4221.
bir fayda görmedik arap felsefesinden,
gazi bize din ver türk'ün öz nefesinden.
bırakalım arabın it dini olan islam'ı/müslümanlığı, dönelim yüzümüzü özümüz olan gök tanrı'ya/şamanizme...
ne hayır gördük şu arabın dininden,
verdiği şeylerse ızdırap, çile ve hüzün,
bu dinin gittiği yer olur talan ve viran.
artık silkin ve bu derin uykudan uyan.
devamını gör...
4222.
hiç bir şey düşünmemek istiyorum.
bu iş çıkışı eve gelirken oturduğum mekanın çayı da lezzetsiz zaten.
eve git, duş al, bir şeyler atıştır.
netflix eşliğinde uykuya hazırlık.
buna bir akşam son veresim var.
bacaklarım artık tatil yap diyor, "sus be" diyorum.
sanki bedenen yorulduğum bir işte çalışıyormuşum gibi isyan etmemeliler.
neyse ne diyorduk, evet canım bacaklarım.
kızdırsalar da seviyorum.
devamını gör...
4223.
2024 yılı için yazdığım dileklerin olduğu sayfayı kedim parçalamış ne düşüneceğimi bilemiyorum yazı mazı da yok bit artık 2024!!
devamını gör...
4224.
bir hüzünlü azeri türküsü gibiyim kalkıp oynanılan ahanda böyle.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4225.
sayılı nefesim son bulduğu an yaşarken ölmek istediğim anlara hak verecek miyim acaba? diyecek miyim mmh lezizmiş, istediğime değmiş veya gercekten değdi bu isteklerine, bak kavuştun işte? sanırım beni hayatta tutan şey ölümün belirsizliği ve bilinmezliği. çoğu zaman istediğim ölmek değil yok olmak. hiç var olmamış gibi, bu insanları tanımamış gibi... ama hayat bazen iyi ki dedirtiyor. iyi anları kovalamak değil amacım ondan bunlara bağlı değil yaşamım. benim tek derdim var olmak. bi yerlerde var olmak ne demek, varlığımızı nasıl kanıtlayabiliriz cevapları var eminim. bi şekilde karşıma çıkmalı. sayılı nefesim bitmeden buna erişmeliyim.
devamını gör...
4226.
hayatımı yanlız sürdüren bir erkeğim.
karşı komşum arasıra evde yaptığı yemeklerden bana getirir sağolsun bende elimden geldikçe boş göndermiyorum. az önce sarma getirmiş plastik saklama kabı içine koymuş muhtemelen boş tabağa koyacak bişeyim olmaz mahcup olmayayım diye böyle bir hareket yapmış. evet böyle komşular hâlâ var .
devamını gör...
4227.
ben de o düşünce ile plastik kaba koyduğunu düşünüyorum, ki eğer böyle ise gerçekten çok ince ve güzel bir düşünce. bence bu şekil düşünceli komşuluklar ve komşuluk davranışlar devam etmeli. küçük küçük de olsa hayatın içinden mutluluklar, ince hareketler görünce insan bir başka mutlu oluyor.
devamını gör...
4228.
hayatını sürdürdüğünü zanneden bir erkeğim. komşum bugün de bir şey getirmedi.
devamını gör...
4229.
eskiden beri ara ara yaşadığım şehirdeki dağa çıkar uzaktan yılkı atlarını izlerim. çok asil hayvanlar bence.
şu an en büyük eksiğim bir atmış gibi hissediyorum. atlar özgür, atlar özgün, atlar nevi şahsına münhasır. yeleleri var mesela örülebilen, taranan, rüzgarda dalgalanan.
tarlaya bir çit çektirip at koysam mı içine ? izlerim onu yürürken. üstüne binmeye de kıyamam şimdi. ama tombul yanaklarını okşarım.
atlar çok düşündürdü bu gece beni.
gurbete gidip uzaklaşmayı... bir at gibi özgür ve bağımsız; doğa karşısında güçlü olmak belki de . atlar da ölüyor bizim gibi ama arkasından bir bağ bırakıyor, asilce bir anı. ölmekten korkmam da unutulmaktan korkuyorum sanırım.
sahibim dağlara terk etti beni. bedenen güçlü kalsam da ruhum zayıf. belki birinin elma bahçesindeki dalı kırdım diye vurulurum. elmayı doğanın nimeti diye yemek mi yoksa habersiz dalını kırmak mı günah ?
devamını gör...
4230.
ben bir garip insanım tencerede pişirir kapağında yerim.
devamını gör...
4231.
hani insanın delilik anı vardır ya ! böyle bir anda bir karar alır ama öyle normal bir karar değildir o ! deli cesareti dedikleri andır yaşanan.
hani insan böyle sevgisinden , çok sevdiğinden bir şey yapar ya ! uç bir şey ! normalde otursa mantıklı düşünse yapmayacağı bir şey ! ama o an yapıverir işte. sevgiden.
sonra ne olur biliyor musunuz ? karşıdaki insan , deli cesaretiyle harmanlanan sevgiyle yaptığınız şeyi çok başka anlar ve sizin sınırlarınızı ihlal etmeye başlar. sanki o davranışı yapmanız bundan sonra da her şeyi yapacağınız anlamına gelmiştir onun için. kendinize olan saygınız da karşı tarafa çizdiğiniz sınır da umurunda değildir artık. çünkü siz onu deliler gibi seviyor ve deli cesaretiyle olmadık şeyler yapabiliyorsunuzdur. aşk olsundur , yapamayacağınız bir şey mi vardır artık sizin için. yoktur tabi ki. her şeyi yapabiliyor olmanız lazımdır. beni sevdiğin için onu yapmıştın , bunu mu yapmayacaksın nidalarını duymaya başlarsınız sıkça. sevginizi kullanarak sınırları yıkmaya ve sizi kullanmaya kalkışmıştır karşı taraf. geçmiş olsundur. ama karşı tarafa. sevginizi kenara bırakıp kafa göz dalabilirsiniz. kişi hak etmiştir.
sevgi uğruna bir şeyler yaptığınız için kendinize olan saygınızı kaybedecek , onurunuzu zedeleyecek değilsiniz. insan sevgisi için çok şeyden vaz geçmeli ama kendisi için de gerekiyorsa sevgisinden vaz geçebilmeli. olması gereken budur. nereden bildiğimi sormayın.
devamını gör...
4232.
gün geçtikçe içten içe insanlara tahammülsüzleşip dıştan bunu yansıtamamanın, yansıtırsam "sorunlu kişi" olarak nitelendirileceğimin iki yüzlü gerçekliğiyle yüzleşmeye çalışıyorum şu sıralar. genel hatlarıyla "büyümek" denen şeyin tahammül edemediğin şeylere direnç göstermek olduğunu da git gide kavrıyor gibiyim. hiç beklemediğim insanlardan hiç beklemediğim şeyler görmeye başladım. dost kazığı denilen şeyi son iki üç ay içerisinde ikinciye tecrübe edişimin ağırlığıyla geçiyorum şu birkaç günümü. ağlayıp sızlandım evvela, çok üzüldüm biten arkadaşlıklarıma, nerede hata yaptığımı düşündüm. derin derin düşündükçe sorunun herkesi kendim gibi sanmamdan kaynaklandığını öğrenmiş bulundum. klişe bir teori. fakat pratikte sahiden böyle. yüz yüze baktığım ve yakın zamanda "dost" dediğim bu insanlara tahammülüm kalmasa da tahammül etmek zorunda olmak oldukça sinir yıpratıcı bir şeymiş. bilmiyorum belki onlar da hakkımda aynını düşünüyordur veya umurlarında bile değildir zatım. ama bana şimdiye değin en zor gelen şeylerden bir tanesi bu oldu. nasıl altından kalkacağım konusunda hala arayıştayım. arayan belasını da bulmuş mevlasını da. elbet bulunur bir çıkış yolu. sadece üstümdeki şu bunalmışlık hissi geçse yeter. yetişkin bir insan olmaya adım atmış olmak, bu gibi sebeplerden dolayı anı yaşamaktan çok yetişkinliği idrak etme yönüyle zormuş sahiden. böyle hayal etmemiştim hiç. hayatın toz pembe olmadığının farkındaydım küçüklükten beri, fakat duygusal yönünün de bir o kadar zor olacağını aklımın ucundan geçirmemiştim. öğreniyorum yavaş yavaş. n'apalım, hayırlısı olsun hakkımızda.
devamını gör...
4233.
uzun zamandır hastayım sözlük. epey uzun zamandır. bir hastalığa göre fazla uzun zaman. hele de basit bir grip. iyileşmek istiyorum. iyileştiğimi sandığım her an başa dönüyorum sanki. hayattan soyutlanmış bir şekilde yaşıyorum. psikolojik olarak bittim. fiziksel olarak da 1 haftada 3 kilo vermişim bile. hastalık beni çok yoruyor sözlük. ağlayınca rahatlıyorum diye saatlerce ağladım geçen gün. beni ilk defa ağlarken görenler bile oldu. tüm hayatımı anlatıp ağladım. hasta döndüğüm yurda tekrar hasta gideceğim gibi duruyor. ve orada annem yok. annem her hasta olduğumda yanımda olduğundan onsuz iyi olamıyorum. ha bi de ben bu kadar hastayken annem de bi o kadar hasta. ama o dik durmaya çalışıyor. hep gözlerim kapalı o uyudugumu sanıyor ama dinliyorum ben onu. yavrum çok hırpalandı ah bir iyileşse diye konuşuyor. bugün de tüm dualarım iyileşmek için. maskemi çıkarmayıcam artık. velhasıl sağlık çok değerli bir şe
devamını gör...
4234.
o kadar güzel keyifli kendi halinde başlayan öğlen bu keyifli hali tavan yapan baya enerjik ritmik dinamik durduk yere gülen bir halime dönüştürmüşken. kafamın içindeki felaket tellalı yüzünden sinir sistemim bok gibi oldu. deli gibi korkuyorum, aşırı takıntılı bir hale geldim, stres seviyem binbeşyüz, geçmiyor. burada bilimum küfürler var.
devamını gör...
4235.
cahit zarifoğlu'nun;
"başka bir şehirde her şeye yeniden başlamak isterdim." dediği yerdeyim.
devamını gör...
4236.
stresten dudağımda uçuk çıktı şu finaller hayırlısıyla biter umarım.
devamını gör...
4237.
bugün tartıldım ve 53 kiloyum. eh vermemişim ama almamışım da. bu da üstün bir başarı. o kadar cips, geç saatte yenen tavuk pilav, hamburgerler falan derken göbeğimi tebrik ettim. kral daha fazla yağlanmamanın yolunu bulmuş. bilmiyorum, belki de günün çocuğunu aç geçirdiğim için acıyor bana.

neyse. ama bugün ne oldu. akrabamız pişi yapacakmış. bizi de çağırdı. gittim bir hamur leğen. hamur kabardıkça kabarıyor. biz pişirdikçe hamur çoğalıyor sanki. kıymalı iç bitti, peynirli iç bitti, kaşarlı salamlı iç bitti, acılı patlıcanlı bir iç vardı o da bitti. hamur bitmedi. kalanı da boş pişirdik. eh o kadar pişirirken ateş başında terledim. hemen bu kalorileri geri almam lazım diyerek 3 tane gömdüm. canım göbeğim. sen bunları da yağa çevirme olur mu, söz bir kaç gün abur cubur sürmem ağzıma. nolur kız.
devamını gör...
4238.
bir gün bir psikiyatri hastasını dinledim. 21 yaşında erkek, hayli zayıf, sözüm ona allahın elçisi. sözleri seçilecek gibi değil, kafası tastan, gözleri kısık uzaklara bakıyor kendi içinde sayıklıyor. dua mı ediyor ezberlediği bi şiiri mi okuyor kimse bilmiyor. doktorlar konuşturuyor onu allah sana nasıl bi yetenek verdi diye soruyorlar. ilim bahşettiğini söylüyor onlara çocuk normal bir insan olmadığını ama alim de olmadığını sadece ilim sahibi olduğunu söylüyor. abisi giriyor araya bana kıyamet gününden bahsediyor diyor. ben abime kıyamet gününü söyledim ama o bana inanmıyor diyip yüzünü asıyor çocuk. etrafı tarıyor kısık gözleri ara ara, sayıklamadan duramıyor. dışarı çıkacakken tam göz göze geliyoruz çocukla. ben diyor doktor bey, ben insanların ruhlarını görüyorum. tabi ben korkudan nasıl kaçtığımı hatırlamıyorum sonra.
devamını gör...
4239.
sana en çok beni başka birini sevebilme ihtimali ile bıraktığın için kızgınım

diner biter geçer demiştin ya
geçmedi
devamını gör...
4240.
buraya çocukluğumu yazdım. buraya acılar yazdım. yine buraya umutlarımı yazdım. insanlara olan, insanlığa olan nefretimi yazdım. insanlara olan sevgimi de yazdım. düşündüm, düşündüm, düşündüm daha neler yazılabilir, daha ne yazmalıyım diye. düşüncelerimi yazdım. boşver buraya yazmayı bir kalem kağıt al, nostalji olur dedim ama almadım. aptalca girişler yaptım bazı yazılara. bazılarını yazarken utandım. bazılarında haykırdım. midem kaldırmadı ama herkesi öttüm bu yazılardan bazılarında. uygun saat ve uygun bir müzikle gayette yazılabiliyor her olay ve duygu. ama ben yoruldum yazmaktan, bunları dile vurmaktan. o yüzden her birini sildim. kimsenin umrunda olmayan yazıları kendime bile saklamadım. fikirler az bir güruhun umrunda ama hisler kimsenin umrunda değil. bu cümleden sonra son bir cümle daha yazdım ama onu da sildim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim