normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
4981.
son zamanlarda hayatımda birtakım radikal değişikler yaptım. istikrarlı olmak ve bu tavrımı sürdürmek için direniyorum. tutunacak bir dal olmasa da insan hayatını idame ettirebilmeli aslında ama inatla tutunacak bir dal arayıp kendimi içinden çıkılması zor durumlara sokuyorum. yurtsuz hissediyorum kendimi, köksüz. herkes gibi hayatın bana da sunduğu roller var ve hangi kostümün içinde iyi, hangi kaftan bana tam biçilmiş bilmiyorum.
perde açılalı çok olmuş, herkes ezberini yapmış oynuyor. bir ben geride kalmışım gibi hissediyorum, bazen ezberlediklerimden, şimdiye kadar oynadığım oyunun kendisinden ve içinde kaybolduğum gerçeklerden nefret ediyorum.
bilmiyorum en mutlu olanlar, yüzleşmeyi hep bir kenara bırakanlar mı? kavramlara anlam yüklemeye gerek yok, hepsi beynin sadistçe bir oyunu. hayat anlamsız ve kısa.
dün iyiydi, bugün kötü, yarın iyi hep bir devir daim.
kendi kaderini belirlerken insan neden en büyük kötülüğü ısrarla kendine yapar ki?
bundan asla emin değilim.
perde açılalı çok olmuş, herkes ezberini yapmış oynuyor. bir ben geride kalmışım gibi hissediyorum, bazen ezberlediklerimden, şimdiye kadar oynadığım oyunun kendisinden ve içinde kaybolduğum gerçeklerden nefret ediyorum.
bilmiyorum en mutlu olanlar, yüzleşmeyi hep bir kenara bırakanlar mı? kavramlara anlam yüklemeye gerek yok, hepsi beynin sadistçe bir oyunu. hayat anlamsız ve kısa.
dün iyiydi, bugün kötü, yarın iyi hep bir devir daim.
kendi kaderini belirlerken insan neden en büyük kötülüğü ısrarla kendine yapar ki?
bundan asla emin değilim.
devamını gör...
4982.
evet sözlük bağ evindeyiz. günlerdir beklediğimiz yağmur yağıyor ki sesi sesimi bastırır derecede bir yağış bu çok şükür. gaz lambasını yaktım yatsı vaktinin girmesini bekliyorum, yorulmuşum ama tabiki namazı kılıp kitap okuyacak kadar enerjim var, gelirken kitap almayı unutmuşum anneminkine el koyuyorum ve beyaz zambaklar ülkesinde kitabını okuyoruz. dünle birlikte altıyüzotuz kilo bezelye toplandı ve ellibeş kasa çilek. bezelye bitmedi ve sanırım bu yağışla yarın devam edilemeyecek, olsun yağmur yağsın da gerisi pek de mühim değil. bu yağmurdan beklenti yani yaradandan, toprağın suya bir nebze doyması ve bitkideki mildiyönün az da olsa temizlenmesi. olacaktır güvenimiz tam.
ikiz doğum gerçekleşti bugün ama işten güçten biz daha kuzuları görmeden birini annesi tepelemiş, tek kuzu kaldı. o kuzunun da bu dünyada göreceği sadece yarım saatmiş, üzüldüm ama nasibinde ne varsa onu yaşar her canlı.
dün yeni öğrendiğim bir şeyi denedim, sonuç güzeldi bugün de deniyorum, bu yüzden az önce dişlerimi temizledim yeme içmeyi kestim. rüyaların hakikatli uyarıcı şekilde görülebilmesi için uyku vaktinden dört saat önceden yeme içmenin kesilmesi gerekir diye okudum dün erkenden yeme içmeyi kestim sabaha kadar gördüğüm tüm rüyalar son bir ayın film şeridi gibiydi ve net şekilde hatırlıyorum, inanılmaz. tabi psikolojik olarak kendimi buna inandırmış da olabilirim sonuçta her şey insanın zihninde, bilinçaltında ve onları yönetmeyi başarmışsa insan ne âla.
dün pullukla yerini hazırladığımız domatesleri ay takviminde dolu gün olduğundan sabah babam dikmiş, bu adam bu işlerin ustası umarım bir gün annemi üzmeden günü bitiren bir eş olmayı da başarır. ve bugün babannemin ölüm yıl dönümüydü, mekanı cennet olsun, sabah da yan köyden cenaze haberi geldi, babam işini gücünü bıraktı onlar anamın cenazesine gelmişlerdi gitmem lazım dedi. hatırlıyor musun sekiz yıl önceyi dedim, net olarak hatırladığını söyledi. bu işler tam olarak böyle.
eğer yağmur yağmasaydı yarın yağmurlama borularını tarlalara yerleştirecektim sulama yapılacaktı ama elhamdülillah gerek kalmadı. yarın bekçiliği ben devralır bizimkileri gezmeye gönderirsem perşembeye yurda gidebilirim, vizelere az kaldı ve ders çalışmak, ödevleri yapabilmek için o muhteşem bayram tatili var, mayıs programının doluluğunu ancak nisanı sıkı tutarak kolaylaştırabilirim, bir nebze.
şu an vakit girdi, ben gidiyorum ve sanırım ilk kez burada bir günümü anlattım tabiki anlatmadığım muhteşem detaylar var ama zaten öyle her şey anlatılmaz, nazara inanırız.
ikiz doğum gerçekleşti bugün ama işten güçten biz daha kuzuları görmeden birini annesi tepelemiş, tek kuzu kaldı. o kuzunun da bu dünyada göreceği sadece yarım saatmiş, üzüldüm ama nasibinde ne varsa onu yaşar her canlı.
dün yeni öğrendiğim bir şeyi denedim, sonuç güzeldi bugün de deniyorum, bu yüzden az önce dişlerimi temizledim yeme içmeyi kestim. rüyaların hakikatli uyarıcı şekilde görülebilmesi için uyku vaktinden dört saat önceden yeme içmenin kesilmesi gerekir diye okudum dün erkenden yeme içmeyi kestim sabaha kadar gördüğüm tüm rüyalar son bir ayın film şeridi gibiydi ve net şekilde hatırlıyorum, inanılmaz. tabi psikolojik olarak kendimi buna inandırmış da olabilirim sonuçta her şey insanın zihninde, bilinçaltında ve onları yönetmeyi başarmışsa insan ne âla.
dün pullukla yerini hazırladığımız domatesleri ay takviminde dolu gün olduğundan sabah babam dikmiş, bu adam bu işlerin ustası umarım bir gün annemi üzmeden günü bitiren bir eş olmayı da başarır. ve bugün babannemin ölüm yıl dönümüydü, mekanı cennet olsun, sabah da yan köyden cenaze haberi geldi, babam işini gücünü bıraktı onlar anamın cenazesine gelmişlerdi gitmem lazım dedi. hatırlıyor musun sekiz yıl önceyi dedim, net olarak hatırladığını söyledi. bu işler tam olarak böyle.
eğer yağmur yağmasaydı yarın yağmurlama borularını tarlalara yerleştirecektim sulama yapılacaktı ama elhamdülillah gerek kalmadı. yarın bekçiliği ben devralır bizimkileri gezmeye gönderirsem perşembeye yurda gidebilirim, vizelere az kaldı ve ders çalışmak, ödevleri yapabilmek için o muhteşem bayram tatili var, mayıs programının doluluğunu ancak nisanı sıkı tutarak kolaylaştırabilirim, bir nebze.
şu an vakit girdi, ben gidiyorum ve sanırım ilk kez burada bir günümü anlattım tabiki anlatmadığım muhteşem detaylar var ama zaten öyle her şey anlatılmaz, nazara inanırız.
devamını gör...
4983.
depresifim kusacağım. kimseye denk gelmesin kaçınız.
ben küfür etmeyi bilmezdim, küfür edenlerden nefret ederdim. şimdi öfkemi dizginleyemiyorum ulu orta patlatabiliyorum geçen biri de fark etti sen böyle değildin dedi. işte ben bu duruma üzülüyorum aslında bıraksalar ağlayacağım hep böyle yapardım o duygusal kız gitti öfke kusan bir manyak oldu. mutsuzluk, nefret duygularımı iyileştiremedim. zaten sevgi pıtırcığı hiçbir zaman olamayan ben ayaklı bomba olma statüsüne nihayet kavuştum gibi. içim acıyor ya isyan edesim bile gelmiyor. bir olay da yok olmadı da benim hep böyle olduğum söylenir ebeveynler tarafından nasıl yani? sürekli saçma gelen hayat akışı, hayat akışım bok gibi olan her şey bunları her gün hiçbir şey olmamış gibi davranan bizler. neden bir yerde kusmayayım ki, hakkımda olduğunu düşünüyorum. ama hep bir köşeye sıkışıyorsun. bir şeylerin arasındayım ve çıkamıyorum gibi hissediyorum. yolumu bulamıyorum. bu şekilde devam edecek olması beni hırçınlaştırıyor. yok lan çözüm yok napim ben? motive olacağım şeyler beni hep yarı yolda bırakır. anlık motiveler ile kıt kanaat geçinmek zorunda kalmak. zorunda mıyım? bıktım ya.. değişen bir şey olamamasından, kendimden ve belki de kendime fazla yüklenmekten bıktım. bugün böyle ve lanet olsun yeryüzüne..
ben küfür etmeyi bilmezdim, küfür edenlerden nefret ederdim. şimdi öfkemi dizginleyemiyorum ulu orta patlatabiliyorum geçen biri de fark etti sen böyle değildin dedi. işte ben bu duruma üzülüyorum aslında bıraksalar ağlayacağım hep böyle yapardım o duygusal kız gitti öfke kusan bir manyak oldu. mutsuzluk, nefret duygularımı iyileştiremedim. zaten sevgi pıtırcığı hiçbir zaman olamayan ben ayaklı bomba olma statüsüne nihayet kavuştum gibi. içim acıyor ya isyan edesim bile gelmiyor. bir olay da yok olmadı da benim hep böyle olduğum söylenir ebeveynler tarafından nasıl yani? sürekli saçma gelen hayat akışı, hayat akışım bok gibi olan her şey bunları her gün hiçbir şey olmamış gibi davranan bizler. neden bir yerde kusmayayım ki, hakkımda olduğunu düşünüyorum. ama hep bir köşeye sıkışıyorsun. bir şeylerin arasındayım ve çıkamıyorum gibi hissediyorum. yolumu bulamıyorum. bu şekilde devam edecek olması beni hırçınlaştırıyor. yok lan çözüm yok napim ben? motive olacağım şeyler beni hep yarı yolda bırakır. anlık motiveler ile kıt kanaat geçinmek zorunda kalmak. zorunda mıyım? bıktım ya.. değişen bir şey olamamasından, kendimden ve belki de kendime fazla yüklenmekten bıktım. bugün böyle ve lanet olsun yeryüzüne..
devamını gör...
4984.
ne carrie ne de natasha olmak istiyorum
mr biglerden sıkıldım ve bu sex and the cityden sıyrılmak istemiştim.
şimdi daha iyi görüyorum..
mr biglerden sıkıldım ve bu sex and the cityden sıyrılmak istemiştim.
şimdi daha iyi görüyorum..
devamını gör...
4985.
geçenlerde, çok ama çok uzun zaman sonra rüyamda gördüm. her seferinde güzel gözleriyle uzaklara bakarken-gülümserken görürdüm onu. aynı rüyayı birkaç kere içindeymişçesine yaşadım, gözlerimi açmadan evvel mutluydum ama ardından sonsuz bir hüzne kapıldım. hiçbir zaman yaşama ihtimalimizin bile olmadığı o aşkı, yine sadece ona yakıştırmıştım. bunun için üzüldüm.
devamını gör...
4986.
4987.
merhabalar tekrardan biz çavdar ekmeği ve yazar birey kişisi, 7 ay olmuş bu başlığa tekrar yazmayalı neden 7 aydır yoktuk anlatsam sanki dinleyeceksin belki okumaya bile tenezzül etmeyeceksiniz.
upuzun olmayan kimse tarafından aranmayan bir ekmek taneciği ve yazar birey kişisi olaratekrar yazasımız geldi çavdar ekmeği git gel akıllı olduğu için arada yok olmayı çok seviyoruz. bir süre sonra tamamen yok olacağız küçük şahzademiz geleceği için çavdaristan cumhuriyetine.
karar verdik çavdar ekmeği kişisiyle artık hayatımıza artık baba kartal olarak devam edeceğiz bu arada orta üstü bir cüneyt arkın filmidir ama konumuzun bununla ne alakası var çözemedik
saçma rüyalar serimiz vol.5456892323 çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi bu sefer kenya'da karyola imalatçısı olmuştuk hayır arkadaş kenya ne alaka bari konya olaydı. ama güzel para kazanıyorduk fakat 1 kenya şilini 0.29 tl'ye eşit olunca orada kazandığımızı burada harcayamadık.
tek haneli iq sahibi ofis canlıları ile mücadelemiz son sürat devam ediyor. çavdar ekmeği ve yazar birey kişisi olarak hem baba olmaya az kaldığı hem de acil bir durum olur diye ofisten çıkamadığımız için mücadelemizde çok zorlanıyoruz. sahada ne kadar rahat isek ofiste o kadar gerginiz. bir mail göndermeyi başaramayan tikican ergenus beyinliler ile uğraşmak mı?
çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisinin kafasında bu saate alakasız şekilde ozan- hello çalıyor hello hello hello hello how are you? ama bir kısımda hello yeni aşka hello yeni baştan diye söylenirken hanım yakalayıp kafamızda merdane parçalamasa bari hanım dedim bak dizimin bağı çözüldü.
zaman makinemiz bizi bu sefer bizi m.s 3554 senesine ışınladı ha şunu söyleyeyim bu devirde değişen birşey yok yine bu ülkede. hırsızlar arsızlar baş tacı....
upuzun olmayan kimse tarafından aranmayan bir ekmek taneciği ve yazar birey kişisi olaratekrar yazasımız geldi çavdar ekmeği git gel akıllı olduğu için arada yok olmayı çok seviyoruz. bir süre sonra tamamen yok olacağız küçük şahzademiz geleceği için çavdaristan cumhuriyetine.
karar verdik çavdar ekmeği kişisiyle artık hayatımıza artık baba kartal olarak devam edeceğiz bu arada orta üstü bir cüneyt arkın filmidir ama konumuzun bununla ne alakası var çözemedik
saçma rüyalar serimiz vol.5456892323 çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi bu sefer kenya'da karyola imalatçısı olmuştuk hayır arkadaş kenya ne alaka bari konya olaydı. ama güzel para kazanıyorduk fakat 1 kenya şilini 0.29 tl'ye eşit olunca orada kazandığımızı burada harcayamadık.
tek haneli iq sahibi ofis canlıları ile mücadelemiz son sürat devam ediyor. çavdar ekmeği ve yazar birey kişisi olarak hem baba olmaya az kaldığı hem de acil bir durum olur diye ofisten çıkamadığımız için mücadelemizde çok zorlanıyoruz. sahada ne kadar rahat isek ofiste o kadar gerginiz. bir mail göndermeyi başaramayan tikican ergenus beyinliler ile uğraşmak mı?
çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisinin kafasında bu saate alakasız şekilde ozan- hello çalıyor hello hello hello hello how are you? ama bir kısımda hello yeni aşka hello yeni baştan diye söylenirken hanım yakalayıp kafamızda merdane parçalamasa bari hanım dedim bak dizimin bağı çözüldü.
zaman makinemiz bizi bu sefer bizi m.s 3554 senesine ışınladı ha şunu söyleyeyim bu devirde değişen birşey yok yine bu ülkede. hırsızlar arsızlar baş tacı....
devamını gör...
4988.
eskisi kadar rağbet görmeyen yikiklarin toplandığı başlık.
evet bir yıkık olarak karşınızdayım.
hayatımda ne rayinda gidiyor ki bugüne şaşırayım ama olsun paylaşmak istiyorum. amerika'da bağımlıların toplandığı o rehabilitasyon akşamları olur ya paylaşmak istiyorum derler gerçi bunları hep filmlerde gördük ama olsun belki okuyan sizler de yıkıklık seviyemi paylaştığım için beni alkışlarsınız.
akşam yurt dışından gelmiş bir kız arkadaşımla fener hamsikafa maçını izlemeye gittik. koyu fenerli kendisi. ilk yarı trabzon maçı 1-0 önde bitirince fenerin de bireysel oynamasını analiz ederek maçı trabzon'un kazanacağını varsaydım. tuvalete gidip gizlice kaçak bahisten kalan son paramı da trabzon'a bastım. 2,35 oran vermişler. yahudi damarım her zamanki gibi paraya koştu. fener talisca'yı oyuna sokunca gelen goller de bana girdi. para puff oldu. o sevinirken içim kan ağlıyordu.
bunu evine bırakmak için çıktık gidiyoruz. yolda çiçek satan esmer bir oğlan abi yenge de ister diye gül satmaya çalışıyor. gülü alacak param olmasa da sorun değildi. yengen değil o abicim desem de çocuk birden niye abi gay mısın sen deyip beni dumura uğrattı. s.. git de diyemedim kızın yanında. evet abim hobi olarak g... yiyorum deyip gülüp yola devam ettik.
bıraktım evine.
allahım inşallah kartta para vardır deyip rezil ve fakir bir şekilde toplu taşımaya bindim. kırmızı yanınca g.. gibi kaldım ve geri indim. bir arkadaşımı arayıp borç istedim ve yarım saat sonra geri bindim. tabi aracı beklerken sanki bu ay param kalmış gibi adidas'ın 5k'lık ayakkabısını trendyolda sepete ekledim. taksit ya kredi kartı işte. ama almadım.
velhasıl eve geldim. halamlar gelmiş memleketten. evlilik konusu açıldı. ee düğün ne zaman soruları falan. dedim daha var. eniştem nasıl birini istiyorsun bakalım varsa münasip aday haber edelim deyince ben de geyiğe bağladım. beyaz olsun, balık etli olsun, siyah saçlı olsun vs saydım sanki manavdan karpuz alıyoruz. sonra işte konu benim eski manitaya geldi. halam elimi tutup valla oğlum istiyorsan konuşalım o kızla getirelim sana. lan keşke gelse geleceğini bilsem dünyayı yakicam da yok işte. yok hala dedim geçmişe dönüp bakmam ben deyip r yapmayacağımı söyledim. yalan ha ilk ben isterim de olmaz o iş geçti gitti çünkü. sonra halam tüm ailenin ortasında enişten olmasa ben kimseyle evlenmezdim sen de öyle düşünüyorsan yol üstünde geçerken gider konuşuruz söyle yeter falan deyince yok ya deyip ortamdan kaçtım. bilmiyorum gün içerisinde en çok bu konuya canım sıkıldı.
halbuki hiç biri bilmez bu konudan ümidimi kestigim için tsk ile 3 yıllık sözleşme imzalayacaktım da apo mevzusu çıkınca ondan da vazgeçtim.
bir de arkadaşlarım geliyor elinde çocukla falan bizimkilerin gözü yerde alıyorlar kedileri seviyorlar. bir torun beklentileri var. sırf onların iç burukluğu geçsin bı torun görsünler diye hiç istemediğim biriyle (genel olarak evliliği kast ediyorum aslında) evlenebilirim.
öyle yani. paylaştım hadi alkışlayın şimdi.
evet bir yıkık olarak karşınızdayım.
hayatımda ne rayinda gidiyor ki bugüne şaşırayım ama olsun paylaşmak istiyorum. amerika'da bağımlıların toplandığı o rehabilitasyon akşamları olur ya paylaşmak istiyorum derler gerçi bunları hep filmlerde gördük ama olsun belki okuyan sizler de yıkıklık seviyemi paylaştığım için beni alkışlarsınız.
akşam yurt dışından gelmiş bir kız arkadaşımla fener hamsikafa maçını izlemeye gittik. koyu fenerli kendisi. ilk yarı trabzon maçı 1-0 önde bitirince fenerin de bireysel oynamasını analiz ederek maçı trabzon'un kazanacağını varsaydım. tuvalete gidip gizlice kaçak bahisten kalan son paramı da trabzon'a bastım. 2,35 oran vermişler. yahudi damarım her zamanki gibi paraya koştu. fener talisca'yı oyuna sokunca gelen goller de bana girdi. para puff oldu. o sevinirken içim kan ağlıyordu.
bunu evine bırakmak için çıktık gidiyoruz. yolda çiçek satan esmer bir oğlan abi yenge de ister diye gül satmaya çalışıyor. gülü alacak param olmasa da sorun değildi. yengen değil o abicim desem de çocuk birden niye abi gay mısın sen deyip beni dumura uğrattı. s.. git de diyemedim kızın yanında. evet abim hobi olarak g... yiyorum deyip gülüp yola devam ettik.
bıraktım evine.
allahım inşallah kartta para vardır deyip rezil ve fakir bir şekilde toplu taşımaya bindim. kırmızı yanınca g.. gibi kaldım ve geri indim. bir arkadaşımı arayıp borç istedim ve yarım saat sonra geri bindim. tabi aracı beklerken sanki bu ay param kalmış gibi adidas'ın 5k'lık ayakkabısını trendyolda sepete ekledim. taksit ya kredi kartı işte. ama almadım.
velhasıl eve geldim. halamlar gelmiş memleketten. evlilik konusu açıldı. ee düğün ne zaman soruları falan. dedim daha var. eniştem nasıl birini istiyorsun bakalım varsa münasip aday haber edelim deyince ben de geyiğe bağladım. beyaz olsun, balık etli olsun, siyah saçlı olsun vs saydım sanki manavdan karpuz alıyoruz. sonra işte konu benim eski manitaya geldi. halam elimi tutup valla oğlum istiyorsan konuşalım o kızla getirelim sana. lan keşke gelse geleceğini bilsem dünyayı yakicam da yok işte. yok hala dedim geçmişe dönüp bakmam ben deyip r yapmayacağımı söyledim. yalan ha ilk ben isterim de olmaz o iş geçti gitti çünkü. sonra halam tüm ailenin ortasında enişten olmasa ben kimseyle evlenmezdim sen de öyle düşünüyorsan yol üstünde geçerken gider konuşuruz söyle yeter falan deyince yok ya deyip ortamdan kaçtım. bilmiyorum gün içerisinde en çok bu konuya canım sıkıldı.
halbuki hiç biri bilmez bu konudan ümidimi kestigim için tsk ile 3 yıllık sözleşme imzalayacaktım da apo mevzusu çıkınca ondan da vazgeçtim.
bir de arkadaşlarım geliyor elinde çocukla falan bizimkilerin gözü yerde alıyorlar kedileri seviyorlar. bir torun beklentileri var. sırf onların iç burukluğu geçsin bı torun görsünler diye hiç istemediğim biriyle (genel olarak evliliği kast ediyorum aslında) evlenebilirim.
öyle yani. paylaştım hadi alkışlayın şimdi.
devamını gör...
4989.
karanlık demişler adına...
sessizdir ama duyar her şeyi.. görünmezdir ama bilir saklananları.. insanlar ondan korkar, çünkü kendi yüzleriyle baş başa kalmaktan korkarlar..
dürüstlüktür bir bakıma..
"ben seni aydınlatmam" der, yine de ekler arkasına " ama ben kendini görmene engel olmam"
ne ışık vaadi sunar, ne de seni farklı gösterir.. sadece gelir oturur yanına
ve der ki
"buradayım.. maskeni çıkar istersen."
gündüz insanı göklere çıkarırken, gece insanı kendine indirir..
sessizdir ama duyar her şeyi.. görünmezdir ama bilir saklananları.. insanlar ondan korkar, çünkü kendi yüzleriyle baş başa kalmaktan korkarlar..
dürüstlüktür bir bakıma..
"ben seni aydınlatmam" der, yine de ekler arkasına " ama ben kendini görmene engel olmam"
ne ışık vaadi sunar, ne de seni farklı gösterir.. sadece gelir oturur yanına
ve der ki
"buradayım.. maskeni çıkar istersen."
gündüz insanı göklere çıkarırken, gece insanı kendine indirir..
devamını gör...
4990.
çılgın müvekkil geldi. garibim kafası daha gitmiş ama benim kafa da* gidiyor, hadi canın sağolsun leyn.
kozmos yardımcısı olsun garibime.
kozmos yardımcısı olsun garibime.
devamını gör...
4991.
"sinirliydi. haksızlığa uğramıştı kendince. o kadar çok sinirliydi ki bir yumruğuyla duvarda delik açabileceğini düşünüyordu."
aynı bu hisleri yaşıyordu o da. kitaptaki karakterden hiçbir farkı yoktu. niye hep böyle şeyler başına geliyordu? anlamıyordu.
omuzlarındaki yük stresle artarken daha da fazla stres olmaya yemin etmişti vücudu. o kadar stres oluyordu ki vücudu artık sinyaller göndermeye başlamıştı.
"insanların kötü davranması benim suçum muydu?" diye düşündü. peki, bunu sorgulayınca bir yere varacak mıydı diye sormadan edemedi. varmayacaktı biliyordu ancak "insanlar bir sebep aramaya meyilli" dedi kendi kendine. duygularını bastırmayıp, yaşamalıydı. yaşadıktan sonra da sakinleşmeliydi. kötü insan kötü demeli. insanın ona kötü davrandığında çizgisini korumalıydı. mesafe koymalıydı. fiziksel mümkün olmasa da ruhsal açıdan gerekliydi. aslında kötülük yapan kişinin de bıkmışlığı ortadaydı. bahanelerdi. küçük bahaneler ve anlamsızlardı.
küçük bahaneler.
küçük insancıklar.
anlamsız insafsızlar.
*
aynı bu hisleri yaşıyordu o da. kitaptaki karakterden hiçbir farkı yoktu. niye hep böyle şeyler başına geliyordu? anlamıyordu.
omuzlarındaki yük stresle artarken daha da fazla stres olmaya yemin etmişti vücudu. o kadar stres oluyordu ki vücudu artık sinyaller göndermeye başlamıştı.
"insanların kötü davranması benim suçum muydu?" diye düşündü. peki, bunu sorgulayınca bir yere varacak mıydı diye sormadan edemedi. varmayacaktı biliyordu ancak "insanlar bir sebep aramaya meyilli" dedi kendi kendine. duygularını bastırmayıp, yaşamalıydı. yaşadıktan sonra da sakinleşmeliydi. kötü insan kötü demeli. insanın ona kötü davrandığında çizgisini korumalıydı. mesafe koymalıydı. fiziksel mümkün olmasa da ruhsal açıdan gerekliydi. aslında kötülük yapan kişinin de bıkmışlığı ortadaydı. bahanelerdi. küçük bahaneler ve anlamsızlardı.
küçük bahaneler.
küçük insancıklar.
anlamsız insafsızlar.
*
devamını gör...
4992.
dizilere sezon sonu giren haluk bilginerlerin karizmatikliği azalıyor diğer sezonda. bir insan eğer bir dizinin sezon finalinde dırırırırrırırınnnn müzikleri ile son sahnede görünüp diğer sezonda olacağının sinyalini verdiyse, o karizmada kalmalı. güneş gözlüğü ve o deri montu ile kalmalı o karakter.
ama öyle olmuyor. para aldı ya, habire sahne çekiyorlar adama. önce o hiç konuşmayan karizması, çok konuştuğu için bozuluyor. benden beter konuşuyor koca gizemli adam!
sonra gizeminin nedeninin nohut alamamak olduğu anlaşılıyor mesela. saçma sapan acıları deşifre oluyor. olmamalı kardeşim!
sırrının gizemi çözülen erkeğin çekiciliği azalır güzel kardeşim. şu an ben sürekli sessiz ve üzgün dursam, kızlar özel atıp "noldu sana slife" dese ve ben de "yok bişi balım" desem, herkes bana vurdurmak için can atar.
oysa soranlara "küçükken öğretmenim beni cetvelle dövdü atlatamıyorum bu dayağı, gafama gafama vurdular" desem, vurdurmak için taytını indiren bir yazarımız, hemen taytını geri giyinir ve gider. çünkü sırrım kalmamıştır artık. bomboş bir adam olmuşumdur. oysa çocukluk travmalarım olsa, hala şansım olacaktı. en azından bi ayak sallardı hızlıca emziklerdim. kadınlar sır sever, üzgün duran adam sever. ben anca gülüyom. mizacıma sokacam yakında, o olacak.
işte ikinci sezonda, bir adamın tüm sırlarını diyorlar. god damn etsin sizi. adam figüranlardan yardım ister hale geliyor ikinci sezonda. nerede senin o ilk sezondaki fırtına halin, nerede bu? memati'nin * oynadığı kaçak diye bir dizi vardı. haluk abi girdi bu diziye cool cool. abicim adamı ikinci sezonda steve komphela gibi yaptılar. bakkalla manavla bile muhattap oldu adam. gelinim mutfakta yarışmasındaki korkunçlu teyze gibi ota boka atladı koca eski ganster.
ama öyle olmuyor. para aldı ya, habire sahne çekiyorlar adama. önce o hiç konuşmayan karizması, çok konuştuğu için bozuluyor. benden beter konuşuyor koca gizemli adam!
sonra gizeminin nedeninin nohut alamamak olduğu anlaşılıyor mesela. saçma sapan acıları deşifre oluyor. olmamalı kardeşim!
sırrının gizemi çözülen erkeğin çekiciliği azalır güzel kardeşim. şu an ben sürekli sessiz ve üzgün dursam, kızlar özel atıp "noldu sana slife" dese ve ben de "yok bişi balım" desem, herkes bana vurdurmak için can atar.
oysa soranlara "küçükken öğretmenim beni cetvelle dövdü atlatamıyorum bu dayağı, gafama gafama vurdular" desem, vurdurmak için taytını indiren bir yazarımız, hemen taytını geri giyinir ve gider. çünkü sırrım kalmamıştır artık. bomboş bir adam olmuşumdur. oysa çocukluk travmalarım olsa, hala şansım olacaktı. en azından bi ayak sallardı hızlıca emziklerdim. kadınlar sır sever, üzgün duran adam sever. ben anca gülüyom. mizacıma sokacam yakında, o olacak.
işte ikinci sezonda, bir adamın tüm sırlarını diyorlar. god damn etsin sizi. adam figüranlardan yardım ister hale geliyor ikinci sezonda. nerede senin o ilk sezondaki fırtına halin, nerede bu? memati'nin * oynadığı kaçak diye bir dizi vardı. haluk abi girdi bu diziye cool cool. abicim adamı ikinci sezonda steve komphela gibi yaptılar. bakkalla manavla bile muhattap oldu adam. gelinim mutfakta yarışmasındaki korkunçlu teyze gibi ota boka atladı koca eski ganster.
devamını gör...
4993.
anasını satim geldik gidiyoruz ben bu hayattan bi sk anlamadım. yaşayamadım ben bu hayatı. olmadı.
devamını gör...
4994.
ilkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya
üzerinde yaşamaya değer*
üzerinde yaşamaya değer*
devamını gör...
4995.
boğazında kalsin.
devamını gör...
4996.
uslan be halil ibrahim(!).
devamını gör...
4997.
#3377686 puhahah şakaya bak.
devamını gör...
4998.
bunu nereye yazacağımı bilemedim ve sırf bu yüzden dondurduğum hesabımı geri açtım hiç açasım yoktu vallahi.
şimdi arkadaşlar sizlerde illa yaşamışsınızdır fakat doğru izah edebilmem şart çünkü belki de bazılarınız bunu yapıyordur ki yazma seviyenize bakılırsa net yapıyorsunuz.
konumuz şu:
bankada ya da telefonda bir bilgi sorarsın ya da siparişinde, karşılığında nasıl salak gibi muamele yapıyorsun oynat bakalım.
diyelim ben diyorum ki bilmediğimden soruyorum bu işlemi nasıl yapıyoruz. karşıdaki anlatır. derim ki tamam anlattınız buraya kadar tamam peki şöyle bir yolu var mı?
sana böyle tip tip bakar ve söyledim ya başka yolu yok.. yok hayır.. bakın hanımefendi anlatıyorum
diyemezsin ki be embesil kodlamanın binbir türlü yolu var. sağ elinle almayıp solla alırsın ya da amuda kalkar yaparsın. sana kısa yolu soruyorum.
yok. sana anlamadığını ima eder laf sokar ve dersin ki:
bakın size farklı bir yol bir öneriyle geldim
aynı şeyleri söyleyip kendinizi ve beni yormanızın hiçbir manası yok. belki bir ihtimal böyle yapılıyordur burası türkiye. sistem karmaşık durup bir düşünseniz belki..
-hanımefendi size başka işlem olmadığını söylüyorum niçin dinlemiyorsunuz dilerseniz telefondan..
tamam kardeşim.
yanlışlıkla nakit sipariş vermişimdir ve kartla ödeyeceğim için pos cihazı sormuşumdur.
hayır nakit denmiş..yoo pos yok burda nakit yazıyor. napiyim yanlışsa nakit..bende yok pos ödeyecek misin
şimdi benim konuşmama gelelim.
aa kusura bakmayın ben kapıda kart diye görmüştüm. tamam sizde pos var mı? peki getirme şansınız var mı öyle ödesem.. ama bakın..tamam da ben... iyi al bunu ne b*k yiyorsan ye defol.
arkadaşlar. sizden ricam biri bir şey söylediğinden bildiğinizi okuyup karşı tarafı dinlemeyip onu canından bezdirerek aklından şüphe ettiremezsiniz.
delirtmenin milyon yolu var. ve bu sadece agresyon yaratır, anladınız mı?
ınternetle ilgili geçen aradım sordum kesilmişti çünkü bana altyapı çalışması olduğunu söyledi hanımefendi ben de sordum hem de samimi bir şekilde dedim ki hadi ya mesaj geliyor normalde ama bu sefer gelmedi acaba diyene kadar
-hanımefendi dedim ya!! belirlenen!!! bir çalışma!!! değil!! o yüzden!!!
hayır tamam tabii anlıyorum peki ne kadar sürebilir bir tahmininiz var mı?
-bakın!!! bu daha önceden!! planlanan!!! bir çalışma değil!!!
allah allah ya durduk yere kurye azarlar müşteri temsilcisi azarlar ulan doğru düzgün konuşmayı bilmiyorsanız s* gidin sizin tribinizi mi çekeceğiz gerizekalılar hem size para ödüyorum bir de üstüne aptal muamelesi görüyorum.
bunları şikayet etseniz de bi halt olmuyor bakın çok net hepsi fikirtepe çetesi gibi birbirini kolluyor. birkaç ay önce tartıştığım bir çalışan kapattı kasayı işlem yapmıyorum size napıyorsanız yapın dedi ya la !!
allah belanızı veriyor her gün bu ülkede yaşayıp bu hükümet altında barınarak. sevgiler

şimdi arkadaşlar sizlerde illa yaşamışsınızdır fakat doğru izah edebilmem şart çünkü belki de bazılarınız bunu yapıyordur ki yazma seviyenize bakılırsa net yapıyorsunuz.
konumuz şu:
bankada ya da telefonda bir bilgi sorarsın ya da siparişinde, karşılığında nasıl salak gibi muamele yapıyorsun oynat bakalım.
diyelim ben diyorum ki bilmediğimden soruyorum bu işlemi nasıl yapıyoruz. karşıdaki anlatır. derim ki tamam anlattınız buraya kadar tamam peki şöyle bir yolu var mı?
sana böyle tip tip bakar ve söyledim ya başka yolu yok.. yok hayır.. bakın hanımefendi anlatıyorum
diyemezsin ki be embesil kodlamanın binbir türlü yolu var. sağ elinle almayıp solla alırsın ya da amuda kalkar yaparsın. sana kısa yolu soruyorum.
yok. sana anlamadığını ima eder laf sokar ve dersin ki:
bakın size farklı bir yol bir öneriyle geldim
aynı şeyleri söyleyip kendinizi ve beni yormanızın hiçbir manası yok. belki bir ihtimal böyle yapılıyordur burası türkiye. sistem karmaşık durup bir düşünseniz belki..
-hanımefendi size başka işlem olmadığını söylüyorum niçin dinlemiyorsunuz dilerseniz telefondan..
tamam kardeşim.
yanlışlıkla nakit sipariş vermişimdir ve kartla ödeyeceğim için pos cihazı sormuşumdur.
hayır nakit denmiş..yoo pos yok burda nakit yazıyor. napiyim yanlışsa nakit..bende yok pos ödeyecek misin
şimdi benim konuşmama gelelim.
aa kusura bakmayın ben kapıda kart diye görmüştüm. tamam sizde pos var mı? peki getirme şansınız var mı öyle ödesem.. ama bakın..tamam da ben... iyi al bunu ne b*k yiyorsan ye defol.
arkadaşlar. sizden ricam biri bir şey söylediğinden bildiğinizi okuyup karşı tarafı dinlemeyip onu canından bezdirerek aklından şüphe ettiremezsiniz.
delirtmenin milyon yolu var. ve bu sadece agresyon yaratır, anladınız mı?
ınternetle ilgili geçen aradım sordum kesilmişti çünkü bana altyapı çalışması olduğunu söyledi hanımefendi ben de sordum hem de samimi bir şekilde dedim ki hadi ya mesaj geliyor normalde ama bu sefer gelmedi acaba diyene kadar
-hanımefendi dedim ya!! belirlenen!!! bir çalışma!!! değil!! o yüzden!!!
hayır tamam tabii anlıyorum peki ne kadar sürebilir bir tahmininiz var mı?
-bakın!!! bu daha önceden!! planlanan!!! bir çalışma değil!!!
allah allah ya durduk yere kurye azarlar müşteri temsilcisi azarlar ulan doğru düzgün konuşmayı bilmiyorsanız s* gidin sizin tribinizi mi çekeceğiz gerizekalılar hem size para ödüyorum bir de üstüne aptal muamelesi görüyorum.
bunları şikayet etseniz de bi halt olmuyor bakın çok net hepsi fikirtepe çetesi gibi birbirini kolluyor. birkaç ay önce tartıştığım bir çalışan kapattı kasayı işlem yapmıyorum size napıyorsanız yapın dedi ya la !!
allah belanızı veriyor her gün bu ülkede yaşayıp bu hükümet altında barınarak. sevgiler

devamını gör...
4999.
bak demişti dayı karnının doymayacağı yerde açlığını belli etme, incinirsin.
denginle muhatap ol ki seni de kendi karanlığına çekmesin.
sensin demekle senin değerin düşmez, bu bilge bir tavırdır.
zannetmiş, yargılamış üstelik hepsi yanlış. o alt ettiğini falan zannediyor ama senin gördüğün sadece kara cahillik.
neyse sonuçta sen, benim yolum bana doğru diyenlerdensin. o yüzden hiçbir beşerin takdiri veya rızası mühim değil, senin aradığın rıza seni yaradanı razı etmektir.
eyvallah dedik dayıya, yine hep olduğu gibi doğruyu söylüyordu. kendi derdine derman olamamıştı ama her sözünde bir ışık sanki bir hikmet vardı.
denginle muhatap ol ki seni de kendi karanlığına çekmesin.
sensin demekle senin değerin düşmez, bu bilge bir tavırdır.
zannetmiş, yargılamış üstelik hepsi yanlış. o alt ettiğini falan zannediyor ama senin gördüğün sadece kara cahillik.
neyse sonuçta sen, benim yolum bana doğru diyenlerdensin. o yüzden hiçbir beşerin takdiri veya rızası mühim değil, senin aradığın rıza seni yaradanı razı etmektir.
eyvallah dedik dayıya, yine hep olduğu gibi doğruyu söylüyordu. kendi derdine derman olamamıştı ama her sözünde bir ışık sanki bir hikmet vardı.
devamını gör...
5000.
bu diyanet usanmadı bıkmadı gazze ve filistinliler adına fetva vermekten. hemen hemen her cuma imam hutbuye çıkar ve ey müminler bir avuç siyonist yahudi bir buçuk milyardan fazla müslüman aleminin gözünün önünde gazzede müslümanlara saldırır, zulmeder vesaire. kardeşim çözümün ne senin. diyorsunki birlik olalım. tamam olalım ne yapacaz. hurra gazzeyemi gidelim. bizidemi vursun tepemizde uçaklar bombalarla. gerçi silahta yok. ee ne yapıcaz. dua et dilinle kalbinle buğz et. bumu çözüm. ulan iki senedir etmedim küfür bela kalmadı. tövbe estağfirullah allah'ın kulaklarımı sağırda bu yahudileri alt etmiyor. demekki duaylada bir yere varamıyoruz. ben şahsen geçtiğimiz cuma hoca hutbede yine filistin naraları atarken yeter kes ulan diyesim geldi. gerçi benim gibi onlarcasıda umutsuzca hocayı dinler gibi yapıp kimi uyukladı kimi dalıp başka meseleler üzerine düşüncelere gark oldu. olmuyor kardeşim olmuyor. bu iş öyle duayla falan olacak iş değil tillahi. yeminle allah'ta göklerde hayretle bizi izliyordur. yarattım birbirine girdiler yetmedi bir avuç bozguncu aklıyla parasıyla kat kat fazla olana zulmediyor ama hepside seyrediyor. yirmibirinci yüzyılda musa'nın denizi yarması gibi mucize bekliyor diyordur eminim. neyse ben bu olayların pilanlı bir şekilde geliştiğini düşünenlerdenim. ülkemizi yöneten seçilmişler lafa geldimi mangalda köz bırakmaz lakin senin yardım gemini basan, vatandaşlarını şehit eden, üst kurmayı pilanladığın yerleri göstere göstere bombalayan o senin deyiminle terör devletine çıkar israille çatışmak istemeyiz dersin. bizde seni ölümüne destekleriz olay bu. ırak, suriye, filistin libya ve mısırda son yirmi yılda olanlar film şeridi gibi gözümüzün önünden geçerken biz dualarımızı daha bi içten edelim. belki daha büyük mucizelere şahit olur bu gözler.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2



