2261.
hatsiz ve densiz insanlardan nefret ediyorum.

kilo almışsın. iyi yiyorsun. ablana bak sana bak.
sivilcelerin çıkmış. nazar diyelim.
o çok çalışan çocuğun yarısı etmezsin.


sus artık, sus. sus.
devamını gör...
2262.
ben, dedem ve kardeşim radyo dinliyoruz, dışarda sağanak yağmur var. bu anı durdurabilir miyiz?
devamını gör...
2263.
boğuluyorsunuz sözcüklerinizin
urgan yapılı ağırlığıyla
düşüyorsunuz o hataya
her insan gibi: konuşarak
tükenmiş bedenlerinizin
karanlık dehlizlerinde
çığlık çığlığa bağırıyor
hapsolmuş beyaz ruhlar
deliriyor harfler
sözcükler birer manyak!
hisleriniz size yabancı
hisleriniz sözcüklere düşman!

çaresizlik çalıyor etten
ve mavilikten ördüğüm kapımı
yüreğim karanlıkla kardeş
buluyoruz birbirimizin karnını deşerken
kapının sesi yankılanıyor
içimin sonsuz kuyusunda
sesler artıyor desibel desibel
hayat ellerimi bağlamış
boğazımda bir hançer
her hamlede sözcükler
fışkırıyor gırtlağımdan
her şiirim bir tokat
her sözüm bir damla kan!

doğumum ve ölümüm
geçmişler karşıma
sevişiyorlar musalla taşında
iniltileri yaşam!
imam kulağıma fısıldıyor
"deniz kabul etmedi seni"
balıklar ördü kıyılara duvar
kıyılar = intihar
devamını gör...
2264.
sevgi kelimelerle ifade edilmez, hissettirilir. birinin sizi sevmediğini hissediyorsanız, bu kesinlikle doğrudur. sevgi, hata payı olabilecek bir his fakat sevgisizlikte bu pay yoktur. bu yüzden; istenmediği kapının eşiğinde durmak, insanın kendisine yapacağı saygısızlıktır. sevilmediğini hisseden sahiden sevilmiyordur. çünkü sevgisizlik taklit edilemez.
devamını gör...
2265.
vereceğim ulan bu kiloları.
yok konu bu değil.
konu ne yapacağımla ilgili.
ama onu da sabaha bıraksam olur sanırım.
devamını gör...
2266.
bugün de başaramadım ama eskisi gibi korkmuyorum.
devamını gör...
2267.
bir edebi eseri iyi kılan özellikleri nelerdir? sırf zamanında birilerinin onlar iyi demiş olması mı? kısa ya da uzun olması mı? içinde kendinden bir parçanın bulunmuş olması mı? az sözle çok şey veya çok sözle çok şey anlatmış olması mı? evrensel veya yerel olması mı? yapay zeka yazmış denecek kadar kusursuz kurgusunun veya rastlantısallığının çok ya da az olması mı? anısının olması mı? seni veya beni anlatmış olması mı? devrik ya da alelade günlük bir cümlelerden oluşmuş olması mı? okurken su gibi akıcı veya kabız bir dilinin olması mı? üslubunun provokatif veya dingin olması mı? herkesin okumuş veya çok az kişinin okumuş olması mı? bir şeyler anlatmış veya anlatmamış olması mı? çiçekten böcekten veya topraktan ölümden bahsetmiş olması mı? tarihi bir değerinin olup olmaması mı? sırf x bir veya ismi ilk kez duyulan bir yazarın yazmış olması mı? sırf o anki ruh haline hitap etmiş olması mı? karakterlerinin yüzeysel ya da derin olması mı? karakter olup olmaması mı? gerçek hayatı ya da yapay bir evreni anlatmış olması mı? tek bir cümlesinin bile düşündürtmüş ya da hiçbir şeyinin düşündürtmemiş olması mı? kapağıyla puntosuyla mizanpajıyla bir bütün oluşturması ya da bunların 2. sınıf olması mı? dün ya da bugün okunmuş olması mı? bol göndermesinin olması veya hiçbir şeye atıf yapmamış olması mı? tüm bu soruların hepsine bir cevabı olması ya da olmaması mı? ne ulan???
devamını gör...
2268.
kıyamet kopmadan
deniz köpürmeden

ihtiyar adamın sakin ve sıcak kulübesine
bitmeyecek bir uykuya
anlam denizinden hiçliğe
şarkının sözlerine
eşlik ettim
sevdim layığıyla
en sonunda hissederek
isyanını dinleyerek
sessiz bir yoldaş olarak
ama aynı yolda ama tali yolda
belki bir ihtimal
belki bir rüya
kim bilir
ben bilirim
sen bilirsin
nasıl istersen
oldu o zaman
ne oldu o zaman
her şey
olacağına vardı
varıyor
varacak
hayırlısı
neyin
her şeyin
elbette hayırlısı
her şeyin
hayırsız olmasın
hiçbir şey
o zaman hallolur
her şey
bak gördün mü
yolculuk bitmiyor
ama benzin bitiyor
şurda duralım
pamuk eller cebe
pamuk mu eller
sökül ulan parayı
bırak sorgulamayı
benzin alcaz
gidilecek yollar
aşılacak dağlar
yürüyelim arkadaşlar
yalnızım dostlarım
sizler yoksunuz
drama köprüsünde inecek var

bu yolculukta yalnız sen ve ben

ama içlerinizden biri var ki

ben ne zaman dersem o zaman inebilirsiniz
zira gözleriniz hâlâ...
fal taşı gibi açılmış
belki hayretler içerisinde
belki çoktan çok uzakta
buralardan ve dahi bu satırlardan
yalnızlığın sımsıcak koynunda
ama terk edilmemiş içsellikte
amalar fakatlar lakinler
yer edemez dilinde
ve de gönlünde
koşulsuz şartsız itaat ister
yoksa iman edemezsin
yanarsın vicdanında
belki de bilinçsizce
bilsen de fayda etmez
yanabilirsin ateşte

iştirak eder misin
şu sözlere
yanacağız ikimiz de ateşte

yoksa kayahan gibi
atın beni denizlere
bir yaz günü elbette
kış olsa bile
yazı hayal etmiştir
yoksa kalem tutan elleri bile
üşürdü
çok mu üşüyormuş
sen olmayınca
bir yaz günü
ölümü düşünmez
hiç bir aşık
kır evinin verandasında
intihar eden bir yazar
kanı tahta parkede
aşkını kaybetmiş belli
ve ihtimallerini...
devamını gör...
2269.
3lü tavuk bonfile
a101'den 15'li yumurta
3 ekmek
a101'den selpak tuvalet kağıdı (indirimli olan kokulu)
devamını gör...
2270.
geçen gün nevzat tarhan'ın bir videosunu izledim. beynimde şimşekler çaktı, "ahanda beni anlatıyor " dedim. takıntı ile ilgili konuşurken şöyle bir şeyler dedi: "takıntılı insanın beyninde bir yanı her şeyi mükemmel olarak yapmak isterken * diğer yanı ise o işi bir an önce bitirmek ister, bu ikisi arasında kalan insanın, kafası karışık*, hiçbir şey yapamaz hale gelir, sürekli erteler. bu durum, beyinde o kadar hızlı gerçekleşir ki farkına varmaz ama farkına varmak ve çözmek gerekir." beni anlattı resmen, ben bile yaşadığım durumu bu kadar güzel anlatamazdım. şimdi yapılması gereken ise o mükemmeliyetçi tarafı biraz törpülemek yani "mükemmel diye bir şey yok, elimden geleni yapmam yeterli" gibi bir düşünceyi yerleştirmek; aceleci tarafı da biraz sakinleştirmek, yani "sakin ol, elinden geleni yap, yeterli" gibi bir düşünceyi yerleştirmek. ha bu kadar kolay mı bu işler diyorsanız, işin en önemli kısmı bilinçsizce yapılan bu hareketlerin farkına varmak, yani bilince çıkarmak, en birincil safha, sonrasını çözmek için çok yöntem var* ama bu, benim baş edemeyeceğim kadar zor, tek başıma üstesinden gelemem, diyorsanız bu aşamada psikolojik* yardım alınması gerekiyormuş.
devamını gör...
2271.
duygu ve düşüncelerimi şarkıları ile dile getiren `norm ender `e teşekkür ediyorum.
diğer tüm şarkılarının da dinlenmeye değer görüyorum.



"hakkın var aşka inancımı kaybedebilmek için senden
senden iyisini bulamazdım (bulamazdım)
hakkın var çünkü hayatımı mahvedilmek için senden
senden iyisini bulamazdım (bulamazdım)
...
benzedi küle dönüşen her tanem
zümrüdüanka'ya yeniden doğdum (yeniden doğdum)
güçlendim duygusuz olmayı öğrendim
sadece kendim için yaşamayı egomu silah gibi taşımayı öğrendim
zaten düzeni bozuk bu kelek bu dönek dünya kime kalacak bilmiyorum
zevki sefasını yaşıyorum işte ben artık insan sevmiyorum (sevmiyorum)... "
devamını gör...
2272.
hamam tası gümüşten
yeni geldim işten
biz mülteci çocuğuyuz
korkmuyoruz hiç kimseden.
evet.
devamını gör...
2273.
etrafıma bakınıyorum. rastgele etrafa atılmış eşyalar...ve de artık içinde yaşamayacağım için derlenip toplanmayan dağınık bir ev. kocaman bir koli, içinde başka başka koliler. tek tek tüm geçmişi ve geleceği toplamak için bir yerde bekliyorlar*. ayaklarımı uzatmış, çayımı içerken düşünüyorum. iyi-kötü birçok anı*, anıyı nereye koyacağım? fotoğraflara bakıyorum, yaşlanınca hatırlamak için bir deftere konulmuş biletlere bakıyorum, el ele yürüdüğümüz tüm şehirlerin izlerine sonra... bu kez ağlamıyorum. yeniden başlamak konusundaki korkum da yitip gitmiş. kafamdaki belirsizlikler de. neyi nereye koyacağımı bilememek canımı çok yakıyordu, nasıl davranacağımı bilememek de... sen de öğrendin. bilmemek beni çok korkutuyor. neyle karşı karşıya olduğumu bildiğim an rahatlıyorum ben. galibiyet kadar mağlubiyeti de sindirebiliyorum. *
artık biliyorum. geçmişimi nereye koyacağımdan eminim. veda etmenin acıtacağını da biliyorum. aile geride bırakılmaz diye büyütülen çocuğum ben, 12 yıldır ailem olan insandan ayrılmak ruhumun her bir zerresini parçaladı ve muhtemelen ilk yalnız kaldığım gece çok daha dağınık bir halde olacağım.
ama sarılıp söz verdik birbirimize, diğerleri gibi birbirinden nefret eden iki insana dönüşmeyeceğiz dedik. günlerdir aklımı kurcalayan sorunun yanıtını da buldum. bir şehri terk etmek gibi bu da. geçmişin hatıraları zihnime boca edip kalbimi kırarken yeni bir şehrin heyecanı da aynı yüreğe umut oluyor. başaracağız. ikimiz de... bu kez olacak, herkesin ikinci şansı olmuyor. biz elimizdekinin kıymetini bileceğiz.
devamını gör...
2274.
tuvalet çizmem lazım lan! 17 senedir tuvalet çiziyorum. bıkmadan usanmadan demek isterdim ama son bir senede artık klozet görmeye dayanamıyorum. bataryaların parlak yüzeyleri rüyalarıma giriyor.

sonra bir de yatak odaları var. yatakların zar zor sığdığı. yanlarına komodin koyamadığınız.
yani şu çağda cep telefonlarını yanından ayıramayan güruhlar uykuya dalmadan önce o tonlarca para yatırdıkları cihazları yere mi koyacaklar.
sonra mutfaklar. hani bir kap yemeği zar zor pişiren yalnız insanların her türlü ankastre ürünü gösteriş için sergilediği.

hap kadar apartmanların tuvaletlerini çizmek istemiyorum artık. boktan tiksindiğimden değil.
ormana kaçıp bir ağacın dibine sıçmak istediğimden hiç değil.

apartmanlara inanmadığım için.

her şeyi inanç meselesine bağladığım için belki de kendime kızıyorum.
kızdığım gerçeğini güzel bir öfkeye dönüştürüp paketleyip kendime hediye ediyorum.
tuvalet çizmemeye karar verdim.
onun yerine harflerle oynayacağım.
devamını gör...
2275.
08.04.2022 cuma
saat 17.20

t: bak ne almış.
j: ne almışsa almış. isterse dünyanın plaketini alsın o gözümden düştü artık.

. . .
devamını gör...
2276.
bana iyi gelmeyen o evden birkaç günlüğüne de olsa ayrıldım. bunun bana iyi geleceğini düşünüyorum, ama bir yandan da ne kadar kaçarsam kaçayım yine oraya döneceğim ve yine kendimle başbaşa kalıp bazı şeylerle yüzleşeceğim gerçeğinden kaçamıyorum. tekrar, tekrar ve tekrar…
sonra sabahında yeni kararlar almış bir şekilde uyanacağım, günüm güzel geçecek. akşam yine bir hüzün çökecek, yine aklıma gelecek.
ah bıktım bu bumerangtan artık.
devamını gör...
2277.


bir arayışta olduğumdan mı yoldayım yoksa yolda olmak mı arayışımdı, bundan hiç emin olamıyorum bu sıralar. yol yorduğundan mı, yoksa arayışıma takatim kalsın diye mi bazı şeyleri yapmaktan eriniyorum bilmiyorum.

yazmak mesela…

önceleri müthiş bir piyanistin, piyanosunun tuşlarına, bir sevgilinin saçını okşarcasına dokunduğu gibi, dokunuyormuşum gibi bir hisse kapılırdım elime her kalemi alışımda… sonra zamanla döküldü sevgilinin saçları. tuhaf ve buruk bir dazlaklık hali hakim oldu kaleme… sanki dört-bin-üç-yüz-altmış-iki ton ağırlığındaymış da, bundan ötürü hiç kaldırmayı denememeliymişim gibi hissettim…

tükenir bir kurşun kalemin yahut tükenmez bir dolma kalemin yerine, ekran parlaklığını kolayca arttırıp azaltabileceğim pahalı bir ekranın ardına hapsettim düşüncelerimi… kendim okudum, kendim beğenmedim…

beğenmedikçe yazdım,
yazdıkça beğenmedim…

ben zaten, kendi kendime neyi başaracakmış gibi hissedecek olsam, ya başaramadım, ya da “amaan, daha sonra başaramam” diyip yarıda bıraktım…
yarıda bıraktığım yerden yola devam etmişim farkında olmadan…
farkına vardığımda ise dönmek için oldukça uzaktaydım…
uzakta olmasan, diyorum kendime bazen;
döner miydin sanki?

ayak serçe parmağımdaki nasırın acısını hatırlayıp, dönmezdim diyorum…

***
devamını gör...
2278.
güzelsin ama garipsin diye düşünmüştüm seni ilk gördüğümde...
soğuksun ama kırılgansın diye düşünmüştüm seni ilk gördüğümde...
karanlıkta evine geldim seninim son kez...
devamını gör...
2279.
durmuş bütün saatler bizim için sevgilim...
devamını gör...
2280.
ihtiyaç duyduğumuz kişilerin bize daha çok ihtiyaç duyduğunu fark ettim. bu durumda birbirimize tutunmaktan başka nasıl çaremiz olabilir ki?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim