normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
4421.
hiç iyi değilim.
devamını gör...
4422.
ayırdığın zaman ve verdiğin emek buna değiyor mu? sanmam. kendini kandırırken kendini yakalamış da gırtlağını sıkacakken yine kendin olduğunu hatırlamış gibisin. tamam. belki. sonuç? yalan. ışığı soluk donuk bir yıldızsın sen.
devamını gör...
4423.
çok sıkıldım
ders çalışıyordum aşırı uykum geldi bıraktım bir takım uyku rutinlerini yapıp yattım bir saattir tavanı izliyorum. bir kaç parça kıyafet var aklımda hala alsam mı acaba diye düşünüyorum ayyy sıkıldım
ders çalışıyordum aşırı uykum geldi bıraktım bir takım uyku rutinlerini yapıp yattım bir saattir tavanı izliyorum. bir kaç parça kıyafet var aklımda hala alsam mı acaba diye düşünüyorum ayyy sıkıldım
devamını gör...
4424.
tam da efkârın orta yerinde ilişiyor hikayeye. ne zaman geldin? ben hep buradaydım, asıl sen ne vakittir her şeyden böyle uzaksın? su çok bulanık, çiçeği görüyor musun? yaprakları nasıl da soluk. onlar da sırasını bekliyor. senin adın ne? meçhul ben, peki ya sen? melül. anlıyorum öyleyse. uzaklarda mı bıraktın onu? nasıl? biliyorsun hep bir eksik var işte. bana defterin ilk sayfalarında neler yazdığını sorma. o halde ben müsaade istiyorum. bir daha karşılaşırsak daha uzun olur hasbihâlimiz. sonra, çok sonra. yapraklara renk katmak istiyorsan cevabı kendin söyle; cümlesi sende.
devamını gör...
4425.
charlie chaplin'in de dediği gibi: "hayat yakın planda bir trajedidir, geniş planda ise bir komedidir." uzaktan bakıldığında komik ve neşeli gelmesi normal bu yüzden. bu görüşe bir gaye su akyol şarkısı da destek çıkar. ve asıl beni ve benim hayatımı anlatır.
"bir jilet havuzunda olimpik yüzücüyüm
uzaktan lunapark yakından üzücüyüm
gün battı güneşsiz derdimi sakladım
..."
yara bende ise bıçak elimde olmalıydı ama değil. beni uçurumdan atlamayım diye tutan el, her dönüşümde neden iterdi beni tekrar düşüşlere?
hayat noksanlıklardan ibarettir ve noksanlık, birbirine ait olanın bir arada olamayışından başka bir şey değildir.
"bir jilet havuzunda olimpik yüzücüyüm
uzaktan lunapark yakından üzücüyüm
gün battı güneşsiz derdimi sakladım
..."
yara bende ise bıçak elimde olmalıydı ama değil. beni uçurumdan atlamayım diye tutan el, her dönüşümde neden iterdi beni tekrar düşüşlere?
hayat noksanlıklardan ibarettir ve noksanlık, birbirine ait olanın bir arada olamayışından başka bir şey değildir.
devamını gör...
4426.
mutsuz muyum yoksa rahat batıyor da kendime mutsuzluklar mı yaratıyorum. yoksa kendime mutsuzluklar yarattığıma kendi kendimi ikna edip mutluymuş gibi hissetmeye mi çalışıyorum. ben bunların ayırdına varamıyorum sanırım.
devamını gör...
4427.
ruhumu tam olarak oraya bile yansıtmadığım yerdir.
devamını gör...
4428.
“tedbîrini terk eyle takdîr hudâ’nındır
sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümânındır“
sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümânındır“
devamını gör...
4429.
benim bu gece kamyon deviresim var. şöyle sağanak yağmurlu bir gecede virajı alamayıp şarampole yuvarlanasım var.
devamını gör...
4430.
bu aralar harbi bok gibiyim. durumumu açıklayacak tek kelime bu. gerçeklik algımı her geçen gün yitiriyorum. en yakınlarım bir anda yabancı birer insana dönüşüyorlar. kafamda sürekli “ben şu an ne yapıyorum, neredeyim, burada ne işim var, bu kim…” soruları yankılanıyor. hayat o kadar boş hissettiriyor ki hayatın içinde olduğumu bile bazen unutuyorum. gelecekle ilgili hiçbir planım yok daha yolun çok başındayken. garip bir umarsızlık üstümdeki. sevdiğim insanlara da yansımaya başladı bu. kılına zarar gelse ortalığı yıkacağım insanları kıran ben oluyorum. ani öfke patlamaları, söylememem gerekenleri yersizce söyleme eylemleri, ansızın gelen titremeler, ağlamak isteyip ağlayamamak, bazen kendini aç bırakıp bazen aşırı yemek yemek, uyuyamamak, uyuyunca uyanamamak vs vs.
az önce hayatımda en değer verdiğim insanı kırdım, gerdim, sinirlendirdim. amacım sadece içimdekileri paylaşmaktı ama bazı şeyleri düşünmeden söylemenin bedeli tokat gibi çarptı yüzüme. sürekli düşünmekten hiçbir şey yapmaya gücümün kalmamasından, bir şeyleri düzelteyim derken daha da dibe sürüklemekten/ sürüklenmekten tükendim. bu gidişle ne kadar hayatta kalırım bilmiyorum. kendi hayatıma son vermeyi düşünmüyorum ama bir yandan da kendi hayatıma son verebilme özgürlüğüm beni hayatta tutuyor. kendimden bile kaçıp uzaklara gitme isteğimi bastıramıyorum. aslında kafamdaki sesleri bir nebze susturacak şeyi biliyorum ama ona da dokunamıyorum.
az önce hayatımda en değer verdiğim insanı kırdım, gerdim, sinirlendirdim. amacım sadece içimdekileri paylaşmaktı ama bazı şeyleri düşünmeden söylemenin bedeli tokat gibi çarptı yüzüme. sürekli düşünmekten hiçbir şey yapmaya gücümün kalmamasından, bir şeyleri düzelteyim derken daha da dibe sürüklemekten/ sürüklenmekten tükendim. bu gidişle ne kadar hayatta kalırım bilmiyorum. kendi hayatıma son vermeyi düşünmüyorum ama bir yandan da kendi hayatıma son verebilme özgürlüğüm beni hayatta tutuyor. kendimden bile kaçıp uzaklara gitme isteğimi bastıramıyorum. aslında kafamdaki sesleri bir nebze susturacak şeyi biliyorum ama ona da dokunamıyorum.
devamını gör...
4431.
yazacak çok şey var da yine de kırmamak, üzmemek adına yazmıyım. insanlara güzelliği anlatmak, güzel insan olmaktan bahsetmek. bazıları için bu değerler çoktan zamanın acımasızlığına kapılmış gitmiş.
geriye ne mi kalmış?
görmek istemediğim, duymak istemediğim, bilmek istemediklerim.
peki ne olacak bu gidişatın akıbeti? bir yerde " durun yahu! hepinizin bir kalbi var, lütfen hatırlayınız" diyen biri çıkmayacak mı?
zannedersem çıkmayacak. yazık ki olmayacak.
acımasızlık almış başını gidiyor, istediği gibi at koşturuyor bizlerin ona sağladığı geniş arazide.
insanlar değişmiş patagonyalı, sen artık bir yabancısın, bir ötekisin, bir istenmeyensin.
kendime bir yer bulayım çabası da boşaymış artık.
çünkü modaya uyamamışım.
dünyada her şeyi yapaylaştırdılar bir kalpler kalmıştı. sanki en zoru o derken, en kolayı oldu.
maalesef oldu, yazık ki oldu, üzgünüm oldu...
geriye ne mi kalmış?
görmek istemediğim, duymak istemediğim, bilmek istemediklerim.
peki ne olacak bu gidişatın akıbeti? bir yerde " durun yahu! hepinizin bir kalbi var, lütfen hatırlayınız" diyen biri çıkmayacak mı?
zannedersem çıkmayacak. yazık ki olmayacak.
acımasızlık almış başını gidiyor, istediği gibi at koşturuyor bizlerin ona sağladığı geniş arazide.
insanlar değişmiş patagonyalı, sen artık bir yabancısın, bir ötekisin, bir istenmeyensin.
kendime bir yer bulayım çabası da boşaymış artık.
çünkü modaya uyamamışım.
dünyada her şeyi yapaylaştırdılar bir kalpler kalmıştı. sanki en zoru o derken, en kolayı oldu.
maalesef oldu, yazık ki oldu, üzgünüm oldu...
devamını gör...
4432.
sağdan dördüncü sırada, üçgen üzerinde dans ediyor ve tam da bu hiç bitmeyecek derken duruyor. (beklenmedik darbe!)
kavanozdaki adam yorgun, kavanozdaki adam unutulmuş, kavanozdaki adam buhar olup uçacak. kararlı eller kesiğe aldırış etmezse son yakındır. (kat kat kırılma anları)
fulardaki kadın kırılgan, fulardaki kadın hassas, fulardaki kadın rüzgardan bile hafif. cümlelere dikkat edilmezse bulduğundan daha hızlı kaçacak. (zaman çabuk geçiyor)
eğer bu bir çizgi değilse, bu bir çemberse aynı yerde durmayı denesene? (o seni, sen onu, elbet biri, biri var elbet)
dağ evindeki eski koltuk, askıda kalan kopuk, sözler savruk, gözler karanlık, kağıt uçaklar yırtık. üzerine şiir yazılan kim bilir nereye gidecek... (hey sen, orada mısın!?)
aramak artık yenildi, tahtı devralan kaybolmak; delirmeden, dönüşmeden, dövüşmeden yalanı yak! bu bir yanılgı mı korkusu. hiç başlamamış, hiç başlanmayacakmış gibi. bir parça daha sustu; şimdilik. (sanki biraz eksik...)
devamını gör...
4433.
bugüne yüreğimin üstüne oturmuş bir hüzünle devam ediyorum. etrafımda beni seven düşünüp benim için bir şeyler yapan onca insan var ki. bugün onların kıymetini bir kere daha anladım. ama bir şey eksik işte. böyle kalbimin ortasında bir boşluk. geçti dediğim, unuttum dediğim her anı gözümün önünde sanki. bir gün de olsa her şeyi unutup onunla mutlu bir gün geçirmek isterdim. ona sarılmaya, kokusunu içime çekmeye, elimi tutmasına o kadar ihtiyacım var ki. insan böyle günlerde ne yaşamış olursa olsun hep güzel anılara tutunmak istiyor işte. ayrı bi duygusalım bugün öffffff niye böyle oldu ki
devamını gör...
4434.
bir şey olsun istiyorum. ne olduğu veyahut nasıl olacağının hiç farketmediği bir şey. ufak da olsa bir çıkar yol belki ya da kafamı meşgul edebilecek başka türlü bir şey.
bazen çok tutarsızlaşıyorum. ne istediğimi kendim bile tam bilemiyorum. şuanki hissettiğim şey de bu durumun en iyi örneklerinden. çözemediğim konuları ya görmezden geliyorum ya da kısa süreli ertelemek için başka şeylere odaklanmaya çalışıyorum. evet bu bir çözüm değil. bunun kesinlikle farkındayım. bırak nasıl çözeceğimi düşünmeyi, sorunun ne olduğunu bile görmeyi beceremiyorum. günün sonunda işler iyice karmaşık hale geliyor.
yine ufak ufak boğuluyorum. umarım hallederim.
bazen çok tutarsızlaşıyorum. ne istediğimi kendim bile tam bilemiyorum. şuanki hissettiğim şey de bu durumun en iyi örneklerinden. çözemediğim konuları ya görmezden geliyorum ya da kısa süreli ertelemek için başka şeylere odaklanmaya çalışıyorum. evet bu bir çözüm değil. bunun kesinlikle farkındayım. bırak nasıl çözeceğimi düşünmeyi, sorunun ne olduğunu bile görmeyi beceremiyorum. günün sonunda işler iyice karmaşık hale geliyor.
yine ufak ufak boğuluyorum. umarım hallederim.
devamını gör...
4435.
denedim ve kaybettim. tekrar deneyecek gücüm kalmadi.
devamını gör...
4436.
merhaba sözlük.
az önce hastaneden geldim. göğüs hastalıkları bölümünden. sonuçlar öğleden sonra çıkacak. en gergin birkaç saatlik bekleyişteyim.
tüm belirtiler ile görünen o ki akciğer kanseriyim. deprem döneminden beri iyice artırdığım sigara ve alkol tüketiminden sonra ciğerleri s..p attığımın farkındayım. öğreneceğim şey beni çok da şaşırtmayacak. öyle yani. enteresan bir gerginlik var üzerimde.
eşit:sonuçlar geldi. kanda oluşan enfeksiyon sebebiyle ciğerler tıkanmış. şükür düşündüğüm gibi bir şey çıkmadı.
az önce hastaneden geldim. göğüs hastalıkları bölümünden. sonuçlar öğleden sonra çıkacak. en gergin birkaç saatlik bekleyişteyim.
tüm belirtiler ile görünen o ki akciğer kanseriyim. deprem döneminden beri iyice artırdığım sigara ve alkol tüketiminden sonra ciğerleri s..p attığımın farkındayım. öğreneceğim şey beni çok da şaşırtmayacak. öyle yani. enteresan bir gerginlik var üzerimde.
eşit:sonuçlar geldi. kanda oluşan enfeksiyon sebebiyle ciğerler tıkanmış. şükür düşündüğüm gibi bir şey çıkmadı.
devamını gör...
4437.
çok fazla çalıştığım bir döneme girdim bile isteye. tıraş olmaya bile vaktim yok desem yeri. dün duş alırken para biriktirerek ev veya araba alabileceğime ikna ettim kendimi. 1-2 seneye bir ev alacağım kendime. kiraya verip bir ek gelir oluşturacağım.
bir ek gelir oluşturma fikrine çok sabitledim kendimi. kendiliğinden hayatla beraber gelişti bu düşünce. tabi ki para biriktirerek ev almak mümkün değil biliyorum ama benimki bir hayal zaten. geleceğe dönük hayal kurabiliyor olmanın değerini benim için bilmeniz pek mümkün değil tabi. düştükten sonra ayağa kalkar gibi olmanın verdiği o hissi yaşıyorum. hakkettim ama bu konuda kendime haksızlık etmeyeceğim. d*ly*rak olmayayım diye kişisel başarılarımı önemsiz bir şey gibi göstermemek gerekiyor. zamanla sizi depresyona sokar.
hayvan gibi çalışmanın bu kadar iyi geleceğini ve doğal yollarla bazı şeyleri düzeltme gücünü hafife almışım. iyi hissediyorum bazı planlarım var ve acele etmiyorum. ağır ağır yavaş yavaş ilerliyorum. geçen sene bana bunları söyleselerdi boğazına yapışır o kişiyi ölümle filan tehdit ederdim galiba. insanın kendisine iyi veya kötü bir meşgale bulmasının ve yaşam denen şeyin sadece bir oyalanma olduğunu anlaması önemliymiş. tabi oyalandığınız şey hayatınızın gidişatını çok değiştiriyor.
1-2 seneye dünya savaşı çıkacak ve ekonomik buhrandan dolayı ya açlıktan öleceğim ya da kafama düşen bir füzeyle 100 parçaya ayrılacağım. şuan önemi yok çünkü ben 1-2 sene sonra ölmek yerine ev veya araba almış olacağım
bir ek gelir oluşturma fikrine çok sabitledim kendimi. kendiliğinden hayatla beraber gelişti bu düşünce. tabi ki para biriktirerek ev almak mümkün değil biliyorum ama benimki bir hayal zaten. geleceğe dönük hayal kurabiliyor olmanın değerini benim için bilmeniz pek mümkün değil tabi. düştükten sonra ayağa kalkar gibi olmanın verdiği o hissi yaşıyorum. hakkettim ama bu konuda kendime haksızlık etmeyeceğim. d*ly*rak olmayayım diye kişisel başarılarımı önemsiz bir şey gibi göstermemek gerekiyor. zamanla sizi depresyona sokar.
hayvan gibi çalışmanın bu kadar iyi geleceğini ve doğal yollarla bazı şeyleri düzeltme gücünü hafife almışım. iyi hissediyorum bazı planlarım var ve acele etmiyorum. ağır ağır yavaş yavaş ilerliyorum. geçen sene bana bunları söyleselerdi boğazına yapışır o kişiyi ölümle filan tehdit ederdim galiba. insanın kendisine iyi veya kötü bir meşgale bulmasının ve yaşam denen şeyin sadece bir oyalanma olduğunu anlaması önemliymiş. tabi oyalandığınız şey hayatınızın gidişatını çok değiştiriyor.
1-2 seneye dünya savaşı çıkacak ve ekonomik buhrandan dolayı ya açlıktan öleceğim ya da kafama düşen bir füzeyle 100 parçaya ayrılacağım. şuan önemi yok çünkü ben 1-2 sene sonra ölmek yerine ev veya araba almış olacağım
devamını gör...
4438.
gecenin koyu örtüsü altında, şehrin yeraltı dünyası uyanır. burada, her köşebaşı bir sır saklar, her kapalı kapı bir öyküye gebedir. yeraltı sakinleri, gündüz dünyasının gözlerinden uzakta, kendi kurallarıyla yaşarlar. onlar için, gece bir perde, bir sahne, bir sığınaktır.
bu dünyanın müdavimleri, gizli mekanlarda toplanır. soluk ışıklar altında, mürekkep gibi koyu şaraplar dökülür, eski plaklar çalınır. her masada, bir devrimci, bir sanatçı, bir hayalperest oturur. onların sohbetleri, yasaklanmış kitapların sayfalarından fırlamış gibidir. onlar, toplumun kenarında yürüyenler, normların dışında kalanlar, özgürlüğüne düşkün ruhlardır. onların hikayeleri, şehrin üstünde yükselen gökdelenler kadar yüksek, yerin altındaki tüneller kadar derindir.
bu dünyanın müdavimleri, gizli mekanlarda toplanır. soluk ışıklar altında, mürekkep gibi koyu şaraplar dökülür, eski plaklar çalınır. her masada, bir devrimci, bir sanatçı, bir hayalperest oturur. onların sohbetleri, yasaklanmış kitapların sayfalarından fırlamış gibidir. onlar, toplumun kenarında yürüyenler, normların dışında kalanlar, özgürlüğüne düşkün ruhlardır. onların hikayeleri, şehrin üstünde yükselen gökdelenler kadar yüksek, yerin altındaki tüneller kadar derindir.
devamını gör...
4439.
ben buradayım. duruyorum öylece. bakıyorum ama görüyor muyum bilmiyorum. çok şeyi farklı yapmak istiyorum elbette. ama bu isteğim, yapmaya çalıştığım şeyleri de bozuyor. mükemmelliyetçi miyim? öyleysem de mükemmele ulaşacağım diye basit bir şeyi bile mahvediyorum. neden kabullenmiyorum ki? mesela kendimi neden böyle kabullenemiyorum? gör artık. mahvediyorsun kendini. sevgisiyle huzur bulduğun bir adam varken neden kendine huzursuzluk veriyorsun? belki de mükemmellik dediğin şey şuan yaşadığın andır. hayatındır. sevgilindir. sevgindir. ruhundur. biraz farkına var be kadın.
devamını gör...
4440.
adamın pür dikkat, sanki delecekmiş gibi rakı bardağına baktığını görünce ne yaptığını sordum. bardaktaki rakı bayağı bir seyreltilmişti. üzüntüyle yüzüme baktı.
"şişenin dibi kalmıştı" dedi. "rakıyı koydum. ben susuz içerim bu mereti ama başka kalmadığı için çoğaltmak için biraz su katayım dedim. namussuz su şişesi elimden kaydı, bir ton su doldu bardağa"
"peki ne yapıyorsun böyle"
"suyun fazlasını böyle düşünce gücüyle dışarı atmaya çalışıyorum"
baktım adam ciddi. köşedeki uzun sopayı verdim eline
"musa aleyhisselam böyle bir zopayla denizi yarmıştı. al dene. bu daha bir mübarek iş ve sanırım işin kerameti zopada"
"haklısın" dedi.
sopayı aldı ve bardağa uzattı.
"şişenin dibi kalmıştı" dedi. "rakıyı koydum. ben susuz içerim bu mereti ama başka kalmadığı için çoğaltmak için biraz su katayım dedim. namussuz su şişesi elimden kaydı, bir ton su doldu bardağa"
"peki ne yapıyorsun böyle"
"suyun fazlasını böyle düşünce gücüyle dışarı atmaya çalışıyorum"
baktım adam ciddi. köşedeki uzun sopayı verdim eline
"musa aleyhisselam böyle bir zopayla denizi yarmıştı. al dene. bu daha bir mübarek iş ve sanırım işin kerameti zopada"
"haklısın" dedi.
sopayı aldı ve bardağa uzattı.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2