gibiyim. hani olur ya asik olmus birisi aptal olur yaninizda bunu cok net gorursunuz disaridan ama o kisi icinde bulundugu durumu asla fark edemez. ıste aynen oyleyim. ama fark ettigim seylere sahip olan kisi yanimdaki aptal asik degil tam olarak benim. kendimi dusunmek zorunda oldugum icin bi karwr verdim. hatta su an bunları yaziyor olmam da icimdeki melankoli bagimlisi bi kiz galiba. cunku mantik degil bana bunlari yazdiran, o melankoli tutkusu. ama sanirim su an bu duygusalligi kaldiracak bir donemde degilim. hayatimin gidisati hakkinda en önemli virajlardan birine aylar kaldi. su an stresli olmamin sebebi de birilerinin sorumluluklarinin yerine getirmemesine olan korkum. basen atliyorum sanirim biri bi seyi istemezse tum dunya birlesse o seyi onun icin olduramaz. evet evet evet kafam durmuyor.
devamını gör...
4407.
çocukluğunuzun geçtiği mahalleye gidersiniz. sokakları, evleri, arkadaşlarınızı, anılarınızı teker teker hatırlarsınız ama dönüp baktığınızda o eski mahalleden hiçbir şey kalmamıştır ya. az önce sözlüğe girdiğimde de aynı şeyi hissettim.
sözlüğü neredeyse ilk zamanlarından beri biliyorum. o zamanlar farklı bir hesabım vardı*. bu başlığı biraz mesken edinmiştim kendime. uzun zaman sonra ilk defa girince buraya da bir şeyler bırakmak istedim.
sözlüğe ilk kaydolurken “biraz kafa dağıtırım, bir de kitap falan hediye ediyorlarmış. en kötü alır kitabımı çıkarım” diye girmiştim. tabi o zamanlar hayatımı bu kadar etkileyeceğini bilmiyordum. pandeminin ilk zamanları. yazarlar çok aktif. @bengaripsengüzeldünyaumutlu’nun yayınları, oyun turnuvaları, sözlük entrikaları, ayyy @güneş vardı bir de. sözlükten gidince ne üzülmüştük ya. çok sohbetimizin olmamasına rağmen unutamayacağım yazarlardandır kendisi. sözlüğün ilk zirveleri, yazarların buluşma anları, nickaltlarında dönen soğuk savaşlar vs vs. güzel günlerdi…
çok güzel anılar biriktirdim, arkadaşlar edindim. sevgilimle burada tanıştım mesela. kazık yediğim zamanlar da oldu tabi ama dönüp bakınca şu anki “bana” bu sözlüğün çok katkısı oldu. eski yazarların çoğu gitmiş sanırım. eski aktiflik olmasa da yeni birçok yazar gelmiş. ama şöyle biraz sözlükte gezinince bir garip hissettim. neyse gece gece duygulandım sanırım. iyi geceler sözlük!
sözlüğü neredeyse ilk zamanlarından beri biliyorum. o zamanlar farklı bir hesabım vardı*. bu başlığı biraz mesken edinmiştim kendime. uzun zaman sonra ilk defa girince buraya da bir şeyler bırakmak istedim.
sözlüğe ilk kaydolurken “biraz kafa dağıtırım, bir de kitap falan hediye ediyorlarmış. en kötü alır kitabımı çıkarım” diye girmiştim. tabi o zamanlar hayatımı bu kadar etkileyeceğini bilmiyordum. pandeminin ilk zamanları. yazarlar çok aktif. @bengaripsengüzeldünyaumutlu’nun yayınları, oyun turnuvaları, sözlük entrikaları, ayyy @güneş vardı bir de. sözlükten gidince ne üzülmüştük ya. çok sohbetimizin olmamasına rağmen unutamayacağım yazarlardandır kendisi. sözlüğün ilk zirveleri, yazarların buluşma anları, nickaltlarında dönen soğuk savaşlar vs vs. güzel günlerdi…
çok güzel anılar biriktirdim, arkadaşlar edindim. sevgilimle burada tanıştım mesela. kazık yediğim zamanlar da oldu tabi ama dönüp bakınca şu anki “bana” bu sözlüğün çok katkısı oldu. eski yazarların çoğu gitmiş sanırım. eski aktiflik olmasa da yeni birçok yazar gelmiş. ama şöyle biraz sözlükte gezinince bir garip hissettim. neyse gece gece duygulandım sanırım. iyi geceler sözlük!
devamını gör...
4408.
moralsizim. sinirli ve huysuzum birkaç gündür. nasıl düzelir taktiği var mı?
devamını gör...
4409.
şeytan dürtüyor borsadaki parayı çek son bir ayı tamamen rapor ve izne bağlayıp ise gitme.
60 dolar ile başladığım kripto para maceram 2 ayda 1000$'a ulaşmasına çok az kaldı. parayı çeker kredi kartini da kapatırım ise de gitmem diye düşünüyorum şu sıralar. çünkü ciddi manada hiç calisasim yok. o parayı da gelince remington marka yivli tüfek almak için döndürüyordum. bedava maliyetle o silahı alacaktım. ama şu an nedendir hiç bilmiyorum salla onu da harca o parayı isteği var.
yani maaşı alayım öyle gideyim fikri çıktı kafamdan. her gün sevmediğim insanlarla g.. kadar ofiste sevmediğim bir işi yaparken molaya çıkıp gök yüzüne şöyle bir baktım; bronşit halimle sigarama asildim ve dedim ki topla sırt cantani dağa çık kafanı dinle. kamp yap birkaç gün. hem avlanırsın da belki.
sonra tavşan avına niyetlendigim o sırada av köpeğimin olmadığını hatırlayıp yine mutsuz oldum. tavşanı yatagindan kaldırmak için köpek lazım çünkü.
ve o sevmediğim ortamda çalışırken bir ablanın da tacizine maruz kalıyorum. 37 yaşında. şimdi beni okuyanlar iyi bilir ki hoşuma gitseydi abla falan bile demezdim. çalışırken durduk yere aşk hayatın nasıl gidiyor, senin nasıl sevgilin olmaz ya sözlerinin ardından bir de dün abla deme daha yaşım kaç aaa dedi. 11 yaş buyuksun mahmut mu dicem a.. koyim diyemedim tabi.
her gün kafamda benim burada ne isim sorusu dönüyor.
son olarak can sıkıntısından iki yıl önce açtığım ınstagram hesabımın en eski sohbetlerine kadar baktım. ve profillerine. bu platform vasıtasıyla aramda cinsel vukuat geçen 11 bayandan 5'i engellemiş 6'sı ise evlenmiş. bu da çükümün değdiği kişinin kısmeti açılıyor tezimi güçlendirdi. afedersiniz bu espriyi yapamadan geçemeyeceğim "kismetinin acilmasini isteyen qıslar eqlesin".
evet şaka maka iş hayatindan baya bir yoruldum. yani ilk defa calismiyorum elbette ama ne bileyim 26 aydır çalıştığım bu yer beni mental anlamda inanılmaz çökertti. şimdi anlıyorum ki her şey para değil. daha düşük maaşla kafamın daha rahat olacağı yeri tercih ederim.
60 dolar ile başladığım kripto para maceram 2 ayda 1000$'a ulaşmasına çok az kaldı. parayı çeker kredi kartini da kapatırım ise de gitmem diye düşünüyorum şu sıralar. çünkü ciddi manada hiç calisasim yok. o parayı da gelince remington marka yivli tüfek almak için döndürüyordum. bedava maliyetle o silahı alacaktım. ama şu an nedendir hiç bilmiyorum salla onu da harca o parayı isteği var.
yani maaşı alayım öyle gideyim fikri çıktı kafamdan. her gün sevmediğim insanlarla g.. kadar ofiste sevmediğim bir işi yaparken molaya çıkıp gök yüzüne şöyle bir baktım; bronşit halimle sigarama asildim ve dedim ki topla sırt cantani dağa çık kafanı dinle. kamp yap birkaç gün. hem avlanırsın da belki.
sonra tavşan avına niyetlendigim o sırada av köpeğimin olmadığını hatırlayıp yine mutsuz oldum. tavşanı yatagindan kaldırmak için köpek lazım çünkü.
ve o sevmediğim ortamda çalışırken bir ablanın da tacizine maruz kalıyorum. 37 yaşında. şimdi beni okuyanlar iyi bilir ki hoşuma gitseydi abla falan bile demezdim. çalışırken durduk yere aşk hayatın nasıl gidiyor, senin nasıl sevgilin olmaz ya sözlerinin ardından bir de dün abla deme daha yaşım kaç aaa dedi. 11 yaş buyuksun mahmut mu dicem a.. koyim diyemedim tabi.
her gün kafamda benim burada ne isim sorusu dönüyor.
son olarak can sıkıntısından iki yıl önce açtığım ınstagram hesabımın en eski sohbetlerine kadar baktım. ve profillerine. bu platform vasıtasıyla aramda cinsel vukuat geçen 11 bayandan 5'i engellemiş 6'sı ise evlenmiş. bu da çükümün değdiği kişinin kısmeti açılıyor tezimi güçlendirdi. afedersiniz bu espriyi yapamadan geçemeyeceğim "kismetinin acilmasini isteyen qıslar eqlesin".
evet şaka maka iş hayatindan baya bir yoruldum. yani ilk defa calismiyorum elbette ama ne bileyim 26 aydır çalıştığım bu yer beni mental anlamda inanılmaz çökertti. şimdi anlıyorum ki her şey para değil. daha düşük maaşla kafamın daha rahat olacağı yeri tercih ederim.
devamını gör...
4410.
meraba sözlük. hayatım çok yoğun geçiyor şu ara. günlük tutmaya başladım. okuduğum bir kitabın da etkisiyle. belimdeki saçlarım artık omzuma bile gelmiyor. kestirdim. çok kısa oldu ama iyileşme sürecime biraz bile katkısı olduysa kesinlikle değdi. olup olmadığını kendim anlayamıyorum çünkü ne hissettiğim ya da hissetmediğim konusunda kendime güvenemiyorum. karışığım yani epey
devamını gör...
4411.
kırık bir aşk hikayesi
evden çıkıp sağlık ocağına doğru giden yolun bittiği yerde tam graffitilik bir duvar var. duvarda bir yazı yazılıydı koca harflerle: "günaydın pamuğum"
pamuğun duvarın karşısındaki evlerden birinde oturan bir kız olduğunu tahmin ediyorum.
yazı orada epey kaldı. sonra araya seçimler girince üstü kireçle boyanıp yerini kılışdara övgü bir graffiti aldı.
cumartesi günü marketten eve yürüyerek dönerken mahallemizin camisinin yanından geçtim. orası da uzun, beyaz, graffitilik duvara sahip bir yol. pamuklu duvardan bir kilometre ötede...duvarda, "bozkurtlar ulusun tanrı türkü söylesin" makamında duvar yazılarının yanında, küçük harflerle siyah boyayla yazılmış bir yazı:
pamuğum neredesin?
yanında boyalı kiraçle çizilmiş kırık bir kalp
evden çıkıp sağlık ocağına doğru giden yolun bittiği yerde tam graffitilik bir duvar var. duvarda bir yazı yazılıydı koca harflerle: "günaydın pamuğum"
pamuğun duvarın karşısındaki evlerden birinde oturan bir kız olduğunu tahmin ediyorum.
yazı orada epey kaldı. sonra araya seçimler girince üstü kireçle boyanıp yerini kılışdara övgü bir graffiti aldı.
cumartesi günü marketten eve yürüyerek dönerken mahallemizin camisinin yanından geçtim. orası da uzun, beyaz, graffitilik duvara sahip bir yol. pamuklu duvardan bir kilometre ötede...duvarda, "bozkurtlar ulusun tanrı türkü söylesin" makamında duvar yazılarının yanında, küçük harflerle siyah boyayla yazılmış bir yazı:
pamuğum neredesin?
yanında boyalı kiraçle çizilmiş kırık bir kalp
devamını gör...
4412.
sırlarını parlattığın aynaların ardında gezinen çocuğun hikayelerini oraya buraya yamalayarak gizlediğin cümleleri ve sana ait bir defteri yanlışlıkla eline alabilecek insanlardan pürtelaş saklamanın ağırlığını nasıl bilebilirler? en mahrem gizlerini bilecek, senin gördüğün gerçeği göreceklerini sanır; paylaşmaya korkarsın. tüm mahremiyeti cümleleri olan bir insanın gizlerini kavrayamazlar... suretler içinde dalgalanan hüzünler ve mutluluklarının yapaylığı ve basitliğiyle afallıyor insan çoğu kez. kim bilir belki bundandır, uzun bir süre cümleleri yalnızca söylenmesi gerektiği için kuruyor. yanıbaşında, omuzunun dibinde duran insanların ruh hallerinin yarattığı kayıtsızlık düşüncelerinin köklerine su yerine beton döküyor. bu durum bazı zamanlar o kadar suni bir şekilde gerçekleşiyor ki, cümle dahi kurmadan birkaç donuk ifade ve belli belirsiz tepkilerle geçiştiriliyor. ucuz bir tiyatro oyununun tekrarı gibi süren günlerin her biri bir başka duyguyu yansıtmaya çabalayan tiplemelerin arasında hangisinin kendisi olduğuna karar vermekle geçiyor ve hepsi birleşip yalnızca silik bir silüet oluşturuyor. her gün gözünüze ışığın yansıdığı, derisinden öteye geçemediğiniz onca yüz. her birinin gerçeğini ve acılarını anladığınızı sanıp ahkam keserek dokunabilirsiniz fakat kendi gerçeklerinizi bilemiyor olmanın acısını taşıyamıyorsunuz. çırılçıplak çerçevesiz bir aynada yansımanın öteki tarafındaki kendine bakarak soruyor insan; burnumun dibindeki tehlike nerede, nasıl bir koşulda ve ne zaman tutup alacak beni bu var olmaktan...
devamını gör...
4413.
tartı aldım.
hem kendimi tartacağım, hem de yiyeceklerimi tartacağım.
spor ve aralıklı orucu da işin içine katıp, sağlıklı bir yola gireceğim. bakalım. evet.
hem kendimi tartacağım, hem de yiyeceklerimi tartacağım.
spor ve aralıklı orucu da işin içine katıp, sağlıklı bir yola gireceğim. bakalım. evet.
devamını gör...
4414.
bu gece söyleyeceğim şeyleri muhtemelen bir daha duyamayacaksın gecesindeyim. galiba şuan uzun süredir içine düşmekte olduğum bir çukurun zeminini yalıyorum.
bilinmeze atlamak hiçbir zaman mesele yaptığım bir şey olmadı. belki hayat cahilliğidir ama radikal kararlar da oldukça çekici.
bilinmeze atlamak hiçbir zaman mesele yaptığım bir şey olmadı. belki hayat cahilliğidir ama radikal kararlar da oldukça çekici.
devamını gör...
4415.
her şey üzgün olmanla mı ilgiliydi? yoksa sen de mi benim gibi yalnız bir ruhsun arkadaşım? hadi gel, seninle biraz yürüyelim. bu arada yüzünden düşen ve bin parça olan şeyleri boşver. burada başbaşayız. eğer istersen sana çok güzel bir manzara gösterebilirim... ama yapma böyle. başını kaldır, gözlerini aç... yıldızlara ve ay'a bak. şahidi ol bu anın ve anın içindeki başbaşalığımızın.
devamını gör...
4416.
karanlıktaydım. kaçtığım şeyin eğer beni yakalarsa yapacağı şeyi görmezden geldikçe kaçış hızım gitgide yavaşladı. bir noktadan sonra nefesim kesildi kaçamadım, duraksadım. karanlığın içinde beni kovalayan şeyin pençelerini bana geçireceği an'ı beklerken hiçbir şey olmadı. o karanlığın içinde tek başınaydım. hareket edecek gibi oldum ve düşündüm; inancını kaybetmiş ve karanlıkta hissetmiş bir umut aramış ama bulamamış. sinmiş, gücenmiş bunu kendine yedirememiş. insanmış böyle şeyler olurmuş. omzunda sıcak bir el hissetmiş. kendine ışık olmuş uyanmış.
devamını gör...
4417.
uykuuuu
devamını gör...
4418.
libidooooo....
devamını gör...
4419.
ne çok yıkım var değil mi? içimizin yıkımı binaların yıkımına da benzemiyor sanki.
hani bazı enkazlar kalkıyor ya bizim içimizdeki enkaz da kalkar mı sizce? yazılanlara göz attım biraz bazıları yıkılmış enkaz altında kalmış bazısı yıkılmaya çok müsait sallantıda çok az bir kısmı kontrol altında... hepimiz ne kadar da yıkılmaya meyilliyiz değil mi? hep bütün derdin sıkıntının kendimizde olduğunu düşünüyoruz.
ne çok kırılmış, ne çok üzülmüş,ne çok ağlamış, ne çok kızmış ve ne çok diye başlayıp kurabileceğimiz onca cümle.
evet, biz kırıldık. incittik. o beton duvar çöktü üstümüze.
biz peki? kimsenin yıkımı olmadık mı? bir kişiyi bile enkaz altında bırakmadık mı?
hep karşı tarafı suçluyoruz ya hiç karşı tarafın yerine kendimizi koyduk mu?
hatalarımız var elbette. kusursuz değiliz ki... insanız, beşeriz şaşarız.
birine kötülük yapmak çok kolaydır. önemli olan iyiyi oynamak. oynamak? kulağa pek hoş gelmiyor ama şöyle; herkesin içinde bir siyah ve bir beyaz vardı. hangisini göstermek istersek onu kullanırız. hayat, kazanılması kimine göre güç kimine göre basit bir oyun. ne zaman siyah ne zaman beyaz olacağını da oradaki rakiplerin belirler.
akıp giden bir hayatta kötü olmak kimin ne işine yarar inanın bilmiyorum. asla desteklemiyorum zaten. ben iyiliğin gücüne inananlardanım. bir gün iyilik ve sevgi dünyayı ele geçirecek.
hani bazı enkazlar kalkıyor ya bizim içimizdeki enkaz da kalkar mı sizce? yazılanlara göz attım biraz bazıları yıkılmış enkaz altında kalmış bazısı yıkılmaya çok müsait sallantıda çok az bir kısmı kontrol altında... hepimiz ne kadar da yıkılmaya meyilliyiz değil mi? hep bütün derdin sıkıntının kendimizde olduğunu düşünüyoruz.
ne çok kırılmış, ne çok üzülmüş,ne çok ağlamış, ne çok kızmış ve ne çok diye başlayıp kurabileceğimiz onca cümle.
evet, biz kırıldık. incittik. o beton duvar çöktü üstümüze.
biz peki? kimsenin yıkımı olmadık mı? bir kişiyi bile enkaz altında bırakmadık mı?
hep karşı tarafı suçluyoruz ya hiç karşı tarafın yerine kendimizi koyduk mu?
hatalarımız var elbette. kusursuz değiliz ki... insanız, beşeriz şaşarız.
birine kötülük yapmak çok kolaydır. önemli olan iyiyi oynamak. oynamak? kulağa pek hoş gelmiyor ama şöyle; herkesin içinde bir siyah ve bir beyaz vardı. hangisini göstermek istersek onu kullanırız. hayat, kazanılması kimine göre güç kimine göre basit bir oyun. ne zaman siyah ne zaman beyaz olacağını da oradaki rakiplerin belirler.
akıp giden bir hayatta kötü olmak kimin ne işine yarar inanın bilmiyorum. asla desteklemiyorum zaten. ben iyiliğin gücüne inananlardanım. bir gün iyilik ve sevgi dünyayı ele geçirecek.
devamını gör...
4420.
bir anda gözlerimi açıyorum ve kendimi envai çeşit bass gitarla dolu bir odada buluyorum. enstrümanların her biri birbirinden efsane modeller. hangisini elime alsam şahane şeyler dökülmeye başlıyor tellerinden. adeta ben onları değil de onlar beni çalıyor. parmaklarım kendiliğinden dans etmeye başlıyor. hele ki o duman renkli rickenbacker 4003 yok mu, gitar ağlıyor... parmaklarım yorulana kadar çaldıktan sonra o güzelliği omuzuma atıp dışarı çıkıyorum. apartman kapısından çıktıktan sonra kendimi koskoca bir stadyumun ortasında buluyorum. binlerce insan var. adımı söylüyor herkes. sahneye çağırıyorlar. tanıdığım, bildiğim, sevdiğim, müziklerine hayran olduğum eski yeni bir sürü grup sahnede. alkışlarla beni bekliyorlar. her biriyle bir şeyler çalmaya başlıyorken akşam ezanı okunuyor ve herkes susmaya başlıyor. kuryenin teki bir paket getiriyor bana. paketi açtığımda içinden reçelli ekmek çıkıyor. ardından çocuklar beliriyor sahnede. ellerinde futbol topu. 9 aylık gibi bir oyun oynamaya başlıyorlar. ekmeği yedikten sonra onlara katılıyorum ve saha içi boşalıyor. mühim bir organizasyonun mühim final maçı oynanıyor. bana gri mor renkli bir forma veriyorlar ve maça dahil oluyorum. elimde
rickenbacker ile topa vurarak maça dahil oluyorum. kazanıyoruz. gollerden birkaçını ben atıyorum. kupayı kaldırdıktan sonra dikilitaş’a gidiyorum. çocukluk halimi görüyorum. taşın kenarına oturmuş top oynayan çocukları izliyor/um. çok mutlu görünüyor. mutluluğunun sebebini sorduğumda bu anı bir daha göremeyecek olduğu için keyfini çıkarmaya çalıştığını söylüyor. ne diyeceğimi bilemiyorum. bass gitarı küçüklüğüme bırakıyorum. eski eve doğru giderken uykum geliyor. uyanıyorum.
rickenbacker ile topa vurarak maça dahil oluyorum. kazanıyoruz. gollerden birkaçını ben atıyorum. kupayı kaldırdıktan sonra dikilitaş’a gidiyorum. çocukluk halimi görüyorum. taşın kenarına oturmuş top oynayan çocukları izliyor/um. çok mutlu görünüyor. mutluluğunun sebebini sorduğumda bu anı bir daha göremeyecek olduğu için keyfini çıkarmaya çalıştığını söylüyor. ne diyeceğimi bilemiyorum. bass gitarı küçüklüğüme bırakıyorum. eski eve doğru giderken uykum geliyor. uyanıyorum.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2